inanılmaz gaz bir şarkı. araba kullanirken dinlenilecek muzikler kategorisine kesinlikle girmemelidir. insana hız limitini aşma, yanlama yapma, kırmızı ışıkta geçme gibi sakıncalı hareketler yaptırır. evinizde dinleyiniz, ehliyetinizi tehlikeye atmayınız.
ortalıkta bir sürü saçma sapan sebep varken, pekala çok mantıklı bir ayrılık sebebidir. misal; sevgiliyle çıkmaya başladığınızda sevgiliniz sigara içmiyorsa, fakat sonradan artan dozlarda sigara içmeye başladıysa, ve sizin alerji boyutunda sigaraya tepki verdiğinizi bile bile içmeye devame diyorsa, ayrılığı haketmiştir. olayın tabikide kıskanmakla falan alakası yoktur, esas sorun karşı taraf rahatsız olduğunu söylediği halde onu iplememektir. sonuçta bir sigaranın, yıllardır sevgiliniz olan insanla kıyaslandığında, hayatınızdaki yeri ne kadar önemli olabilir ki?
hiç gitmeyeceğim ve sen de asla gitme dediğim ruh ikizimdir...
anlatmak çok zor, 8 yılı buraya sığdırmaya çalışmak gereksiz zaten.. bu entry, sonunu yazmayacağımız bir hikayenin önsözü sadece. insan en yakınına düzgün birşeyler yazmak isteyince olmuyor, tıkanıyor çünkü biliyor ki ne yazarsa yazsın eksik kalacak, yetmeyecek anlatmaya onu. ama gene de gecenin üçü, sabahın altısı demeden ne zaman arasam beni dinlediğin için,dinlemekle kalmayıp, her "yetiş" dediğimde anında geldiğin için,hata yaptığımda, üzüleceğimi bilsende yanlış olduğumu söylediğin için ve yaptığım tüm doğruların mutluluğunu benimle paylaştığın için teşekkür ederim..
notcuk: kızım aradım işin varmış. ben gene bir halt ettim galiba, hemen araman lazım beni çözüm bulman lazım *
nezih'in söylediği çok hoş bir şarkı.. sözlerini de yazayım tam olsun..
ilk değilsen bile canım
son kalacaksın
aldığım her nefes gibi
içime dolacaksın
belki benimle
belkide bensiz kalıp ağlayacaksın
ama gün gelecek
sonsuza kadar
yanımda olacaksın
yana yana canım sana geliyorum
herşeyimle bak senin oluyorum
aşığım adım gibi biliyorum
ele inat.... ele inaaaaat
sonunu bile bile sana deli oldum ah
içime sine sine kollarına geldim bak
kıskanan olur sen onları bırak ele inat
nedense keyfi benim açımdan sadece 5 dakika süren kahvaltıdır. çünkü en geç 5 dakika içinde kahvaltılıkların kokusunu alan arılar masaya üşüşürler. vız vız da vız vız başlarlar ona buna konmaya. benim gibi arı fobisi olan bir insan için kahvaltının keyfi de o anda kaçar. bundan sonrası elinde gazeteyle arıları kovalamaya çalışan bir baba, her yaklaşan arıya ciyaklayarak bağıran bir kız ve onu sakinleştirmeye çalışan bir anne.. ne lüzum var ben kahvaltımı paşa paşa içeride yaparım kardeşim.
bir gün telefon çalar, bakarsınız en yakın arkadaşınız arıyor. oley işten güçten fırsat bulduk, buluşuyoruz bu akşam diye sevinerek açarsınız telefonu. o da çok mutludur belli, akşam buluşalım kutlama var der çünkü 1 aydır beklediği vizesi çıkmıştır ve amerika'ya gidiyordur. hemen kapatırsınız ki telefonu ağladınızı anlamasın. bir de dostluk bencillik değil derler, nasıl değil bal gibi bencillik işte. sevinemiyor bile insan en iyi arkadaşım masterını iyi bi okulda yapacak diye tam aksine üzülüyor. yıllardır her an beraber olduğunuz insan gidiyor ve biliyorsunuz ki yıllarca dönmeyecek.. neresine sevinir insan bunun. üzüldüğünüzü bile söyleyemezsiniz bari o içi buruk gitmesin diye. en iyisi akşama kadar doya doya ağlamak, sonrada şişmiş gözlerinize çare bulup bir de yüzünüze kocaman bir sahte mutluluk yapıştırıp kutlamaya gitmektir.
eğer taraflar birbirine gerçekten aşıksa süper bir ilişki olur. gerçek sevgi beraberinde güveni getireceğinden, ayrı kalınan tüm zamanlar kıskançlık, kapris, dırdır yerine özlemekle geçer. beraber olunan kısacık zamanlar ise deli gibi özlediğin sevgiliye olan özlemi dindirmeye çalışmakla geçer. sevgililer beraber geçirecekleri zamanın kısıtlı olduğunun bilincinde oldukları için beraber geçen 2 güne, başka çiftlerin 2 aya sığdırdıkları şeyleri sığdırırlar. ama gelin görün ki güven sağlamak ve gerçekten sevmek çok zor olduğu için bu tür ilişkilerin %80i bitmeye mahkumdur.
bu eski sevgilinin, sizi aramak için anneler gününü seçeni vardır ki en sinir bozucu modeldir. sabahın köründe hiç üşenmemiş kalkmış annenizin anneler gününü kutlamak için sizi aramıştır. daha da kötüsü anne pek bir mutlu olduğundan, bu haddini bilmez eski sevgiliye annenizin artık onun annesi olmadığını hatırlatamazsınız.
okulumun şenlikleri diye hakında iyi şeyler yazmam gereken şenliktir ama yazamıyorum. neden çok basit, koca stadyum bomboş dururken o kadar öğrenciyi küçücük bi anfiye sıkış tepiş doldurarak zaten en büyük hatayı yapmıştır Hacettepe. sadece kendi öğrencileri olsa hadi neyse belki sığacak insanlar ama dışarıdan kişi başı 5 milyon, araba başı da ayrıca 5 milyon alarak içeri kim var kim yok doldurup insanları balık istifi gibi üst üste yerleştirmiştir, tebrikler. hadi bunu yaptın doldurdun insanları ama bari o yerleri bi düzgün yap ya toz toprak taş çakıl, konser alanına ulaşmak için arabanızı park ettiğiniz yerden bile dağ bayır inmek zorunda kalıyorsunuz. park ettiniz dediğim de Allah'a emanet çünkü 3 arabalık yere 17 araba park etmeye çalıştığı için herkes dağılana kadar orda kalmanız gerekiyor çünkü arabanızı park ettiğiniz yerden çıkartamıyorsunuz ama iyimser olmak gerekirse o kadar çizilmiş aynası kırılmıs çarpılmış arabanın arasında arabamı sağ salim bulduğum için gene de mutluyum. park yeri ücreti diye aldıklar 5er milyonu, güvenlilik görevlilerine verselerdi de bari, onlarda anfinin en tepesinde grupça çekirdek çitlemek yerine park yerlerinde turlasalardı.
bütün bu olumsuzlukların arasında benim 3 gündür içime mutluluk veren tek şey dün gece beşiktaşlıların yaptığı harika gösteri oldu, hayır ben takım tutmuyorum aynı şeyi başka bir takım da yapsa gene aynı şeyi hissederdim ama en azından açtıkları pankartla, ışıklarla, tezahüratlarla kısa da olsa milleti çoşturdular, tebrikler..
özetle seneye böyle olmamasını dilediğim şenliklerdir.
saçma ama komik, insanda bir kere daha dinleme isteği uyandıran şarkı. sözleride şöyle;
hayki: aşkım, minik kraliçem seni çok seviyorum
yas:ben de
hayki:benimle benimle benimle evlenir misin
yas:ha ne diyosun sen lan ohaa hayır olamaz asla
hayki:neden?!
yas:içip içip döversin
hayki:yuh kızım ben alkol kullanmam ki döversem de adam değilim
yas:inanamam ki hayki
hayki:yalancı mıyım ben sanki?
yas:lan sen kahveden çıkmazsın
hayki:okey, tavla bilmem öğrenirsem senle oynarım
yas:yok aman dur orda kalsın kumar da vardır şimdi sende
hayki:asla korkma benim çok da param yok da zaten altı üstü derdim saadet
yas: olmaz aşkım biraz sabret ben bu yaşta biraz taze sayılırım
hayki:gelir ben de kapının önüne anırırım
yas:hayvan!şarap içer pis kokarsın tipinden de belli zaten sen bi psikopatsın
hayki:tamam kabul var birazcık amma ellerinde uslanırım damlam yarın seni istetirim anamla git konuş babanlaa
yas:anam başım belada deli misin sen oğlum öldürürler hem de zaten özgürüm ben hiç bişeyden anlamam ki çamaşır bulaşık elim ayağıma dolaşır.
hayki:korkma bebeğim elime her bi iş yakışır hem dikiş nakış da biliyorum sana bişey bırakmam
yas:ığğ kuru fasulye pilavı yaptırıp yanında soğanı kırayım dersen elimin tersini yersin suratına mersi de dersin ben mersin kızıyım bak abi git başımdan ya
hayki:ahh yeter ulan evleneceksin benimle yarim kalmadı halim kalbim yalnız sana talip bana bağırıp durma çarparım ağzının ortasına
yas:ıhıı şimdiden başladı ya
hayki:affet bebeğim kendimi kaybettim birdenbire bendeki şiddet dilden gelir ama elden gelmez
yas:haa tabi tabi o zaman isteklerimi sayıyorum yatlar katlar beatler featler miclar mixer
hayki:lan şimdi bu kız bi de benden klip isterse
yas:isterim tabi ki sersem
hayki:o zaman çekelim dersem kabul eder misin söyle bana evet mi hayır mı evet mi hayır mı?
yas:ıı hayır
hayki:evet mi hayır mı?
yas:hayır dedim
hayki:lütfen
yas:hayır
hayki:evet mi hayır mı
yas:hayır
hayki:evet de nolur nolur
yas:ıı hayır hayır
hayki:nolur evet de
yas:ya hayır ya
sınavına çalıştığınız dersten kalmanız durumunda okulun iki sene uzayacağını aklınıza getirdiğinizde, zihniniz kendiliğinden açılıverir, siz bile şaşırırsınız.
en sinir bozucu insan tipidir. bu şahsiyetin davranışları o kadar tutarsızdır ki, bir süre sonra bir bakmışsınız siz de ona ayak uydurabilmek için dengesizleşmişsiniz. kendinizi tanıyamaz hale gelmeden derhal koşarak uzaklaşmak gerekir.
