uganda da yüzsüz orospu çocuğu olan belli bir kesim var.
bu yüzsüz orospu çocukları, paralel kenarlılar ve birlikte ülkenin amına koyar ve masumları içeri atarken, karşı çıkanlara 'darbeci' diyordu.
daha sonra bu uganda yöneticileri ve paralel kenarlılar arasında anlaşmazlık çıkınca, paralel kenarlılar uganda cumhurbaşkanı ve ekibinin hırsızlıklarını ortaya döktü. bu sefer de bu yüzsüz orospu çocukları, bunu dillendiren ve hesap verilmesini isteyenlere 'paralel kenarcı' dedi.
daha sonra, uganda cumhurbaşkanı ve sağ kolu ülkenin genç askerlerini ve sivillerini öldüren, türkçesi EKK (evde kalmış kızlar) olan bir örgütle, kendi menfaatleri doğrultusunda pazarlığa oturdu. örgüt liderini güzellediler, üyelerini televizyonlarda selamlattılar. bu yüzsüz orospu çocukları, bunun yöntemini beğenmeyen ve içeriğini bilmek isteyenlere 'barış istemeyen kan emiciler' dedi.
daha sonra istediğini alamayan uganda cumhurbaşkanı 'sikerim ben bana yaramayan barışı' diyip ortalığı yakmaya karar verince, örgüt de boş durmadı ve yine gençler ölmeye başladı. bu insanlıktan nasibini almamış vicdansız orospu çocukları, bu sefer de 'her şeyi mehmet ali clay'den biliyorsunuz, hepiniz EKK cısınız' demeye başladı.
yani bu tapınmaya meraklı yüzsüz orospu çocukları, her türlü şeyin kabını aldı, her şey oldu ama diğer insanları her şey olmakla damgaladı.
neyse ki biz türkiye cumhuriyeti gibi demokratik bir hukuk devletinde yaşıyoruz da böyle utanması olmayan yüzsüz orospu çocuklarıyla yüz göz olmuyoruz.
7 haziran seçimlerinden sonra gerçekleşme ihtimali olan durum. fadıl kardeşimiz, avukatı aracılığı ile bağımsız adaylık için başvuruda
takdir edilesi çalışmalarını tüm çomar ve trollerin üzerinde gerçekleştirebilmesi adına, seçilmesini tüm kalbimle diliyorum. donlarına kadar götür reyiz!!!
recep tayyip erdoğan'ın bugün gaziantep'te konuşurken söylediği cümle. güzellikle olmazsa da bir şekilde olacak demeye getirmiş sanırım.
bir nevi post-modern 'kanlı mı olacak kansız mı'
detective conan isimli animenin gizli kahramanı, sürükleyicisi, eğlenceli karakteri. abazandır, dedektiflikle alakası yoktur(olayları hep conan çözer. yine de inanılmaz bir egosu vardır; iltifat duyduğu anda ağzını dana gibi açıp anıra anıra güler. tepkileri gülmekten yarar adamı.
maden işleri genel müdürlüğü'nde daire başkanı olan, bakanlık temsilcisi sıfatıyla "maden türkiye 2014" fuarında bulunan mustafa sever'in söylediği söz. 2014 türkiyesine, akp zihniyetine yakışan bir söz olmuş. zira bu zihnyet, bunları da söyledi:
yeni bir akp icraatı. amaç insanları toplu taşımalara yönlendirmekmiş. çoluğunu cocuğunu sevislere bindirecek insanlar yandığı gibi, ülkede dipleri oynayan bu toplu taşıma mantığı ile birçok insan da insanlığından çıkacak. bu arada makam sahipleri mi ne yapıyor olacak? onlar son model arabalarıyla ve yüzlerce araçlık koruma konvoylarıyla trafiği felç etmeye ve hepsinin maliyetini bize yüklemeye devam edecekler.
avustralya açık tenis turnuvası 2014 de erkekler çeyrek final mücadelesi. wawrinka setlerde 2-1 üstün durumda ve djokovic çok zor durumda. nole 4. sette inanılmaz bir return ile servis kırmayı başardı ve şu an set için servis atıyor.
edit: 6-4 ile set djokovic'in. 5. ve final setine gidiyoruz.
eğer mevcut teklif yasalaşırsa sadece 1 adım kalacaktır. insanların sosyal yaşamına karışmayı hak gören bir zihniyet, bu adımdan sonra evine karışmayı da ihmal etmez. doğuracağı çocuktan, kürtajına, rujuna, saç rengine bile karıştıktan sonra sıra alkole gelmese olmazdı zaten. birisi en özgür dönemimizi mi yaşıyoruz demişti???
11 mayıs 2013 reyhanlı patlaması sonrası televizyona bağlanan bir görgü tanığının ağlayarak sarfettiği sözler. olay yerineki başka bir vatandaş ise çok daha ağır küfürler etmiş. bölge halkı sanırım başbakandan pek hazzetmiyor. bizim şakirtler de daha esed esed diye kıvransınlar.
bu turnuvayı üst üste 9.kez kazanma amacındaki rafael nadal ile nadal'a karşı son 3 toprak kort maçını kaybetmiş novak djokovic'in monte carlo masters final maçı. bir kez daha iki biyonik adamın fiziki sınırlarını izleyeceğiz. maç saat 15.00 da başlayacak.
rtük kaynaklı sansür ve biplemeler nedeniyle dizi ve filmlerin doğallığını kaybetmesi nedeniyle oluşan saçmalık durumudur. seyirciyi aptal yerine koyarcasına "bir reklam" adı altında çok reklam uygulanması da kaymak oluyor bu duruma. televizyonun aptal kutusu olmasını kabullenmiştik ama aptal yerine koyması biraz ağır kaçıyor be!
recep tayyip erdoğan'ın alışıldık halkı azarlama seanslarından birinde sarfettiği sözler. kendisini eleştiren herkese, o meşhur öfkesiyle yenilir yutulur olmayan şeyler söylüyor. farklı bir görüşe zerre kadar tahammül edemiyor. en ufak bir eleştiriyi kaldıramıyor.
10 yıldır iktidarda olan partisine ve kendisine sormak gerekirse; acaba o yemeğe ekmeği olmayan kişinin durumunun sorumlusu kim?
ekonomi bakanı zafer çağlayan açıklaması. odtü de okuyamamak içinde ukde kaldığına göre kendi çocuklarına ve ülkemiz gençliğine, babasının kendisine yaklaştığı şekilde yaklaşmadığını umuyorum.
kasyeri vali yardımcısı ali yener elçin in ifadesi. kayseri büyükşehir belediyesi ile ilgili konuşulan yolsuzluk iddialarıyla ilgili bu sözü "yasal" yollarla yapılan dinleme takibine takılıyor. konuşmada gerçekten ilginç detaylar var.
bir gazinin "bebek katiliyle görüşüyorsunuz" çıkışına, başbakanın "gaziliği istismar etme" şeklinde yanıt vermesi olayı. sanırım başbakanın en az kıymet verdiği insan kendi ülkemizin insanı.
sözlüğün sözlük olduğu zamanlarda ortalığı dağıtan efsanevi konu aşkım çorapların da ıslandı mı ya tanık olan efsanevi nesildir. biri de ben oluyorum bu efsanelerden. ve gurur duyuyorum.
'tarih hayal edenleri değil, tanık olanları yazar'
imza:götüm
zall ın uzun zamandır yemediği için hasret kaldığı patlıcan yemeğine kavuşmak içinpazardan aldığı patlıcandır. uzun ve kalın olanlardan yapılanı yemeyi seviyormuş diyorlar. ben söyleyenlerin yalancısıyım.
recep tayyip erdoğan'ın farklı zamanlardaki konuşmalarının yan yana getirldiği bir başbakan iki erdoğan videosunun youtube daki linkine engelleme gelmesi ve izlenememesi durumu durumu. elbette engellemeye rağmen birileri tekrar yüklüyor. yalnız bu sefer de youtube da 'bir başbakan iki erdoğan' şeklinde aramaya çalıştığınızda kelime tanımlaması çıkmıyor enteresan bir şekilde(?).
engellenen link şu adreste:
farklı bir çalışma olsa yine bir bahane uydurlabilip yasaklanmasını anlarım. fakat ortada başbakan'ın hiç değiştirilmeden konmuş konuşmaları var. bir anlamda başbakan'ın kendi konuşmasının yasaklanması durumu. ileri demokrasi demek bile artık yetmez bu trajikomik duruma.
edit: "izlemedim, görmedim, bilmiyorum, şöyledir, böyledir..." şeklinde entry giren yazarlar oluyor. yazının en altındaki linkten konuşmaları izleyebilirsiniz.
ingiltere' de bir araştırmada ortaya çıkan gerçek. demek ki eve gelince elleri yıkamak pek fayda etmiyor. o telefona dokunulduğu anda hiç yıkanmamış gibi bir durum oluşuyor. ellerle birlikte o telefonlar da silinmeli. yoksa ha mesaj atmışsın ha bok yemişsin.
dün el classico kurbanı olan belgelerdir redhack melih gökçek'in numarasını yayınladıktan sonra akşam da tobb başkanvekili faik yavuz'dan sızdırdıkları belgeleri yayınladı. belgelere göre faik yavuz'un ricasıyla bir arazinin emsal bedeli artırılarak inşaat alanı 2 katına çıkarılmış.
işin enteresan yanı melih gökçek belgelere karşılık olarak bir notepad sayfasınca kendince doğru verileri girip "işte orjinali bu, siz bu kadarsınız" tarzında bir şeyler yazmış. belgeye karşılık notepad cevabı da tam melih gökçek' e göre bir iş zaten.
aslı "meclis başkanını protesto eden gencin yurttan atılması" olan gazi üniversitesinde okuyan bir öğrencinin meclis başkanı cemil çiçek' i gençliğe hitabe okuyarak protesto etmesi sonrası yurdundan atılması durumudur. elbette akp döneminde gerçekleşmiştir. okuyucu yorumlarından bir tanesi aslında durumu iyi özetliyor:
"allahtan savcıların insafina bırakıp hapse atmamışlar...derdini anlatana kadar 3-4 yıl yatardı."
muz cumhuriyeti halkıdır. Hayatı kaybetmekle geçen insanların güce tapmasını, yaşamadığı egosunu oy verdiği partiyle tatmin etmesini anlarım. Ama çevrilen dolaplara ses çıkarmasını anlayamam. Arkadaş o kadar seviyorsan partini eleştir ve denetle ki daha iyi olsun. Adamlar paranızı göz göre göre keriz feneri tutarak gemilerle cukkalıyor, siz de helal olsun diyorsunuz. Tamam git gene oy ver ama en azından yanlışlarını da söyle. Biraz omurgan olsun da aynaya bakmaya yüzün olsun!
danıştay başkanı hüseyin karakullukçu' nun bir nevi isyan edişi. artık polisin savcı, bilirkişinin de hakim olduğunu ve böyle adaletin olmayacağını söylemiş. danıştay başkanı bile adalet yok diyorsa hepimiz tesadüfen özgürüz sanırım. çok korkutucu bir tablo.
başbakanlık tarafından kurulan ve yağışlı havalarda resmi karşılama törenlerinlerinde devlet yöneticilerine şemsiye tutacak olan kişiler. bir an aklıma kibar feyzo' da maho ağa' a yere basmasın diye "bas üstüme aga" diyen bilo geldi. tek farkı sanırım ortada bir gönüllülük olmaması...
akasya durağı dizisinde durağın çaycılığını yapan karadenizli ali kemal'in kendisine hitap şekli. "bana yakışıklılığımdan ötürü al pacino ali kemal derler" şeklinde konuşurdu ve hepimiz yıkılırdık.
mücadele ettikleri branş ne olursa olsun ispanyol sporcuların sürekli olarak saha dışı etmenlerle uğraşması durumudur.
şimdi bakıyoruz, futbolda bariz bir şekilde tiyatro, itiraz ve centilmenlik dışı hareket konusunda aşmışlar.. (real madrid ve barcelona takımlarına bakmak yeterli)
basketbolda pau gasol' undan tut rudy fernandez'ine hatta juan carlos navarro'suna kadar hepsinde dırdırlanma, rol yapma ve hakeme çemkirme özelliği var.
tenis desen rafael nadal her ne kadar centilmen bir adam olsa da sıkıştığı zaman kendi içerdeki servisine bile itiraz etmişliği olan bir adam.
formula 1 desen fernando alonso' nun zamanında michael schumacher için ettiği sözler hala hafızalarda.
moto gp desen jorge lorenzo, valentino rossi ile neredeyse kanlı bıçaklı olmuştu.
netice itibariyle nasıl bir kültür veriliyorsa bu adamlara, branş farketmeksizin hepsi çirkef oluyor arkadaş!
