Türkçenin çok zengin ve harika olduğunu düşünen Coburg, Almanyalı şair, roman-anlatı yazarı. 1999-2002 arası Küba'da yaşadı. bir süredir Türkiye'de yaşıyor.
Türk şiirinin izini sürmek için Ankara'ya gelmiş. Cemal Süreya'nın Türkçe gazetelerden daha anlaşılır olduğunu söylüyor. Haklı.
Türkiye'ye bir burs ile gelip kalmaya karar vermiş. Türkçe şiir de yazıyor. Sözgelimi fanzininde de yayınlandı 3 şiiri.
#şiirsokakta etkinliğine değer veren bu güzel insanı tanıyın, bilin.
trabzonspor getirecek deniyor. öyle tahmin ediyorum ki devre arası ya da en geç sezon sonu döner. (devre arasında gitmesinde engel yok, şu an bonservissiz olduğundan 3 takım problemi çıkmıyor.)
birkaç gündür sayfasına erişmekte sıkıntı yaşadığım arama motoru. sıkıntı benim bilgisayarımda değil gibi duruyor. bi problem mi var? bilenler bilmeyenlere anlatsın.
sürekli şarkı aralarında reklam sokmasıyla artık can sıkan müzik dinleme sitesi. tamam kardeşim ekmek parasıdır, arada bir jingle mingle koyarsın, sağa sola görsel sıkıştırırsın, anlarım eyvallah da, bu kadarı da fazla.
diyerekten film hakkında yorum, tavsiye, içerik yazacaktım ama vazgeçtim. aylar sonra girdiğim ulusözlükte hiç mi akl-ı selim insanların egemen olacağı, güzel mevzuların derinlikli paylaşımların yapılacağını göremicem? yazsam da nasılsa filmmiş la deyip okumucak kimse.
kısa bir süredir problemle karşılaştığım müzik dinleme sitesi.
problem şudur ki; müzik listesini açıyorum ya da dinleyeceğim kişinin-gurubun ismini yazıyorum, 2 şarkı çalıyor ardından hop kalıyor 2. şarkının son 3 saniyesinde player.
kullanıcı adı-girişi yapmasam diyecem ki üye girişi istiyor lakin o da değil.
örneğin; televizyondaki saçmalıklar. töre, aşk, entrika, kıskançlık vs. birçok ögenin en dandik şekilde işlendiği ve bir çoğunun bir konusu dahi olmayan diziler, aptal saptal spor programları, içinde haber barındırmayan haber kuşakları, kültürsüz ve sanatsız kültür-sanat programları, belgesel süsü verilmiş tarih çarpıtmaları, amerikan ve avrupa burjuvazisinin yaşamının yansıtımı, magazin programları.
çözüm: dişimizi sıkıp bir hafta televizyonumuzu kaparsak, eninde sonunda düzeltilecektir.
avrupa dışında izlenmesine tahammülüm kalmayan oyun.
uzunca bir süredir iddaa münasebetiyle dünyanın nerediyse tüm liglerini takip eder, maçlarını izler durumdayım. bunu futboldan keyif alan bi insan olduğumdan rahat yapacağımı düşünmekteydim. ancak yanıldım. futbol, sadece avrupada oynanması gereken bir oyunmuş. örnek verecek olursak, mesela, afrika kupasında herhangi bir maçta çok keyif alan var mı? yok. çünkü; oyun tarzları, oyuncuların gelişimleri, futbola bakış açıları farklı. veya latin amerika maçlarından örnek verecek olursak, atıyorum, apertura bitti clasura başladı, arjantin liginde hangi maçta inanılmaz goller, inanılmaz rekabet, taraftarının coşkusunun sahaya yansıması oldu?
avrupada böyle mi efendim? türkiye futbolunu da avrupaya katarak söylüyorum ki, yemin ederim maçları izlerken patladım sıkıntıdan. internette maçları bulurken göbeğim çatlıyo, ee elde var sıfır. bi romanya derbisi, bi londra derbisi, bi bank asya izmir derbisi yemin ediyorum geri kalan tüm kıtaların futbollarından üstündür. en azından pas teknikleri yüksek olmasa rekabetleri yüksek olur. sahada bir "ruh" olur.
yazık günah tribünleri dolduran taraftarlarınıza. naapsın adamlar? uydu taktırıp evde arsenali barcelonayı mı tutsunlar habire, geliyolar sizi izlemeye. ama allah aşkına, biraz da avrupa futbolunu geri kalanlar taklit etsin artık.
galatasarayı oktay mahmuti ve fatih terimden ötürü kıskandığımı söylemiştim sene başında. oktay mahmuti, türkiyenin şu an tartışmasız en iyi koçu ve bugün cskaya unutamayacağı ders veren adam. oktay mahmuti ve ekibine helal olsun.
enfes bir mike leigh filmi. işçi sınıfı ile orta tabaka burjuvasını çözümleyen filmde; burjuvanın sanata bakışı ve sonradan olma burjuvanın görgüsüzlüğü, işçilerin sınıf dayanışmasından sınıfta kalması ve sendikal hakları savunuyor gözükenlerin dalkavukluğu muhteşem işlenmiş. iki sosyalist ana karakter 80lerin son dönemi işçi sınıfının iki iyi temsilcisi konumunda. film, işçi sınıfını bamtelinden yakalar cinsten.
beni gerçekten çıldırtıyor. sms olayı olmasa çoktan bırakacaktım. avea çok güzel, gitsene demesi lazım reklamda. bu ne lan. 20 tl yükle diyo, 500 dk vericez, yüklüyosun, bir hafta sonra verdiğini geri alıyo. madem haftalık kampanyan, ne diye para yüklettiriyosun telefona kardeşim? ya sabır.
allstar seçmelerinde hedonun kadroda yer alabilmesi için hergün bir defa oy vermek gerek. hedo bunu hakediyor. hadi kaptanı orlandoda yapılacak allstara gönderelim!
herhangi bir müsabakada iki tarafı birden desteklemek, gönül vermektir efenim.
son olarak sporting-porto maçında yaşadığım gerilimdir. iki tarafın da kazanmasını istemememle birlikte, beraberlik sonucu bana ciddi kazançlar sağlayacaktı. çizgiden çıkan toplar, sert şutlar, derinlemesine enfes paslar derken, ömrümden ömür gitti.
iki tarafı da tutarak, beraberliği desteklediğim müsabakadan, ben galip ayrıldım. sevgiler.
bir ailenin şehir hayatından, kapitalizmden, özgürlük getirdiği varsayılan kurallardan kendini sıyırıp; herkesin isteyebileceği bir yaşama sahipken bir anda intihara karar vermelerini konu alan filmdir. michael hanekenin kent üçlemesinin ilk filmi olmasının yanı sıra, basit objelerle verdiği gerilim ile de funny gamesten sonra en sıkıcı, asap bozucu filmidir.