Hayatımda izlediğim filmler arasında şüphesiz ki beni en çok etkileyen film. Nazi Almanya'sının filmleri çok fazla ve klişeleşmiş kurgular üzerinde dönmesine rağmen bu film farklı dostlar. Bu film gerçekten farklı. izleyin, izlettirin.
Ev arkadaşımla ayın sonlarına doğru paramız tükenmiş ve sadece on liramız kalmıştı. Son paramızla beş buçuk lira olan Anadolu alacaktık. Markete gittik ve bir Anadolu alabilir miyim dedim. Marketteki hanım ablamız elli kuruş verin size beş lira vereyim dedi. O an ev arkadaşımla göz göze geldik ve kasanın önünde bağıra bağıra gülmeye başladık. Kasiyer kadına verecek elli kuruşumuz yoktu. Sefaletin bini bir para sözlük. O marketin önünden ne zaman geçsem girip elli kuruşa gofret alıyorum.
Hataların bokunu çıkardın. Senin ben karakterini sikeyim. insan sevdiği insana yapar mı lan bunu? Yok neymiş uzun bir süre görüşmeyerek kafanı toparlayacakmışsın. Kafanı da sikeyim, yapacağın işi de sikeyim. Senden bir bok olmaz. Bahanelerin arkasına sığınarak bir yere varamazsın. Ulan sen değil miydin "kendimi en çok senin yanında rahat hissediyorum" diyen, kim inansın lan artık bu saatten sonra sana. Belki de bu içinde bulunduğun hayatta sadece o kişi için bir şeydin, artık onun gözünde de bir hiçsin. Seni en çok mutlu edeni en çok sen yarala. Var mı lan böyle bir dünya? Kendi içinde yaşadığın durum ne olursa olsun başkalarına hiddetlenmeye, hayata karşı biriken nefretini o insanları yersiz sebeplerden üzerek çıkarmaya hakkın yok. Dünyanın bütün günahlarını sana yazabilirler, zira sen aklanamaz bir gerçeğin ete kemiğe bürünmüş halisin. Bu kafayla gidersen, sen daha çok sikileceksin merak etme.
Babası vefat eden tek insan sen değilsin bu dünyada. Hakikati komiklikler yapıp, sözde "umursamaz adam modunda" takılarak gizleyemezsin. Sen gözlerini kapattın diye güneş doğmayacak mı sandın? Şaklaban değilsin sen amına soktuğum. En azından bu geceden sonra adam ol ve kendine verdiğin şu sözleri yerine getirmeye başla. Bu gece senin miladın olsun, aksi halde sana ben bile inanmayacağım.
--spoiler--
Ey çoklu evren sisteminin rabbi; cemaatimizin müdavimlerinden olup, bilerek ya da bilmeyerek, iblisin hipnotik vesveselerine kapılan, nihayetinde tövbe ederek kozmosun akışına ayak uydurmaya yönelenlerin, paralel evrenlerdeki günahkar versiyonlarını da ıslah eyle.
--spoiler--
+ Faruk abi benim gitmem lazım, tatlı krizim geldi abi.
- Sanki bizim gelmiyor. Lan iki dakika adam ol ne o öyle karı gibi mızmızlanıyon?
+ Abi her yerim şiş.
- Ne biçim erkeksin. Kalıbını sikeyim senin, kalk siktir git.
(bkz: scirocco)
Sen benim canım
Sen kara sevdalım
Bir şeyler söylemek o kadar zor
Sensiz geçen uzun geceler bir de yasaklar
Varsın olsun sevdim bir kere.
Saat altıya yaklaşırken mide ağrılarım ilk defa bana mutluluk vermeye başladı. Midesiz olmadığımı hatırlattı bana bu gece ve sebepsiz yere şükretme gereği duydum. insanın bazı zamanlarda neye nasıl şükredeceği belli olmuyor sözlük. Doğalgaz faturası yatırılmadığından odanın içi bir hayli soğuk. Şu an iki battaniyenin altında ellerim titreyerek yazıyorum. Kendimle çeliştiğim vakitlerin tam ortasındayım. insan en çok yalnızken özgür. Hissiz olmak ne güzel olurdu bu saatlerde. Geceleri ve turuncu ışıkları bu kadar çok sevmemi anlamlandıramıyorum aslında. Doğal olmayan bir şeye bu kadar hayran olmam neyin göstergesi bilemiyorum. Bilgisayarın ışığını kapattığım an kendimi tabutta gibi hissedeceğim. Acaba tabutlarda bu kadar soğuk mudur? Ama bildiğim tek bir şey var. insanın babası bir kere ölür, yaşayan her gün ölür.
Kurtlar Vadisini izleyip de ertesi gün Polat Alemdar kesilen ergenlerin bu filmi izlediği takdirde şair olmasından korktuğum film. Yersiz eleştiride bulunanları en ufak bir içimde anlamış değilim. Uzun olmasına rağmen akıcı, gözü yormayan sade bir yapım olmuş.
Hayatımda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda, ilahi bir gücün küçük dokunuşlarla beni o iğrenç, rezil, acınası halden çekip kurtardığına inanırım. Ve ben o ilahi güce her gece şükrederim, bir gün daha seni görmemi sağladığı için. Bahsettiğim o 'küçük dokunuşlar' aslında senin ellerin, senin gülüşün, senin gözlerin, senin susuşlarınmış.
Goal 3 adlı mükemmel oyunu içinde barındıran ve komşunun çocukları geldiğinde "adaptör ısındı, oynamayalım artık" dediğim yüzyılın icadı. Kaset bozulduğunda üfleyerek bir daha denediğini itiraf et sözlük.