siyahforma.com tarafından kaleme alınmış mükemmel bir yazı. yazıyı copy-paste etmeden önce neden siyah forma olduğunu açıklamakta fayda var.
siyah forma çünkü; Parçalı formanın asaleti bu lige fazla, sezon sonuna kadar tüm maçlarda siyahforma!..
Futbolda şike soruşturması kapsamında başlayan operasyon sonucu başarıya ulaşmak için her yolu mubah sanan camianın ilk günden beri sürdürdüğü lobi faaliyetleri bugün neticesini vermeye başladı. Yönetim kurulumuzun en yetkili ağızlarından gerek resmi sitemizde gerek kameralar önünde olayın kulüp içi bir mesela olduğu anlatılmasına rağmen ‘’Kişi karşısındakini kendi gibi görür’’ söylemini haklı çıkarırcasına bu açıklamalar yok sayılarak olmayan deliller üzerinden Galatasaray bu olayın içine çekilmeye çalışıyor. Daha da komik olanı olay daha dün gerçekleşmesine rağmen işin hemen tüm takımları aklama boyutuna geçiliyor ve “Madem Galatasaray da bu işin içinde, o zaman genel af” söylemleri o dürüstlük timsali insanların ağzına bir anda pelesenk oluyor.
Bu olaylar sırasında ülkemizde futbolun (ne yazık ki) şu an patronluğunu yürüten kişi, olaylar ilk vuku bulduğunda “Belgeleri görmeden bir şey yapamam”, “Mali dengeler göz önünde bulundurulmalı”,”Kişiler ve kurumlar birbirinden ayrılmalıdır” tarzında açıklamalar yapmıştır. Dün cereyan eden olaydan sonra kendisinden beklenmeyen şahin bir tavır ve fütursuzluk örneği göstererek ‘’Gerekirse kupayı ellerinden alırız’’ açıklamasını yapmakta bir sakınca görmemiştir. Kendilerine ulaşan 26 klasör belgeyi kozmik odada saklarken bile böyle bir açıklama yapmayan bir insanın bir sayfa mektupta bu tavrı göstermesi akıllara başka soruları getirmektedir.
Bu olay vesilesi ile kendimizi bir kez daha anlatmakta fayda görüyoruz. Bizler başkanımız Sayın Ünal Aysal’ın da belirttiği gibi eğer üzerimizde en ufak bir leke varsa temizlenmek için her şeyin yapılması fikrindeyiz. Bizler kesinlikle bir kamuoyu oluşturarak “Herkes yaptı, kabak neden bizim başımıza patladı” gibi söylemlerle bu işlerden sıyrılmak gibi bir düşünce içinde değiliz. Galatasaray bugüne kadar ödemesi gereken bütün bedelleri fazlası ile ödemiştir.
Karşısına aldığı Galatasaray camiasını aptal yerine koymak kimsenin haddi değildir. Bugün medyada yer alan Fenerbahçeli kesimin ısrarla ortaya koyarak bizi de yanlarına çekmeye çalıştığı iddia 2006 senesine aittir. Biz ise 2011 yılındayız. Bu yıllar arasındaki sezonların yok sayılarak bizim ısrarla bu işin içine çekilmemiz manidardır. Yinelemekte fayda görüyoruz, eğer belirtilen sezon ile ilgili tek bir belge dahi varsa yargılanmaktan korkmayız.
Gerekirse Galatasaray’ımızın edindiği tüm şampiyonluklar incelensin araştırılsın. Hatta size ilk belgeyi de biz verelim spor medyası. Araştırmaya yukarıdaki resimden yani ilk şampiyonluğumuzdan başlayın.
--spoiler--
türk televizyon tarihinde efsane olacak iki ayrı bölüm olacaktır. efendim şöyle bir spoilerımız var..
--spoiler--
Aynı damardan iki TV dizisi, 'Behzat Ç.' ve 'Leyla ile Mecnun' birbirlerine konu...k olacak
Pazar akşamlarının vazgeçilmez dizisi, Behzat Ç. ve "akıllı gençlerin" yeni gözdesi Leyla ile Mecnun birbirine misafir olacak. Evet, bu iki dizi ortaklaşa birer bölüm çekiyor.
Kaba sabalığını saklamayan doğal diyalogları, evde çorapla oturan normal insanları, cinayetli minayetli macerası ve komik karakterleriyle Behzat Ç.'nin çekimine kapılmamak zor. Üstelik kendisine edebiyattan aşina olmamıza rağmen... insanlar hem romanlarını hem de dizisini sevdiklerine göre kendisini televizyonlarımızın en iyi edebiyat uyarlaması ilan edebiliriz. Leyla ile Mecnun ise, rüyasına giren ak libaslı dedeyi evinin salonuna buyur eden, kendini çöllere vurduğunda kutup ayısıyla burun buruna gelen, iyi halli mahalle tiplerinin birer absürt kahramana dönüştüğü benzersiz bir başka dizi.
* * *
iki ayrı kanalda gösterilen bu iki dizi pek yakında birer bölümlüğüne iç içe geçecek. Sevgili komiserimiz Behzat Ç. ve arkadaşları, Star TV'den çıkacaklar, gidip TRT 1'de gösterilen Leyla ile Mecnun'a dalacaklar. Leyla ile Mecnun'un (tabii ki şaşkınlıktan) bir cinayete karışan kahramanlarını gözaltına alacaklar. Daha sonra, Behzat Ç.'nin yeni bölümünde Mecnun'u, babası iskender, Yavuz Hırsız, Bakkal Erdal ve müzmin işsiz ismail le birlikte Ankara'da, cinayet büroda ifade verirken izleyeceğiz.
Leyla ile Mecnun'un absürd gerçekliğiyle, Behzat Ç.'nin gri atmosferi arasında bir benzerlik var mı, yok. Peki bu işbirliği nereden çıktı? Edebiyat aleminde kendini gösteren bir "ruhdaşlık" halinden.
Şöyle açıklayalım. Behzat Ç.'nin yaratıcısı Emrah Serbes ve Murat Menteş ile Alper Canıgüz, iletişim Yayınları'ndan çıkan romanlarında, biraz mahalleli, biraz tutunamayan ve kırgın, biraz bıçkın ve kavgacı, fakat ille de ironik ve hatta eğlenceli bir dil kurdular. Kendi içine yıkılmış bir başkomiser, büyümüş de küçülmüş bir oğlan çocuğu gibi karakterlerin hikayelerini bu dille anlatarak 2000'lerde Türk edebiyatında yeni bir damar açtılar ve yavaş yavaş büyüyen bir de hayran kitlesi edindiler. (Sinemaya uyarlanan Bizim Büyük Çaresizliğimiz'in yazarı Barış Bıçakçı'yla, Ankara'da yaşayan Sezgin Kaymaz gibi başka isimleri de bu damara ekleyebiliriz.)
Edebiyattaki bu rüzgarın, sinemadaki karşılığı ise Onur Ünlü oldu. Senaryosunu yazıp, yönetmenliğini ve hatta yapımcılığını üstlendiği tamamen kendi imalatı filmlerindeki kendine özgü o tuhaf alemle dikkat çekti. Bol ödüllü üç filmin ardından şu sıralar Onur Ünlü'nün son işi ise bir TV dizisi: Leyla ile Mecnun.
Bu ekibin kafa dengi buldukları isimlerle birlikte yazılarını yayımladıkları "afilifilintalar.com" diye bir internet siteleri var. Onları kendilerine yakıştırdıkları gibi Afili Filintalar diye anmak da mümkün. Ama, daha şahanesini Fatih Özgüven buldu; önceki gün "Bizim Büyük Çaresizliğimiz'le ilgili yazısında da söylediği gibi: Oğuz Atay sonrası oğlan çocukları".
* * *
Hakikaten Oğuz Atay'ın dünyasına, diline, hikayeciliğine, ironisine ve açık sözlülüğüne yakın duran, ama ondan çok sonra ki bir döneme denk gelen bir yazar grubundan söz ediyoruz. Aralarına girmeden de anlıyoruz ki onlar en çok erkek erkeğe olduklarında eğlenen, lise ekibinin tadını ömür boyu taşıyan oğlan çocuklarından. Hayatla meselesini hallederken aralarda bir yerlerde yolunu kaybetmiş erkek karakterlerin hikayelerini anlatan, bu karakterlerini çok seven bir grup yazar.
"Behzat Ç." ve "Leyla ile Mecnun" dizilerinin ortak kökeni, "Oğuz Atay sonrası oğlan çocukları" damarı. Her ikisi de neredeyse tamamen erkek karakterlerden oluşan diziler de bu damarın popüler kültür versiyonları. Unutulmaz buluşmaya iki hafta var: 4 Mayıs'ta Leyla ile Mecnun, 8 Mayıs'ta ise Behzat Ç. ortak bölümleri yayımlayacak.
--spoiler--
artık gelenekselleşmiş fenerbahçe taraftar eylemidir. her hafta rakipleriyle oynayacak takımlar hakkında "bu maça kesin yatacaklar, maçı sattılar" gibi söylemlerle ortamı germeye çalışarak şampiyonluk yarışında psikolojik açıdan rakiplerini yıpratmayı hedefleyen taraftar(!)lardır.
ayrıca kendilerine yatmayan takımlarıda "teşvik primi" aldılar diye suçlamalarıda bu provokasyonun bonusudur.
bu haftanın talihlisi bursapor olmuştur. "geçen senenin vefa borcunu ödeyecekler", "kesin yatacaklar", "geçen hafta şampiyon trabzon diye bağırdı bursalılar" gibi yaratıcı provokosyan söylemleri bulmuşlardır.
ayrıca bu haftanın bonus takımı, gaziantepspor olmuştur. "trabzon şampiyon olsun diye bizim maça kazanmak için çıkmışlar" diyorlar. iyi de her maç kazanmak için çıkılmıyor mu sahaya? yoksa siz trabzon şampiyon olmasın diye mi kazanıyorsunuz maçları?
genellikle cuma akşamından ödevlerini yapan ergen beyinler cumartesi pazar günlerini internet başında geçirirler ve bunların büyük çoğunluğu sol frame kalitesizliğinin gösterdiği şekliyle fenerbahçelidir.
bak evlat, ekranlara çıkıp ağladın zırladın zorla o kaptanlık pazubandını taktın. buna rağmen tribündeki ve ekranları başındaki galatasaray aşığı insanlar seni hep destekledi tam destekledi. ama sen o bandın hakkını veremedin. kaptan olduktan sonra galatasaray adına yaptığın güzel bir şey söyle bana?
takım arkadaşların teknik direktörleri göndermek için çıkıp ruhsuz ve basiretsiz oynarken onları bir kaptan gibi uyardın mı? antrenmanda disiplinsiz davranan arkadaşlarını uyarıp, hoca ile futbolcular arasında bir köprü olabildin mi?
taraftar takımı ıslıklarken sen çıkıp tribünlere hareket yapmak yerine bir kaptan gibi takım ve taraftar arasında bir köprü olup onları barıştırabildin mi?
evet çocuk sen bu söylenenlerin hiç birisini yapamadın, yani sen bu takıma asla kaptanlık yapamadın ve yapamayacaksın. sen çıkıp televizyonlarda haberci tehdit edeceksin, başbakana yağ çekeceksin...
yok koçum yok biz galatasaraylılar böyle bir kaptan istemiyoruz ama yine de içimizde ki galatasaray sevgisi adına, bu takım dağılmasın diye son bir kez sana sesleniyoruz;
eğer sen bu takımın kaptanıysan çık adam gibi topunu oyna, sahada edepsizlik eden arkadaşlarının kulağını çek. yok sen bu takımın kaptanı değilsen ozaman siktir git...
ibrahim üzülmez'in beşiktaş ile yollarını ayırmasından sonra stsl maçlarından hiç bir zevk almayacağını düşünen futbol severlerin kurduğu facebook fan sayfasıdır.
vanilla sky tarafından uludağ sözlük genelinde başlatılmış eylem planıdır. önce halkı hakan şükür'e karşı kışkırtacak daha sonra domuz bağıyla bağlatıp gömdürecektir.
tanım: padişahın gece kiminle cima eylediğini, padişahın kaç saatlik periyodlarla halvet olduğunu tutan görevlilerin icra ettiği eylemdir.
muhteşem yüzyıl'da ahçıbaşına kadar herkes padişahın gece iş tuttuğunu biliyor. bir bakıyorsun annesi padişahı beklerken yanına sokulan bir kadın, "sultanım gece halvetteydi bu sabah geç gelir" diyor. bir bakıyorsun ahçı kahvaltı hazırlarken "bal, süt, kaymak, şerbet bol bol koy" diyen bir harem ağası ve ona, "ooo gece padişah kiminle pompişteydi" diye soran yüzsüz ahçıbaşı.
bu nasıl hayat anasını satıyım kaçamak yok, kaçak et bile kessen anında duyuluyor. böyle padişahlığın içine sıçıyım ben diyor insan.
cuma'ya abdest tazelenerek gidileceği için kutsal perşembe gecesi mümin kişi helaliyle halvet olması gayet yakışıktır.
muhteşem yüzyıl'da da açık açığa bu şekilde ifade edilmemiş olsa da üstü kapalı bir şekilde söylenildiğine göre padişahlarda perşembe gecesi sikişiyormuş.
en büyük sevapların adamıdır. kadife yeşil donuyla, yatsısını kıldıktan sonra oturup pc başına sözlükte ki ateistleri tek tek tespit edip onları hak yoluna davet edebilmeyi kendine amaç edinmiş genelde parlak yüzlü ve gözlüklü gençtir.
cennete gidip bu davranışlarından dolayı en güzel hurileri alıp gruba girmek hakkıdır.
konya'da doğmuş büyümüş ve yedi göbek sülalesi de konyalı olan kişilere verilen ad. etliekmeksiz günü geçmez, kör ahmet dinlemeden evden çıkmaz bir yapıları vardır.
bayan voleybol maçları ile erkek voleybol maçlarında bulunan taraftar sayılarına ve televizyon rating oranlarına bakıldığında gayet doğru bir tespit olduğu ortaya çıkmaktadır.
muhtara kadar gidip liste liste isim aramaya gerek yok. internetten sorgulama yaparak seçmen kaydınız ve kayıtlı adresinizi görebilirsiniz. http://www.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgi.jsp