Değeri bilinmemiş eskilerden bir Gökhan Özen şarkısı. Keyiflidir, dinletir.
Hiç aynaya bakıp da kendine sordun mu?
Bendeki bu bir garip hallerin sebebini
Alıp ta kendini yerime koydun mu?
Bir kalbe iki canı sığdırıp hiç sewdin mi?
Kanmam bir daha kanmam
O sözüne,o sözüne...
Amman!yandım aman!Off!I already burned
Zaten böyle sewdim diye
Kalsın istemem çok teşekkür ederim
Fazla zorlamam,ben yoluma giderim
instagram'da "ben yunan adalarına gittim ahanda birasını bile içiyorum" demenin yegane yolu. gına geldi artık her an bira içen birinin mythos içiyorsa yunan adalarında olduğunu bilmekten. ayrıca tırt bir biradır, tuborg'un yanından geçemez.
bugün itibariyle tanıtılmıştır.
başlıca özellikleri;
72 km/h maks. hız
31 dk maks. havada kalma süresi
2x optik zoom
video çekerken zoom yapabilme özelliği
4 kollu sensör
active tracking 2.0 özelliği (geliştirilmiş)
panoramik çekim
fiyatı: 1499 usd olarak belirlenmiş.
dolar bu fiyatlardayken bize hayal tabi.
alman reinheitsgebot tarafından 1516 yılında tanımlanmış ve gerçek biranın 4 ana saf maddeden yapıldığını öne süren yasadır. arpa maltı, su, maya ve şerbetçiotu.
öyle şeker ve pirinç ile olacak iş değil yani bira yapmak.
efes ve tuborg'tan sonra içilebilecek 3. yerli malı bira. düşük alkol oranı ve kolay içimi ile göz kamaştırır, süral grup tarafından üretilir ve dağıtım ağı çok sınırlıdır.
ingiliz bir antika satıcısı. adam milyoner bir antikacı olmasına rağmen bir ford transit ile mal almaya gidiyor. yabancıların bu gösterişsizliğine bayılıyorum.
yıllar sonra sözlükte yazmaktır yalnızlık.
belli bir süre belli alışkanlıklara aşina olup, nihayetinde içindeki melankoliye tekrar sarılma isteğidir belki. biraz şairane biraz edebi.
yalnızlık bazen ihtiyaçtır bazen en istenmeyendir.
tanımı olmaz yalnızlığın...
yalnızsan eğer ve eğer öyle istiyorsan aslında yalnızsındır.
sende bitiyordur.
fransa 98' dünya kupası yılıydı ricky martin un dos tres falan diyordu he şu var şimdikinden daha iyi bir türkiye'de yaşıyorduk, herkes ileri giderken bizim sürekli geriye gitmemiz çok acayip.
apartman sohbetleri'ni keyifle izlediğim mizahçı. ama çok başka başka işlere bulaşıp voleyi vurmaya çalışıyor gibi. en iyi yaptığı şey apartman sohbetleri ve bunu devam ettirip bunun üzerinde ilerlerse zaten gerisi gelir diye düşünüyorum.
vlogları bi tuhaf kendisinin evet izliyorum zevkte alıyorum özellikle amerika'da palo alto'da çektiği kareler ve sürekli yanılmaları cesaret verisi esasen. tam olarak ne olduğunu çözemediğim sdn insanı.
normal şartlarda antalya'da 5 yıldızlı bir otelde hayvan gibi eğlenip her şey dahil konaklayabileceğiniz fiyatlara göt gibi oteller var resmen soygun. boycott!!
sırf kafiyeli diye schengen'e "yengen" diye espri yaptı bu adam ya! bu cağnım espriye müteakip börüm börüm böğürürken içimden şu kapasiteyle bu kadar çok konuğu memleketin en çok izlenilen kanallarından birinde nasıl bir araya getirebildiği sorusunu da düşünüp durdum. hoş bu milletin 14 senedir sado-mazo takıldığını düşünürsen bu herifin para ve ün kazanması işten bile değil. hayretler içerisinde zaplıyorum ne yapayım amk.
entelektüel fransız kadını havası var bu kızda, saç baş aynı. 93' doğumluymuş duyunca şaşırdım daha büyük gibi duruyor. bu arada farkındaysanız güzel demiyorum sadece bi havası var, biraz sempatik biraz karizmatik hepsi o. yoksa kate uptongilleri fransız kadınlarına havada karada tercih ederim. oww yeah....
vakt-i zamanında ankara'da iran caddesi üzerinde karum'un yanındaki beymen binasının altında bir şubesi vardı. önünde en kötüsü audi a6'dan oluşan araç filosu park etmişken içeride yengeç salatası ile öğle yemeği geçiren insanlar olurdu. hey gidi günler hey. gel zaman git zaman burası kapanıp yerine yine aynı klasmanda la gioia adlı italyan restoranı açıldı. pek değişen olmadı gibi tabelada ki isimler kapının önünde ki audi'lerin modelinden başka! (bkz: fuck the system)