Şu lanet olası dünyada bazı insanların cebine üç beş kuruş fazla girince babasının oğlunu bile tanımaz hale geldiğini bir kez daha gördüm. Bugün tam olarak bunu yaşadım dostlar. Abimin öyle bir götü kalkmış ki, tam bir yıldır görmediği kız kardeşine yedi yabancıdan bile daha yabancı davrandı. Halimi hatırımı sormayı geçtim, bir göz teması bile kurmadı. Aile yemeğinde herkese görünürken ona görünmez bir hayaletmişim gibi hissettim kendimi.
Yıllarca annemin kalbime ektiği sevgi tohumları, maalesef onun kalbindeki kinle küflenip yok oldu.
eskişehir' de çorbaları nefis olan yer, ben genelde düz mercimek içiyorum ama onu bile ayrı güzel yapıyorlar. hele bir de special diye bir çorbaları var ufff, içinde bir ben yokum ama işkembe sevmeyen ben bile bayıldım öyle bir şey.
uzun zamandır haylou-t15 kullanıyorum ve kutusunu 3 ayda bir anca şarj ediyorumdur. bunun gibi şarjı uzun süre giden başka bir kulaklık arıyorum, bildiğiniz varsa paylaşırsanız sevinirim.
illa her meslekte böyle tipler çıkar ama bunlarda nerdeyse hepsi egolarından uçuyorlar. dersine girdiğim hiçbir matematik hocasının yanına yılarca yanaşamadım sınıfın ortasında rencide olacağım korkusuyla.
dershane gibi okuldan daha rahat olan eğitim kurumlarına giderken bile dersten önceki gece "ya ödevim yetişmezse, ya orda sorduğunda çözemezsem beni herkesin içinde azarlarsa." gibi düşüncelerle stres oldum. üniversite sınavına hazırlanırken "tamam bu hocalar öcü değil kendine gel, bu kadar stres olma." diyerek gittiğimde bile illa bir sıkıntı bulundu ve azar yedim.
ya kendilerine rakip çıkmasın diye dersten soğutmaya çalışıyorlar, ya da ters etki etsin daha çok bu derse ilgi duyalım istiyorlar ama bende soğumama neden oldular.