Uzun zaman olmuş girmeyeli, bir şeyler karalamayalı. Seni bilmesem sevgili sözlük duygulanacağım da gelirdi bak! Neyse hayat güzel kuşlar uçuyor ama sözlük hala çok boş. Üzgün surat.
Pekçok sözlük yazarının sözlüğü tam amacına göre kullanmayan ve genelde sadece içini dökmek yalnızlığına kılıf uydurmak nefretini kusmak amacıyla kullanması adına daha rahat etmelerini sağlamak adına açılan başlık. Uzun oldu biliyorum ama sözlük yazarlarının söylemek istedikleri başlığının biraz nefes almasını istedim.
bizim aile-yaşar usta(münir özkul)
-dokunma artık aileme dokunma çocuklarıma dokunma oğluma dokunma gelinime eğer onların kılığına zarar gelirse ben ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben yaşar usta çeker vururum seni anlıyor musun vururum ve arkama dönüp bakmam bile..
siyaset hayatı diye bişey yoktur,siyaset zaten hayattır.siyasetin yaşam alanı,ideallerle örülmüş bir mükemmellik rüyası değil,zaaflarla kuşatılmış gerçekler dünyasıdır.siyaseti gerçek bir insan ilişkileri ağı tasavvur ettiren şey de,işte bu tutku ve ihtiras doğasını akıl ile tamamlama dengesidir.
Herşey geçecek ya da iyi olacak ,kimilerini tatmin etse de ki kötü gün yaşayan birine asla fayda etmeyecek bunu biliriz yine de söyleriz belki içten belki sahte.
Bela bazen hiç umulmadık yerden gelir. düşmanın ve dostun kim olduğu fark edilmez.Yunan Kralı Aleksandros, sonunun insan elinden gelemeyeceğini düşünen şımarık kral..
Arkasını ingiltereye yaslayan ve türkiyeyi bitireceği hayallerini yaşayan kral Türkiye üzerine geniş çaplı bir kuşatma düşündüğü vakitlerde istanbulda bir ziyafet verir taşkınlıkları sabaha kadar devam eden kral o gecenin sabahında bahçeye hava almaya çıktı ve kendi halinde duran bir maymun bir anda kralın üzerine atıldı ve kralı ısırdı bu yaraya önem vermeyen kral ilerleyen günlerde çığlıklar atmaya ve etrafına zarar vermeye başladı kral kudurmuştu ve odasına kapatıldı ve büyük kral kafasını duvarlara çarpa çarpa çığlıklarla öldü.
Zulmü ile Hz. ibrahim e karşı çıkan nemrut u da bir sivrisinek, yunan kralını da bir maymun öldürmüştü. çevresinde kendini büyük görenler küçük şeylerden ölümü tatmışlardı.
ilk defa Yeşilçam komedilerinden Süt Kardeşler filminde duyduğum arapça kökenli sözcüktür.açıklamadan geçmeyelim bari:)
HÜLLE:eskiden geçerli olan dinsel nikâh kurallarına göre, kocasının üç kez boşadığı bir kadının, eski kocasıyla bir kez daha evlenebilmesi için, yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi ve bir gün sonra boşanması.
insan etten ve kemikten oluşur. evet bu doğru,
öldüğünde ise ceset olur . evet bu da doğru,
peki ya RUH o ? O da kaybolur mu?
Ruh;insan bedeni denen et yığınında varlığını belli etmeyen soyut kavram belki de varlık.. ruh insan eti(beyin)nden beslenen soyut gölgelerin arasında yaşayan tohumlaşmış somut varlıktır aslında . tabi bu hayattan kaybolmuşlar için geçerli değil, değil mi?