--spoiler--
film, küçüklüğünden beri hayatının hıçbir dönemınde önemsenmeyen birini anlatıyor ve önemsenmemenin sonunda ne gibi sonuçlar doğurduğunu.önemsenmeyen o birey bir gün kendine has ve özel yeteneğini keşfediyor.olağanüstü koku alma duyusu ve kendini hayatta sahip olduğu tek şeyle,yeteneğinle kanıtlamaya çalışıyor.o dünyanın en iyi parfümünü yapmaya çalışıyor ama bunun için güzel kadınlar öldürüp onların kokusunu kullanması gerekiyor çünkü yeteneği bunu emrediyor güzel kadınlar güzel kokar öldürmelisin diyor.o öldürüyor çünkü hayata tutunabilmesi için bu gerekli.şehirdeki güzel kadınlar öldürülüyor ve sıra en güzel kadına geliyor ona ulaşmak zor oluyor ama hırs her zorluğu atlattırıyor insana onun da hırsı en iyi parfümü yapmak farkedilmek istiyor çünkü ve sonunda kavuşuyor emeline göze batıyor bir anda aranan oluyor,yakalanıyor bir gün idam edilicek ama parfüm o kadar yumuşak ve kadınsı ki kokuyu etrafa yaydığında herkes dizlerine kapanıyor.tüm şehri esir alıyor,köle yapıyor....
farkedilmek için kadınlar öldürdü hem de en güzellerini hem intikam aldı hem kanıtladı kendini...
--spoiler--
bu filmden çok şey çıkardım..artık kötü,egoist vs. insan dediklerimi bile daha iyi inceleyeceğim çünkü kötümser duyguların altında mutlaka ezik bir ruh, önemsenmeyen bir beden olduğunu düşünüyorum.
o bir ayaklı kütüphane.olayları birbirine masalımsı şekilde bağlayabilen tek insan.
temiz yüzü,gülen gözleri ve o duru sesiyle anlattığı hikayelerle kalbime girdi.seni çok seviyorum sunay akın
tim burton ve johnny depp ikilisinin harikalar yarattığı film.
ayrıca tim burton ve johnny depp'in buluştuğu ilk film.
izlediğim en duygusal ve etkileyici iki filmden biridir. edward* kim'e* aşıktır ve dokunmak ister ona ama dokunduğunda kanatır elleri.hissetmektir sadece amacı canını acıtmak değil kim'in. ama dokunmazsa hissedemez ki.