sürekli insanları her konuda şakirt ve ateist diye yaftalayıp bokunu çıkarmaktır. hemen hemen her konuda dininin gerekliliklerine uyan insanları şakirt, biraz daha özgür ve kendince yaşamayı benimsemiş insanları ateist diye yaftalamak aptallık ve bilgisizliktir. bu tür yakıştırmalarda bulunan insanların ağızları cehalet kokmaktadır.
şakirti bir aşağılama malzemesi olarak kullananlar ve ateisti dalga geçilecek bir yanılgı olarak görenler önce dönsün kendi vicdanlarını sorgulasınlar. bir insan şakirtse şakirttir, ateistse ateisttir, bu onu aşağılanabilir kılmaz.
sözlüğü bir futbol forumu sanan ve sürekli futbol ekseninde dönüp dolaşan ve başka bir fikre hacet olmayan vasıfsız, uçurulması gereken trollerdir. her gün şikeci fener, pempe formalı cincon, 8taş vb. çocukca konu başlıklarına tanık olmak diğer yazarların ve yeni gelen yazar neslinin ufkunu karartacağı için bu tarz trollere sınırlama olması gerektiğini düşündüğüm konudur.
jeneriklere geçecek müthiş bir frikik golüdür. romaschenko *uzatma dakikalarında galibiyeti getiren golü atmıştır. frikiği ilginç kılan o kadar uzak mesafeden topa çok sert bir vuruşla kavis verebilmesidir.
bilmem kaç çocuk içtiği süt sonrası zehirlendi haberlerinden sonra deşifre olan çocuklardır. bu küçük hibinolar sütü mis gibi evde içtikleri halde okulda dağıtılan sütü okuldan kaçmak amacıyla süte bok atmaktadırlar. illa sütten zehirlenen varsa bunlarda aç karnına kendi ve 4-5 arkadaşının sütünü içmiş bencil bir çocuk olabilir ki bu da 400-500 çocuk olamaz. ayrıca zehirlenenlerin bir çoğunun merkez olarak diyarbakır ve diğer doğu illerinde ön plana çıkması ne kadar tesadüftür ?
24 nisan 2012 fc barcelona chelsea fc maçı itibariyle barcelona'nın gerçekleştirdiği eylemdir. kendileri halı sahada freestyle oynayan amatör futbolcular gibi kale önüne kadar pas yaparak gelmeye çalışmışlar, nitekim taktik varyasyonların öncüsü olan italyanların yeni ürünü roberto di matteo'dan tokadı yemişlerdir.
özellikle messi, xavi, iniesta gibi oyuncuların 10 kişilik savunmanın arasına adam kaçırmaya çalışmaları tam bir acemilik, çuvallama olmuştur. barcelonalı oyuncular 2 bin tane pas yapacağına yay civarında 6-7 şut denemesi yapsa gole daha kolay ulaşabilirdi. nitekim messi ender bir şekilde şut attı ve top direkte patladı.
Japon futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri. bu yaz avrupaya transfer olmasını bekliyorum, henüz 22 yaşında ve 6 ay sonra sözleşmesi bitiyor. değeri 1.5-3 milyon euro arası. orta saha ve ofansif orta saha pozisyonlarında oynayabiliyor.
şarkının can damarıdır, genelde şarkının sonlarına doğru döktürülür. gitar solo, guns n' roses'ın sweet child of mine şarkısının sonlarında görülebilir.
kanaatimce bu türün en güzel örneği the crow filminde verilmiştir;
2002 dünya kupasına katılmamızın üzerinden 50 yıl geçmiş olacak turnuva.yılların bize beraberinde getirdiği başarı/sızlıkları 50 yıllık dilime bakarak değerlendireceğimiz kupadır.
*resimde görüldüğü üzere sözlükte tam 19:00 itibari ile '666' kişi bulunmakta, yani şeytanın sayısı.
*ne tesadüftür ki bugün ayın 13'ü, şeytanın bir diğer sayısı.
*takvimden yola çıkarsak 3.ayın 13'ündeyiz.13'teki üçle ayın 3'ü birbirini götürdü, ne kaldı 1, 2012'nin sonundaki 12 ile 1'i topla ne yapar '13'.***** http://hizliresimyukle.co...html?img=209383&w=720
mafia II'de çalan, louis primanın seslendirdiği enfes şarkı.
Şarkı için;
Türkçe Meali
biliyorum seni nostalji
birden bire sasirtan
kosunu agirlastiran
seni uzen ve nefessiz birakan
eger etrafimizda ki dunya
bize benzemesse
benimle paylas
onu alip uzaklara atayim
ve aksam parlak
bir ay olacaksin orada olmayan
ferah havada
sicak elin benim ustumde
ve belki hayal bile etmiyorsun
bu gokyuzunun ne kadar buyuk oldugunu
icimde burda ne kadar buyuk bir bosluk oldugunu
ve simdi olacak
sen de beni oyle istiyorsun
buyunu tekrar bulacaksin
asik minik yildiz
kalan tum gece
bu yeni dogmus aksamda
karanlik getirecek
kendisiyle beraber hayaletlerini
ve eger uyumuyorsan
seni dinleyecegim ve daha siki tutacagim
ve aksam parlak
bir ay olacaksin orada olmayan
tum sefkatinle
yaklas bana ve sirrini soyle bana
ve belki hayal bile etmiyorsun
bu gokyuzunun ne kadar buyuk oldugunu
icimde burda ne kadar buyuk bir bosluk oldugunu
ve simdi olacak
sen de beni oyle istiyorsun
tum sefkatinle
yaklas bana ve sirrini soyle bana
ve belki hayal bile etmiyorsun
bu gokyuzunun ne kadar buyuk oldugunu
icimde burda ne kadar buyuk bir bosluk oldugunu
ve simdi olacak
sen de beni oyle istiyorsun
su an beni oyle istiyorsun
sen de
Orjinal italyancası
conosco te la nostalgia
che ti sorprende allimprovviso,
rallenta un pola corsa che
ti ha tolto il fiato e ti ha deluso.
se il mondo intorno a noi
non ci assomiglia mai,
dividilo con me;
io lo prenderò e lo scaglierò lontano.
e chiara nella sera
tu sarai la luna che non cè.
nellaria più leggera
la tua mano calda su di me.
e forse non immagini nemmeno
quantè grande questo cielo,
quanto spazio cè qui dentro me
e ci sarà adesso che
mi vuoi così anche tu.
ritroverai la tua magia
piccola stella innamorata,
per quanta notte ancora cè
in questa notte appena nata.
il buio porterà
con sé i fantasmi suoi,
e se non dormirai
io ti ascolterò e ti stringerò più forte.
e chiara nella sera
tu sarai la luna che non cè.
con quanta tenerezza
ti avvicini e ti confondi in me.
e forse non immagini nemmeno
quantè grande questo cielo,
quanto spazio cè qui dentro me
e ci sarà adesso che
mi vuoi così anche tu.
con quanta tenerezza
ti avvicini e ti confondi in me.
e forse non immagini nemmeno
quantè grande questo cielo,
quanto spazio cè qui dentro me
e ci sarà adesso che
mi vuoi così anche tu,
adesso che mi vuoi così
anche tu.
Edit: Lan saniyesi saniyesine nasıl eksiliyosun, şarkıyı dinledinde beğenmeyip eksiyi bassan anlıyacam.
efenim böyle insanlar fotoğraf çekilirken bir anda yapmacıklaşırlar, yüzde o sahte gülümseme ya da masumiyet oluşur. kimileri 90 derece açılı çekilir, kimileri dil çıkarır, kimileri dudak büzüştürür. hapishane kaçkını gibi de çekilmelerine gerek olmayan ama en azından doğallığı, gerçekten anı ve duyguyu ölümsüzleştiren bir ifadeyle insanların fotoğraf çekilmelerini arzu ediyorum.
jovanotti'nin ora albümündeki ilk single'ı. (bkz: jovanotti) jovanotti klipteki danslarıyla da italya'da dikkat çekmişti.
Klip için:
Şarkının enfes sözlerinin türkçe meali
evrenin bu kısmındaki mucizeler
yüzünün etrafında bir hale oluşturmak için doğmuşa benziyor,
ve eğer seni kaybetmiş olsaydım, olur ha,
güçlü bir tamamlanmamışlık hissi sarardı beni.
büyük bir boşluk beni uzaklara sürüklerdi
umutlarımın en uç noktalarına kadar
arardım seni çıldırmış bir şovalye gibi
kötülüğe ve onun isteklerine karşı savaşırdım.
labirentleri aşardım tek bir ipucuna sahip olmadan,
yeryüzünün sunabileceği şeye dair kendimi yiyerek,
ve her bir yeni sınırda iltica talep ederdim,
hayatımı riske atardım açık denizde.
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek
ona biraz sahip olabilmek için her şeyi yapmaya hazırım,
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek
onu tüm sevgimi sunarak ödeyeceğim,
sahip olduğum tüm sevgiyi.
uçsuz bucaksız bir hapishanedeki bir mahpus gibi
hissederdim eğer kalbimde sen olmasaydın,
bir parmaklığın ardındaki çoğu insan gibi saklardım kendimi
ıstırap satanlara kayıp verdirmek için.
ve çok şey gördüm düşleyenler için rezerve edilmiş,
ve içtim hakaretin acı suyunu,
ve bir araya getirdim en halis davranışlarımı
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek,
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek
ona biraz sahip olabilmek için her şeyi yapmaya hazırım,
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek
onu tüm sevgimi sunarak ödeyeceğim,
sahip olduğum tüm sevgiyi,
sahip olduğum tüm aşkı.
sensiz her şey abes olurdu
ölü bir bedeni delip geçen bir kılıç gibi,
aşk olmadan yalnızca üçkağıtçının teki olurdum
limandan asla ayrılmayan bir tekne gibi.
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek,
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek
ona biraz sahip olabilmek için her şeyi yapmaya hazırım,
aşka paha biçilemeyeceğini düşünerek
onu tüm sevgimi sunarak ödeyeceğim,
sahip olduğum tüm sevgiyi,
sahip olduğum tüm aşkı,
sahip olduğum tüm aşkı,
sahip olduğum tüm aşkı,
sahip olduğum tüm aşkı.
Orjinal italyanca versiyonu
le meraviglie in questa parte di universo,
sembrano nate per incorniciarti il volto
e se per caso dentro al caos ti avessi perso,
avrei avvertito un forte senso di irrisolto.
un grande vuoto che mi avrebbe spinto oltre,
fino al confine estremo delle mie speranze,
ti avrei cercato come un cavaliere pazzo,
avrei lottato contro il male e le sue istanze.
i labirinti avrei percorso senza un filo,
nutrendomi di ciò che il suolo avrebbe offerto
e a ogni confine nuovo io avrei chiesto asilo,
avrei rischiato la mia vita in mare aperto.
considerando che l'amore non ha prezzo
sono disposto a tutto per averne un po',
considerando che l'amore non ha prezzo
lo pagherò offrendo tutto l'amore,
tutto l'amore che ho.
un prigioniero dentro al carcere infinito,
mi sentirei se tu non fossi nel mio cuore,
starei nascosto come molti dietro ad un dito
a darla vinta ai venditori di dolore.
e ho visto cose riservate ai sognatori,
ed ho bevuto il succo amaro del disprezzo,
ed ho commesso tutti gli atti miei più puri.
considerando che l'amore non ha prezzo...
considerando che l'amore non ha prezzo,
sono disposto a tutto per averne un po',
considerando che l'amore non ha prezzo
lo pagherò offrendo tutto l'amore,
tutto l'amore che ho,
tutto l'amore che ho.
senza di te sarebbe stato tutto vano,
come una spada che trafigge un corpo morto,
senza l'amore sarei solo un ciarlatano,
come una barca che non esce mai dal porto.
considerando che l'amore non ha prezzo,
sono disposto a tutto per averne un po',
considerando che l'amore non ha prezzo
lo pagherò offrendo tutto l'amore,
tutto l'amore che ho,
tutto l'amore che ho,
tutto l'amore che ho,
tutto l'amore che ho,
tutto l'amore che ho.
şu sıralar ciddi ciddi almayı düşündüğüm akıllı telefon. 600 tlye vatan computerden sahip olunabiliyor. aynı zamanda türkiyeye henüz yeni gelmiş olması nedeniyle çok az kişide bulunmakta olan akıllı telefon.
güntaç özdemirin çok güzel seslendirdiği harika bir şarkı. muck dizisinde söylenmiş bir şarkıdır.
şarkı belli ki tutacak gibi duruyor, üstüne gidilirse popüler müzik endüstrisinin kurbanı olarak ayaklar altına düşebilir.*
şarkının sözleri
geri gelecek misin ? günahın neyse onu bilelim
sevebilecek misin nefret gibi beni yoksa orada kal bebeğim belkide sana göre değilim
sen girdin hayatıma çarparken oralarda burda kalbimdi kanayan
vaz geçtim aklımdan,eşimden,dostumdan alay eder oldum sancımla
hüzünlerinide al yanına ; "ne olacak yanacaksan ?"
benimle yan , benimle yan
çok mu şaşırırsın cehenneme kar yağdırsam ?
benimle yan , benimle yan
hüzünlerinide al yanına ; "ne olacak yanacaksan ?"
benimle yan , benimle yan
ölüm gibi acıtır seni yeniden doğduğun an
arjantinde ırk ve sosyal farklılıklar beraberinde şiddeti getirmiş ve boca juniours vs river plate derbisinin bugünki anlamını kazanmasına olanak sağlamıştır. bu sayede iki takımın taraftar grubuda karşılıklı atışmalar eşliğinde en güzel resitalleri sunmuşlardır.
yunanistanda patlak veren krizle beraber insanlar sokaklara dökülmüş ve şiddet eğilimli eylemlerde bulunmuşlardır. bu insanlar bütün stresini ve haykırışlarını dile getirmek üzere maçlara gitmişler ve birbirinden ateşli gösterilerde bulunmuşlardır. şüphesiz ki olympiakos vs panathinaikos rekabeti yıllar boyu hiç bu kadar dikkat çekmemişti.
yugoslavyada yaşanan kan, şiddet, zulüm beraberinde birbirinden sert taraftar rekabetlerine dönüşmüştür. günümüzde halen partizan vs kızılyıldız ve hajduk split vs dinamo zagreb bu ekolün en önde gelenlerindendir ve dünyadaki sayılı taraftar gruplarına sahiplerdir.
eski önemini yitirmiş bir derbi olaraktan;
ispanyada krallığın takımı real madrid iken katalan halkının temsilcisi ise barcelona'dır. barcelona bulunduğu bölgenin özgürlüğü için direnişi temsil eder. barcelona tribünlerince bir maçta ''katalunya ispanya değildir'' şeklinde bir pankart açılmıştır. katalanların direniş örgütü olarak görülen eta kanlı eylemlerde bulunmuştur. real madrid ise asilliğin simgesi olarak kralın takımıdır ve barcelona karşıtıdır. bu rekabetin taraftar boyutu popüler düzen içerisinde kaybolmuştur.
takımların misyonlarına göre rekabette kimin önde anlaşılabileceği döngüdür. galatasarayın misyonu; türk olmayan takımları yenmek ve galatasaray ile beraber türkiye ismini avrupaya yaymak.
16 yaş altı final karşılaşmasıdır. normal süresi 1-1 biten maçta penaltılara gidilmiştir. trt 3'ten canlı olarak yayınlanmaktadır.
edit: fransa 1 penaltıyı sola diğer 4 penaltıyı sağa atmasına rağmen kova kalecimizin katkılarıyla beraber 4-2 türkiye kaybetmiştir. 3. kez türkiye finalde fransaya kaybetti.
1992 kosova doğumlu, arnavut kökenli isviçreli orta saha futbolcusu. 2009 fifa 17 yaş altı dünya kupası'nda gösterdiği performans ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
aslen orta saha ve ofansif orta saha olarak oynasa da oyunu her iki yönüne de oynayabilen bir oyuncu görünümü veren futbolcu 1.86 boyunda. tekniği, pas ve şut yeteneği ile ön plana çıkan futbolcunun şuan ki değeri 6 milyon euro. geleceğin en büyük yıldızlarından.
sırf acun seviyor diye her yarışmacının müzik olarak arka fonda danza kuduroyu çaldırdığı yarışmadır.şuanda sahnede bulunan yarışmacı bu şarkı ile showunu yapmaktadır. bir şeyinde içine sıçmayın.
kalmak ya da gitmek ? karşılaştığımız kimi sorunlar, ayrılıklar, acılar, keder ya da kimi nedenler yüzünden
seçim yapmak zorunda kalırız. bizi bu nedenlere sürükleyenler kadar kendimiz de suçluyuzdur. yaptığımız seçimler
sonrasında hatamızdan dönmek ya da hataya batmak konusunda 2 şıklı bir seçenekle başbaşa kalmışızdır.
kalmak
her türlü zorluğa rağmen, dişimizi sıkarak sabredebilir ve bizi bir yerlerde bekliyen güzel günlere doğru yol alabiliriz.
bu seçimi yapmanıza neden olacak sebepler yüzünden kalmak, en çok acı çektirendir.tek ümit veren şey bir yerlerde sizi
güzel günlerin beklediğini düşünmektir. bitmicekmiş gibi gelen acıyı, zulmü göze almak kimsenin istiyeceği bir şey değildir.
gitmek, kaçmak demektir.kalmak ise acılarla yüzleşmektir aynı zamanda. ihtimallerde bu yükün altında ezilmekte vardır.
gitmek
gitmek, pek çok anlama gelir. işlerin bu noktaya gelmesinde suçlu olan kendiniz ve başkalarından uzaklaşarak başka hayatlara,
yeni heyecanlara yelken almak şeklinde gerçekleşebilir, ya da olduğunuz yerde kalır ve kendi düşüncelerinizden kaçarsınız ve kendi
içinizde yıkılmış olan enkazın üstüne yeni bir yapı oluşturursunuz. gitmek, gerçeklerle yüzleşmeden bir nevi çıkış kapısıdır.
her ne olursa o yapının temelinde bir enkaz yatar ve enkazdaki çocuğun sesini(aşk/vicdan) kalbinizde zaman zaman işitmek
durumunda kalırsınız ve canınız yanar.
birbirinden farklı iki farklı yol, iki ayrım. 3. seçenek ise bize kaderin sunduklarına eyvallah diyip akışına kapılmak.
pis yedili adında şahit olduğum en saçma dizi içerisinde geçtiğini öğrendiğim ve duymaktan nefret ettiğim replik. birde 'a' ve 'e' harflerini uzatarak bağıran insanları çevremde gördükçe eksiyi basasım geliyor ama sonradan sözlükte olmadığımı farkediyor ve oradan hışımla uzaklaşıyorum.