ailemizle aynı ya da tamamen farklı görüşler içinde bulunabiliriz aklıma takılan sorun şu kişiliklerin oluşmasında çevrenin ve ailenin etkisi ne ?
eleştirdiğimiz görüşlere sahip bir bireyin ailesinde doğsaydık biz de öyle mi olacaktık?
yapılan bir araştırmaya göre yabancı bir ülkeye göç eden ailenin çocuğunun aksanı arkadaş çevresiyle benzerlik göstermekteyken aileyle bir benzerliği yok buradan yola çıkarak dil konusunda büyüdüğü çevre etkiliyken aile değil diyebiliriz.
Genlerimiz yoluyla belirlenmiş olan karakterlerimiz en geç 6-7 yaşına kadar büyük bir oranda şekillendikten sonra geri kalan ne varsa ailemiz ve çevremizden gördüklerimizle, öğrendiklerimizle oluşuyor. örneğin genleri tamamen aynı tek yumurta ikizlerini düşünelim genlerle belirlenen karakterleri aynı olsa da kişiliklerinin farklı olmasını sağlayan şey nasıl etki ediyor?
Özellikle okul öncesi dönemde en etkili faktör önce aile, sonra okul olarak öne çıkıyor. Bu dönemler çocuklarda taklit eğiliminin dikkat çektiği dönemlerdir. Çocuk ilerde kendisiyle özdeşleştireceği pek çok davranış içimini bu yaşlarda, başkalarını taklit ederek öğreniyor. Çocuk kendi davranışlarını ve bu davranışlara karşılık gelen tepkileri değerlendirerek, kişilik oluşumunda önemli adımlar atmaya başlıyor. Toplum içinde kim olduğunu, ondan kim olmasının beklendiğini, hangi davranışlarının kabul görüp hangilerinin reddedildiğini belirlemeye çalışıyor. Bu aşamalar sırasında kendi toplumsal kabul değerleri ve beğenileri oluşuyor. Bütün bu aşamalar aslında zincirleme olarak birbirini hem etkiliyor, hem de tetikliyor. Bir davranış bir diğerini getiriyor. Burada ailenin ve çocuğun içinde yaşadığı toplumun etkisi çok büyük. Çocuğun kişiliğinde doğrudan önemli bir pay sahibi oluyorlar.
sizin de görüşlerinizi bekliyorum sevgili yazarlar...
dün Sultanahmet camisinde karşılaştığım durum . altımda minik etek vardı görevliler ziyaret saati 1 saat sonra dedi resmen görünüşümden beni münafık ilan ettiler . şu kafaya bakar mısınız . şaşkın bir şekilde arkadaşımla geri çekindik. zaten Müslüman değilim ama her mini etek giyen Müslüman değildir diye bir ön yargıyla yaklaşmaları turistik bir mekanda şaşırttı beni.
geri döndüğümüzde baş örtmek için bir bez ve etek verdiler.
edit arkadaşlar bahsetmek istediğim şey bu değil tabi ki saygı çerçevesinde yaklaşılmalı , ortama uyum sağlanmalı.
benim üzüldüğüm nokta dış görünüşümden ibadet etmeyeceğim kanısına ulaşmış olmaları belki ben baş örtümü ya da uzun eteğimi içeri girince giyeceğim . kıyafetime bakarak ibadet edip etmeyeceğimin saptanması beni üzen. insanları dış görünüşe göre yargılamak...
o kadar ayarlamaya rağmen bir de en önemli günlerde regl olunur. ağrılı bir şekilde geçiyorsa hayat felç olur , ağrı olmasa bile kafanın bir tarafında regl olduğu için odaklanamama , sürekli kontrol durumları gerçekleşir yani işkencedir...
yazılacak tüm kitaplar yazıldığında , bestelenecek tüm müzikler bestelendiğinde , girilecek tüm entryler girildiğinde .ne olacak böyle bir şey mümkün mü ?
Dün geceden beri aklıma takılan bir konu. bir şey sonsuz defa tekrarlanırsa arada birbirinin aynısı şeyler ortaya çıkacaktır. yeni bir şey kalmadığında oluşan şey yaşanmış şeylerin tekrarı olacaktır.