Mad Men
870 (teknoseksüel)
onuncu nesil silik 38 takipçi 601.13 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    mad men

    164.
  1. Uğruna vazgeçtiğim herşeye değersin..
    7 ...
  2. tahrik edici kokular

    46.
  3. Bir de bebek çenesindeki o tuhaf yumuşak gıdı var tabi.
    3 ...
  4. tahrik edici kokular

    37.
  5. Çilekli dudak koruyucu. Bir koku insanı bu kadar mı çıldırtır.
    2 ...
  6. seni düşünüyorum anlamında çağrı atılan yıllar

    24.
  7. Yokluğun gözünün bi türlü kör olmadığı yıllardır.

    Bi sms 40 kuruştu lan. Bi adet ekmek de 40 kuruştu. Her mesajda sevgiliye bi adet ekmek gönderilirdi. Karşılığında köfte alınırdı.
    Ne kadar ekmek, o kadar köfte yıllarıydı.

    Allahsız operatörler az sömürmedi bizi şaka maka...
    7 ...
  8. çıplak gibi gösteren bikini

    3.
  9. Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi;

    "Medeniyet açmak ise bedeni, desenize hayvanlar sizden daha medeni"

    (bkz: açmayın memeler)
    6 ...
  10. niyet ettim allah rızası için oruç tutmaya

    1.
  11. Müslümanın nefsini terbiye ettiği, Rabb'inin ona verdiği nimetlerin kıymetini bir kere daha anladığı, gözünü, ağzını, yüzünü haramdan çektiği ve ibadete yöneldiği mübarek Ramazan ayının ilk günü, gönüllerden akan ruhu dolduran niyettir.

    Allah sağlıkla ve sıhhatle orucumuzu tutmayı, tutmayanları dara sokmadan iftarımızı açmayı nasip etsin...

    Bir de hadis-i şerif yazayım da tam olsun;

    "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri,orucu açtığı zamanki sevincidir;
    diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur."

    Biz, yanımızda karşımızda en yakınımızdaki insanların bile oruçluyken yiyip içmesine asla karışıp karşı olmadık. Oruç tutmayan biri hasta da olabilir, ön yargımız olmadı. O açıdan sözlükte bu konuyu troll'lük için kullanan arkadaşlara dahi 30 gün boyunca kızmayıp gülümseyeceğim.

    Rabbim affetsin yeterki.

    Hayır ve dua ile.
    6 ...
  12. on birinci nesille benim oyum eşit olamaz

    4.
  13. cafede çalışan kızla tanışma yolları

    5.
  14. Bütün kuşları siktiniz bi leylek kaldı.

    O Cafe'ye günde kaç tane sizin gibi tuhaf tuhaf adam girip orada hizmet vererek para kazanan kızla tanışmaya çalışıp sırnaşıyordur hiç düşündün mü ?
    Onun da bi hayatı, sevdiği aşık olduğu biri vardır olum, bi ailesi vardır.
    Bu nasıl bi zihniyet be kardeşim, bi aşamadık yemin ederim ya, mağazaya girer tezgahtar kıza asılır,Cafe'ye gider garson kıza asılır, denize gider ilk gördüğü kıza asılır, internette görür asılır, saat 22:00 den sonra yolda görür laf atar asılır.

    Karakterinize asılıym! Bi bitmediniz amk...
    40 ...
  15. hayatla kavgalı insanlar

    2.
  16. pilav yapmayı bilen erkek

    1.
  17. Maharetli erkektir. Efendim;

    Teflon Tenceremizi çizmemek için Tahta kaşık kullanarak, bir tepeleme kaşık kadar Tereyağ koyuyoruz, ilaveten bir kaşık da Zeytinyağı ekliyoruz. ikisi birden eriyinceye kadar ara ara karıştırıyoruz.

    1 su bardağı Yasmin Pirincini Tel Süzgece döküp, akan suyun altında elimizle iyice alt-üst ederek karıştırıp, taaa ki suyun rengindeki o beyazlık gidene kadar yıkıyoruz.

    Eriyen ve ufaktan köpürmeye başlayan yağın içine şimdi pirinci dökme zamanı... Bu zamanın geldiğini, yağı yakmadan anlamak için, isterseniz içine 1-2 pirinç tanesini baştan atın ve o pirincin etrafındaki yağın beyaz beyaz köpürmeye başladığını gördüğünüz anda, tamamını ilave edin daha iyi.

    Şu aşamada ocağın altı orta ateşten daha fazla bir sıcaklıkta olabilir. Sonuçta yemeğin başındasınız ve her an müdahale halindesiniz. Dolayısıyla ben mesela toplamda 10 tane basamak varsa 8.derecedeyken filan yapıyorum bu işlemleri. Devamlı alt-üst yapıp karıştırarak pirinci, tamamının rengi beyazdan şeffaf renge dönene kadar kavuruyoruz.

    Ölçümüz 1'e, 1,5 yani 1 bardak pirinç kullanıyorsak, 1,5 bardak kaynar su kullanacağız. Bu sebeple bir yandan da Kettle'da 1,5 bardak kadar suyu kaynatalım. Şimdi istediğiniz miktarda Tavuk yada Et Bulyon ilave etme zamanı... Şahsen ben sadece tad vermesi için kullandığımdan çeyrek bulyon katmayı tercih ediyorum yoksa çok baskın bir tad verebiliyor. Tam bu aşamada 1,5 bardaklık kaynar suyu da yavaş yavaş ve kontrollü olarak pirincin üzerine ilave ederken, aman sıcak tencereden bir anda yükselecek sıcak buhardan elinizin yanmamasına dikkat edin.

    Şimdi dilediğiniz miktar tuz ekleyelim. Ne kadar tuzlu sevdiğinizi bilemediğim için tavsiyem, en başta silme bir çay kaşığı kadar koymanız, sonrasında az gelirse biraz biraz ilave etmeniz şeklinde... Sonrasında iyice kaşıkla karıştırıp, tuzun heryere ulaştığından emin olunca, Tencerenin kapağını kapatıp, Ocağın altını bu sefer en kısık haline getirebiliriz. Mesela benim örneğimde 10 basamak varsa, ben 1'e getiriyorum derecesini ki ağır ağır suyunu çekerek pişsin. Merak etmeyin bu aşama öyle saatler sürmüyor, altı kısık olmasına rağmen kısa sürede suyunu çekiyor pirinçler...O yüzden çok da fazla uzaklarda oyalanacak zamanınız yok.

    Siz de cam kapaklı bir teflon tencere kullanıyorsanız, yemeğin ne aşamada olduğunu kapağını açmadan görebilme kolaylığını yaşarsınız. Hala suyun yüzeyde olduğunu gördüğüm için, kapağını hiç açmıyorum ki buharı dışarı kaçmasın... Ne zaman ki cam kapağın üzerinden artık pirinçlerin göz göz olduğunu, suyu çektiğini görürsem, işte o anda artık kapağını açıyorum ve tahta bir spatula ya da kaşıkla tam tencerenin ortasında bir yerlerde en dibe kadar kaşıkla girip, pilavı 1-2 cm kenara doğru çekin ve bakın ortada hala su görünüyor mu...

    Yarım milim bile olsa su varsa, hiiiç çaktırmadan hemen kapağı kapatın ve çok çok az daha bekleyin ki o suyunu da çeksin... Yaklaşık 1 dakika içinde onu da çekecektir, merak etmeyin.

    Aynı hareketi tekrar yapıp, bir kontrol ediyoruz ki oh işte suyunu tamamen çekmiş. Şimdi ocağın altını kapatıyoruz ve pilavı kaşıkla şöyle bir alt-üst ediyoruz ve üstüne bir kağıt havlu koyarak, kapağını kapatıyoruz.

    Eğer normal ocak kullanıyorsanız, altını kapattıktan sonra Tencere aynı yerde demlenmeye bırakılabilir ama siz de benim gibi elektrikli ocak kullanıyorsanız, biliyorsunuz ya da belki bilmiyorsunuz ama ocağı kapatsanız bile tencerenin altındaki bölüm (hani şu kırmızı kırmızı duran) hala bir müddet daha aynı sıcaklığını muhafaza edecek.. Dolayısıyla tencereyi eğer orada, olduğu yerde bırakırsak, altı kapalı olsa bile pişmeye devam edeceği için, altı hafiften tutmaya başlayabilir, o yüzden en iyisi tencereyi ocağın üstünde, ama altı sıcak olmayan başka bir bölüme almak...

    Bu şekilde minimum 5-7 dakika demlenmeye bırakırsanız, sonra geldiğinizde tencerenin kapağının içinin buhar sayesinde iyice terlediğini göreceksiniz, hatta koyduğunuz kağıt havlu bir miktarını almış olabilir bile... En iyisi o kapağı bir güzel o havluyla kurulamak.. Şimdi bir kere daha alt üst edip pilavınızı gönlünüzce servis yapabilirsiniz.

    isterseniz direkt kaşıkla tabağa alabileceğiniz gibi, arzu ederseniz varsa şekilli bir kasenin içine doldurup, üzerini aynı seviyeye gelene kadar bastırıp, sonra bir tabağı üstüne kapatarak ve hooop diye tek harekette dökmeden çevirerek, şekilli pilav servisi de yapabilir, ortaya şık şıkırdım görüntüler sergileyebilirsiniz ; ) Afiyet şeker olsun...

    Bu kadar basit yani. Ne var lan altı üstü bi pilav yahkvujdtjffhahahahaha şaka lan şaka, yumurta kırsam tavayı tutturamam amk. Öyle beceriksizim. Çok güzel yerim ama bak ona laf ettirmem.

    Tarifte buradan, kıyağımı unutmayın bak.

    http://usengecsef.blogspo...ade-pilav-tarifi.html?m=1
    5 ...
  18. uludağ sözlük moderatörlerine tavsiyeler

    1.
  19. Bu modluk, ben çok yoğunum yav bak entry bile giremiyorum tafrası yapıp, bdv'den gizemli gizemli şikayet cevaplamak değil ise şayet;
    gece gece bu sözlükte misyonerlik yapanı, siyonist uşaklarını, milli duyguları kullanarak yada anne baba aile gibi gelenek görenek ve ahlak kurallarımızda yeri büyük olan değerlerimize dil uzatanı şutliyacaksın arkadaş.

    Bu işin istisnası yok. Buyur mesela. 2 saatte sözlüğün içine sıçtı adamlar, hepi topu 3 adet (yada 1 kişi) yazar bunu yapan;

    kuba gibiyim kendi kendime yet

    ocak6y2013

    tanrinin bitirme tezi

    Gelelim danışıklı dövüş yaptıkları başlık ve entry'lerine;

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/812799/+

    http://i.hizliresim.com/YP0VWE.jpg

    http://i.hizliresim.com/7mzQXl.jpg

    http://i.hizliresim.com/MY7RLk.jpg

    http://i.hizliresim.com/27AP8L.jpg

    http://i.hizliresim.com/QXqyBv.jpg

    http://i.hizliresim.com/380gL5.jpg

    http://i.hizliresim.com/nPnyr5.jpg

    http://i.hizliresim.com/9XybLr.jpg

    Şu resimleri, inanın sözlüğe ara ara ve mobil girmeme rağmen ben yakalıyorsam, moderasyonun görmeme ihtimali yok bence. Resimlere iyice göz atan herkes KUba gibiyim kendi kendime yet Nicki yazarın savunduğu tüm düşüncelerin, taşşak geçer gibi hemen altına yorum yazarak savunulduğunu görecektir. Ki bunu yapan yazar ya fake'dir yada bu yazarlar birbirlerine ayna tutup destekleyerek müşterek ilerleyip sosyo kültürel değerlerimize saldırıyorlar.

    Net söyliyeyim, Pek temiz düşünmüyorum ben bu yazarlar hakında. Çok ciddiyim şu konuştuklarımda, bu iş troll'lüğün üzerinde, bizi sanal alemden doldurmaya ülke insanının bu şekle geldiğini aşılamaya çalışan bazı güç odakları misyoner kurumlar tarafından da yapılıyor, yaptırılıyor olabilir bu muhabbetler. Zira sözlüğü gayet ciddiye alan gencinden yaşlısına yüzlerce yazar mevcut.

    Verhasıl, ayak üstü söyleyeceklerim bu kadar dostlar.
    Biz de yazarlar olarak bilinçli davranıp bu at kafalıların açtıkları ve upladıkları iğrenç başlıklara entry girmeyerek amaçlarına ulaşmalarına engel olmalıyız.
    Bir adım önde olmak, bizi her zaman var edecektir, sevgiyle saygıyla kalın.

    Not: arkadaşların anneleriyle sevgi bağı çok güçlü. Kendilerine kolay gelsin diyorum..

    Not2: http://i.hizliresim.com/Vpd7ZB.jpg
    30 ...
  20. yakışıklı erkeklerin aldığı iltifatlar

    80.
  21. Güneş Gözlüğü almaya gittiğimde, satışçı kızın dediği çok iyiydi;

    .....
    - siz gözlük almayın bence.
    + hı ? O niye ya..
    - benim böyle gözlerim olsa hayatta gözlük takmazdım heralde.
    + Hahahaha, süprizleri seviyorum ben öyle deme ;)
    8 ...
  22. vajina heykeline sıkışan asyalı genç

    4.
  23. Yarrak gibi adammış af edersin.

    Kurtulduktan sonraki ilk cümleside şu olur heralde;

    "Ne vajinaydı be,kerpeten gibi maşallah"

    Şaka bi yana, o nasıl bi merak be kardeşim ya, ulan hergün elinin altında olan adam bile o kadar merak edip kurcalamaz onu ya. Jinekolog musun pezevenk Haha hay senin beynini sikym ya.
    3 ...
  24. evlenip boşanmış kadın

    11.
  25. Üzerinde hiç bir genelleme yapılamayacak kadındır.

    2. ele düşmüş diyen zihniyetinde iki eline birden vereyim! Ki iki elini birden doldurur merak etme! Eşya mı lan bu sikik ?
    insan insan... iyi kötü mutluluk acı huzur hüzün hatalar yanılgılar değişim hepsi insan için. Kim bıraktığımız ve başladığımız gibi duruyor ki zaten hayatta ? Bigün ayrılık herşeye ve tüm mücadeleye rağmen kapıya dayanmışsa, kadının sırf kadın olduğu için günahı nedir ? Ayrıca, şerefiyle evlenmiş Telli duvaklı gelin olmuş, bedenini ruhunu satmamış bir kadından bahsediyoruz.

    Kafayı kaldırdığında, yüzlerce erkek var piyasada. Dileğim, hayatının geri kalanını bi 'adam' ile geçirir inşallah..
    Zira, erkek doğuştan erkek doğar, ama tüm erkekler adam olamaz...
    24 ...
  26. seven erkeği reddeden kızların sonu

    2.
  27. Gün gelir, hayatına o kadar insan girer çıkar ki o gerçekten seven adamdan sonra, dikiş tutturmaz hiç bi var oluş, hiç bi bakış, hiç bi dokunuş.
    Zaman heyecanını da alır elinden, birbirine benzeyen insanlarla dolar zihni, tıpkısını andıran kelimeler doldurur beyni, ve sorgular o zaman kendini...
    Ufaktan düzeltir dikiz aynasını, geçmişe dalar gözleri, geçmişten nefes alır, geçmişe nefes verir, felç olur hisleri..

    Insan sevgisinin teri soğumadan, taçlandırmalı sevgisini. Aşk soğutmaya gelmez. Çünkü müsait bi yerde bırakılan aşk, sizi aynı yerde beklemez..
    2 ...
  28. kuyruk yagi

    175.
  29. dedektif

    124.
  30. Sen yetkili bi abiye benziyorsun.*

    Doğum günün kutlu olsun, yaş al ama yaşlanma güzel insan..
    Seni seviyoruz...
    6 ...
  31. relic avcisi

    30.
  32. 16 ay sonra takip listeme aldığım ilk yazar...

    Kaliteli tespitler, akıcı bi uslüp, yerinde cümleler, güldüren dialoglar..
    Bu adamda sirkecidentrengider havası var, ama sözlük eski tadında olmadığından benim gibi oda pek kasmıyor diye düşünüyorum..

    Verhasıl, sevdim ben bu adamı.
    1 ...
  33. yazarlar şirin olsaydı hangi şirin olurdu

    230.
  34. vicdandan önce siyasi görüşü konuşanlar

    1.
  35. Bir gün mutlaka kaybedeceklerdir...
    3 ...
  36. iyi kizim aslinda

    19.
  37. Nice seneler yazarı. Doğum günü kutlu olsun, entryleriyle yüzümüzü güldürsün..
    1 ...
  38. epilepsi nöbeti geçiren suriyeli çocuk

    1.
  39. 28 yaşındayım ve bu yaşıma kadar hep kalabalıklardan nefret ettim.Pazar, hastane ve düğünlere gitmemek adına sarf ettiğim eforu insanlara harcasam, sanırım insanları daha fazla sevebilirdim...

    kalabalık bir cadde yada meydan da kenara oturup, insanların koşuşturmasını izlediğin zamanların olmuştur kesin seninde, yada uzun yolculuklarda cam kenarına yerleşip evinden çok uzaklarda gördüğün halı çırpan teyzeyi, tütün saran amcayı, soğumasın diye çayı yetiştiren çaycıyı düşünüp onların hayatına anlık girdiğin, bir kaç saniyeliğine o olduğun ve kendi hayatını analiz ettiğin zamanlar.insanların ne kadar basit, ne kadar zor, bazen ne kadar gelişi güzel yaşadığını idrak ettiğinde hayatın tam ortasında duruyor aslında insan . Ondan sonrası senin parmaklarının ucunda, neleri değiştirebildiğin ne kadar ileri gidebildiğini ve bir insan olarak ne kadar başarılı olup insanca yaşayabildiğini de sen belirliyorsun yine..

    Yer: Bahçelievler/Şirinevler Yürüme Yolu
    Saat:21:30 Suları

    Çok uzun zamandan beri görüşmediğim bir arkadaşımın telefonu üzerine şirinevlere geçtim, her zamanki gibi 10 dakika sonra geliyorum diyip en az 30 dakika sonra geleceğini bildiğim için bizim puştun, oturdum bişiyler atıştırdım meydana yakın. Şirinevler yine çok kalabalık, ve ben kalabalıklardan nefret ederim. geldi bizimki bu arada oturduk oda bişiyler atıştırdı çay kahve sohbet derken yolun başına arabaya doğru yürümeye başladık.Ayakkabıcılar, çorapçılar, eşofman t-shirt satıcıları, kokoreçci, telefoncu tüm işbortacılar hafiften tezgah kuruyorlar bu sırada. 25 tl bez ayakkabılardan üçer beşer alıyor millet, çoraplar 1 lira, kokoreç 3,5 tl, eşofmancı aval aval kesiyor ortalığı, cadde çok kalabalık, ve ben kalabalıktan nefret ederim... Derken ilerde az sağımızda ince bir çığlık duydum ilkin, ''noluyo lan'' derken yoğun kalabalığın pür dikkat bişiye baktığını fark ettim, kalabalıktan çıkan homurtular ve serzenişlere kulak verdim ama ne sikim olduğunu anlamak güçtü. Dayanamayıp kafamı uzattım, ortada üstü başı toz içinde, bakımsız, esmer, cılız en fazla 10-12 yaşlarında bir kız çocuğunun çırpındığını gördüm. Geçip gidenlere mi balatayı yakarsın, rol yaptığını düşünenlere mi,* başında bekleyip salak salak seyredenlere mi ? Çocuk kalabalığın ortasında, ve ben kalabalıklardan nefret ederim...
    Yardım kalabalığı, kafasını vurmasın diye kolumun altına aldım kafasını, sıkışmış ellerini açıp rahatlatmaya çalıştım, bizimkine bağırdım su getir şurdan armut armut bakma diye! Su bizimkinden daha hızlı geldi, yine geç kaldı bizimki. Bir kaç kişi daha benimle beraber çocuğa müdahale etti, yoldan geçenler biraz seyredip yürümeye devam etti, çocuk iyice sakinleşti, bir bey amca elini 20 tl sıkıştırdı giderken çocuğun, bir ablasıda tokasını hediye verdi... Cam kenarından izlediğimiz hayatlar gibi, herkes kendi süregelen hayatına kaldığı yerden devam etti...

    Bende hayatıma kaldığım yerden devam etmeliydim. Suriyeli olduğunu zaten ilk görüşte anladığım o cılız bakımsız kız kendine gelip panikle caddeden aşağı hızlı adım yürümeye başlayınca çocuğun düştüğü yere son bir kez baktım, ve adım atamadım..
    yeni fark etmiştim, Çünkü düşüp nöbete girdiği yer bir çocuk mağazasının vitrininin tam önüydü, tamda o an içimdeki ateşin gözlerime vurduğunu ruhumun ''sikerim lan böyle işi'' dediğini hissettim...! Üstündekiler aklıma geldi sonra, onu vitrine bakarken hayal ettim, bir kaç saniyeliğine o oldum, sonra yürüdüm.. yürüdüm.. yürüdüm...

    Kalabalıklara karışıp yürüdüm.. ve ben kalabalıklardan nefret ederim...
    33 ...
  40. güçlü kadın

    113.
  41. Güçlü, sağ duyulu, hatalarını kabul etmeyi bilen, ezilip büzülmeyen, egolarından arınmış bir erkek ile birlikte olması gereken kadındır.

    Erkekler korkar böyle kadından genel anlamda. Sebebi de ön yargıdır aslında. Çok bilmiş kadınla karıştırılır çünkü genelde.
    Yoksa Güçlü kadından niye korksun ki bi erkek. Az bişiy kafası basıyorsa bırakmaz aksine, çünkü bu kadın hayat yokuşunda sırtınıza binmek yerine, gerekirse tırnaklarını geçirip aynı yokuşu tırmanır sizinle beraber..

    Verhasıl Değeri bilinmesi gereken kadındır
    3 ...
  42. ınsanların boktan varlıklar olması

    5.
  43. Doğru önermedir.

    Insanlara yaralarınızı göstermeyin, bigün size vurmak istediklerinde ilk ordan vururlar..
    1 ...
  44. arjen robben

    861.
  45. Türk futbol severlerin en sevdiği futbolculardan biri, misal bugün maçı izlerken ki sevgi gösterisi duyulmaya değerdi;

    - oha hayvan oğlu hayvan ne depar attı ya huhahaha
    - yok ananın a..mı piçe bak yaaa,
    - büyük futbolcu ya piç kurusu şov yaptı resmen,
    - taşş.k geçiyor eşşoğlu eşşek casilyasla hahaha
    - it gibi koşuyor herif ya
    - vay or.spu çocuğu

    (bkz: bir sevgi göstergesi olarak küfür)
    2 ...
  46. kürtlerin üstün ırk olma nedeni

    22.
  47. Espri kabiliyetleri.

    Abi başlığa bakar mısınız ya, Hahahaha.
    4 ...
  48. annenin gözünde atlet

    2.
  49. sevilen şarkının vurucu cümlesi

    2857.
  50. "Güneş'te demlerim senin çayını,
    Yüreğimden süzer veririm.."

    Islak ıslak - Cem Karaca
    2 ...
  51. çocukların sorduğu deli eden sorular

    125.
  52. Geçen sene efil efil bir yaz akşamı abimlerde yemek yerken 5 yaşındaki yeğenim aziz'in üst üste sıraladığı, sonunda hepimizi far görmüş tavşan gibi şaşkaloz eden sorulardır. Yemeğe başladık, bi 3-5 dk sonra;

    Abim - karım ya, tuzu unutmuşsun heralde getirsene sana zahmet
    Yenge - tamam bitanem.. (Yenge kalkar)
    Aziz - (Aziz zıplar) ba baaaa.
    Abim - efendim oğlum ?
    Aziz - büyüyünce benim de karım olucak mı ?
    Abim - (yemeği yerken) öğhm, olur tabi oğlum..
    Yenge - (gelir bu arada)
    Ben - (sırıtıyorum)
    Aziz - babaaaa,
    Abim - efendim oğlum?!
    Aziz - baba benim de oğlum olucak dimi ?
    Abim - olur tabi oğlum, inşallah Büyüyüp baba olucaksın sende.
    Ben - (sırıtmaya devam)

    ............ (Bir kaç dakika sonra)

    Aziz - babaaaaaa
    Abim - efendim oğlum yaaa ?!!
    Aziz - ben baba olunca oğlumun adını ne koyucam biliyo musun ?
    Abim - ne koyucan len !
    Aziz - ufuk koyucam.
    Abim - ?
    Ben - ?
    Yenge - ?
    Aziz - hani baba sen yaşlanıp öleceksin ya, o zaman ufuk yaşıyıcak...

    Not: ufuk abimin adı..
    5 ...
  53. sözlük yazarlarının cebindeki para miktarı

    254.
  54. Bilmediğim, takipte etmediğim miktarlardır. Zira annem evin tüm harcamalarını benden yapar, sabahları uyandırınca kızdığım içinde uyandırmaz cebimden alır alışverişi yapar kalanı bırakır.
    Mesela merak ettim baktım, dün eve 550 en kötü 500 lira ile girmiş olmam lazım, şu an saydım 455 tl para var cebimde bozuklar dahil.
    Öyle işte, canım annem.*
    3 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük