Türk erkeğinin içgüdüsel bir hareketidir.
evet arkadaşlar bu günleri de mi görecektik demeyin.
biz gördük sizler de görsün istedik.
malum kulak içi tığ, araba anahtarı vb cisimlerle karıştırıldıktan sonra kulak pisliği cismin ucuna doğru işaret ve baş parmağıyla sıyrılır. sıyırma işlemi bittikten sonra kulak pisliği yine aynı işaret ve başparmak arasında yuvarlanır. sonra o nefis koku ciğerlere çekilir.
yeteri kadar koklandıktan sonra pantolonun paçasının iç kısmına doğru silmek de sizin seçiminize kalmıştır.
güvenin bitmesidir.
eğer güven bir kez kırıldıysa tekrar kazanması çok zordur.
tekrar barışsan da devam etmez. devam etse de eskisi gibi olmaz.
o bağı tekrar kurabileceğini sanırsın ama olmaz.
olmadığını anladığın an daha da bir kasvete düşersin.
sorun bir şeylerin bitiyor oluşunu göze alamamaktır.
bir şeylerin bitişini göze alamamak.
burada da zaman sunar kendisini bize en şifalı ilaç olarak.
ki zamanın her zaman doğru ilacı vermediğini bilsek de.
kabul ederiz.
sırf acımızı azaltsın diye, yaramızı az da olsa sarsın diye.
oysa ilaç diye sarıldığımız zaman yare adadığımız onca yıllarımızı alıp götürmüştür bizden.
ve kalamamış ve gitmişizdir aşka, sevgiye rağmen.
ve sonradan anlarız...
sevmenin bir kalma biçimi olduğunu...
Kalçalar eğer gerçekten güzelse düşünülmesinde bir mahsur görülmez. malum kadınlar kendilerinde sevdikleri yanlarını sürekli göz önünde tutarlar. bu da bir pazarlama şeklidir.
Not: eğer dolgunsa yüz kalçalara paralel olmak suretiyle gömülebilir.