Bugun suriyeliler giderde ev fiyatlari ve kiralar düşer korkusu başlamiş insta'da. ekonomist title'lı emlakcilarin sürekli algi video'lari var bugun.
herkesin en buyuk korkusu ev ve kiralarin düşmesi.
asla düşmezmiş.
konu şu meşhur maliyetlere gelmiş.
dur, bunun daha , bi de trump sonrasi bizdeki rus ve ukraynalilarin ülkelerine geri dönmesi var...
maliyetmiş.
öyle buyuk bi kâr ile satiyorlar ki evleri.
pandemiye kadar, on yillarca ev fiyatlari dolar kurundaki artişa paralel gider ve dolarin önüne gecmezdi...
pandemi sonrasi, 2022'de müteahhitlere cok dusuk faizli kredi verdiler.
inşaat işindeki, bol kazanci ve çok düşük faizli krediler cekerek , inşaat yapma kolayliğini görenler , bi gecede müteahit oldular...
en alakasiz meslekten emekli olan emekliler bile...
o dönem ev gezdiğim müteahitlerin cogunun ilk insaati idi.
zaten, evden de belli oluyordu..
soruyordum, nerden emeklisiniz diye...
kel alaka meslekten emekliyim , diyorlardi..
müteahitlerin yaptiklarini alsin diye, aliciya da dusuk faizli kredi verdiler.
kredinin gecesinde, evlere 5-10 misli zam geliyordu. hatta 2022'de evlere haftalik zam yapiliyordu..
alicinin tüm psikolojik ayarlari bozulmustu..
cok buyuk psikolojik baski vardi alicinin üstünde.
bu hafta almazsa, haftaya milyon milyon zam gelecekti zira.
müteahhitler, zengin ötesi oldu bu yöntemle.
6 ayda bir verilen dusuk faizli kredilerle, ayni anda dolari sabit tutarak, ev ve buna zincirleme bagli kiralari dolarin önüne , amerika ve ingilterenin önüne cektiler..
ve sonunda bu son 3 senede, kademeli olarak bu seviyelere getirdiler ev ve kira fiyatlarini, pandemi sonrasi.
guzel bulus.
baktilar ki 2024'de müteahhitler ev satamadi.
kasim ayinda, faizler dusecek dedikodusunu piyasaya salip, evlere % 30 zam yaptirdilar.
nerden ne haber duysa, o tarafa koşan alici , panik ve korkuyla gitti, ev aldi balon kare balon fiyattan.
sosyal medya bunun için vardi zaten.
melek sosyal medya ekonomist emlakcilarinin temel işi, korkan insanlara balon fiyattan ev aldirmakti.
alicinin faizler dusecek dedikodusunu duyunca korktugu bu şey , baska hicbir cografyada sorun olmazdi.
oysa burda biliyor ki, etik degerler geregi, faizler duserse , ev fiyatlarina saniyesinde bilmem kaç misli zam gelir.
evlerdeki fiyat artişlarini kontrol eden , afaki fiyat artişlarini denetleyen nasilsa olmaz.
malum serbest piyasa.
ezcümle, baska hicbi yerde olmayan bu sezonluk mortgage olayi guzel bulus, ev ve kira fiyatlarini pompalamak , şişirmek için.
tabii, balon yok.. kesin...
bu inşaat işinden edinilen kârin , kacta biri acaba şu meshur insaat maliyetleri?
dunyanin baska hic bi tarafinda, sezonluk mortgage verme yontemi uygulanarak , ev fiyatlari dakikalar içinde pompalanmiyor, insanlar ustunde psikolojik baski, korku ve manipulasyon yaratilmiyor.
tam bir ögrenilmis / ögretilmiş caresizlik durumu var alicinin tepesinde.
"hemen alalim yoksa, faizler duser zam gelir."
tum sosyal medya sozde ekonomistleri de bunun sözcüsü.
sanirsin bunlar, herkese balon fiyattan ev aldirmaya calisan iyilik melekleri..
bu uygulanan yontem , bildigin psikolojik siddet, ozellikle ilerde barinma ihtiyaci olacak olan genç nesillerin ustunde.
fiyatlarin kontrolsuzce arttirilmasi, ne alacak olan gençlere hayirli, ne de nakite ihtiyaci oldugunda satmasi gereken saticiya hayirli..
şu an parasi olan yabancilar;
3 sene önce vatandaslik için 400 bin dolara ev alan , önceki yabanci furyasinin, dolar bazinda nasil zarar ettiğini gördü.
parasi olan arap, rus şu an, avrupa'da ev alarak eu oturum izni , amerika'da ev alarak green card almanin yollarini keşfetti.
gelip te kadikoyden , manhattan'i gecmiş fiyatlardan ev almiyor.
bu saticilara ise , yerli saf alici aramak kaldi ..
ilginç bi şekilde buluyorlar da..
ah o zam gelecek korkusu yok mu?
herşeyi yaptiriyor alicilara...
bize de iran sinirini yuruyerek gecen afgan, etiyopyali vs. kaldi.
şimdi bu mültecilere bakarak, ellerini ovusturup, yabanci nasilsa cok, bunlar ev alir , ev fiyatlarini canli tutarlar diyorlar.
oysaki bunlarin 50'si birden, olabilen en ucuz yerde barinarak , hayatlarini idame ettiren tipler.
2024'de emlak balonu patladi ama insanlar gormemeyi, dillendirmemeyi tercih ettiler.
2023'de alan, 2024'de dolar bazinda ayni fiyata zararsiz geri satamadi.
Suriyeliler dönmez diyenler var.
Ama konu burda ev alman , burda iş kurman , burda cocugunun okumasi filan degil ki..
bunu anlamayanlar olmuş.
istedikleri koşullar saglansada adlari daima
" suriyeli" idi.
burda dogan yeni nesilleri, kendi ülkelerine uzak bi ortamda buyuyordu.
okulda da , işte de, apartman da komşularinin arasinda da adlari suriyeli idi.. hatta cogu ismini degiştirmek zorunda kalmişti.
bizde ev ve kira fiyatlari dusecek korkusu ile simdi de gitmelerini istemeyen ev sahiplerine ve emlakçilara inat,
ben suriyeli olsam, tum sermayeyi yanima alir , geri vatanima döner, paramla artik orda yatirim yapardim.
ki eminim, şu an bizden cok daha ucuzdur, arsa da, tarla da, dukkanda, ev de, kira da, gida da..
zaten iklimi ve plajlari cok guzel bi ulke ..
konu nerde rahat oldugu degil, nerde daha saygin olacagi..
Yeni senede kiralarla birlikte artik düşecek olandir.
Sebepler:
son gelişmeler üstüne, bizdeki suriyeliler ülkelerine geri dönerek , bizde de ev ve kira fiyatlarini 2025 senesi ve sonrasinda düşüreceklerdir.
aynisini ocakta baslayacak olan trump politikalari sonrasi bizdeki ukraynali ve ruslar icinde öngörüyorum.
bizdeki rus ve ukraynalilarda memleketlerine geri döneceklerdir.
hatta bize gelen afganlarin ve afrikalilarin bir kismi da rotayi artik suriyeyeye de cevirebilirler yasam kosullari daha ucuz olursa.
hatta bizden bile suriyede deniz kenari yerlerden ev veya yazlik almak isteyenler olabilir , fiyatlar uygunken..
eski suriyeyi bilenler bilir. iş için giderdik 30 sene önce.. cok guzel ve modern bir ülkeydi vakti zamaninda ..
2 arkadas gecen yaz yunanistandan ev aldilar.
birisi selanik, digeri atinayi tercih etti.
birisi kendisi taşinip oturacak . ( çocuklari için gida guvenilirliği ve kaliteli ucuz yeme içmeyi baz aldi. remote calişiyor)
digeri kiraya verecek.
250 şer bin euro'ya aldilar.
golden visa almak ve kirayi euro almakti amac.
golden visadan yararlanma hakki sadece evi alana degil, evi alanin esine, cocuklarina, anne babasina ve hatta esinin anne babasina da veriliyormus .(yanliş anlamadi isem.)
250 bin euro'luk evin senelik kira geliri 20 bin euro civari imiş.( dolayli yoldan duydugum, meraklisi kendisi arastirsin)
bizde ocaktan sonra kiracisi olan mal sahibi, 2-2.5 kira/sene kira geliri vergisi verecek. bir kere giren kiraci evin 10-12 sene kullanim hakkina sahip. ve tefe tufe oranindaki senelik artişlarla bile alinan kira baslangicta cazip gorunsede hizlica eriyor.
yani euro kira geliri kulaga iyi geliyor.
birde bizde aldiktan ilk 5 sene içinde satarsan, kâr geliri vergisi ödüyorsun.
sattiğin zamanki doviz kurlarina göre , tl bazinda yaptiğin satiş bedeli döviz bazinda zararina olabiliyor ( 2023'de alip, başka birşey almak ya da nakite dönmek istediği için 2024'de satmak isteyenler bunu yasadi).
evi tekrar satmak istediğinde alirken verdiğin euroyu , gene euro almakta cazip.
bu bilgiler işiginda bizde 2024'de bence döviz bazinda patlayan ama patladiği algilanmayan emlak balonu, 2025'de hava kacirdiğini aleni gösterecektir.
genel secime teorik olarak 3-3.5 sene oldugu dusunulurse, kisa vadede dusuk faizli kredi cikarilacagini sanmam.
ciksa da belki 2025 sene sonuna dogru ya da 2026 sonrasi olabilir(tahmin) , kriterleri olacaktir, kısıtlı olacaktir( tahmin ve düz mantik)
2022'de , dolari sabit tutarak , 6 ayda bir sık sık verilen ucuz kredilerle evlerin gecesinde kac misli zamlandiğindan, yerli insanlara barinma krizi yaşatildiğindan, ev fiyatlarinin dolardaki artişin ve yabanci alimlari için, yurt dişi piyasalarin önüne gecerek, global piyasalarda rekabet şansini kaybettiğinden ve afaki ev /kira artişlarinin enflasyonu nasil körüklediğinden de bi ders alinmiş olabilir...
son 10 senede gelen suriyelilerde , yeni gelişmelerden sonra geri dönebilirler.
hatta bence önemli bir kismi döner topragina.
aynisi rus ve ukraynalilar içinde olabilir, ocak 2025 de baslayacak olan trump sonrasi politikalari ile.
ezcümle; 2024'de döviz bazinda patlayan ama 2023'de alip, 2024'de satanlar haricinde dillendirilmeyen balon, 2025 de göstererek hava kaciracaktir..(döviz bazinda)
bu model insanlar, ayni zamanda özünde sorunlu tipler.
aşiri yüksek farkindalikta, bir çeşit psikolojik rahatsizliktir (bence).
ve bu özelliği cevresindekileri cok irrite ettiği için( bazen ailesi de dahil), günün sonunda yalnizlaşir.
yalnizlik aslinda seçimi değil, bu özelliğinin cevresini yormasinin getirisidir.
sadece farkindaliği yuksek olmasi da degil, ayni zamanda içten içe insanlara sinir olmak, insanlarla anlasamamak, kendini cok begenmek, aşiri titiz ve mukemmeliyetci olmak gibi sekonder özellikleri de içerirler.
zekasini akliyla birleştiren insan, yalniz kalmamak için bu yukardaki özelliklerini baskilamayi da başarir.
yüksek farkindalik iyi birşey filan değildir.
yalnizlik garantilidir.
görme ve düşünme o kadar..
Buyuk risk.
Nereye baksan fay hatti.
Basta marmara , ege , dogu akdeniz, dogu ve guneydogu anadolu 1.derece fay hatlari geciyor .
Hatta olmaz denilen rize ve konyada bile deprem oldu..
fikirtepe, acibadem, kadiköy, ataşehir, kartal, pendik nereye gidersen git , dip dibe göğü delen binalar yaptilar ve yapiyorlar..
binalar bitişik nizam ya da o kadar yakinlar ki, deprem paniği halinde , bölgeden çikiş bile mümkün degil ..
atasehir umraniye finansehir acibadem hattinda misal..
ve hatta maslak'ta ve her yerde...
nerde yapiyorlar? 7-7.8'lik deprem beklenen sehirde yapiyorlar.
neden yapiyorlar? kentsel dönüşüm olsun diye.
bu derece yikici deprem beklenen sehirde , dip dibe 10- 15+ kat nedir , diye soran yok.
tümü fay hatti üstünde olan, cogu kismi ise 1.derece fay hatti üstünde olan, en önemli şehri istanbul'da ve en önemli sanayi bölgelerinden biri olan marmara'da cok yakinda 7-7.8'lik deprem beklendiği japon bilim adamindan tut, tum uluslararasi bilim adamlarina kadar, sayisiz kez söylenen , ayrica ege ve dogu akdeniz içinde benzer beklentiler olan bir ülkede birden cok ev almak yerine, avrupa ya da amerika'da ev , ev üstünden ikinci bir ülkede oturum izni ve hatta ikinci bir ülkede vatandaşlik almak daha mantikli görünüyor.
zaten bu tarafta artik döviz bazinda rekabetci fiyatlar da yok.
hatta burasi döviz bazinda avrupa ve amerikadan daha pahali.
avrupa ve amerika hatta kibris, dubai dusuk faizli ve uzun ödeme sureli , az pesinatla girilebilecek sonsuz çeşitli ev yatirimi secenekleri sunuyor.
bugun gordum, ingiltere'de 250 bin pounda secenekler var, yeni yapilan tam donanimli site projelerinde.
düşük faizli kredisine kadar ayarliyor emlak yatirim araci şirketleri..benzerleri dubai ve amerikada.
ev alma diyen yok ama bi bak bakalim, hesabina hangi ülkede satilan ev daha cok geliyor ..( ingilizce bilenler için)
yasam standardi, deprem riskinin olmamasi, cocuk varsa onlarin da geleceği parametrelerini de dahil ederek..
sterlin/ dolar/euro bazinda kira mi?
dunyanin en enflasyonist para birimi bazinda kira mi?
depremden korunmak mi?
"aman ali riza bey, agzimizin tadi kaçmasin" diyerek beklemek mi?
yeni binalarda o cok daire var ve metrekareler o kadar kucuk ki.. depremde yikilsa senin arsa payindan sana ne kâr kalacak ?
eskisi gibi değil, dedelerimizin zamanindaki gibi degil..
artik parametre çok ve internet cagindayiz.
dunya globallesti.
mevzu bu..
Dunyada tektir.
Hiç bir başka yerde, sabah tapu, ögleden sonra vatandaşlik olayi yoktur.
Ev alsan bile cok uzun yillar gerekir, diğer her yerde vatandas olmak ve hatta oturum almak için.
kiytirik bi ev karsiliği milyonlarca yabanciya aninda vatandaslik verilirken muhalefetin tek kelami olmamişti pandemi sonrasi dönemde.
dün gibi aklimda...
covid verileri bile dogru aciklanmamişti.
israrla ölenlerin sayisi eksik aciklaniyordu.
ev satişlari dibi gördü diyeceklerine, inanan var mi?
1-2 evi olanin, kendisini emlak krali sandiği ve yüzölçümünün buyuk cogunlugu 1.derece fay hat üstünde olan cografyada , balon fiyattan aldiği ev , döviz bazinda elinde patlayanin yuregine su serpti bu veriler, o ayri..
görünen gerçek ise şu ki;
tapu dairelerinde, gecen senenin 10'da biri kadar doluluk yok.
2 ayri buyuk sehirde, cok merkezi yerde ev var. camdan görünen ilanlar 1 senedir gunesten sarardi, yazilari silindi.
hala satilamadilar.
kiralik boş daire sayisindaki artişta dikkat çekici.
boş daire sayisinin artmasi ile birlikte 2025'de fahiş kira fiyatlari düşerken, kiracisi olan mal sahipleri senede min.2 kirayi, kira geliri vergisine verecek artik , ilgili yasadaki son düzenlemeden dolayi.
10 ili kapsayan 2023'deki son buyuk depremde gorduk ki, sifir binalarda kumdan kaleler gibi dagildi.
Rezidanslarda lego gibi yana yatti.
Bugun kadikoye bakiyorum.
Acibademe bakiyorum.
Sozde kentsel dönüşüm yapilmiş. Yeni binalar gogu deliyor. En az 10- 15+ katli.
Abicim 7-7.8 lik deprem beklenmiyor mu istanbulda her an ?
Bu denli şiddetli deprem beklenen sehirde, nedir bu uzun bina sevdasi?
Yaptiklari aç gözlülük ve planlar geri tepti.
Boş kiralik daire sayisi çok.
Enayi fiyattan tutan yok.
Boş dairenin Fahiş aidati mal sahibine kaldiği gibi , kiracili dairede de , ocak ayindan sonra 2-2.5 kira direk vergiye gidecek.
yaşlilik cocukluktan farksiz bir surec.
cocuk ; nasil bakimin bile ötesinde, öncelikle sinirsiz sevgiye ve şevkate muhtac ise, yaşli da sevgiye çok ihtiyaç duyuyor..
evet, yaşli bakim evlerinde bakim alabilir.
hatta 1.sinif bile bakim alabilir, parasi varsa ve iyisini bulmussa.
ama eger cocuklari varsa ve kendisi de yaşli bakim evinde ise, belki bir yaniyla hep mahzun kalacak ve ziyaret etmelerini bekleyecek.
şansi olan mi yaşlanir, şansi olmayan mi ?
yaşlilik cidden zor bir süreç.
anneme şu an biz bakiyoruz.
cocuk gibi sevgi bekliyor.
bakimdan da öte , sevgi.
ailelerin cocuk yapmadan önce, ilerde 18+ olmuş çocugunun neye evrileceğini bi fragman şeridi gibi görebilme şanslari olsaydi, kaçimiz bu elemeyi kazanirdik ve gene de bizi üretilirlerdi bilinmez..
tabii hiçbir anne-baba adayının böyle bir şanslari yok.
en fazla cocugu yapacagin partnerini seçebilirsin ama gerçek şu ki, 18 yaş üstü oldugunda o ponçik cocugunun hayirli bir evlada evrilmesi büyük şans işi.
ve diğer gerçek, anne babani seçemediğin gibi, çocugunun buyumus halini de seçemezsin..
cocuk , 18+ yasina gelmeden önce,
hayirli mi, hayirsiz mi evlat olmaya evrilecegini bilemezsin..
büyütürken ne kadar pamuklara sarip sarmalasan da , bir dedigini iki etmesen de, en pahali okullarda binbir fedakarlikla okutsan da, ilerde hayirli bir yetişkin evlat olmasi cok buyuk şans meselesidir...
18 yaşindan sonra karşilaşacağin yetişkini önceden bilemezsin..
psikolojik, genetik ve çevresel faktörler başta olmak üzere, zibilyon tane sekonder faktör de var...
buyuyunce iyiye evrilmesine yardimci olmak adina kucukken alinabilecek bir önlem, icine egoistlik degil, ve sadece kediyi kopegi sevmek te degil,
insani da sevmek, tanimadigi yaşlilara saygili olmak, vicdan, merhamet, vefa ve empati yapma kabiliyeti de koymaktir ve bu en iyi kolejlerde okutmaktan , tenisinden, satrancina, ordan balesine gondermekten daha önemlidir.
cunku, buyuyunce ucu gene buyutene dokunur .
ve acı gerçek, yaşli bakim evlerindeki çoğu yaşlinin çocuklari var..
evinde tek başina yaşayan ileri yaştaki yaşlilarda var.
öte yandan yaşli bakimi, yaşlisina bağli olmakla birlikte, maddi manevi kolay birşey değil..
hele de yaşli huysuz bir ihtiyara evrilmiş ise..
ya da demans gibi bir rahatsizliği varsa..
zor işler ..
yaşlanmak şans olabilir, sefkatle bi bakanin, sevenin varsa, kimseye maddi manevi muhtaç değilsen ve sagliğin yerindeyse..
öbür türlü yaşlanmak büyük şanssizlik...
herşeyin hayirlisi..
cocugunu merhametli buyutmek demek, sen yaşlaninca da ondan merhamet goreceginin garantisi degil.
merhamet zeka işidir.
aptalda bulunmaz..
cocugun gercek anlamda akilli cikacaginin da hicbir garantisi yok.
yaşliliktaki tek gercek guvence para maalesef.
ve yaşlinin da bu parayi kendisine en dogru sekilde yönlendirebilecegi akli melekeler.
marmara fayının 7.8'lik deprem üretme ihtimalinden bahsedildi sonra birden susuldu..
2023 senesinde, 10 ili kapsayan depremde gördük ki, bina yikilmasa bile , tüm sehir cok yillarca yasanmaz hale geliyor..
deprem sonrasi , misliyle artan radyoaktif radon gazi , dna molekullerine ve hucre hasarina sebep olan bir gaz misal.
konu, sadece depremde yikilmayan bina ile de sınırli degil.
yikici deprem olan metropol bir sehirde , depremden kurtulanlarin, sehirde deprem sonrasi yillarca salinacak zararli gazi ve min.5 sene surecek olan artcil depremleri bekleyecek psikolojiye sahip olabileceginin ve sehri nasil terk edebileceğinin hele hic garantisi yok.
cumhuriyetin tarihinden beri , ankara'da olan merkez bankasinin , dev bir deprem beklenen sehre tasinmasi ve insaat sektorunun hatiri icin , atasehir/umraniye hatti keşmekeşine, sıkıştırılması zaten dogru bir karar miydi bilinmez..
ve finansehirdeki binalarin depremde yikilmamasi yeterli mi, tüm şehir yaşanmaz hale geldikten sonra?
7'nin üstünde deprem kapida diye, nerdeyse davul çaliyor uzmanlar.
yaklaşik 30 sene önce , ahmet mete işikara'nin yalova depreminden sonra, en gec 30 sene içinde olacak dediği surenin sonuna gelindi, belki de geçildi.
yabanci bilim adamlari dahil, hepsi marmara denizi merkezli, 7'nin üstünde yikici bir deprem beklediğini sayisiz kez söylediler.
sehrin yeniden yapilanmasi, bu yeniden yapilanma ve projelendirmede eskinin merkez denildigi yerin artik sehir dişinda kalip kalmayacaginin, bugun sehir dişinda denilenin ise yeni merkez kabul edilip edilmeyeceginin de garantisi yok.
yani, yeniden yapilanmada, bugunun kadikoy'u , besiktas'i , şişli'si bakarsin , yeniden kurulan şehrin dişinda kalmiş..
hiç bilemezsin, deprem sonrasi yeni projelendirmede , yeni merkezin nereye kurulacağini..
ve son dev depremde gördük ki, yepyeni rezidanslar lego gibi yana yatti, yepyeni apartmanlar bile kumdan kaleler gibi dagildi..
ve tapulu evin garantisini elinden alan, rezerv alan yasasi çikti. son depremzedeler , rezerv alanzede de oldu şimdi.
sözlükte bunlar konu olmadi ama sosyal medyada cok video var reserv alan yasasi magduru depremzedelere dair.
düşün ki, istanbul'da neler olur?
yerli, yabanci deprem uzmanlarinin yakinda olacagini öngördüğü ama nedense herkesin bu gercek yokmus gibi davrandigi istanbul depreminden sonra , misal ankara'da barinma patlamasi ne boyutta olur bilmem.
ama , muhtemel deprem sonrasi istanbul, muhtemelen min.5-10 sene iptal olur.
herkesin gidecegi yerlerin basinda ankara ...
baska o boyutta buyuk, genislemeye musait ve is imkanlarinin oldugu bir sehir bildigim kadariyla yok.
ama ankara'nin bu muhtemel marmara bölgesi göçü için zerre hazirliği var mi sence?
Son zamanlarda okudugumuz vahşet haberlerinde aileleri suclayip kenara cekilenler konuyu çözmüş mü oluyor şimdi?
şizofreni, bipolar bozukluk ya da psikopatlik ailenin önleyebilecegi birsey saniyorlar.
ya da genetik gecişli diger psikolojik hastaliklar, duygu durum bozukluklari, cevre faktörü, okulda taniştiği arkadaşlar...
bunlari belli bi yaştan sonra önleyemezsin..
istersen en pahali okullarda okut.
istersen sevginin , ilginin , bakimin , takibin nirvanasini ver.
buyumus adami ensesinde takip edemezsin, cocuklugunda oldugu gibi.
cok ama cok zor işler.
bagimlilik yapan maddelerin dagitim mekanizmalari kurutulmalidir....
başliğin siğdiramadiğim hali, deprem uzmanlarinin 2023'deki son buyuk deprem sonrasi, sabah akşam beklenen istanbul depremi hakkinda konuşurlarken birden bire istanbul ve deprem konularini konuşmayi birakmalari.
hatta birisi istanbulu terk etmişti.
ne oldu da konuşmayi biraktilar ?
2023 senesinde , 10 ili kapsayan dev depremin sonrasinda, hergün istanbul depremi için , eli kulağinda diyen uzmanlarin, aniden düğmeye basilmiş gibi susmaya başlamalari ve bu konuda konuşmayi birakmalari olayi..
şu an ise kimsede tik yok.
herkeste, " aman ali riza bey, şimdi tadimiz kaçmasin" rahatligi var.
misal, beşiktaş ilçesinde binalarin ciddi bir cogunlugu 50 sene üstü.
kentsel dönüşüm için ortada ne bir öneri, ne bir çözüm çalişmasi.
hiç birşey yok.
varsa bile duyamayacağimiz kadar sessizlik hakim.
bildiğim kadariyla ibb ya da ilçe belediyelerinde imar aş. isminde bir departman kurulmuştu.
burdaki ekipler ya da ilgili bakanliktaki ekipler, bu 50+ senelik apartmanlardaki yöneticiler ve daire sakinleri ile birlikte herhangi bir çözüm plani sürecine girdiler mi?
işin ilginç buldugum kismi misal bostanci'da yenilenen binalarin, 15 kat filan izin almalari.( yht tren hatti boyunca gördüğüm devasa ince uzun, göğü delen apartmanlar) ..
cok buyuk bir deprem beklenen bir sehirde, yenilenen apartmanlarda bu kadar cok kat izinleri verilmesi ayrica ilginc.
bu durumda, beşiktaş'ta su an 7 katli olan eski apartmanlara da ilave kat izinleri verilecek mi?
süper cahilce soruyorum.
inşallah deprem olmasin ama buyuk yalova depremi sonrasi, cok iyi hatirliyorum ahmet mete işikara , en gec 30 sene içinde , istanbul'da , 7'nin üstünde deprem beklendiğini söylemişti.
ve o sürenin sonlarindayiz sanirim.
ama, sanki beklenen buyuk istanbul depreminin itinayla unutturulmasi surecinde gibiyiz.
acaba , ilerde istanbul'un bol bol nasibini alabilecegi son rezerv alan yasasi duzenlemesinin bunda bir payi olabilir mi? https://vt.tiktok.com/ZS2qaQWjK/
insanin aklina bin cesit sey geliyor.
(bkz: #168483306)
konusmamalarinin faydasi: insanlar panik olmuyor.
konusmamalarinin zarari : gordugum kadari ile besiktastali 60 senelik apartmanlarda, insanlarin yeniden rehavete kapilip, artik dönüşümden konuşmayi birakmalari..
başliğin siğdiramadiğim hali,
dar gelirlilere ucuz fiyattan satiş yapan yerler açilmasi temennisi..
dar gelirli insanlarin ilgili kurumlardan alacaklari, gelir durumlarini belirten kartlarla temel ihtiyaçlari için alişveriş yapacaklari yerler açilmalidir.
ücretsiz yardim degil ama maliyetine yakin fiyatlarla.
misal en düşükten emekli ssk emeklisi yaşlilar, fakir ögrenciler, işsiz insanlar için.
örneğin, ssk emeklisi yaşli ayda 12,500 ile 1 ay geciriyor.
tüm elektrik , su , isinma, giysi , ilac , doktor , barinma, hatta yaşli bezi bu paranin içinden karşilanmaya çalişiliyor.
hiç olmazsa sebze, meyve ,süt ,peynir ,deterjan , sabun , bakliyat gibi ihtiyaçlarini bu kartlarini göstererek , en uygun fiyatla alabilecekleri satiş noktalari açilsa keşke..
tabii sıkı bir denetimle, asla istismar edilmeden.