erzurum'un her noktasında bulunan onlarca inşaatı bulunan müteahhittir. 1979 doğumlu olan bu şahsın bu denli hızlı yükselişi kendi deyimiyle tayyip erdoğan'ın sayesindedir. kendisinin maserati'den porsche cayenne'ye kadar birçok lüks aracı vardır. bu yüzden erzurumda maserati gördüğünüzde şaşırmayın.
turgutluspor'un 2012-2013 sezonu için anlaşmaya vardığı 1980 doğumlu kaleci. kendisi tam bir gezgindir, bir sezonu tek bir takımda bitirme huyu yoktur.
02.07.2012 günü van'da konteyner kentte yapılan saldırıda hayatını kaybeden şehit polis memuru. vanlıdır, deprem sonrası gönüllü olarak geldiği memleketinde nöbet esnasında kurşunlara hedef olmuştur. bir vanlı tanımıştım, doğma büyüme vanlıydı, kürttü, ana dili kürtçeydi. üniversiteyi vanda okumuştu, 9 tane sınıf arkadaşı dağa çıkmıştı. ama her şeye her hainliğe inat polis özel harekatçı olmuştu. şimdi hakkari kırsalında hainlerle çatışıyor. şehidimin vanlı olduğunu duyunca aklıma hemen o geldi, sevindiler mi acaba onu vuran şerefsizler. van'ın çocuğunu, van'ın evladını sırf üzerinde üniforma taşımayı tercih ettiği için haince vurduklarında "bingo" işareti yaptılar mı acaba? siz ne kadar çabalarsanız çabalayın o memlekette vatanını seven gerçek dostlarımız her zaman var olacak.
başa geldiğinde insanın canını tarif edilemez şekilde sıkan hadisedir. mal sahibi'nin yıllardır hayalini kurduğu arabaya sahip olmasının ardından iki ay geçmiştir ve arabanın rutin bakımları gelmiştir. araba 9 yaşına geldiği için normalde sanayide çok uygun fiyata yapılabilecek rutin bakımlar için tutulur düzce'de seat servisi olmadığı için en yakın yer olan sakarya'daki öztürkler seat bayiine gidilir ve araç bakıma alınır. yağ, filtre, buji değişimi gibi işleri yapılır, sanayide en fazla 150 liralık iş için 280 tl verilir. olsun, araba servis bakımlı olsun denir, neyse adamlardan fatura alınıp düzceye dönülür, ertesi gün olur, araba ile bir yaylaya çıkılır, sonra bir çarşıya ineyim denilir, gece vakti tam geri dönecekken araba arıza lambasını yakar teklemeye başlar. daha bir gün önce serviste tüm bujileri değişen araba teklemeye başlayınca mal sahibinin başından aşağı kaynar su dökülür, seat yol yardım aranır, durum anlatılır, telefondaki usta gelip bakarız ama sadece bakmaya 50 tl alırız deyince tamam kalsın denir, araba tekleye tekleye eve götürülür ve ertesi gün sakaryadaki servis aranır, kendileri bu olayın kendi hataları olmadığını söylerler, aracı o halde sakaryaya getirmemi isterler. mal sahibi hesap kitap yapar, sakaryaya tekleyen bir araç ile benzinde gitmek çok masraflı ve vakit alıcı olacağı için düzcedeki volkswagen servisine gidilir ve 100 tl'ye yanan ateşlememe bobini değiştirilir, velhasıl kelam sanayide elletmeyeyim diye bir ton para verip servise götürdüğünüzü arabanın ertesi gün arıza yapması gerçekten can sıkıcıdır. ama allahtan arıza servisin hatasından olmadı, yoksa yakardım orayı, o kadar sinirlenmiştim.
sakarya'da bulunan peugeot bayisidir. adamlar iki kardeş biri seat bayisi öztükler, öteki peugeot bayi o da olmuş özöztürkler. gerçekten garip duruyor, öztürklerdeki elemanın dediğine göre kavgalı iki kardeşmiş bunlar. *
panpiş hilalimizin son harika eseri. bir de kıçını sergilediği bir klip çekmiş. sözleri de şöyle;
Her aşık gibi benimde
Yorulacağımı düşünemedin
Her gece kollarımda uyumanı ben istemezmiyimdim söyle
Her aşık gibi benimde
Yorulacağımı düşünemedin
Her gece kollarımda uyumanı ben istemezmiyimdim söyle
Korkmuyorum de ağlıyorum de
Bitmek bilmiyor hataların
Kırma beni ne olursun bu son hadi olsun bu
Özür dilersen belki sana geri dönebilirim
uyarım kalan aşkımıza devam kararı alabilirim
Özür dilersen belki sana geri dönebilirim
uyarım kalan aşkımıza devam kararı alabilirim
Özür dilersen belki sana geri dönebilirim
uyarım kalan aşkımıza devam kararı alabilirim
Her aşık gibi benimde
Yorulacağımı düşünemedin
Her gece kollarımda uyumanı ben istemezmiyimdim söyle
Her aşık gibi benimde
Yorulacağımı düşünemedin
Her gece kollarımda uyumanı ben istemezmiyimdim söyle
Korkmuyorum de ağlıyorum de
Bitmek bilmiyor hataların
Kırma beni ne olursun bu son hadi olsun bu
Özür dilersen belki sana geri dönebilirim
uyarım kalan aşkımıza devam kararı alabilirim
Özür dilersen belki sana geri dönebilirim
uyarım kalan aşkımıza devam kararı alabilirim
Özür dilersen belki sana geri dönebilirim
uyarım kalan aşkımıza devam kararı alabilirim
Özür dilersen belki sana geri dönebilirim
uyarım kalan aşkımıza devam kararı alabilirim
sonrasında çekilecek şınavların habercisi olan komutun eyleme dökülmüş halidir. koşullanmaya örnek olarak gösterilebilir, bu komuttan sonra birden beldeki ağrılar akla gelir, düşünülür dizler yine titreyecek diye.
maalesef yalnız türkiye'de görülebilecek olaylardan biri sonucu hayatını kaybeden lise öğrencisi. yanık haliyle tam iyileşmiş, yürümeye başlamış derken ameliyatta yaşamını yitirmiş.
büyük şehire ve onun gürültülü, çilekeş ama bir o kadar da eğlenceli hayatından ayrılıp anadolunun bir köşesindeki küçük bir şehire taşınmaktır. kesinlikle insanı bir arayışa itmektedir.
öncelikle büyük bir şehirde doğmadım, manisanın bir köyünde yaşadım 14 yıl. henüz 14 yaşında memleketimden 500 km uzaklıkta bir liseye yatılı olarak gittim. bu şehirde güzel lise yıllarım geçti, güzel insanlar tanıdım. 2006 da öss de iyi bir puan alıp kendimi ankara'da buldum, ilk zamanlar kabullenemedim, ayrılmak istedim ve 2.sınıfta yatay geçiş yapıp istanbul üniversitesine geçtim, ama orayı da beğenmeyince ankaraya geri döndüm ve o 3 yıl dolu dolu geçti. ardından takım elbiseyi geçirip ankara yollarını öğretmen olarak aşındırdım, ardından okuduğum bölümle alakasız başka bir memurluk için eğitim almak için kendimi istanbulda buldum, yaklaşık 7 ay istanbul'un en güzel yerinde sabahları denize bakarak uyandım. koskoca bir yazı devirdik kilyosta. sonrasında memleketin dört bir yanına dağılma vakti gelmişti. ya ankara ya da istanbul derken birden kendi tercihimle kendimi liseyi okuduğum küçük şehirde buldum. evet, hiç masraf yapmadan yaşıyorum, paranın amına koyuyorum ama yapacak şeyleri tüketmiş gibi hissediyorum kendimi. mesleğimin 6. ayında 20.000 tl'lik hayalimdeki arabaya kavuşacağım ama yok bu küçük şehirde yapacak bir şey. gerçekten ankara ya da istanbul'un tadını gençliğinde yaşayanlara küçük bir şehire geçmek gerçekten zor geliyor.
ali kınık üstadın seslendirdiği harika bir eser. kaybedilenlerin arkasından söyleneni güzel anlatmış. o yüzden gitmeden sahip olmanın kıymetini iyi bilmek gerekir.
önceden bomba imha uzmanı olarak geçen ama sonradan adı bomba uzmanı olarak değiştirilen emniyette kurs ve uzmanlık gerektiren bir birim. bu birime başvurularda kaç yaşında olunursa olunsun, anne ve babadan imza alınmaktadır.
bim'in fason olarak ürettirdiği ve ismini kendi verdiği bal markasıdır. geçen aynı evde kaldığım arkadaşımla bim'den bal alalım dedik. bakalım nerde üretiliyor diye. bir de ne görelim, bizim yıllardır yaşadığımız düzcebeyköyde üretiliyormuş da haberimiz yokmuş. tabi balderesinin yerini tutar mı o tartışılır. *
doğubeyazıt cumhuriyet savcısı iken bugün ilçe merkezinde eşi ve çocuğunun gözü önünde vurularak öldürülen savcıdır. allah rahmet eylesindir. acaba kimin kuyruğuna böyle basmıştır ki, adamlar kuyruk acısını böyle çıkarmış.
şu sıralar gazi üniversitesi türkçe öğretmenliği bünyesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan şahsiyettir. kendisi aynı zamanda bir neyzen olup biz okurken kızların çok dikkatini çeken biriydi. bizler vize ve finallerdeyken sağolsun, yanımdaki hatunun kağıdına yiyecekmiş gibi bakarken gördüğü halde ufak bir göz kırpması ile "çaktırmadan devam et" derdi.dün akşam "kim milyoner olmak ister" yarışmasında yarışmacı kız telefonla joker hakkında buna bağlanmak istedi ama cevap vermedi. *
kaleci eldiveni üreten firmalardandır. eskişehirspor kalecisi vanja ivesa bir aralar bu markayı kullanırdı. en ünlü kullanıcısı ise casper schmeichel'dır.
ispanya'da ve portekizde kalecilerin kullandığı eldivenleri ile tanınan spor ekipmanları markası. ülkemizde şimdilik sadece tolga zengin kullanmaktadır.
son dönemlerde ülkemiz şartlarının nerelere gittiğinin açıklaması olan durumdur. adam dokuz eylül hukuku bitirsin, üstüne bir yıl da avukatlık stajı yapsın ve en sonunda cüppeli fotoğrafının bulunduğu avukat kimliğini de alıp polis okulunda fen edebiyatçı, eğitim fakülteli, açıköğretimli, iibf'li adamlarla birlikte polis olsun. helal olsun der düşünürüm.
tam hukuki manasını bilmemekle beraber insanların borçları nedeni ile kendisini hiç ummadığı bir anda cezaevinde bulmasına sebep veren karardır. aylarca, yıllarca ödenmeyen borçlar bu ceza gelince bir günde ödenmeye çalışılıyor ve gerçekten insan üzülüyor bu insanların haline. o yüzden özellikle banka borçlarına dikkat derim.
ankara'da üniversite yıllarında hiçbir zaman almadığım öğrenci pasosu yüzünden her seferinde şoförlerle papaz olmuş bir zat olarak tarifi mümkün olmayan bir haz veren durumdur. kaptana sadece bir selam vermeniz yetmektedir. devletim sağolsun diyorum, yıllarca ona çalışacağız sonuçta.
