yakında başlayacak kampanya.fakat köpekler üzerine yoğunlaşılacak.
başıboş sokak köpeklerinin insanlara verdiği zarardan ötürü toplanması taraftarıyım. bu aynı zamanda kedilerin canını da koruma altına almak anlamına geliyor. gündüz masum görünen o hayvanların geceleri çeteler halinde nasıl da saldırgan olduğunu bilemezsiniz.
ezcümle, insan sağlığı önemlidir arkadaşım.
x sensin y de sana girsin kalıbıyla başlık açılması sözlük formatına ykırıdır diye bi anayasa değşikliği istiyorum ben.
hee, bu entry formata aykırı oldu ama harbiden yeter artık yaa.
bilica'nın kazmalığından sonra fenerbahçe taraftarının yek ağızdan bağırdığı cümledir.
hayır, biz zaten biliyoruz ne kadar çirkef olduğunuzu, tasdiklemenize gerek yok. noter onayı gibi oldu bu olay iyice. bilica tam bir fenerbahçe futbolcusuymuş.. bunu da iyice anladık ama bu olaydan sonra. bu tür çirkefliklerle kendine avantaj sağlamaya çalışmanın kendi taraftarından bile tepki görmesi gerekir ki ata'nın dediği gibi ahlaklı sporcular alsın sahneyi. ama nerde..etik metik siklemeyin tamam ama bu kadar da boka sürmeyin mevzuyu.. merak ediyorum aziz başkan ne diyecek bu konuda.. hani hakkını falan çalıyorlarmış ya fb nin. hani emek hırsızlığı yapılıyormuş ya.. bakalım.. görelim..
sevgili "am" için bulunur. eğer mecnunsanız, "bir am için" çöllere düşersiniz. yok kadına saygıymış, yok kutsallıkmış, yok aşkın kutsiyetiymiş.. ne gerek var ulan.. al sana işte kapı gibi neyzen mantığı.. kadın dediğin kukudur işte mnskym...neyzen tevfik aşkın ne olduğunu şarap şişesinde anlamaya çalışmış lakin, olmuyor işte.. içki şişesinden kafayı kaldırmak lazım bazen kafayı.
tanım: olabilecek en sığ, en basit , en yüzeysel yaklaşımdır.
neymiş efendim bu söyleşi yahu.. ulan moderasyon haber vermese kimin haberi olacaktı.. dolayısıyla haber verilmeyen kaç kişinin haberi var. yani bu söyleşiyi dinleyen kaç kişi var. trt 1 de naklen tv yayınına katılsa dahi ne ölçüde izlenecekti ki.. sikindirik radyo da kim dinleyecek.
bi ara cnn international'a falan çıktı sandım yani.. neymiş adam trt radyoları 1 kanalına çıkmış.. pehhh...
uyuz oldum yaaa.. amma abartıldı..
başbakan hakkında girilen entrylerden sonra akla gelen cümledir. en azından aklıma geliyor benim. başbakan hakkında girilenlerden sonra eşi hakkında da ileri geri konuşuluyor. kesinlikle tasvip edilemez bu tavır. kimse kimsenin eşi hakkında "sokmak" gibi kelimeler kullanmamalı.bu başbakan olsa da olmasa da kullanılmamalı.. kaldı o türkiye cumhuriyetinin seçilmiş başbakanıdır. yani gönül verdiğinizi söylediğiniz demokrasi ile.. oy ile.. seçimlerle..kimse kimseyi sevmiyor diye o kişinin eşi hakkında salak salak konuşmamalı.
sözlüğün de başının derde girmesi iyi olmaz kanaatimce. lakin r.t. erdoğan değil kim olursa olsun böyle bir yazıyı görse yazanın hakkından gelir sanırım.. dediğim gibi.. allahtan başbakan okumuyor sözlüğü. bu tür bir yazıyı örneklemek gerekirse..
--spoiler--
daha da iyisi için: (bkz: başbakanın eşine sokmak)*
#7196780 (the vali, 02.02.2010 23:31:17)
--spoiler--
bir üst entry başbakanın eşine laf sokmak idi.. buraya kadar normal ancak; altına böyle bir entry girilmiş. kişilik haklarına saldırı boyutu aynı zamanda tehlikeli de bir süreç..
bu adam rus tanklarına benziyor. tank gibi çok hantal, bu adam sağından soluna dönene kadar hayli vakit geçer tarzı yorumlar yapan rıdvan dilmen in an itibariyle türksel süper ligde gol kralı olan makakula konusundaki yanılgısıdır.
yüzünü değil gözünü değil, sesini özlediğiniz sevgilidir ( nazım'ın deyimiyle).. yanında olmaya doyamadığınız, bakmaya kıyamadığınız sevgilidir.
ansızın bir vakit( belki yemek yerken evde, belki ders çalışırken belki de uyumak üzere iken ansızın... burnunuza kokusu gelir.. yemin ederim ki bu onun kokusuydu dersiniz.. heyecanlanırsınız.. kalp atışınız değişir..
işte... o sevgili kokusuna kurban olunan sevgilidir işte...
istatistiki olarak incelendiğinde öss'de derece yapan çocukların fakir veya orta halli çocuklar olduğunu görürüz, siz hiç bir zengin züppenin derecesini gördünüz mü? halbuki maddi imkanları iyi olan birinin kolejler özel hocalar vs. daha iyi yetişmesi gerekmiyor mu?
tanım: kısıtlı imkanlara rağmen, okumaya önem vermelerinin ispatı hükmünde durumdur.
kişiden kişiye değişmekle beraber, yazarımız masculine bu şarkıların başında the outlaw torn'un geldiğini iddia atmektedir.
p.s: metallica'nın (bkz: anket lan bu) diye bir şarkısı yoktur.
gizli bir hastalık gibi ilerler gövdenin bulandığı yerlere. içinizde sıkışma olur, kalbinizin atışını duyacak gibi olursunuz. beyniniz kafatasınıza sığmayacak sanarsınız.dünyada hiç bir şey umrunuzda değildir.yalnızca, acaba aldatılıyor muyum diye kendinizi yer bitirirsiniz.sonra telefon açarsınız konuşursunuz biraz rahatlarsınız fakat bu içininizi yeniden kemirmeye başlar.
eğer bu durumu yaşarsanız önce yapmanız gereken psikoloğa gitmektir. fakat önceden bu hisleri yaşamıyordunuz da, bu sevgilinizle başladı ise şutlayın gitsin anasını satayım. en sağlam kurtuluş yolu.
keşke dedirten üniversitedir.
herhangi bir şekilde yönetiminde bulunmadıktan sonra bir sorun çıkarmayacağı kanaatindeyim. zira ibrahim tatlıses kendi alanında işini, iyi yapan biridir. evet, bu müziği dinleyen kitle eğer şarkıcının sömürülerine açık ya da bunu istiyorsa şarkıcının dinleyicinin istediğini vermesinden doğal bir şey yoktur. ağlar da , çiğköfte de yapar, mangalda urfa da yapar..
fakat bunların hiçbiri onun sermayesiyle açılmış bir üniversitenin kötü olduğu anlamına gelmez. dediğim gibi; keşke de olsa... urfa ibrahim tatlıses doğunun yükselişi üniversitesi
1984 öncesi dönemde babamın deyimiyle "kürt olduğunu söylediğinde karşı tarafın zihninde mert biri olduğun imgesi canlanıyor"(muş). fakat şimdi kürdüm dediğinde akla terörist olma ihtimalin geliyor. bölücü olarak algılanıyorsun.
usame bin ladin gibi taliban gibi tipler dünyada müslüman = terörist imajını yerleştirdi. ali kalkancı, müslüm gündüz gibi tipler ise türkiye de tarikatçı= sapık ya da çıkarcı insan modelini kafalara yerleştirdi..
bu durumda usame neyse, müslüm gündüz neyse pkk da odur.
kızların dik duvara işeyememesi kadar acı bir durumdur. halbuki eğer kızlar dik duvara işeyebilse ya da erkekler dik duvara sıçabilse dünya ne kadar farklı olurdu.. evrensel barış...ekonomik anlamda müreffeh bir toplum...soysal adaletin temini...
başkan aziz yıldırım ın transfer bombalarından ( balonlarından) kaygılanan, fenerbahçeyi tutan genç fenerbahçeli zümrenin oluşturduğu demokratik platform.
galatasaray ın 2009-2010 sezonunda, ve daha sonrasında teknik direktörlüğünü yapacak kişidir. doğru yazımı frank rijkaard'dır. aslında daha doğru yazımı Franklin Edmundo Rijkaard dır.
son günlerde yaşanan yemek yerde mi yenmeli masada mı yenmeli tartışmalarında gördük ki bir taraf diğerini ezmektedir. bu durumun ancak kültürüne sahip çıkacak bir moderatör yardımıyla hallolacağını düşünüyoruz. dolayısıyla kuru fasulye ve pilav seven bir moderatör bu işi tastamam çözecektir.hatta bize de ısmarlasın.. bi de yanında cacık.. off anam..
imza: (bkz: masculine)
kurulması çalışmalarına bizzat başlamış olduğum dernektir. özellikle 19 temmuz tuz biber oldu.. yahu kardeşim, kahvehanelerde sigara yasaklanır mı.. barda sigara yasaklanır mı.. istemeyen gitmesin .. gidiyosa da sana ne.. ayrıca sağlığa zararlıymış.. yahu bu benim tercihim.. sigara öldürür, tamam. beni öldürenden sana ne..
metallica'ya bok atarak karizma yapmak diye bir başlığımız vardır.. ekşi sözlükten alınma bir başlık olup giriler de hemen hemen ekşi ile parallellik gösterir. tıpkı sabri'de olduğu gibi.
eğer 18 yaşında bir futbolcuya 25 yaşında iken nasıl bir kariyer yakalamış olmak isterdin diye sorsanız , o da size 7 yıldır galatasarayda oynuyor olma kariyeri bana yeter dese özgüvenini takdir edersiniz..
eğer 25 yaşında bir futbolcu 2000-2001 sezonundan beri (7 sezondur)galatasaray
a takımda oynuyorum derse -futbolcu iseniz - gıpta ile bakarsınız.
eğer 25 yaşındaysanız , 7 yıldır galatasarayda oynuyor ve hakkınızda 800 civerı entry girilip olumsuz şeyler söyleniyorsa gülüp geçersiniz.
eğer gelen her antrenör sizi ilk 11 oynatıyorsa -milli takım da dahil olmak üzere-entrylere kıçınızla güler geçersiniz.
eğer georghe hagi, 19 yaşınızdayken sizin başka takıma transferiniz sözkonusu olduğunda " onu takımda tutun, parasını ben öderim" demişse sizin hakkınızda artık bunun ötesi yoktur diye düşünürsünüz.
tabi bizim yazarlar futbolu o kadar iyi biliyorlar ki; ne milli takımlar teknik direktörü fatih terim, ne hagi, ne gs teknik direktörü rijkaard, ne gerets, ne bülent korkmaz, ne de mircea lucescu bizim yazarlarımız kadar iyi bilmiyor.
hee, tanım: klavyenin tuşlarıyla yapıldığından çok kolay olan eylemdir.
gelelim karşıt görüşe.. namus beyinde imiş.. bu bana biraz de hiç bir ibadetini yapmayıp, benim kalbim temiz olm, deme gerizekalılığını hatırlatıyor. namusu küçültüp kuşa çevirdiler iyice.. her değer gibi bunun da içi boşaltılmaya çalışılıyor. ve bunu yapmaya çalışanlar da genellikle sizi, beyinsizlike suçluyor.. ne acı..
namusun bacak arasıyla sınırlandırılmasına karşıyım, ama orada mı burada mı diye hedef saptırılmasına da. yoksa ülkenin parça parça satılması da bir namussuzluk örneğidir.
kesinlikle çok önemli ve kesinlikle olması gereken bir durumdur. hayatı en az dört günlüğüne durduruz. çalışan bayanlar her ay 4 gün izinli olurlar. işler aksasın abicim , yeter ulan bu nevinden çektiğim.. mına kodumun karısına bak ya. (bkz: gittikçe sinirlenerek entry girmek) (bkz: akacak kan damarda durmaz)