sana çirkin dediler, düsmanı oldum güzelin,
sana kâfir dediler, dis biledim hak'ka bile.
topladın saçtığı altınları yüzlerce elin,
kahpelendin de garaz bağladın ahlâka bile...
sana çirkin demedim ben, sana kâfir demedim,
bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin.
yasadın bes sene kalbimde, misafir demedim,
bu firar aklına nerden, ne zaman esti senin?
zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
takılan gönlüm asırlarca pesinden gidecek.
sen bir âhû gibi dağdan dağa kaçsan da yine
seni askım canavarlar gibi takip edecek!
gayet normal hatta takdir edilebilecek olaydir. yurek ister en basta, nekadar durabileceksin sevginin arkasinda? disaridan gelen tepkilere nekadar duyarsiz kalabileceksin? hayatini baskalarinin yadirgamalarina ve elestirilerine duyarli yasayan insanin yapabilecegi is degildir zaten. "o ne der?, bu ne der?" diye dusunen insanin hic kalkismamasi gereken, hatta kalkisamayacagi istir. **
filmin son dakikalarinda okan bayulgen ile idil firat'in ayrilik sahneleri vardir ki izlemeye deger.
(okan, yani filmdeki ismi ile sinan eve esyalarini toplamaya gelmistir ve tam kapidan cikacakken esi ile aralarinda bir konusma gecer.)
asli: gitme.
sinan: bende bunu duymak istiyordum.
asli: duydun iste.
sinan: gideyim asli. eger kalirsam basinin etini yiyicem, ikimizede burayi zindan edicem, biliyorum. (esinin bir baskasiyla olduguna hatta yattigina inanmaktadir.)
asli: ben kötu birsey yapmadim.
sinan: ama eger birgun ararsan "guzel bir yemek var" diye, ozaman belki.
asli: ben guzel yemek yapamam biliyorsun.
sinan: ulan hala mi durustluk be! ben evden giderken bile... ben bilmiyor muyum senin iyi yemek yapamadigini?! (tonlamalar, mimikler v.s. helal olsun dedirtecek cinsten dogrusu.)
asli: ne varmis benim yemeklerimde?
(öpusurler, okan kalacak zannedersiniz muhtemelen ama yanilirsiniz.)
sinan: haftaya ariyorum, disarida yiyicez.
asli: hamburgerciyse yine, hayatta gelmem.
(...ve okan gider.)
zamaninda kendisi eve girdiginde uzerine bir borc yikilmis ise, intikam alan hocadir ama yinede yanlistir. cunku o eve yeni tasinan, masum, olaylardan habersiz insani bile dinden imandan cikarip arkasindan sövdurmeye zorlamistir. ama illaki yaptigi hareket ile meslegi arasinda baglanti kurulacaksa bir tedaş calisani daha buyuk ayip edebilir.
elbette kisiden kisiye göre degisir. ama adam zaten inanmiyor, sen kalkip hala inanmadigi kutsalliktan kitaptan dem vuruyorsan iyi bir sonuc beklemeyeceksin. farkli bir yöntem denenmelidir.
bilemesede, göremesede, kendisini cok yakisikli 'hissetmesi' sonucu bi havalarda olup, gördukten sonra kendisini bi halta 'benzetememesi' sonucunda kucuk emrah moduna dönmesi durumudur.*
hangimiz yapariz ki kötu tahmini? hic diyen olur mu acaba; "kesin cirkinim, tipsizin biriyim."
spikerin ustu kapali olarak yoklamasina, hanimin * bu kadar can atarak sazanlik yapmasi yadirganacak turden. bu hususta cekinceleri olan erkek arkadasina da gönderme yapiyor olabilir ama bundan sonraki sevgililerine böyle birsey yapmasina gerek kalmadi zira artik yuzbinlerce kisi bunu biliyor.
samimi olduklarina kesinlikle inanilmamasi gerekir. el kadar bebekleri aileleri ile birlikte tarayip, gram vicdan azabi duymayan* insanlar depremde ölen ve yaralanan insanlara ne kadar uzulmus olabilirler ki? yarim agizda olsa sadece teklifleri icin denebilir ki;
olmadan önce olmus gibi davranip bu öneriyi yapan kisinin hal ve hareketlerini takip etmeli. yani tetikte durulmali, olagan ustu halde "bi sittir git" lafini tokatla birlikte yapistirabilmeli.
sevgiliden ayrilmis olabilirsiniz bu kabullenilir ama hep istersiniz ki ne size yar olsun nede baskasina. cunku dönse bile hicbirsey eskisi gibi olmayacaktir bilirsiniz. o yuzden bu basligin tanimlamasi söyledir;