imkanı olan olsun. Olmak istemeyen sussun. Kafasında soru işareti olan sorsun ama bilmeden atıp tutmasın. Hiç bir yetkinliği olmayan insanların saçma sapan yorumlarına değil de bu işte uzman kişilere kulak asalım artık. ilahi bir kalkan değil bu. Hastalığın bulaşmasını da engellemiyor. Sadece ölme ihtimalinizi azaltmak için var. Anlayın artık şunu be. istatistikler belli , kar zarar ilişkisi belli. hala "yok kısır yapar." "Yok çip takıyorlar." Koskoca bilim adamları sen genlerini aktarma diye götünü yırtıp yaptılar bu işi. Sanki bize immünoloji profesörüsünüz hammına.
Aslında oldukça eğlenceli. Bir kaç güncelleme lazım ama oyuna. Klan , ittifak tarzı gruplaşma muhabbeti olsa güzel olur. Bulunduğumuz bölgedeki diğer aktif oyuncuların adları bile görülse , sohbet özelliği eklense daha da güzel olur.
Çok tatmin edici bir duygu. Bu duygu sözel bir ifade ile anlaşılamaz. Tamamen göz ve mimiklerle anlaşılır. Hiç unutmam bu duyguyu ilk böyle 14 15 yaşlarında yazın çerçeve dükkanında çalışırırken yaşamıştım. Haftalığımı almıştım. Bizim burada Minibüslerin kalktığı yerde pazar yeri vardır. Koca koca karpuzları gördüm . koca bir tane aldım. Eve nasıl taşıdım bilmem. Kapı açıldı babam benden önce gelmiş. Hiç o kadar güzel güldüğünü hatırlamam. 10 liralık karpuz değildi olay. O güne kadar sadece babam bana kızar diye dikkat etmedim davranışlarıma , babam üzülür diye dikkat ettim. O günden sonra da babamın güvenini kaybederim diye dikkat ettim. Şuan 26 yaşındayım. Eminim babam benle bir çok kez gurur duymuştur. Hala daha kararlar alırken acaba babam bu konuda üzülür , güveni boşa çıkar mı diye düşünürüm. Derler ya gölgesi yeter. Gerçekten öyle.
maalesef türkiye'de yapmak istemediğim mesleğim. yukarı tükürsen bıyık , aşağı tükürsen sakal. patrona bir şey yaptırmaya kalksan göze batarsın , bir iş gelse başımıza topu sana atar. '' bu adama boşuna mı para veriyorum ? '' der. sıkıntılı mesele. önce iş güvenliği kültürünün yerleşmesi gerekiyor. iş kazalarının sebebiyet verdiği maddi ve manevi sıkıntıların , 3-5 önlem için harcanan emek ve masraftan kısılmaması gerektiğini anlamalılar.
şimdi ölsem kimse gelemez. çünkü bu saatte defin yapılamaz. yani otomatik olarak gelecekleri bir mezar olmaz ama morgun bulunduğu hastaneye baya bir kişi gelir.
son 2 yılda kendime yük edindiğim her şey ile yüzleştim. güçlü durmak için içime attığım ne varsa saçtım etrafa. insanlara ördüğüm duvarları yıktım. mutsuz olma korkusuyla hissizleştirdiğim kalbimin tozlarını aldım. tek bir yangın kaldı içimde o da sensin. bana geldiğinde inan o ben değildim. yorgun , hissiz , korkak ve tabuları ile yürümeye çalışan biriydim sadece. yaşamayı durdurmuş ama zamana müdahale edemeyen biri vardı. sana geç kaldım biliyorum. aslında her şeye geç kalmış biriyim ama bir yerden başlamak gerekiyor. bu yangın beni kül eder. sana bunları anlatmalıyım. hislerinin aynı olmadığını biliyorum ama kabullenilmiş bir duygu kafanın içindeki bir acabadan iyidir. bir nebze mutsuzluk hissizlikten iyidir. insan gibi hissettirir. kabullenmişsen ve sonuçlarını görmüşsen iyileşebilirsin. zaten bu zamana kadar o kadar yara aldık. hepsi geçmedi mi?
Edit: merak edenlerin olduğunu sanmıyorum ama en azından acabam kalmadı. insan gibi hissediyorum. Sağlık olsun.
yakın zamanda randevusuz da olunabilecek olan aşı. aile sağlığı merkezleri, hastaneler gibi aşı uygulama yetkisi bulunan kurumlara gidip eğer uygulanma sıranız geldiyse randevu almadan istediğiniz yerde yaptırabileceksiniz. şuan da randevunuzdan bir gün öncesinde ya da bir gün sonrasında aşınızı vurulabiliyorsunuz. ayrıca randevunuzun bulunmuş olduğu hastanede de olmak zorunda değilsiniz. uygulama yetkisi bulunan herhangi bir yere gittiğinizde yapmak zorundalar .aşıla uygulamasına yakın zamanda güncelleme geliyor. insanlar aşı olsun diye kolaylaştırıyorlar diye düşünüyorum. o kadar tam kapanma süresinde harekete geçmeyenler şuan bu düzenlemeye geçmelerinin tek sebebi aşı temini tabi ki . lakin sağlıkçıları bu konuda düşünmüyorlar. yığılmalar gerçekten bizleri yoruyor. ayrıca insanların aşı olmadan önce uygulanma şekli hakkında bilgilendirmeleri gerekiyor. bir flakondan 6 doz aşı çıkıyor. yani 6 kişi onam formu doldurmadan 1 flakon aşı hazırlanamıyor ve diğer 5 kişiye uygulanamıyor. aşı hazırlama olayı da biraz sıkıntılı , hassas bir bileşim. çözünmüş aşı yaklaşık 5 dakikada hazırlanıyor. çözünmediyse donmuş flakon 30 dakikada çözünüyor. aşı olacak insanların biraz sağlıkçılara karşı hassasiyet göstermeleri gerçekten önemli. sonuçta bazı kuralları il sağlık tarafından kurumlara bildiriyorlar ve tek 1 doz zayi aşıya bile tahammülleri yok. lütfen kararınızı verdiyseniz ki bence olun , onam formunuzu doldurup , 6 kişi tamamlandıktan sonra sessizce isminizi seslenmelerini bekleyin. aşıyı olduktan sonra alerjisi olanlar 30 dakika , olmayanlar ise 15 dakika sağlık kurumundan ayrılmasın. kalabalık oluşturmayacak bir yerde bekleyin. her hangi bir yan etki gördüyseniz kurum doktoruna başvurun. ortaya çıkan yan etki için bildirim yapıyorlar. umarım bu zor günler biter. gerçekten yorulduk.
ben bu aşıyı uygulama yetkisinde olan bir insanım. kendimde bu aşıdan vuruldum. fırsat vardı değerlendirdim. böyle konuşanların hepsi sıra kendilerine geldiğinde sıra oluyorlar. şuan ki ülke şartlarında hangi aşıyı olma fırsatı elinize geçtiyse değerlendirmenizi öneririm. ülkemizde biontech aşı da mevcut. isteyen olabiliyorsa onu olsun ama herkes immünoloji profesörüymüş gibi davranmasın lütfen. bu aşılar hastalıkları kovmuyor maalesef . sadece ölmeyin diye varlar.
Marmara sahillerini kaplamış durumdadır. Deniz bile salya sümük. Nasıl bir dönemden geçiyoruz hala anlamış değilim. Umarım yetkililer en kısa sürede bu konuda ciddi çalışmalar yürütür. Görsel ve sosyal sorunları geçtim, denizde canlı kalmayacak.
ülker susamlı çubuk , eti susamlı çubuğun anca getir götürünü yapar. çikolatalı ürünlerde ne kadar ülker üstün olsa da bu alanda eti şeklini ortaya koyuyor bence. özellikle etinin galetavari yoğunluğu ve ağızda bıraktığı kıtırlık hissi müthiş. ülker susamlı çubuk ağızda cam gibi parçalanıp sanki un yokmuşçasına zevksiz bir his veriyor. teşekkürler eti.
en ilkel anlatım şekli savaş ya da kaçtır. ilk önce sinir sistemi devreye giriyor. daha sonra da endokrin sistem. aslında bir savunma mekanizmasıdır. gerisini de siz araştırın canım. evet.
bağırsaklarım düğümlendiğinde hastalığın bir kötü yanı da gaz çıkartamamak olduğu için yatışın 3.gününün sabahı bu eylemi yerine getirdim. bunu komik bulduğum için değil mutlu olduğum için yaptım. yaşasın osurmak !