sosyal medyada öldüğüne dair söylentiler olan şair. facebook profilinde 14 nisan'da paylaştığı fotoğrafta rachel corrie ve onun yanında aliya izzetbegovic'e ait şu söz var: '' Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler. ''
bu akşam bir aksilik olmazsa 20.45'te gerçekleşecek konserdir. istanbul'u pek bilmediğimden konser sonrası ulaşımda sıkıntı yaşayacağım gibi. nereye nasıl gidilir, bu konuda beni bilgilendirebilecek arkadaşlar mesaj gönderirse minnet duyarım.
dersanede felsefe grubu derslerine giren hocamın dediğine göre (onun yalancısıyım yani) iki tür korku dışında tüm korkular sonradan edinilmiştir. doğuştan gelen bu iki korkunun biri aşırı yüksek ses bir diğeri boşlukta kalma ( misal: yüksek bir yerden düşerken havada yaşadığınız korku.) korkusuymuş.
geçen yaz 'en az bir kitabı okunması gereken 100 yazar' diye bir liste yapmıştım; biraz can sıkıntısından, biraz eğlence olsun diye. bu başlığa da uyduğu için listeyi yazıyorum(daha doğrusu kopyala+yapıştır yapıyorum):
Adalet Ağaoğlu - Fikrimin ince Gülü
Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Agatha Christie - Ölüm Meleği, Üç Yanlış Üç Ceset
Albert Camus - Yabancı, Düşüş, Başkaldıran insan, Sisifos Söyleni, Sürgün ve Krallık, Veba
Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya, Algı Kapıları
Alexandre Dumas - Monte Kristo Kontu
Alper Canıgüz -Oğullar ve Rencide Ruhlar
Andre Gide - Kalpazanlar, Pastoral Senfoni
Anton Cehov - Vişne Bahçesi, Vanya Dayı, Besleme
Atilla ilhan - Ayrılık Sevdaya Dahil
Baudelaire - Şiirler (Derleme)
Bernard Shaw - Asosyal Bir Sosyalist, Dört Oyun
Bertrand Russell - Aylaklığa Övgü
Bukowski - Ekmek Arası, Ölüler Böyle Sever
C.Palahniuk - Dövüş Kulübü
Cahit Sıtkı Tarancı - Otuz Beş Yaş
Cengiz Aytmatov - Cemile, Gün Olur Asra Bedel
Cengiz Dağcı -Onlar da insandı
Cemal Süreya - Sevda Sözleri
Cervantes - Don Kişot
Charles Dickens - iki Şehrin Hikayesi
Dante - ilahi Komedya
Dostoyevski - insancıklar, Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Budala, Kumarbaz, Beyaz Geceler, Karamazov Kardeşler, Ezilenler, Ecinniler, Delikanlı, Öteki Ben
Emile Zola - Dreyfus Olayı, Meyhane
Emrah Serbes - Behzat Ç. Her Temas iz Bırakır, Behzat Ç. Son Hafriyat, Erken Kaybedenler
Ernest Hemingway - Çanlar Kimin için Çalıyor, Silahlara Veda, Yaşlı Adam ve Deniz
Flaubert - Üç Hikaye, Madame Bovary
Franz Kafka - Ceza Sömürgesi, Dönüşüm, Bir Savaşın Tasviri, Şato, Dava, Milena'ya Mektuplar
Gabriel Garcia Marquez - Yüzyıllık Yalnızlık, Albaya Mektup Yazan Kimse Yok
George Orwell - 1984, Hayvan Çiftliği, Katalonya'ya Selam, Burma Günleri
Goethe - Faust, Genç Werther'in Istırapları
Gogol - Palto, Bir Delinin Hatıra Defteri , Ölü Canlar
Günter Grass - Teneke Trampet
Hakan Günday - Kinyas ve Kayra , Az, Malafa
Haldun Taner - Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu, Ayışığında Çalışkur, Sanchonun Sabah Yürüyüşü
Hasan Hüseyin Korkmazgil - Kızılırmak
Howard Gardner - Zihin Çerçeveleri / Çoklu Zeka Kuramı
Hüseyin Rahmi Gürpınar - Şık, Gulyabani, Kuyruklu Yıldız Altında Bir izdivaç
Irvin D. Yalom - Nietzche Ağladığında
Italo Calvino - Ağaca Tüneyen Baron, ikiye Bölünen Vikont, Görünmez Kentler
ihsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası, Kitab'ül Hiyel, Efrasiyab'ın Hikayeleri, Amat, Suskunlar
ismet Özel - Şiirler 1962-74
Jack London - Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Bir Alkoliğin Anıları
Jean Baudrillard - Kusursuz Cinayet
Jean Jacques Rousseau - Toplum Sözleşmesi
Jean-Paul Sartre - Bulantı, Duvar, Varoluşçuluk, Sözcükler, imgelem, Akıl Çağı/ Özgürlük Yolları 1, Yaşanmayan Zaman/ Özgürlüğün Yolları 2, Yıkılış/ Özgürlük Yolları 3
John Fowles - Koleksiyoncu, Büyücü
John Steinback - Fareler ve insanlar, Gazap Üzümler, Ay Battı
Jonathan Swift - Gulliver'in Gezileri
Jose Saramago - Bütün isimler, Bilinmeyen Adanın Öyküsü, Görmek, Körlük, isa'ya Göre incil, Kabil
Kemal Tahir - Esir Şehrin insanları, Devlet Ana
Knut Hamsun - Açlık, Pan, Göçebe
Leyla Erbil - Eski Sevgili
Maksim Gorki - Ana, Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken, Muhbir, Benim Üniversitelerim
Mark Twain - Tom Sawyer'ın Maceraları
Mary Shelley - Frankenstein
Maupassant - Ay Işığı
Memduh Şevket Esendal - Ayaşlı ile Kiracıları
Mevlana - Mesnevi
Milan Kundera - Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, Gülünesi Aşklar
Moliere - Cimri
Murathan Mungan - Eldivenler Hikayeler, Kırk Oda
Murat Menteş - Dublörün Dilemması, Korkma Ben Varım
Murat Uyurkulak - Töl
Mustafa Kutlu - Uzun Hikaye
Nazım Hikmet - Memleketimden insan Manzaraları
Nabokov - Cinnet, infaza Çağrı
Nikos Kazancakis - Zorba
Oğuz Atay - Tutunamayanlar, Korkuyu Beklerken
Orhan Kemal - Hanımın Çiftliği, Babil Kulesi
Orhan Pamuk - Benim Adım Kırmızı, Kar, Masumiyet Müzesi
Oscar Wilde - Bütün Masallar Bütün Öyküler (YKY)
Panait Istrati - Minka Abla
Paul Auster - Cam Kent, Brooklyn Çılgınlıkları, New York Üçlemesi
Paulo Coelhe - Simyacı, Elif, Brida
Peyami Safa - Cingöz Recai Serisi, 9. Hariciye Koğuşu
Platon - Devlet
Puşkin - Yüzbaşının Kızı
Refik Halit Karay - Memleket Hikayeleri
Reşad Nuri Güntekin - Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe
Sabahattin Ali - Sırça Köşk, Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, içimizdeki Şeytan
Sabahattin Kudret Aksal -Gazoz Ağacı ve Diğer Öyküler
Sait Faik - Alemdağ'da Var Bir Yılan, Havuz Başı, Havada Bulut, Karganı Bağışla, Semaver, Mahalle Kahvesi, Son Kuşlar
Samuel Beckett - Hiç için Metinler, Godot'yu Beklerken, Adlandırılamayan
Shakespeare - Hamlet, Romeo ve Juliet
Sigmund Freud - Cinsellik Üzerine, Bir Yanılsamanın Geleceği, Amatör Psikanalizi
Spinoza - Etika
Stefan Zweig - Amok Koşucusu, Sabırsız Yürek, Acımak
Stendhal - Kırmızı ve Siyah, Parma Manastırı
Süreyya Evren - Postmodern Bir Kız Sevdim
Tarık Buğra - Küçük Ağa
Tezer Özlü - Yaşamın Ucuna Yolculuk
Tolstoy - Savaş ve Barış, Diriliş, Anna Karenina, Hacı Murat, Ivan Ilyiç'in Ölümü, itiraflarım
Turgenyev - Duman, ilk Aşk, Babalar ve Oğullar
Turgut Uyar - Göğe Bakma Durağı
Umberto Eco - Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti, Genç Bir Romancının itirafları, Gülün Adı, Prag Mezarlığı
Victor Hugo - Notre Dame'ın Kamburu, Sefiller
Virginia Woolf - Pazartesi ya da Salı, Deniz Feneri
Yakup Kadri - Kiralık Konak, Sodom ve Gomore, Yaban, Hep O Şarkı
Yaşar Kemal - ince Memed, Yer Demir Gök Bakır
Yekta Kopan - Bir de Baktım Yoksun, Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri, Kediler Güzel Uyanır
Yusuf Atılgan - Aylak Adam, Bütün Öyküleri
100'ün üzerine ek:
William Faulkner - Ses ve Öfke
Salman Rüşdi - Geceyarısı Çocukları
Louis-Ferdinand Céline - Gecenin Sonuna Yolculuk
Ivan Gonçarov - Oblomov
Jorge Luis Borges - Ficciones Hayaller ve Hikayeler
Erasmus - Deliliğe Övgü
Aleksandr Soljenitsin - Gulag Takım Adaları
Marcel Proust - Kayıp Zamanın izinde, Mahpus
Muazzez ilmiye Çığ - Kur'an incil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni
Behçet Necatigil - Şiirler Bütün Yapıtları
Ece Ayhan - Bütün Yort Savul'lar! Bütün Şiirleri
Edip Cansever - Ben Ruhi Bey Nasılım
Thomas More - Ütopya
ilhan Berk- Bir Yeryüzü Tanığı - Seçme Şiirler
not: okuduklarımın listesi değil bu yanlış anlaşılmasın. bunların hepsini okumuş bitirmiş olsaydım keşke. ama içinden okuduklarım da yok değil.
yunus yıldırım'ın sıvadığı maç. beşiktaş'ın kötü oynaması, 2-0'dan 2-2'ye getirmesi, şusu, busu... elbette doğru tespitler olmakla beraber bunlar ayrı konudur. hakemin maçı katlettiği apaçık ortadayken, elimizden 2 puan göz göre göre alınmışken elbette önce bunun hesabı sorulur. muhteşem oynadık ama hakem hakkımızı yedi diyen kim? kötü oynadık ama hakem adam gibi yönetseydi maçı 3 puan bizimdi bizim meselemiz şu an bu.
çaycıların gerçekleştirdiği yürüyüş şeklidir. genelde hızlı ve tempolu adımlarla yapılır. çay tepsisi de dengeyi sağlamak için, yürüyüşün temposuna uygun bir şekilde sallanır. belli bir kıvraklık gerektirir.
toplumda kendine yer edinememiş, insanlara pek faydası dokunmayan, ot gibi yaşayan ve bunun sorumlusu olarak da yine diğer insanları gösterip vay efendim '' bizi dışlıyorlar, küçük görüyorlar.'' vay efendim '' varsın küçük görsünler biz delikanlı adamlarız, yamuk yapan olursa şöyle asar böyle keseriz. '' gibi safsatalarla kendi aptallıklarını haklı göstermeye çalışan ve yine bu eziklikle kendilerince mahallelerinde krallıklarını(!) kurarak millete ahkam kesen, kendi çaplarında var olduklarını göstermeye çalışan tiplerdir.
aşkın, sevginin maddiyattan çok daha öte bir şey olduğunu '' eğer anan seni bana verirse / nemize yetmiyor el kadar hasır.'' diyerek kısa ve özlü bir biçimde anlatmış gönül adamı. allah mekanını cennet eylesin.
edit: zahidem aslında aşık arap mustafa'ya aitmiş. fakat yine de neşet ertaş'ın gönül adamı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
normal olanı yapıyordur. aslında normal olanı yapan, şu an yaşayan ve o ırka mensup insanlardır, ırk değil. bir katliam olmuştur yahut olmamıştır, bu yaşayanların sorumluluğunda değildir. sonuçta bir insanlık suçu işlendiyse de bunu yapan, şu an yaşayan insanlar değildir. ırk dediğin nedir hem, insan mı? yani beyni olan, düşünebilen ve yaptıklarından sorumlu bir canlı mı?
bunu siyasi çıkarlar için kullananlar -afedersiniz ama- şerefsizdir. katliam oldu diyerek kullananlar da, hiçbir dayanağı olmadan olmadı diyenler de. (bkz: fransa nın ermeni soykırımını kabul etmesi) önemli olan böyle bir şey var mı yok mu tarafsız bir şekilde tespit edilmesini sağlamak; varsa bundan ders çıkarmak ve bunu milli bir mesele, kin güdülecek bir dava haline getirmemek, kardeş kardeş yaşamaktır.
bu yaz annemden gelen ve ilk okuduğumda şaşırmış, sonrasında telefonun türkçe karakter desteklememesinden kaynaklandığını anlamış olduğum bir tanesi: napiyon oglum sikiliyon mu?
kitabın etkisine göre değişebilen davranışlardır. bazen kitap elinizde öylece kalır; hiçbir şey yapmaz, öylece durup düşünürsünüz. bazen kitabın bittiğine üzülürsünüz. genel olarak kendi yaptığımsa kitaptaki kurguyu tekrar aklımda canlandırır baştan sona bi hatırlarım.
doğrudur diyebilir miyiz, bilemediğim önerme. açıkçası bu konuyla ilgili uzun uzadıya araştırma yapmadım da. fakat önemli deliller varsa yüzde yüz kanıtlanmadan da var olduğuna inanabiliriz. sonuçta big bang de bir teoridir ve doğru olduğunu kabul ederiz. asıl gelmek istediğim nokta buydu aslında. birçok insan evrime gelince ''sadece teori!'' derken big bang teorisi için neden aynı tavrı göstermiyor, hayret ediyorum. tamam kur'an'da bahsediliyor ama size göre teori kesin olmayan bir şeydir. öyleyse kur'an'da yazan evrenin genişlemesi de kanıtlanmadı? bu işinize göre konuştuğunuz anlamına gelmez mi?