5-10 dakika önceki sahnelerde ağzının suyu aka aka izleyen ** kız kesimi başta güldüren sonra düşündüren sonra içlendiren kırmızı skinny jeans'imsi ama tam da olamamış giysidir. şahsen o kadar odaklanmış izleyen insanların trajikomikliğinin üstüne bir de giysi eklenince çok neşeli dakikalar yaşattı aşk-ı memnu, sağ olsun, var olsun. *
galatasarayımızın zevkle izlenilen bir futbolla kazandığı maçtır. birinci goldeki mustafa sarp'ın son dokunmasını saymayarak kornerden kaleye ifadesini kullanmanın doğruluğunun yanı sıra, beşiktaşın son ataklarında bobo'nun leo franco'ya yardımı; "galatasaray'ın defans çizgisinde servet sabri ve bobo var" geyiğinin dönmesini sağlamıştır. baros'a söylenecek kelimelerin kifayetsiz kalmasının yanında, kewell'ın "az kaldı oluyordu" vuruşlarının verdiği tat damaklarda kalmıştır. özetle hayvan gibi bir maç olmuştur.
pulp fiction'la başlayıp kill bill serisinde doruğa çıkan, deathproof'ta artık deşifre olduğu bilincinin verdiği rahatlıkla üstü örtülmeden seyirciye sunulan tarantino fetişidir.
büyük ihtimalle daha önce carnophage dinlememiş insanları hasiktir mertebesine çıkaracak festival. zira canlı performans tanımlarını gözden geçirecekler büyük ihtimalle.
brad pitt'in en sağlam oyuncu olup aksine en fazla görünmediği filmdir. ayrıca 3 dilin birlikte konuşulduğu filmde yahudi taraflılığı şaşırtırken, kurgu ve görsel olarak üst düzey denebilecek bir filmdir. kısacası;
(bkz: tarantino yapmışsa tamamdır)
Kanadalı,muhteşem başarılı hardcore grubu. 2002 yılında kuruldu.
Son kadro:
Kyle Profeta
Andrew Neufeld
Jeremy Hiebert
Casey Hjelmberg
Diskografi:
Demo (2002)
Turn It Around (2003, Facedown Records)
Wake the Dead (2005, Smallman/Victory Records)
Broadcasting(2007, Smallman/Victory Records)
kaş almak, manikür işine girişmek, açsan gizli gizli yemek yemek, toksan uyumak, kısacası kişisel bakım için evinde harcanılamayan ya da harcanılmaya üşenilen herşey için: ders saatleri.
önce grupların geleceğini iddia edip sonra gruplarla görüşmeye çalışan şahısların muhteşem patlamayla son bulan macerası. zaten fake olduğu çok açıktı da, bari bazı grupların spesifik kitlelerini meraklandırmasaydınız. necrophagist üstünden prim yapmasaydınız. necrophagist summer slaughter'dan çıktığı gibi türkiye'ye gelir zaten değil mi? yavaş olun beyler. **
sezon finaliyle en fazla bu kadar batırabilirdi bi dizi kendini diye tanımlayabileceğimiz dizi. tamam hani çok laylaylom bi dizi değilsin eyvallah da dramı trajediyi abartmana gerek yok. birini okuldan alırsın biri hamile ama memlekete gider biri tam aşık olmuşken çocuk çantasını karıştırır falan. birini mutlu bitirseydin bari de diğer sezon izleyesim gelseydi. dizi bittiği an "bir dahaki sezon izlemeyeceğim bir dizi daha" diye noktayı koymuşluğum vardır. *
technical brutal death/grind tarzındaki sağlam türk grup. gitarda mert kaya, bas gitarda bengi özgün öztürk ve davulda onur özçelik olarak 2006'da kurulmuştur. ikinci gitarda eski solitude gitaristi berkan başoğlu ve vokale eski cidesphere şuanki burst appeal vokalisti oral akyol'un geçmesiyle kadro son halini almıştır. çok dinlenilesi ve desteklenilesi underground gruptur.
polonyalı goregrind grubu. 3 adet full length albümleri bulunmakta.
1993: Surgical Disembowelment
1995: A Chapter of Accidents
2004: Brain Corrosion
ayrıca blood, malignant tumour,clotted symmetric sexual organ ve regurgitate ile split çalışmaları mevcut.
mister molko'nun evlenip çoluk çocuğa karıştığından mütevellit maskülen bir yapıya büründüğü, nancy boy zamanlarından şarkılar söylemediği, yeni davulcularının harikalar yarattığı konserdir. sahne önünden açıkça görebildiğim ve molko'nun piçliğinden başka başlık atılamayacak olaysa; molko'nun 2. geri gelişte şarkının sonunda kameramana doğru gelip gitarı kameranın camını nerdeyse kırma safhasında cama sürtmesi daha doğrusu vurmasıdır. sonra da yetmezmiş gibi fuck off deyip yurdumun kameramanına hareket çekmesidir. ama en güzeli de orospu çocuğu tepkisiyle kameramanın çekmeyi bırakmasıdır. ana avrat düz gitmesidir.
çok eskilerden bir placebo fanı olarak meds turnesinde rock n coke'ta isteksiz tavırlarıyla benden çok negatif gözlemler alan placebo battle for the sun tanıtımıyla beni en önde olduğum ve bay molko'ya bir el mesafesinde olduğum için etkilese de, paranın yarattığı piçliği örtememiş ve eksilenmeyi hak etmiştir.
bu arada fuck turkish customs değil o brian; fuck your drugs, sen gitarları geçiremediğini öne sürsen de hiç bir gümrük gitari bırakmaz. uyuşturucularını azalt da gümrüğe gel.
bu da istanbul'un böyle bir anısıdır.