küçükken kocaman pembe 20000 liralar vardı ya hani, en çok bakkaldan tüplü çokokrem almayı severdim ben onunla. metali ısırıp sömürmek ne de güzeldi çikolatayı.. sonra dudakları siyah çocuklar olarak top oynardık mahallede. sen de balkondan saf saf izlerdin bizi. o zamanlar çok salak gelirdin bana. çocuk aklı işte. aynı çocuk aklıyla da o zaman soramadım sana bunu. kafam böyle şeylere basmazdı haliyle..
iş işten geçtikten sonra, içte yanık kalan o ufak köz parçasını üzerine işeyerek söndürmeye çalışmaktır.
küçük, sanatsal çalışmalarım var bu konuda. örneğin;
karpuzlu istanblue gibiydin sen, kokun bana yazı hatırlatırdı sadece koklarken. ama şişe bittikten sonra karpuzun serinliği değil de vodkanın sarhoşluğu kaldı içimde. çekirdek tükürmek yerine kustum küçük dilimi parmaklayıp..
soğuk kış günlerinde sıcak sahlep gibiydin sen, varlığın mutluluk verse de içimi ısıtsan da zaman zaman, uzun kullanımda selülit yapacağını hiç söylemedin bana. eskisi gibi slip giyip havuza gidemiyorum artık..
saç fırçamın üzerindeki saçlar gibiydin sen. yolup klozete atarken hiç aklıma gelmedi benden bir parça olduğun, ve üzerine sifonu bile çekmedim suya yazık olmasın diye. bilirsin ki su faturam çok kabarık..
hani olur ya facebook'ta birini görürsünüz, beğenirsiniz, ortak arkadaşınız da yoktur, bi grupta falan karşılaşmışsınızdır örneğin. kafa karıncalanmaya başlar eklesem mi eklemesem mi diye sonra. abazan muamelesi ve bir "pff", üzerine de güzel bi' blok yiyip onu kökten kaybedebilirsin der mantıkla kutsanmış beynin, ama eğlenceli dostun çükün kurcalar aklını "ya kabul ederse, sonra da takıling yaparsın" diye. kıskıs gülerken çüküne, butona gider bi yandan parmağın. ama sonra "hey dostum dur bi saniye, iyice düşündün mü?" der ordan biri. ne yapacağını bilemezken hatunun linkini sık kullanılanlara kaydedip bu kararı ertelersin sonraki bir zamana, ve bir sigara yakıp winamp'tan dredg açarsın. ne beynin için küçük, ne de çükün için büyük bi adım olur bütün bu yaşananlar.
"1 allah kuruşu" olayının patlak vermesinden bi'kaç gün sonra spartacus : gods of the arena izlerken türeyen para birimi.
tulius, yeni arena'nın açılış oyunlarında yer edinmek isteyen batiatus'a çok kızmıştır. Capua pazar alanında düzenlediği küçük çaplı mitingde batiatus'a dönerek "onların cebinden bu arena'nın yapımında 1 jüpiter dinarı bile çıkmamıştır" der, ve olaylar gelişir. (true story)
bugün keşfettiğim donmuş gıda çeşidi. markası superfresh olabilir hatırlamıyorum. makul fiyatıyla, kolay ve hızlı yapımıyla, ağızda eriyişiyle ve lezzetiyle fena halde tavladı beni. migros'tan 2.5 liraya alıp ketçap ve kola eşliğinde öküzler gibi doyabilmek mümkün. öğrenciler memnun. ben de öyle.
not : başlık kim fotografını çerçeveletip duvarına asmış ögrenmek ister misin olacaktı. fakat uzun başlık yazmak isteyen her yazarın çilesi olan karakter sınırlamasına takıldı.
seni seviyorum, seni çok seviyorum gibi yalan olma ihtimali yüksek olan sevgi sözcüklerinin aksine, seni sevmiyorum gibi vurucu ve insanı üzebilen söz öbeğidir. s.ç.s. nasıl seni çok seviyorum'un kısaltmasıysa. s.a.s. de seni az seviyorum'un kısaltmasıdır. yerinde kullanıldığı zaman güzeldir. örneğin kötü bir espriden sonra, hoşlanılmayan bir davranıştan sonra karşıdakine söylenen s.a.s. aynı davranışın o kişi tarafından bir daha yapılmamasını sağlar. denenmiş ve uzmanlar tarafından onaylanmıştır.
küçük ve sıcak bir evde yaşıyorsanız, evin sıcaklığını arttıran durumdur. insana kendi bokunun kokmadığını kanıtlar adeta. koku geldiği anda yüzünü ekşiten ve dayanamayıp son bir çabayla kapıyı kapatmak için koşan arkadaşınızın küfürleri yankılanır evde. ve kapı kapandığı anda herkes derin bir oh çeker. görev tamamlanmıştır.
dünya üzerinde önemli bir insan topluluğunun takipçisi, hayranı, müptelası, hastası olduğu lost dizisinin çok uzun bir aradan sonra başlayacak olan beşinci sezonunun birinci bölümünün ismidir. yayın tarihi 21 ocak 2009 olarak belirlenmiştir. heyecanla beklenmektedir.
yazan kişiden tiksinmenizi, hakkında kötü şeyler düşünmenizi ve belkide ardından ilişkiyi kesmenizi sağlayan msn iletileridir.
az önce yaşadığım bir olaydan sonra tek tek geçirdim bu aşamaları.
ileti : "msn temizliği, beni bir daha listende görmessen siktiri yemişsin demektir."
tepki : "sen kimsin lan it" *****
sonuç : kişiyi sil... ayrıca bu kişiyi engelle... Windows Live Hotmail kişilerimdende kaldır...
prison break'in 4. sezonunda diziye katılan, trishanne karakterini canlandıran oyuncu. güzelliğiyle büyülüyor azizim. ayrıca geçmişte güzel bir anı olarak kalan the oc dizisindede lindsay isimli karakteride kendisi canlandırmıştı. o zamanlardada aşık etmişti kendisine.
13 bölüm olması planlanan, hesapta ilk bölümüne 10 milyon dolar döküldüğü söylenen, bugune kadar 3 bölümü çıkan yeni kolpa nbc dizisi. izlemeyen varsa izlemesin.
deney sonrasında dünyanin sonunun geleceğini sanarak, karadelik tarafından yutulmaktansa hap atarak hayatına son veren 16 yaşındaki psikopat bayan kişi. televizyonda haberleri izlerken gaza gelip kıyamet gibi şeyleri düşünmesini istemeyen ailesini bile dinlememiş. bakınız gördüğünüz gibi birşey olmadı hayat günlük güneşlik devam ediyor arkadaşım böyle hemencecik düşünmeden kararlar verilirmi hiç bi sakin olmak lazım değilmi.