"sana yazmaa demeyeceğim,
amaa
yazma lavinyaa..." diye coverladığım şarkı.
feridün düzağaç'ın sesinin en duru haliyle ortaya çıktığı şarkıda stüdyo oynaması fazla yapılmamış besbelli. ben beğendim ama f.d. sevmeyen bir adam için çıldırma sebebi olur.
1. nesil üyesi olduğum bu zerzevatta, zamanında birinci nesil olmak ne bilim böyle görmüş-geçirmiş insan havalarında olmaktı, karanlıkta oturan her şeye hakim o bilge adam olmaktı. ama hani işin gırgırı bir kenara birinci nesil boyunca, liseli kreş yuvasına dönene kadar çok sağlam muhabbet de döndü orada. bir bukle mi bir kuple mi artık hangisiyse, hatırlatmak istedim.
başlık: beyler orucum bozulmuşmudur sizce
@1: beyler bugün oruçluyum, havalar da fena sıcak az önce araba sürerken sıcaktan ve birazda açlık+susuzluğun verdiği dikkat dağınıklığıyla bi çocuğu arabanın altına alıp yanlışlıkla çiğneyerek öldürdüm. sizce orucum bozulmuşmudur?
@4: bilerek yapmadıysan birşey olmaz
@5: cignemissin ama yutmamissin bozulmaz pampa
@6: yutmadıysan bişey olmaz tövbe edip devam et tutmaya.
@14: hemen kaçman lazım ama. yakalanırsan boku yersin. bozulur.
sanılan aksine ne cips ne de fıstıktır,
patates kızartması tek geçilir. ama hazır patates olmayacak, gerçek patatesi soyacaksın adam gibi kızartacaksın.
*meze emek ister. muhabbet gibi.
bira iyi taban olmaz. yani biranın üstüne vodka şarap vs. içmeyin sakın. bira sadece muhabbete iyi taban olur. eğer derdin büyükse direk şaraba düşeceksin. bilemedin vodka. sabaha başım mahvolmasın diyorsan da viski'ye düşeceksin. * ağırdan muhabbetimi ederim, patates kızartmam alırım diyorsan, bira birebir birader. hafiften kıyak eder çarpar ilk önce. sonra etkisi geçer. sonra muhabbet gidene kadar bu döngü sürer. ha eğer ki sahil kenarında aniden estiyse kafana rüzgar ve patates kızartmasına vakit yoksa; o zaman fıstıktır biranın harcı. unutmadan;
pkk'lı kadın başlığında pkk'lı kadını koruduğunu düşünüyorum. şahsen bu kendi düşüncemdir ve lütfen kimse etkilenmesin. olayı derinleştirelim;
Ahmet şahbaz bir suç işlemiş.
Yargı bırakmış Ahmet şahbaz'ı.
Öfke neye? suçlunun bırakılmasına. hmm..
o zaman suç kimde? yargıda, hakimde, savcıda.
sen o zaman niye o adamı linç etmek istiyorsun? hakime savcıya yargıya laf söylesene?
ama bu ortalığı karıştıranların işine gelmez. ki ben bunu bilinçli yaptığını düşünmüyorum bilisiz'in.
ortalığı karıştırmak isteyenlerin amacı ahmet şahbaz'ı, yani bir polisi linç etmek. hedef göstermek. ve ortalığı karıştırmaya devam etmek. pkk'nın yıllardır silahla yaptığını bugün silahsız olarak sosyal medya'dan yapıyorlar.
düşünsene halkı polise karşı kışkırtıyorlar böylece ve polisin de öfkesini artırıyorlar.
ama yine de bilisiz gibi saf düşünceli, aklı cinliğe ermeyecek suçsuz insanları kullanıyorlar.
yazıklar olsun, bu işi bilerek yapan herkese yazıklar olsun!
(bu entry şahsi düşüncemdir. kimse etkilenmesin. sonra mahkemeye veriyor korkaklar)
eskiden: falanca iyi yazar filanca sadece anı yazıyor, öteki cinsellik kullanıyor beriki edebiyat kullanıyor diye kavga edilirdi.
iyi yazan biri çıkınca, ilk olarak ya bu falancayı taklit ediyor derdik. sonra onun tarzını kabul etmeye başlardık sonra gruplaşmalar olurdu sonra atışmalar vesaire.
eskiden kalem kavgası yapılırdı bu sözlükte. artık karı kavgası yapılıyor.
hele bir de şu 'tespitçiler' çıktı başımıza ki, sormayın. eskiden vodvil denen bir adam vqardı, bu tespitin ağa babasını yapardı. adam tam 3-4 ay birini okur sonra bir tespit yapardı o gün istatistiklere girerdi tespitler.
öyle şimdiki gibi; üç tane entry numarası vererekten (onlar da silinmiş oluyor sonradan baba gibi 0 diye bir şey çıkıyor karşına) capsler alıp onu upload ederekten yapılmazdı bu işler.
şimdi kalite kalmadı. karı kavgası da yapılır amenna.
ama böyle kalitesiz seviyesiz değil.
anladın mı? dur bir gidip pet değiştireyim. pet bardak yanlış anlama.
bıktım bu yalan sevmek'lerden
her seferinde kendimizi kirlettik, iz kaldı üstümüzde. güvenmeye korkar olduk, gelecekte sevme ihtimalimiz olan kaç kişiyi kaybettik kim bilir.
sırf onlara artık güvenemeyeceğimiz için! hiç aklına geldi mi
benim geldi.
içim burkuldu.
acıdım kendime acıdım iz bıraktıklarıma acıdım üstümdeki izlere
sindim bi köşeye
hiçbişey hissetmiyordum,
ucuzmuş sevmek, harcamışım ben de
bitti artık. artık yüreğini ortaya dökmeyene zırnık yok duygularımdan.
ucuz değilim artık.
bıktım yalan aşklardan.
aşkın en duru en saf halini gördükten sonra hele, nerde bir pislik görsem tahammül edemiyorum
her seferinde kendimizi kirlettik, iz kaldı üstümüzde. güvenmeye korkar olduk, gelecekte sevme ihtimalimiz olan kaç kişiyi kaybettik kim bilir.
sırf onlara artık güvenemeyeceğimiz için! hiç aklına geldi mi
benim geldi.
içim burkuldu.
acıdım kendime acıdım iz bıraktıklarıma acıdım üstümdeki izlere
sindim bi köşeye
hiçbişey hissetmiyordum,
ucuzmuş sevmek, harcamışım ben de
bitti artık. artık yüreğini ortaya dökmeyene zırnık yok duygularımdan.
ucuz değilim artık.
bak bizim orada, sokakta kullanılan sokak platonik üstadlarının kullandığı bir deyim var. iyi irdelenirse bir ışık yakar, biraz daha irdelenirse o varoş olgu içinde yarıla yarıla gülünebilir.