10 ay once ayrılma kararı aldım, bana bir şans ver herşeyi düzelteceğim , beceremezsem kendi yoluna bakarsın dedi.1.5 ay oldu ayrılalımız . O kendi yolunu seçti ben de kendi yolumu. Hala mesajlaşıyoruz ve bana söylediği tek şey "lütfen hayatına devam et,sana yakışacak birini bul ve yuva kur,biz olamadık diye kendini dünyaya kapama" .peki ben ne yapıyorum, hala onu özlüyor ve deli gibi seviyorum. Olmayacağını adım gibi biliyorum ve artık yolumu çizmem gerektiğini de.kısacası bazen şartları zorlamamak ve önünüze bakmak gerek. Hayat akıyor ve birilerinin hayatı devam ederken sizinki duruyorsa sıkıntı var manasına geliyor.
onları sevmediğinizi hissettiklerinde hırlamaya başlayıp , biraz nabzınızı düşürebildiğiniz zamansa, kuyruklarını sallayan güzel hayvanlardır.
bir ara beslediğim müthiş bir labrador vardı, eve geldiğimde bahçe kapısına tırmanırdı. bir gün çok stresli geldim ve onu sevmeden geçtim. peşimden gelip ayaklarıma sürtünmeye başladı, ya bir dur diyerek çemkirdiğimde ise tepkisi çok güzeldi.
yere oturdu , ön bacaklarını bana doğru uzattı , kafasını arasına koydu ve geri geri sürüklenmeye başladı. o yüzündeki masumluk dünyalara bedeldi. çok kızmıştım kendime o zaman.
sevin la köpecikleri, onlar insanlardan çok daha vefakar.
bir türlü ısınamadığım , git gel konya altı saat ,lafını söylemek dışında ilgimi çekmeyen şehir.
ha bu arada görmeden bu yorumu yapmıyorum, çokca gidip hiç beğenmediğim nadir şehirlerden.
basamakları emin adımlarla çıkmak istemesidir.
hızlı koşan at, çabuk yorulur.
biz de bir gün burada efsane oluruz, sıkıntıya mahal yok.
ilk sözlüğümüz değil ne de olsa.
Elinizi tutmayana kezban dersiniz.
Ilk geceden yatana orospu.
Ulan karı milleti de şaşırdı sizin yüzünüzden, paranoyak olduk la.
Ne yapsak benzetmeler dizi dizi.
Herkesin derdi ortak,hepimiz malız sanırım.
Bu kadar yalnız ve iyi insan varken, neden bu kadar iyi insan yalnız?
Sizce de bu işte bir bit yeniği yok mu?
Lan iyi kadınları,kızları her ne diyorsanız sıçtınız ağzına bıraktınız. Ee onlarda haliyle pısırık adamlara kaldı.
“Kendini arayan bir kadının kişisel bunalımlarını çözebilecek biri gibi görmüyordum kendimi, üstelik kendini arayan kadınlar yeterince çoktu çevremde. Kadınların hayat ve aşk dedikleri şeyin aslında sürekli olarak kendilerini aramak, kimliklerini, duygularını soruşturmak, hissettikleri her şeyin derinliğini öğrenmeye çalışıp bu duygunun gerçek mi, yoksa yapay mı olduğunu araştırmak, kısacası kendilerini garip bir tutkuyla didik didik etmek olduğunu öğrenmiştim”.
ahmet altan- tehlikeli masallar.
sevmeyi denemek yerine direk seks yapmayı denediğiniz veya teklif ettiğiniz için.
şu yaşıma kadar bir kişi dışında bu durum asla şaşmadı. merhaba, sevişelim mi ?
bu standarttan çıktığınız anda sizin de güzel sevgilileriniz olacak beyler.
Oğlum olsun aslan gibi iki tane, bütün kezbanların aklını başına getirsin.
Kız çocuğu ile uğraşılmaz, her gune başka kıyafet, saçı, Tokası, takısı derken ömrünü yer insanın.
yakışıklı heriflerin bunlar bize bakmaz ağa diyerek çirkin kızlara meylettiği, tipsiz erkeklerin ise cahil cesareti veya baba parasıyla yürü ya kulum edasıyla yaklaşarak parsayı topladığı bir çelişki halidir.
kadınların evlenme yaşı 28-30 , erkeklerin ise 30 ve sonrası olmalı diye düşünenlerdenim. keza karakter ancak o yaşlarda oturuyor.
sevdiğiniz ve sevmediğiniz her şeyi anlayacak yaşa gelmiş oluyorsunuz. bu yaşlar öncesinde evlenirseniz hayat size çok daha farklı goller atıyor. malum kimse aynı kalmıyor ve bambaşka şeylere dönüşüyor.