kanımca türk takım sporu tarihinin en büyük başarısıdır. takım sporlarında dünya şampiyonluğuna ulaşılan tek mecra burası olmalı. bilen varsa düzeltin, bu kızlarımızın takımı, türk spor tarihinin en başarılı takımıdır.
Oğlum aklınızı başınıza toplayın. Şimdi durun, düşünün ve kendinize bir hayat kurun. Aklı başında kimse bu saatte bu anlamsız yerde online olamaz, olmamalı. Her ne sizi buraya getirdiyse o şüphesiz ki yarrak gibi bir nedendir.
- size dayatılan güzlü kadın profili bir pazarlama hilesi, düşmeyin. insan belli açılardan güçlü belli açılardan güçsüz olur cinsiyet ile ilgisi yoktur.
-denginiz olmadığını hissettiğiniz bir erkek size ilgi gösteriyorsa, içgüdünüze güvenin mutlaka gidecektir. eve ayna alın, arada bakın iyi olur.
-siz onun için dünyanın en güzeli değilsiniz, hiç olmadınız, onun gözünden ah bir görseniz de bişi değişmez, gözleri gayet standart, yanınızdan güzel götlü croplu kız geçtiğinde bakıp iç çekiyor. ancak sizi elinde tutabilir, onlarla uğraşamaz.
-sürekli güldürülüp, ilgi odağı olup, size fazladan değer verilen bir ortamdaysanız, kontrol sizde değildir, gönüllü yada gönülsüz 3 vakte kadar net sikileceksiniz. bilginize. bedava peynir fare kapanında olur.
-nezaket ile karakteri birbirine karıştırmayın, nazik erkekler pek güzel ruh hastası yavşaklar olabilirler.
-berk sizin kardeşiniz gibidir ama kardeşiniz değildir. hayatta yapar, asla öyle düşünür, nişanlı olması onu peygamber yapmaz.
-size para mevzusu yapan erkekten anında uzaklaşın. asla adam olmazlar.
-ya idare edin ya idare edilin, bir gün akım bir gün bokum hem sizi yorar hem de yalnız kalırısınız.
-yakın kız arkadaşlarınız için asla %100 emin konuşmayın, kadının kumaşında hipergami var ve sadece erkek meselelerinde çalışmaz, size de işleyebilir.
aklıma gelirse yazarım, şu an çalışmamak için götümden iş uyduruyorum.
tatil öncesi son cuma, tatilcileri bir kısmı yola çıktı bir kısmı ise hazırlık yapıyor.
tatile gitmeyecek olan koca yürekli, yüce gönüllü gerçek istanbul aşıkları diğer bir değişle orta sınıf fakirler ise akşam mezhebine göre ya kahvecide ya da mekanda takılacaklar.
mersin/adana ve trabzon/rize kütüğüne kayıtlı kütükler tarafından ekseriyetle 3. cümleden itibaren anlatılmaya başlayan sanrı. dayı sen buralara gidip yedi milletten hatun skmiyosun, oralı türkler seni skiyor.
hani bazen, ya bu adam beni neden bir daha aramadı? neden 3 gündür ağzımın içine düştü ama aniden ortadan kayboldu? diye anasını kaybetmiş buzağı gibi etrafınıza bakakalıyorsunuz ya,
neden evvela medine dilencisi gibi yapışıp sonra aniden ortadan kayboluyoruz? yada, ya ben yapamıyorum :# , ısınamadım :/ ,ailevi sorunlarım var :( , yarın tokyo'ya taşınıyorum iş gereği :s
gibi gerzekçe bahanelerle sizi siktir ediyorlar biliyor musunuz?
çünkü ver-mi-yor-su-nuz amk. çok net. cilveli işveli hareketler, saatlerce van gölü vatozu gibi öpüşmeler, elini oraya koyma buraya sürme, mememi bırak. elime almam ıyy, oral mı?!
bunlar yok, net olun ya verin ya vermeyin.
şimdi bu adamlar ne arar kızlar? "beni beni!" dediğinizi duyar gibiyim :) nah seni!
bu adam, kendini yetiştirmiş, mümkün mertebe toksik ilişki yaşamamış, psikolojik olarak da hasarsız kız arar.
adama gidip eski sevgilinizi, geçmişinizi an-lat-ma-yın amk!
ya ne var ki bunda? :( ebenin amı var!
adama neden ilk günden tramer kaydını döküyorsun? mal mısın sen. içinde yaşa. adama ayan beyan ben atlatamadım, seni kullanıcam demenin ne alemi var. ille de sorup kaşınırsa adam, o başka...
gerisi formülde. pratik yapmak isteyen true'ya adını yazdırsın. benim yerime o bakıyor şu an, ben müsait değilim, zamanım olursa aranızdan beğendiklerime uygulamalı da öğreticem.
erkek = seks x (övgü - zeka)
uzun uzun yazardım ama hem okumuyorsunuz hem de sözlük kızlarının kezbanlığı malum, random ziyaretçiler faydalansın diye yazdım.
gerek doğal güzellikleri gerekse masmavi denizi ile akıllı tatilcilerin uğrak noktası canım beldem.
3 ile 5 gün yeterli olacaktır. gününüzü çeşitli aktivitelerle değerlendirmeniz için birkaç öneri:
güzel sokaklarında doğulu galerici oğullarının spor arabaları ile yaptığı gösterileri izleyip, valeler ile heyecan dolu park kavgasına katılabilirsiniz.
sahilde motorsikletlerin ve mangalcı dayıların bulunduğu sıcak çimlerden serin sulara atlayıp suriyeli ve çingenelerle su topu, voleybol, dalış ve ebelemece oynayabilirsiniz.
kızgın asfaltın dayanılmaz kokusunu ciğerlerinize doldurabilir, ilk depremde yıkılacak güzel evler için önce iç geçirip sonra üzülebilirsiniz.
gece ipsiz sapsız gençlerle köşe kapmaca animasyonuna katılabilir, dolgu dudaklı croplu kızlar tarafından karakolda sabahlara kadar partileyebilir, köpek gezdiren röfleli teyzeler tarafından alabildiğine eleştirilebilirisiniz.
tanım: içinizi ısıtırlar, gününüzü güzelleştirirler, yaşamaya ikna ederler.
türkiye bu kadar güçlü değilken, havalı devasa yapıları yokken ancak insanlar birlik halindeyken, tek yürek olmak için felaketler yerine milli maçların, milli bayramların yeterli olduğu yıllarda üniversitede tanıdım bir tanesini.
çok güzel gülüyordu. bana da gülse keşke dedim, önce bakıştım, sonra konuştum, sonra daha çok güldürdüm onu. öyle çok güldü ki gözlerinden yaşlar geldi. "çok güldük, ağlamasak bari" dedi.
o güldükçe ben de güldüm. sonra o güzel gülüşü herkesle paylaşmak istemediğimi farkettim. neden herkese gülüyordu ki? sadece bana gülmeliydi. neticede onu en çok güldüren bendim.
sadece bana gül dedim, sevmişti, kabul etti. dışarıya karşı tedirgindi. tuttu kahkahalarını. mahçup gülümsemelerle bastırdı duygularını. ama baktım ki artık bana da eskisi gibi gülmüyordu. kızdım ona. neden gülmüyorsun dedim?! artık güldüremiyor muyum seni?
gülme demiştin dedi, bilemedim dedi.
sonra hüzünlü bakmaya başladı gözleri. anakra'nın soğuğunu ısıtamaz, istanbul'un nemini kurutamaz oldu eskisi gibi.
gülmeyi de kesmişti. ben ise haklıydım. sadece bana gülemiyorsa, gülmesindi.
yine beni dinledi. gülmez oldu. birlikte somurttuk. öyle güzel öyle başarılı somurttuk ki, işleri büyüttük zamanla, bağırdık, çağırdık, ağladık. adına da tutku dedik.
beni hep sevdi ama beni hiç güldüremedi. ben ise onun gülşünü çaldım. sonra farkettim ki ne çok benden var bu ülkede. önce gülüşlerimiz gitti, sonra bayramlarımız, sonra heyecanımız, en son birlikteliğimiz. biz ayrıldık. hepimiz ayrıldık.
ben somurtmaya devam ettim. ama o bir daha eskisi gibi gülemedi.
hogwarts cadılık ve büyücülük okulu'nun hogmeade'e açılan ek kampüsündedir. 127000 m2 yeşil alanı, 2 büyük 1 küçük quidditch idman sahası, süpürge, asa atölyeleri ile geleceğin sihir dünyasının dinamosu olacaktır.
sözlükte herkes sikinin derdinde, ermenistan gence’yi vurmuş siviller ölmüş ortalık kaynıyor, 1saattir başlığı yok bu olayın.
Saçma sapan başlıklar peşindesiniz mk, ergen havuzuna dönmüş ortalık, dünyadan haberiniz yok, başlarım sizin gibi jenerasyona da yazara da insana da...
zaten çük kadar beyinle açılmış başlık çöplüğü oldu burası, iyice 31ci ergen ve el fotosu atan kezo kaynıyor. moderasyonun dünya umrunda değil, ama en azından böyle konularda bilgi alırdık burdan. yazık 10 yıldır yazarım, böyle bok çukuru haline geldiğini hiç görmemiştim. sol frame e bak ya...
yok evde böcek cıkmıs, yok sevgili ağzına vermek, yok sidik içmek, yok cinler götüme girmiş, yok bilmem ne... e yok artık...
Uludağ sözlükte gözlemlediğim hadise, biz gençken, 2011 falan, burda böyle asosyal, 5/10 güzellikte, 87-91 doğumlu bakire hatunlar vardı onların bile sayısı azdı.
Bugüne bakıyorum;
Şimdi sözlük cıvır kaynıyor, fotolar havada uçuşuyor, ama siz sözlük erkekleri meme beğenmiyosunuz namıssızlar... lükse bak ipnelerdeki..
Tadından yenmez. Bir kadınla kadınlar hakkında aynı dilden konuşmanın zevki mi dersin, sayısız kız ortamına erişim mi dersin, yeri geldiğinde bro yeri geldiğinde kadın şefkati mi dersin. Win kere win bir ortaklıktır.