gerçekten de çok abartıldığını düşündüğüm bir solodur. yok efendim david gilmour bir dahiymiş, dünya üzerinde öyle bir solo daha yazılamazmış. sonuçta gitar üzerinde sonsuz kombinasyonlar elde edebilirsiniz. yarın bigün çıkıp daha iyi versiyonunu yazar david gilmiour, o zaman görürüm sizi.
2013 ten beri pes oynamadım (ki bu 2014 oynamadım anlamına gelir) ve oynamayı da artık düşünmüyorum. Günlerce başında sabahladığım koskoca devrin 14 te çökeceğini hiç tahmin etmezdim.
20 senelik kardeşim saydığım en yakınımın bizi ziyarete geldikten sonra'bak ev arkadaşın delikanlı çocuk burada birbirinize emanetsiniz siz gözüm arkada kalmayacak' diye tanımladığı; zaten benim de bunu bildiğim için hayatımın her döneminde kesinlikle bağlarımı koparmayacağım dostum. eh, en azından şimdilik bile daha beraber gülecek çok vaktimiz var.
200. bölümün sonunda gözyaşlarımı tutamadığım dizi. öyle de güzel coverı yapılmaz ki carry on my wayward son'un.. tabi bir de gözlüklü entel çakma senarist hatunun aslında taş olduğunu fark etmemle çevremdeki gözlüklü hatunlara farklı gözle bakmama neden olmuştur.
bunca bölümdür anlamadığım tek olayın oğuzun abisi olan mehmet rauf beyin devletin hangi kademesinde olduğudur. anladık adam taşşaklı da neci bu herif? bilen varsa bi yeşillendirsin bi zahmet.
ne olursa olsun yine de özlüyor insan.
hiç nefesini boş yere yorma ahmedim.
neyini özlüyorum niye özlüyorum bilmiyorum ki.
özlüyorum işte.
hani her hafta halı saha maçında yenilip
ertesi hafta yine o sahaya çıkmaya benziyor benimkisi.
ben ya oyunun kendisini seviyorum
ya da maçı kaybetmeye o kadar çok alışmışım ki koymuyor artık.
giden gidiyor ya kardeşim, sen zannediyor musun ki kalan kalabiliyor.
ilk o gidiyor lan.
gitme demiyor ya ilk o gidiyor lan.
nerde ne yapıyordur acaba sevdiklerimiz, sevgililerimiz?
onlar da bizim için ne yapıyordur acaba diyorlar mıdır la?
- mutlulardır herhalde.
onlar da mutlu olsunlar da
varlığımızla mutlu olamayanlar yokluğumuzla mutlu olsunlar ki, bir sike yarasın gidişimiz.
*yaşanan onca şeye
pay edilen ekmeğe
birlikte ilk defa dinlenen şarkılara
*ceptekini üleştirmeye
başlı kıçlı yatmalara
damı akan odalarda kurulan hayellere
*ilk aşklara
*ilk reddedilişlere
*salondaki çekyatta yattığımız eş dost gezmelerine
*sırf ucuz olsun diye yediğimiz ketçaplı pilavlara la
*yoklukta içtiğimiz mantarı hep içine düşen şişesinden ucuz şaraplara
*kaçak binilen trenlere
*esnaf lokantalarına
*görüşmediğimiz arkadaşlara
ayrıldığımız sevgililere
*alayına isyan değil işte kardeşim
alayının şerefine içiyoruz lan
hadi, cam cama, can cana..
sabah sabah özledim lan. bi 5-6 sene geri atsak şu hayatımı; önce dünyanın en mutlu insanı; sonra da hava kuvvetleri komutanı olurdum..
kendimi tavşan gibi hissediyorum. sütle beraber içine kivi, bal, muz vs de koydum fakat o yulafın tadı hala nahoş bir şekilde hissediliyor. bir de günde 3 öğün yesem acaba ne olur diye merak ediyorum. bilgisi olan pm plz.
enerji harcamak. bir kadın her yediğinden kilo alabilir fakat beyler için durum böyle değil. en azından kendim için konuşuyorum; tüm gün pc başında oturunca yemek yemeyi unutan ben bir halı saha maçı sonrası bir kuzuyu sıyırabilirim. evet. böyle. dağılalım.
benim lan o. o mesajı açarken duyduğum heyecanı gerdek gecesiyle kıyaslarım o derece.
edit: espri anlayışına sahip yazar arkadaşlara gerçekten teşekkürler. ama gerdeğe daha girmediğim için ortalama bir atıfta bulundum; gerçekten heyecanlı mı lan gerdek ?
sevgilim bana yemek değil de tatlı yapsa daha çok hoşuma gider lan. anamın tarhana çorbasını, zeytinyağlı sarmasını, su böreğini yapmayacaksa sadece bana tatlı yapsın o sevgili. yemeği geçiştirir pizza söyleriz falan ama tatlı önemli.
son 5 yılımı heba etti dersem zeus'un kafama şimşeği indireceği oyun. sayısız online-offline turnuva, cafe turnuvaları, üniversite turnuvası ve birkaç profesyonel takım deneyimi sonunda kazanılan müthiş deneyim, dostluklar ve getirisi olarak da para. neyse ki artık kendimi o işlerden soyutlayabildim ve artık arkadaşlarımla oturup sadece 2014 worlds (dünya kupası) izleyebiliyorum. Ha bir de arada sırada 5 tanıdık girip feedliyoruz işte. geçen sezon şampiyonluk aşamasında sıramı koruyacağım diye kaç tane dersten kaldım hatırlamıyorum. güzel zamanlardı; çok şey kattı ama abartmamak gerekiyor.