Dünden beri kol gibi bilgi entry'leri girdiği halde nedensizce çaylak olmuş yazar. Ki aramıza dün dönmesine rağmen çaylak oldu. Sözlükte bu kadar boş yazar varken kendisinin çaylak yapılmasının bir açıklaması yok.
Moderasyondan birinin özel bir problemi var bence kendisiyle. Gönül verdiği kız alexander'a yürüdüyse demek... bilemiyorum.
Nickaltı'ndan geçiren bazı insanların özelden nasıl yürüdüğünü de gösterdi bana. özel mesaj kutusunun caps'ini alsa sözlüğün yarısı rezil olur. Buna rağmen efendiliğini bozmamıştır. Kendisinden nefret eden bir grup insanın nefreti gerçek anlamda yersizdir.
Açık yeşil renklerin arasından süzülen siyah ışık olabilir.
Hüzne sürüklendiğim bir salı sabahıydı. Buruşuk mavi bir gömlek üzerine siyah kravat ve lacivert bir yelek. Bundan daha hüzünlü ne olabilir? Minibüs beklerken yakılan eğri bir sigara ve dert ortağı bir zippo kokusu. Beklenilen ve boğacağını bildiğim bazı şeyleri formal olarak öğrenme zamanı gelmişti.
Cep telefonları da çok can yakmıştır hep. Ah şu text mesajları... birkaç mesaj okundu ve ne olup bittiği anlaşıldı. Zeki olmanın dezavantajı işte. Mutlu olmaya hakkı olmuyor insanın kafa çalışınca. Neyse, artık çekilmesi gereken bir fiş olduğunu fark ettim. Defalarca denenip de yapılamayan bir şeydi bu. şükür ki oldu. ne iyi oldu, ne kötü. Bu ikisinden de öteydi, doğruydu.
ve akılda kalan birkaç soru;
kim yanlış yapmıştı? Cevaplandı
Neyi yanlış yapmıştı? Cevaplandı.
Ne zaman yanlış yapmıştı? Cevaplandı.
Nerde yanlış yapmıştı? Cevaplandı.
nasıl yanlış yapmıştı? Cevaplandı.
cevaplar beni hep temize çıkarmıştı neyse ki.
ama son soru; neden?
Soğuk bir rüzgar esti. Haklı olmak mutlu olmaya yetmedi. Hep böyle oldu da, neden?
Mor mum ise erimek üzereydi. sönmeden son bir sigara daha yaktı yaşlı bir ruh. Neden böyleydi?
Nedenler anlaşıldığında, öldüğünü de anlıyorsun aslında.
Aslında sabah 5:30'ta ateşlenen sigaradır. 5 de öyle bir saat ki sabah mı gece mi ayırt edemiyorsun.
Arkana yaslanıp nemden buz gibi olmuş çakmağı çakıp duruyorsun. Bir şeyler eksik gibi, çakmakla olacak iş değil bu diyorsun. Zaten sırtın da çok ağrıyor bu aralar.
Kısık gözlerle, buğulu cam masanın üzerinde duran ezilmiş sigara paketine uzanıyorsun. Eğri Bir dal alıp geri yaslanıyorsun; yaşlanıyorsun be...
Hayallerin, hırsın, yaşamak istemediklerin ve yaşayamadıkların için sigaran artık emrinde.
amk saat olmuş gecenin dördü. neredeyse sabah. 6'da kalkıyorum ki şu sakat karının karnı doysun diye para kazanayım. vapura yetişene kadar imanım gevriyor üç kuruş para kazancam diye, hanımefendi gece 4'te "oğlum kakam geldi oğlum kakam geldi" diye inliyor! ulan yürümeyi bile beceremiyorsan zaten daha niye yaşıyorsun ki? bekle 2 saat daha ben uyanınca zangır zangır sıçarsın. ama yok amk illa gecenin bi yarısı sıçacak!
kalktım aldım elime terliği. fırlattım ayaklarına bunun odasına daha girmeden. küçükken bana çok fırtlatmıştı hem de kafama. ben yine insaflıyım tutmayan ayaklarından vuruyorum. neyse iki yanağını ellerimin arasına aldım. bak dedim anne. bi daha gece beni uyandırıp sıçıcam dersen valla kalkmam yerimden bu son olsun dedim. tamam diyor. ulan bu kaçıncı tamam! yetti be dedim hafifçe vurdum tokatı.
ben cani değilim. cani veya kansız olsam sert vururdum. neyse entry'i bitireyim acildeyiz şimdi annemle. attığım tokatla boynu incinmiş. of bir sürü masraf.
siz hiç mi karınızı kocanızı yatağa bağlamadınız? Ya da boynuna tasma takıp köle fantezisi yapmadınız mı? Ya da ağzınızda buzla sevdiceğinize oral seks yapmadınız mı? Hangimiz bir kırisçın, hangimiz bir anastasya değiliz ki?
Kendimizi ve seks hayatımızı sorguladığımıza göre asıl konuya gelelim; ben de sakat seviyorum arkadaş!
Sevgilimin tek bacağının olmaması ve yatakta aciz bir şekilde kıvranması hoşuma giderdi yani. Hem tek bacak neyime yetmez ki? Eski sevgilimin sol eli yoktu mesela. Bana ulaşana kadar çok harcamış demek o elini... ama o yataktaki aciz hali gözümün önünden hiç gitmez. Aah ah.
şimdiki sevgilim ise zihinsel engelli. Geçen ay yine sevişiyoruz; çıkardım aleti verdim eline. Napcam bunu diye soruyor. çevir dedim büküp benim götüme sokars... demeye kalmadan çat diye çevirdi kırdı dalgayı amk. Bağırıyorum dur diyorum yok diyor illa sokacak. Gece gece hastaneye mi koşsam götü mü kurtarsam arafta kaldım amk. iki haftadır bizim kahvedeki çocuklar dalga geçiyor benle sik kırığı tospa diye.