face de değil de twitte bu durumu uyguladığına şahit olduğum kişidir. yazıktır eziktir.. yazcak şey mi bulamıyorsun arkadaş yazma o zaman nedir bu lokantadayım kütüphanedeyim kültür merkezindeyim çok geziyorum çok biliyorum ayakları..
sapık olduğunu bir etkinliğimize davet etmemiz ve kendisinin de icabetiyle anladığımız kişilik olan abbasgüçlü'nün sunumuyla izlenmemeli diye düşündüğüm program. eskiden izleridim geçen seneye kadar sapık abbas güçlü beni programdan soğuttu..
güzel erkektir iyi erkektir gideri olan erkektir sevilir sayılır beğenilir.. ha yanında iyi bir ses tonu güzel bakışlar bol miktar para yeme de yanında yat cinsindendir.
gerçekten aşık olan fakat üzerindeki toplum baskısından kurtulamayan kızın sorusudur.
Cevap belki mühim değildir gerçekten o an sadece tedirginlik belirtisidir bu. Karşısında ki anlasın diye. Onu rahatlatsın diye. Eğer gerçekten o an'a gelindiyse biliyordur cevabı kız. Tamamen kadınların olağan güven isteklerinden ileri gelir. Ha bunu anlayan erkek var mıdır bilinmez.. Erkekler o anlarda tamamen olaya adapte olduklarından düşünme yetilerini kaybederler. Kadınlar ise her an uyanık her an her şeyi düşünmek zorundadırlar. Sevişmek kadar güzel bir eylemin bile içine eden toplum gerçeğidir bu da!
Çok Sevmiştim. -di' li geçmiş zamanların en hazin fiilidir. Ne can yakıcı ne hüzünlüdür. Çaresizliğin, anlamsızlığın, açıklanamazlığın eylem hali.
Sevmiştim
sevmişti
sevmiş
sev... Yine SEVebilirsin halbuki. Ama yok hiçbir cümle ''ÇOK SEVMiŞTiM'' gibi fiyakalı olmaz. Ve hiçbir cümle senin 'ÇOK SEVMiŞTiM' in kadar yakmaz bir daha canımı.
-odanın içinde saatlerce aynı köşeye odaklanıp vakit öldürüp uyku getirmek
-çılgınlar gibi bulaşık yıkamak bütün tezgahı indirmek yoruldum diyip yine uyumak
-mp3 pc vb aletler ile gereksiz uğraşılara girmek
-not alma bahanesiyle evden çıkıp biraz kafa dağıtayım diyerek bir şeyler içmeye gitmek
-uykusuz dergisinin evde bulunan tüm nühalarını hatim edip eğlenmek (bahanesi napim eğlenmek de mi yasak aa)
-uzun zamandır aranmamış akraba arkadaş vs. aramak hal hatır sormak. işte benimde sınavlarım var dua edin bana diyip dua ile iş götürmeye çalışmak..
annelerin kınayan gözlerle baktığı, benim annemin ise kınamaktan öte eylem boyutuna dökülüp maksimum düzeyde çemkiriklik gösterdiği iğrenç tiksinilesi insan.
ATATÜRK' ümüzün ulusal egemenliğin kıymetini her yıl yeniden hatırlamamız ve bu egemenliğin kurulurken ne zorluklardan geçildiğini hatırlayarak anmamız , bugünü bir bayram gibi çoşkuyla ve neşeyle kutlamamız için milletimize ve tüm dünya çocuklarına armağan ettiği bayramdır.
Keza çouklara ve hatta dünya çocuklarına armağan edilen ilk ve son bayramdır. Bu sebepledir ki tüm dünya çocukları bu hafta boyunca ülkemizin çeşitli yerlerinde çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Dünya çocukları ile ülkemiz yavrularının barış, kardeşlik mesajları verdiği bu programlar izlerken gözlerimizde yaş fakat yüzümüzde hafif bir tebessüm bırakır.
O ne büyük bir liderdir ki böyle bir günü ulusal egemenlik gibi önemli bir kavramı tüm dünya çocuklarına çocuklara armağan etmiştir. Yüksek bir deha çok naif ve duygusal bir insanda nasıl hoş bir ahenk içindedir.
Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. ATATÜRK
Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur.ATATÜRK
Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir. ATATÜRK
Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur. ATATÜRK
Bugün 23 nisan
Toplandı bütün vatan
Milliyet mecisimize
Atatürk oldu başkan
Kaldırdı hasta yurdu
Yılmaz bir ordu kurdu
Türk ün şanlı sesini
Dünyalara duyurdu.
an itibariyle kürşat başar'la programında yaptığı konuşmadır. sözlük yazalarından çok faydalandığını yaptığı bütün işlerinde sözlük yazarlarının fikirlerine önem verdiğini söylemiştir. güzeldir, hoştur, sevilesidir..
yürüyemeyen, yürütülmeye çalışılan, ilk zamanlarında aşktan mıdır bilinmez gözün hiç bir şey görmediği, fakat bir yerlerde hata olduğunun farkına varılıp tartışmaların kavgaların bitmek bilmediği en ahırında da biten beraberliktir.
(bkz: tecrübeyle sabit)
insanı deli eder. hele yakın arkadaşınızsa yüzüne sen kaşarsın da diyemezsiniz. sinir sizi boğar bu da mı başkaydı yani demekle yetinirsiniz sonra o yine ayrılır yine devam eder yenilerini aramaya. bir de üstünde her gittiği ortamda sevgili yapma potansiyeli cde mevcuttur çok güzel olmadığını da bilirsiniz ama kancayı attpı erkeği de elinden kaçırmaz bu kişilik-siz-.
baba bu bilgisayar çok ağır 3.50 kilo pc mi olur baba ya tamam anladım doğum günü hediyesi falan ama ağır be baba yaa hem 14 saatlik yol çekilmiyor ki be babacım hem valiz hem bu ölüyorum yollarda değişelim en iyisi hafif falan bakalım..
denir acındırılır ve pc değiştirilmiş olunur. güzel bir yöntemdir. test edildi onaylandı..
bilmeden rastgele aldığım izlerken ilk başlarda enteresan bir film olsa gerek diye düşünmeme yol açarak bana kendisini sonuna kadar izleten, çok zekice kurgusu ve düzeni ile insanı yormayan, izlerken insana ulaştırdığı metaforlar ile ciddi manada düşünmeye sevkeden, hatta farketmeden akılda kalınası cümleleri, objeleri bulunan, nicole kidman'ın oyunculukta tavan yaptığı tiyatro sahnesinde çekilen bir sinema filmi olması sebebiyle orjinalliğine orjinallik katan film.
izlerken bir ara yaptığım en büyük hatalar biri kendimi filmde grace(nicole kidman) in yerine koymaktı. çünkü ben olsam diye düşünürken filmin esasını kaçırabiliyorsunuz. filmle ilgili hiç bir şey okumadan almış olmama rağmen dediğim gibi izledikten sonra herşeyi yerli yerine oturtabiliyorsunuz. elmalar, musa(köpek) 7 biblo 7 çoçuk, hepsi film içinde insanın içini gıcıklayan soru işaretleri bırakıyor.kasabanın adı bile hatta! tavsiye edinilesi bir film hatta sanatsal film severler için başyapıt niteliğinde.şahsi kanaatimce.
an'ın düşünülme evresinde düşünce dünyasını katleden, bu da mı be kardeşim nidaları attıran, çüş artık yuhhh gibi ünlemler kurmamıza yol açan anlardır.
şarap zeytinyağı sirke gibi ürünlerin saklanıp düzgün bir şekilde muhafaza edilmeleri için şişelerin başına taktığımız kapak yerini alan eşya.
küçük kardeşimin ilk okulda matematik dersinde bir ders boyu mantar tıpa oymaya çalışması da mantar tıpa ile ilgili unutamadığım bir hadisedir. (bkz: dimağı zorlayıcı anlar)
dokunmayın cemaatime yanarsınız hesabı. artık memlekette kim bu adamlar böyle yapıyor bakın burada illegal işler dönüyor dese hayde babam er-ge-ne-kon-cuu.. enteresan olan hala bunları memleketim insanı yiyor mu yiyecek mi merak konusudur. gerçi bu millete biz kötü bir şey yapmıyoruz dinden allah tan bahsetmek kötü bir şey mi yani dersiniz oylarınız cepte. bu kadar basit budur işte!
jose mario de vasconselos un insanın yüreğine dokunan içini acıtan küçük zeze sinin hikayesi.
serinin diğer kitapları güneşi uyandıralım ve delifişek'tir.
şeker portakalını okuduğumda 5. sınıfta falandım sanırım. ve beni o yaşımda ağlatmış bir romandır kendisi. sonra sonra elime kitabı yeniden aldığımda tekrar tekrar ağlatabilmeyi başarmış bir edebiyat harikası.
sigara içme deneme çalışmalarıdır. zira bir kişi bir paketi tek başına bitiremeyecektir.
beş kişi birleşilip alınır.
hoştur ama boştur.
bu sigarayı tek başına alıp bir paketi bitirebilenlere hayret edilir.
yine de duman ziyan olmasın diye derin derin çekilir.
istanbul da bir alışveriş merkezin de yeni evlenmiş olmaları yüksek muhtemel olan bir çift.
mekan mango nun önü.
erkek-canım gitmiyor muyuz?
kız-gideriz biraz daha gezelim.
erkek-gezelim de nereyi gezelim mağaza kalmadı!
kız-zara ya gidelim.
erkek-(afallamış bir vaziyette)* bıktım artık bıktım sabahtan beri mango zara mango zara bıktım artık bir gezişte anlamıyor musun sen? hayır bir şey alsan tamam bişi demicem almıyorsunda yeter yaaa!..
yine aynı alış veriş merkezi gezinirken teyzenin biri mağaza görevlisine yaklaşır.
teyze-bakar mısınız bir şey sorabilir miyim?
görevli-buyrun efendim.
teyze-aşk-ı memnuyu izliyor musunuz?
görevli(ki kendisi erkek)-hayır efendim ezlemiyorum.. (bkz: dumur olmuş bir surat)
teyze-hımm tüh ya geçen bölüm de bihterin giydiği kıyafetten istiyordum da burada var dediler bulamadım.
görevli-nasıl bir şeymiş peki anlatın yardımcı olayım
teyze-bilmiyorum valla arkadaşlar söyledi bende geldim.bulursam alıcam
görevli-sinirleri harap olmuş vaziyette hasbinallah çeker bilemiycem efendim der..
teyze biraz uzaklaştıktan sonra görevliden duyduğumuz bizi mağazada koparan sözler.
''sanki kıyafeti bulsak sana oldurucaz. göbeğine bakmadan gelmiş yaa''