Muhteşem duyğulu bir şeirdir. Oxuyun və sevgililərinizi atın. Sevgiliniz yoxdursa, belə aşan içinə soxum.
Bu gunahdirmi ki, sevmişəm səni
Düşündüm həm sevib həm sevilerem
Beim qara gəldi sevdin özgəni
Bildim ki, çəkərək qəm sevilerem
Vuruldum mən sənə sevgibaginda
Sən bir Leyli oldun mən isə Məcnun
Bilirsən indi mən sam işığında
Yazarım bu şeiri sakit və yorğun
Yuxuya getmişəm bir bax tərsliyə
Gəzirik səninlə fani dünyada
Sonra kədərləndim bilirsən niyə?
Əlimdən tutmuşdu amma royada
ilahi bu yuxu olarmı gerçək
Yenede yuxudu faydası yox idi
Seni özgesiyle gözümlə görəcək
Bildim ki yuxunun mənası yox idi
Nə gecəm var indi nədə gündüzüm
Hər gecə hər səhər həsrətindəyəm
Sənə deyiləsi az deyil sözüm
Bir bilsən nə qədər həsrətindəyəm
Mənim sozlermi çıxartma yaddan
Umudum vuqarim sevəcək səni
Bir zaman köçsemde fani dünyadan
Torpaqda məzarım sevəcək səni
Bu konuda çok öfkeliyim. Ontolojik ve epistemolojik ayrımı yapamayıp bir şeyin varlığını onun algılanma zamanıyla değilleyemez ya da olumlayamazsınız.
Zamana ilişkin ortaya atılan düşünceler çoğunlukla algı düzeyine indirgenmiş ve epistemolojiktir. Aristoteles'in inşa ettiği zaman anlayışı bir öyle bir böyle harmanlanır "şimdi yiktir, Çinki o algılandığında geçmiş ilir." diye sesler yükselir.
Bu epistemolojik bir yargıdır. Yani bir zaman diliminin varlığını onu algılamaya indirger.
Bakın şu cümleye:
"Şimdi, 'ifade edilirken' ya da 'fark edildiğinde' geçmiş olur"
Ne diyor? "ifade edilirken" ya da "fark edildiğinide"
Onun varlığının ölçütü ifade edilmek ya da algılamak mıdır?
Ontolojik olarak var olmak ile epistemolojik varolanın bilgisine erişmek başka şeylerdir.
Varolan tek zaman dilimi "şimdi"dir. O anda yaşanır, o anda varoluşulur. sonra algılansın ya da sonra fark edilsin, bu algılanırlık epistemolojiktir. Ontolojik açıdan, şimdi "var"dır.
Məni daha çox kızdırmayın. Aristotelin metafizikası və fizikası yenidən oxuyun və Heidegger bilmədən antologiya danışmayın. Belə fəlsəfənin içinə soxum.
Kant, Varlığın gerçək bir yüklem olmadığını söyləyər, ona görə varlıq yalnız mövqe bildirir. Məsələn; bu kahvedir cümləsi, qəhvənin xüsusiyyəti haqqında məlumat verməz amma qəhvənin mövqeyini ifadə eder "-dir" ekiyle.
Araya giren iki yazara hiç aldırmayıp kendi kendine konuşmaya devam etmiş. Ne olar bu sözlüke andla bilmirem. Hamımız bu internete bilmem kaç manat veririz. Bele veziyyetin içine soxum.
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum, "kant'ı okurken yanında hume da okuyor musun, hani kant'ı dogmatik uykudan uyandıran hume? "
kız da "nee? Ahaha. Kant'ı dogmatik uykudan gazali uyndrdı slk.s ayrıca hükümet üzerine ikinci inceleme'yi de yazdı." dedi.
bir bahane bulup oradan uzaklaştım. "Neden herkes için değil felsefe?" sorusunun cevabı bu kız.
göğüs ile aynı şey değildir. göğüs demek daha nazik ve terbiyeli yapmaz.
meme kelimesi bebek dili dediğimiz bir dilden gelir. söylemesi kolay ve bebeklerin mama, anne gibi talebini kolaylıkla ifade edebileceği bir kelimedir.
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum, "Foucault tarafından yazılmış söylemin düzeni son dönemin en büyük trollemelerindendir, biliyor musun?"
kız da "ne, son dönem mi? Haha sktr yha Foucault orta çağ filozofu bi kere.s" dedi.
bir bahane bulup oradan uzaklaştım. En azından tarih ile ilgili değil.
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum "peki, descartes'ın üçlü töz anlayışı hakkında bir fikrin var mı? "
kız da "yhani şmdi rescartes materyalizme kaymış bnce.s" dedi.
bir bahane bulup oradan uzaklaştım. isimler konusundaki yetersizliği anlama konusuna da sıçramış.
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum "Hristiyan teolojisinin platon'dan temel aldığını biliyor musun, aquinolu söylüyor bunu? "
kız da "aa bi dk cnm yha, ynlşın var brda. Bn aquinolu nietzsche'yi antik yunan filozofu diye blyrm ve hiç yanılmm.s" dedi
bir bahane bulup oradan uzaklaştım. Dönemler, isimler, yerler birbirine girmiş ve felsefe okuyor. Şu okullara taban iq getirilmeli.
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum "biraz önce Spinoza'dan bahsettin, onun ethica kadar önemli bir eseri var: teolojik-politik inceleme. ona göz attın mı?"
kız da "ahahah evt, hıhı okdm onu" dedi gururla. Ve devam etti, "yha bnce Spinoza nihilist ama o kitabında metamfor kullanyr.s"
bir bahane bulup oradan uzaklaştım. Bu kitapların herkese satılmaması lazım.
Özgün adı "kants these über das sein" olan Martin heidegger'in 1961'de verdiği bir dersin metnidir. Wegmarken adlı kitapta makale olarak yayımlanmıştır.
Heidegger bu yazısında kant'ın varlık görüşünü daha önce ele alınmamış bir şekilde inceler. Bununla amaçladığı geleneğe başka bir bakış yapmaktır.
Temel aldığı önerme, kant'ın şu cümlesidir:
Varlık açıkçası gerçek bir yüklem değildir; yani herhangi bir şeyin, bir şey'in kavramına katılabilir bir kavramı değildir. O, sadece bir şeyin ya da belli kendinde belirlenimlerin konumudur.
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum "okuduğun bu kitaplar arasında en çok beğendiğin ve tekrar tekrar okuduğun kitap nedir? "
bir bahane bulup oradan uzaklaştım. O kadar fazla kez okuyup kitabın ismini öğrenememesi çok tuhaf. Gözleri bağlanıp uçuruma doğru "koş" denilmeli bu kıza.
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum "bu kadar felsefeyle ilgiliysen sorayım: Nicolai Hartmann'ın metafizik artık dediği şeyi geçmişte nelere karşı öne sürdüğünü biliyor musun?"
sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum "kant, descartes vb. Filozofları okurken john locke'a hiç baktın mı, hani essay concerning human understanding diye Kitabı var? "
kız da "ha evt, blyrm. Hatta onn br de şy vrdı lafı 'cogito ergo sum' haha nasıl hatırladım" dedi.
bir bahane bulup oradan uzaklaştım. Hakikaten kitapları nasıl okuduğunu merak ettim. Felsefe yasaklanmalı bu kıza.
Sürekli gittiğim kitap&kafeye bir kız gelirdi. Aldığı felsefe kitaplarını gösterir ve arada yardım isterdi. Bir gün kendimi indirgeyip bir soru sorma gafletinde bulundum "sürekli felsefe okuyorsun, ikinci dönem wittgenstein'a da bakmalısın. Wittgenstein dil-dünya resminden ibaret değil."
Kız da "yha wittgenstein bnce brz kıvırmış, bktı eleştiriyorlar o da 'kelimelere metafizik anlamlarını geri vrmk' diye kıvrmış.s" dedi.
Bir bahane bulup oradan uzaklaştım. Sadece söz paylaşsın, hakkında düşünmesin.