hüngür hüngür ağlamak deyimi cümle ve konuşma içinde çok uzun olduğu için TDK'ya bu deyimin yerine geçmesi için başvuruda bulunacağım belki bir fiil belki de belirtili zamir tamlamasıdır.
Halen yaşadığım durumdur. Bazı 2016lı tarihler görüyorum internette bi anlık aaa yeni desem de, bir anlık duraksamadan sonra 2017deyiz diye uyarı veriyorum. Zaten yeni yıla alışana kadar bakıyorsun yılbaşı geliyor.
geçen sene de böyle olmuştu.
Film kültürün az çok vardır ve öneri isteyeceğin kişinin film kültürüne güvenirsin, bilirsin sana yakın beğenilere sahip olduğunu eyvallah.
ama hiç film kültürün yoktur, canın film izlemek ister, milyon tane film sitesi, onu geçtim imdB var lan, en yüksek oya göre sırala izle birini.
gelip ortaya karışık sözlükte, forumlarda facebook gibi ortamlarda film önerin ne demek ya.
Biri hint filmi söylüyor, biri aksiyon biri dram... boş muhabbet işte.
Kaç yıl önce eski parayla 3 milyar 750 milyon lira kazanıyordu şefik bey. bu parayı bugün öğretmen mühendisler kazanamıyor. Gerçekten sormak istiyor insan:
'sen bu kadar parayı sen ne yaptın?'
her akıllı yazarın kendine seslendiği bir isim vardır. mesela ben kendime 'beyler' diye hitap ediyorum. cümle içinde kullanırsak:
'beyler kendinize gelin'
bu yaşa kadar gördüğüm en acayip şeylerden biridir yeminle. şimdi bi tane bebek bulduk komşudan, nadiren geliyor çünkü komşunun gelinin kızı oluyor ve çok yakın değiller neyse. 6 aylık dünyalar tatlısı mavi gözlü şişko bi kız kendisi. sık sık acıkıyor ve sık sık uykusu geliyor. uykusu gelince ağlamaya başlıyor. diyorsun acaba acıktı mı. sallıyorsun biraz kucakta bakıyorsun gözleri gitmeye başladı. uykusu gelmiş. sallamaya devam etmen lazım, uyumadan sallamayı kesersen yine ağlıyor. tam uyudu diyorsun yatağa uzandıyorsun hemen yavaştan ağlamaya başlayacak ki o zaman da göğsüne hafif hafif vurunca tam uyuyor. bunu geçen gün öğrendim.
yahu madem uykun geliyor bizim bunu gözlerinin kapanmasından anlamamız gerekiyor ve yatağa bıraktığımız zaman uyuması gerekiyor. sallamayana kadar nasıl uyumaz anlamıyorum.
biri beni sallasa öyle uykusuzluktan ölsem de uyuyamam valla.
yarın itibariyle amerika'da başkanlık seçimi olacak ve katılım oldukça düşük. halkın neredeyse yüzde 50si gibi bir kısmı seçime katılacak. ben amerika'dayken tanıştığım bir arkadaşı paskalya bayramını kutlamak için aradığımda neden katılım oranı bu kadar az diye sorduğumda aynen şu ifadeleri kullandı.
'ah sevgili dostum. amerika'nın yüzde 50si iki adayı da desteklemiyor. dünya lideri olan erdoğan bey'in seçimlere girmesini çok istiyorlar. 2023 hedeflerini amerika'da gerçekleştirmelerini istiyorlar. yarına kadar seçimlere katılırsa yüzde 50 oya kesin gözüyle bakılıyor. '
evet arkadaşlar durum bu. neyse ki cumhurbaşkanımızı bırakmayacağımızı söyledim de konu kapandı. raad olun.
özellikle youtube, facebook vesaire sosyal mecralarda sosyal mesaj veren bireyin yorumunun altına yazılan, hiçbir katma değer ve bilgi içermeyen, önem teşkil etmeyen söz öbeğidir.
zaten sen aynen yazma diye beğen butonları var kardeşim. beğen geç.
bir soru. mesela ellerimiz bi saat suda kalsa pörtüm pörtüm evet pörtüm pörtüm şişiyor, balıklar neden şişmiyor. yoksa sular sodalı da şişkinliği mi alıyor?
kıyamet vaktinin iyice az kaldığını göstermiştir. bu balığı yemek haram mıdır helal midir dinayetin en kısa zamanda açıklamasını bekliyorum. çoğu balık olduğu için ve "denizden babam bile çıksa yerim" sözüne istinaden yenmesi helaldir bence.
son yaşanan olaylardan sonra hewallerle birlikte taksim'de akşamüstü düzenlemeyi düşündüğümüz toplantıdır. lpg ve benzin fiyatlarının haksız bir biçimde artmasına karşı direneceğiz.
not: herkes yarım kilo limon alıp gelsin. kalan limonlar lahmacuna sıkılacaktır.
bu akşam yolda gördüğüm bir şahsın gerçekleştirdiği eylemdir. adamın dize kadar alçı. otursana evinde. hatta uzan, oturma. bir yandan zorla sekerek yürüyor, diğer yandan arkadaşıyla konuşuyor.
komple alçıda olsa gezecek insanlar var.* https://galeri.uludagsozluk.com/r/963142/+
biri seni üzer, sen başka birini üzersin, sonra başkası seni üzer, başkasını diğeri üzer...
en iyisi yalnızlık diyorsun, yalnızlık bile üzüyor bazen.
zincirleme mutsuzluk tamlaması resmen.
birinin size aşık olduğunu düşünüyorsunuz, siz de odun olduğunuz için olay bakışmadan ileri gitmiyor. bakıştıktan sonra konuşmadığınız için üzüldüğünü düşünüyorsunuz. onun üzüldüğünü düşününce daha çok üzülüyorsunuz. ama aşık mı onu da bilmiyorsunuz.
nerden baksanız hayalperestlik, nerden baksanız üzgün smayli.
sizce de acayip değil mi? sınırlarımızın içinden savaş gemisi geçiyor ama savaş uçağı sınırlara giremiyor. savaş uçağı girsin demiyorum tabii ama zamanında nasıl saçma bir anlaşma yapıldıysa boğazlardan rusya istediği gibi savaş gemisini geçirebiliyor.
uçak zaten gelse istanbula kadar farkedilir ve bir şekilde müdahale edilir. diyelim ki rus savaş gemisi durdu boğaz'ın en güzel manzarasında ve istanbulu 'kahrol düşman' diyerek bombalamaya başladı. ne olur. metrobüs seferleri filan aksar.
nerden baksan saçma bir durum.