Vizyoner ve faydalı bir uygulama. Devlet kredi-hibe veriyorum, ama git önce eğitim al diyor. hem de parasını ben ödüyorum diyor.
Özellikle yeni açılan işlerde önemli bir oranınının bir seneyi dahi geçmeden kepenk kapattığı, başarısız olduğu gibi istatistikler ortadayken..
Teknik ya da mesleki becerilere sahip olmakla bir işletmeyi sürüdürülebilir kılmak ve büyütmek arasındaki farkı tam bilmeyen heyecanlı girirşimciler için plan, program, hesap yapmayı öğreten eğitim programıdır. En azından öğrenilen bir kaç konuylabile işletmeyi batıracak basit hatalardan kaçınmayı öğretir.
Tabii iyi bir eğitimciye denk gelirseniz.
keyifli araba.. 6 aydır kullanıyorum. benzin tüketimi dizel motorlar gibi, 6 lt civarında. türkiye'de benzinde bu vergiler varken fena değil.
asla aile arabası değil tabi.. spor coupe havasında, yere yakın, alçak tavan, gömülü koltuklar insan güzel hissediyor. virajları mükemmel alıyor, asla savrulma yok. spor modda gayet seri ve süper keyifli.. arka koltuk eşya koymak için güzel, yatırıp yol bisikletimi yerleştirebildiğim için bana ideal ölçüde tasarlanmış.
honda güzel yapmış, 80 bini geçen araçta her şey tıkır tıkır çalışıyor.
Anlattıkları abartılı şekilde dillere dolanmış, hatta haddinden fazla yer bularak WHY iş-modeli olarak anılmış motivasyon konuşmacısıdır.
Söyledikleri Liderlik paradigması olarak değerli olmakla beraber Apple örneği ile her taşın altından karşınıza çıkmaktadır.
Ancak nasıl etkili konuşma yapılır konusunda tartışmasız usta bir adam. izleyip öğrenecek çok şey var.
Doğru olma ihtimalini de dikkate almalı mutlaka.. Erkeğin "Seni seviyorum" demesi senden başkasını gözüm görmüyor ve görmeyecek demek değil tabii. Hem gerçekten de seviyodur.
Ancak, unutmayalım, erkek bir süre sonra sıkılır ve genleri itibari ile zaten çok eşlidir. Balarısı olup çiçekten çiçeğe konmak ister.
Gelenek, görenek, evlilik müessesesi, din kuralları, medeni hukuk yani yazılı olan ya da olmayan tüm toplumsal kurallar, erkeği kontrol etmek için var, kadını değil!
Doğru olma ihtimalini de dikkate almalı mutlaka.. Erkeğin "Seni seviyorum" demesi senden başkasını gözüm görmüyor ve görmeyecek demek değil tabii. Hem gerçekten de seviyodur.
Ancak, unutmayalım, erkek bir süre sonra sıkılır ve genleri itibari ile zaten çok eşlidir. Balarısı olup çiçekten çiçeğe konmak ister.
Gelenek, görenek, evlilik müessesesi, din kuralları, medeni hukuk yani yazılı olan ya da olmayan tüm toplumsal kurallar, erkeği kontrol etmek için var, kadını değil!
prestijli ve yüksek bir imajı olan itibarlı görünen bir turizm acentası .ancak müşterisi olduğunuzda acemilikleri görüp şaşırıyorsunuz.
10 günlük amerika seyahatimde yaşadığım sorunları ve tavsiyeleri yazıp da "yetkililere aktaracağız" diye mail atan şirket.
küçül kalmış, ama butik olmayı becerememiş bir acenta.
dünyanın bütün insan çeşitlerini görebileceğiniz şehir.. dünyanın merkezi.
sabahları binlerce insanın central parkta ya da hudson kenarında koştuğu şehir.
koşarken ünlü birine denk gelmeniz işten bile değil.. karşıdan koşan bayanın jessica parker olduğunu tahmin ediyorum, tabii durdurup soracak halim yoktu.
Türkiye'nin en bilinen ve en eski ve depilatuar krem markası.1967'de kurulduğundan beri aynı aile tarafından yönetilen küçük bir şirket.
her eczanede bulunur. 40 gr'lik küçük tüplerde satılır. müdavimi çoktur. tüyleri 6-7 dakikada temizler. aynı firmanın ağda bantları da var.
sadece boğaziçi üniv. mezunlarına değil aynı zamanda çok özel konumuyla ve tesisiyle şirket toplantılarına, eğitimlere, yemekli kutlama etkinliklerine mekan olan üniversite mezun derneği.
uzun zamandır düzenlediği kurslarda uzmanlaştığı için tatmin olursunuz. bir defasında şarap tadım ve sonra da viski tadım etkinliğine katılmıştım, sponsorlu olduğundan her şey düşünülmüş ve gayet keyifliydi.
63 yaşında kendini asarak intihar etmiş. özellikle gençliklerinde 80'leri ve 90'ları yaşayanlar için "dead poets society" ve "good morning vietnam" unutulmaz iki filmi.
kopaş tarafından satın alındıktan sonra hem ürün çeşitlilği hem satışları hızla büyüyen marka.
tüy temizleme işinin jilet dışında her kategorisinde bulunur. ancak en çok bilinen ve lider olduğu kısaca ambalajının renginden dolayı "turuncu" denilen ılık ağda kategorisidir.
Bundan yıllar önce yakından tanıma imkanı bulduğum, karizması güçlü insanları etkilemek konusunda yetenekleri olan bir kişi. O zamanlar yeni yeni parlayan cem yılmaz'la rekabet edecek düzeyde de espri yeteneği var.
Ancak biraz tanıyınca, kısa süre içinde güvenilmez birisi olduğunu sadece kendi çıkarları doğrultusunda insanları kullanan/sömüren bir kişiliği olduğunu anlıyorsunuz.
mağaza açacak yer bulamadığı için, yeni yatırımlarını konsept değiştirip daha büyük m2'li marketlere -tabii ki başka isimle (FiLE)- yönlendiren 5000'den fazla küçük mahalle mağazası olan market zinciri, türkiye'de bakkalları bitiridi. kalan son köy bakkallarına da son darbeyi de ucz market zinciri vurmuştu. ŞOK, HAKMAR, A101 aynı yoldan çok yol aldılar.
türkiye de indirim marketçiliğinin başarılı örneği.
mevlana, dergah, zaviye, derviş, abdal, fenafillah, tefekkür ve dahe bir çok bu ve bu gibi kavramları anlamak için kitapları keyifle okunası yazarımızdır.
Dükkana akşam 7:40'da girdim. ekmek seçerken bir müşterinin indirim sorması dikkatimi çekti, cevap olarak da 8:00'de başlıyor, henüz 20 dakikamız var . ne demek olduğunu sorunca; kapanmadan önce son bir saat %40 indirime gidiyoruz. tüm ekmek çeşitleri ve börek pizza çeşitleri dahil ama kurabiye pastalar hariç..
ne güzel düşünmüşler değil mi. takdir ettim, bak ne güzel hem kalanları değerlendiriyorlar hem de son dakka satış yapıp maliyetlerini kurtarıyorlar. yalnız bunu da gören biliyor, anladığım kadarıyla fazla da duyurmuyorlar ki satış buraya kaymasın. buna da tamam, bu uygulamanın sessizce yapılması da kabul edilebilir bence.
pekala akşam 9'dan sonra ne yapıyorsunuz bu kalanları dedim?
çöpe gidiyor. hepsini poşetleyip çöp arabasına veriyoruz.
ama yazık değil mi , ziyan olmuyor mu, tezgahın yarısı dolu şu anda?
kurallar kesin! eve götürmemiz de yasak. bu konuda her şey çok sıkı takip ediliyor.
ama siz çalışanların içine siniyor mu bu durum?
ilk zamanlar çok üzülüyordum, ama alıştık artık. yapacak bir şey yok tabii.
günlük ve taze olmasının bedeli buymuş meğer!
Harika bir oyun, mukemmel bir tek kişilik performans.. tek kişilk dediğime bakmayın, oyunda aslında, ahizenin karşı tarafında çok sayıda karakter var. akıllıca bir kurgu ile asla monoton bir seyir olmuyor.
isan karakterleri, patronla ve iş arkadaşları ( restoran çalışanları) ile ilişkiler bizim hayatımızdan da birer kesit gibi duruyor aslında.
çok keyif aldık. daha sık tiyatroya gitmek lazımm.
Her ne kadar adı değnekçi terörü dense de, bu , cinnet geçirmiş adamın terörü. herkesin başına gelebilir. mutlaka yakalanacak, bi temiz sopa da yiyecektir. istanbul'da ispark sayesinde değnekçi işgali minimum seviyede.. bu tiplerin yapabileceklerini görünce ispark görevlilerine saygım artıyor.
Bu telefon varken, daha çok para ödemeye gerek var mı? telefonların tamamı kritik parçalarını zaten dışardan temin ediyorlar. yani bir nevi oem.
ama elbette marka parası vermek isteyip kendilerini daha mutlu hissedecek bir kesim her zaman olacak. normaldir de..
telefon artık statü olmaktan da çıktığına göre, siz işlevine bakın bence..
mi6 kullanıyorum, gayet de memnunum.
daha çok para verip marka kullanmak isteyenleri tutmayalım..