Buz gibi köfte, buz gibi pilav, buz gibi cacık, üstüne dippas cips, kuru öksürük hastayım, hala açım ve çok mutsuzum sözlük. istifa edip evde oturmak istiyorum hatta, o derece mutsuz ve öfkeliyim.
Eyleme dönüşmeyen hiçbir gayriahlaki durumdan beşerin kendisi mesul değildir arkadaşlar, siz burada dönen mevzulardan etkilenip ahlakınızın bozulacağından endişe ediyorsanız vah sizin halinize. Ya ruhsal/psikolojik bir probleminiz vardır ya da kişiliğiniz oturmamıştır eğer öyleyse. Bırakın kim ne yaparsa yapsın yahu milletin karısından kızından size ne?
islamla aldanmadım ama yine köle oldum. Amk aslında tam tersi oldu biz böyle göt gibi kaldık, onların tarafında olanlar kendi işlerini kurdu, devlete girdi falan kölelikten kurtuldu bizim gibi onlara sempati duymayanlar da köleliğe devam etti. Millet malı götürdü amk biz de 3 ü 5, 5 i 20 nasıl yaparız diye kıçımızı yırttık durduk senelerce.
Gün olur devran döner beyler, hep iskender dönecek diye bir şey yok amk.
Dün tv de kadının biri freddy tayfur dedi amk, adamın adını bile unutmuşuz ama prim kasmak için her şeye değer. Sahtekar, riyakar bir toplumuZ her zaman derim.
her yıl 5 ocak’ta kutlanan, ama aslında kimsenin varlığından haberdar olmadığı efsanevi gün. rivayete göre, göç yollarında binlerce kilometre kanat çırpan, sabahın köründe ötüşüyle bizi uyandıran, tarlada zararlılarla mücadele eden ve şehir hayatına adapte olup simit çalan emekçi kuşlar için icat edilmiş.
bu günün şerefine sabah balkona ekmek kırıntısı koyan, kafeste hapis olmuş bir muhabbet kuşunun kafesini açıp “uç be özgürlüğe” diyen veya en azından "ben sana konamazdım, sen beni almazdın" şarkısını açıp saygı duruşunda bulunan herkes, ruhen bu kutlamaya katılmış sayılır.
bazıları der ki; "bu kuşlar hepimizden çok çalışıyor ama sgk’ları yok." işte tam da bu yüzden, bir günlüğüne bile olsa onları anmayı hak ediyorlar. uzun yolculuklarında kanatları hiç yorulmasın.