instagramda 2 hafta önce paylaştığı fotoğrafları farklı bir açıklamayla sürekli tekrar paylaşan yıkık. icraatlarının hiçbirinde samimi olduğunu düşünmüyorum. 2000'lerin ilk yarısında dönemsel boşluk ve biraz da kovalayarak bir yerlere gelen ve hala oralarda kalan çok kişi çıktı. onlardan biri işte. şovmen. fazlası değil.
sıfır yetenekle de ülkede müzisyen ve edebiyatçı olunabileceğinin kanıtı. biraz şans biraz da bu işleri kovalamak yeterli. sınırlı olan üretimlerini şöyle dikkatli bir şekilde incelediğinizde hak vereceksiniz. zaten sanatın birden fazla dalına bulaşmaya kalkan ve hepsinde başarılı olan çok isim bulamazsınız. işi gücü bıraktığında çevresindekiler hariç çok da hatırlanmayacak kişi.
ilk buluşmada genelde ''bir sonraki senden olur'' diyerek ben öderim ve ikinci buluşmayı garantilerim. (tutmadığı durumlar olmuştur onlara da zehir zıkkım ettik)
güzel çalışan firma. sitelerinden 2 tişört siparişi verdim. bir ürünü gönderemeyeceklerini, ürünün kusurlu olduğunu ve para iadesi gerçekleşeceğini söylediler ve bunu gerçekleştirdiler ki zaten yapmaları gereken bu. daha sonra bir kargo daha geldi hem o tişört hem de 50 liralık hediye çeki verdiler. kusurlu ürünü dahi size iteleyip sizi haksız çıkaran firmalardan farklıdır.
can sıkan ama yapabilecek bir şeyinizin olmadığını fark ettiğinizde eğlendiren olaydır. yıllar evvel konuştuğum brezilyalı bir dişi latin alfabesiyle yazdığım için rahat olmamı ve arap alfabesiyle yazabileceğimi söylemişti. yetmezmiş gibi babamın kaçıncı evliliğinden olduğumu sormuştu. o dönemler canımı sıkmıştı fazlasıyla.
oyunu oynadığım ilk senelerde bir menüye girmiştim. oyunun yapımında emeği geçen isimler yazılıydı. craig hunter , graeme kelly hatırladıklarım arasında. daha sonra bu adamların kendilerini oyunda oyuncu yaptığını fark ettim. ve o zamanlar 3 yıllık mukavele imzaladığım liverpool'a direkt almıştım. özellikleri çok kötüydü ama şaşırtıcı derecede 7'nin altına düşmüyorlardı. en azından beraber takımı olmuştuk. daha önce fark eden oldu mu bilmiyorum ama bu da böyle bir anıdır.
cm 03-04'ün gölgesinde kaldığına inandığım oyundur. ikisini de 12 senedir yılın belli aralıklarında oynuyorum. cm 2008'in de cm 03-04 gibi birkaç bugı var. mesela cm 03-04'de hazırlık maçında aynı anda tüm takım oyuncularını çıkardığınızda bazen maç devam edebiliyor , rakip boş kaleye gol atabiliyordu. bunda da belli başlı defans oyuncuları her kafa vuruşu şansını gol yapıyor. liverpool'da antwi ve agger bir sezon ikisi beraber toplamda 20 gol atabiliyor mesela. cm 03-04'den iyi olduğunu düşündüğüm yanı ise sürdürebilirliği. cm 03-04'de 10 seneden sonra oyuncu sayısı azalmaya başlıyor. cm 2008 ise sürekli üretiyor. büyük ihtimalle dünya rekoru bana aittir. 2007'de başlanılan oyunla 2260'lara gelmiştim. save bozuldu. ve hayatımın en kötü haftasını geçirdim.
karizmatik eylem. hatta en karizmatik diyebilirim. düşünsenize size ayrılan süreyi eyvallah benden bu kadar diyerek kendi istediğiniz bir zamanda kesiyor ve geridekiler arkamdan ne düşünür diye umursamadan yola çıkıyorsunuz. olayı karizmatik yapan da bu zaten. yapabilmeyi çok isterdim.