2012'nin ilk aylarında vizyona girmesi planlanan, sinema filmi.
Küçük bir bölümünü izlemek için :
&list=HL1324752973&feature=mh_lolz
bilgileri şöyle
--- spoiler ---
çıkış tarih: şubat 2012
tür : komedi
hakkında şubat 2012'de vizyona girecek olan "seninki kaç para?" isimli sinema filminin resmi facebook sayfasıdır.
yapım : dgb medya
senaryo : hakan gök - hakkı görgülü
yönetmen : hakkı görgülü
görüntü yönetmeni : berker ersoy
yönetmen yardımcısı : kazım taşkin
oynayanlar:
vatan şaşmaz - fulden akyürek - melih oğuzhan - mustafa tunay - hüseyin akşen - gürşen eren - süleyman kabaali - gamze özyol - hande çubuklu - erdal hedef - taner cindoruk - mertcan savci - gürkan demir - azer bülbül - korkmaz yalinkiliç
an itibariyle ssg ve tüm paragöz ekşi sözlük patronlarını protesto eden onurlu yazarların, neyi muhafaza ettiklerini bile bilmeyen -sözde- muhafazakar yazarlara, yazdıkları her enty için eksi oy vermeleri durumudur.
(bkz: iyi oluyop amk)
(bkz: ölene kadar mokoko)
kadınca dergisinin genel yayım yönetmeni. senarist ve prodüktörlük yapan demirtok, duygu asena'nın ekibinden bir isim olup, uzun zamandır çıkartılmayan kadınca dergisini şubat 2011 de tekrar yayım hayatına kazandırmıştır.
efsane bizimkiler dizisinin davut ustası. en son harbi define sinema filminde oynamış usta oyuncu. eyvah eyvah 2 de rol alacağı söyleniyor. allah uzun ömürler versin.
Eş dost ahbaptan duyduğumda işte böyle bir dialog yaşadığım hadise. bizzat gözlerimle gördüğüm zaman algıladım efem. genelde saadet ve akp oylarının har vurulup harman savrulduğu, bol kömür ve temel gıda malzemesi yardımlarında bulunulan varoş, fakir semtlerde gece seferlerine kopbaş torpili ile alınan yobaz ve humeynici soför takımı.
Bildiğiniz sakallı takkeli bir adamı akşam seferinde otobüs kullanırken görürseniz şaşırmayınız. o iran rejiminin sadık bekcilerinden, kopbaş torpilli cemaatci kaptan şoförümüzdür. muhtemelen ehliyetsizdir ama kanun ona sökmez! çünkü onlar islam ordusunun yılmaz askerleridir efendim.
tanım : pkk nın faşizan bir örgüt olduğu tespitine varılma sonrası kurulması muhtemel cümle.
Faşizan mıdır? tabiki faşizandır efendim! faşizan olmasa sadece kürtleri neden toplayıp kışkırtsınlar. dünyanın herhangi yerindeki faşizandan farkı olmayan zihinlerin bir araya gelerek sosyalist duruşlar sergilemek sureti ile örtülü kafatascılık yapma durumundadırlar. bu ülkede sosyalist veya komünizm peşinde koşan hiç bir topluluk yok mudur? başka örgüt kalmamış mıdır ki bu arkadaşlar sadece ve özellikle kürtleri toparlayıp kah halay çekerek, kah konvoy basarak eylem yapıyorlar.
bana içlerinde dış ülkelerden gelen kızıl haç ve gizli servis elemanları harici gösterebilirmisiniz ki bir tane laz, çerkez, yörük... bu adamlardan hiç sosyalist olan yok mu amk?
insanın inanasını * getirmeyen, atma mahsun din kardeşiyiz kıvamında işlenesi, film promosyonu sıçmıktır. 11 sene önceki mahsun u hayal ettiğinizde iştahınızı kaçırabilecek bir durumdur.
hicbiseyebosunaiclenmeyenadam ile sohbet eden yazarların, şoke oldukları, kah eğlenip kah güldülleri, kah halay çekip, kah sinirlendikleri hbbia hatıratıdır. umulmadık bir anda hbbia nın anlattığı çarpıcı ve ibret verici öyküleri tanımlar.
mesela bunlardan birisi :
evet efendim
bundan yıllar evvel daha ben küçük bir sebii sübyanken hayatımın en büyük olayını yaşadım. benim için mübarek bir nişane, uhrevi bir hadisedir. mübarek cemaatimizin açtığı kuran kursuna gidiyordum efendim. daha o yaşlarda çocuk eğitiminin ve ahlakının önemini kavramış olan valıdeciğim ile babacığım bana televizyonu ve onun beraberinde getirdiği çağdaşlık safsataları altında bizi ahlaksızlaştıran herşeyi yasaklamışlardı bana. kot pantalon hayatım boyunca giymedim mesela. sevgili babacığımın "kısır olmanı istemiyorum mübarek vavrum" buyurması üzerine taa o zamanlardan bu bilinci kavramış, sahiplenmiştim. bereketli mutlu günlerdi. bir tek kız kardeşim arada sorun çıkartıyordu. 9 yaşında olmasının verdiği çocuk aklı ile kapanmayı uzunca bir süre reddetti. babacığım da ben de uzun uzun kapanması, avret yerlerini kimseye göstermemesi, saçlarının görünmesinin onu cehenneme götüreceği ve allahın büyük azabını yaşayacağını konusunda bilgilendirdik. bu onun kafasına tam nüfus etmemiş olacak ki saçları açık bir şekilde bakkala gitmeye evden tshirtle çıkmaya devam etti. babacığım da ben de gördüğümüz yerde dövdük, saçlarını kestik ve sonunda en önemli islami kanun olan ve ahlaki nişanemiz kabul ettiğimiz başörtüsünü kabul ettirdik.
benim için çok değerli yıllardı. şu anki karakter ve kişiliğimin oluşmasında, o mübarek, eli öpülesi, nur yüzlü insanla tanıştığım zamanlar olması büyük önem arzeder efendim.
soğuk bir kış günü içimizi nurlandıran, adeta yüreğimize kalorifer tesisatı döşeyen, gül bahçeleri kokularını burnumuza getiren bereketli bir ramazan akşamıydı. kapı çalındı ve kuran kursunda ara ara gözüme çarpan, hacamızla çok samini olan bir adam gelmişti. fakat polis olduğunu anladığımda şok oldum. bu kadar mübarek bir insanın polis olması, binlerce ahlaksızlık ve günaha bulaşmış çağdaş, laik tehlikelerin kol gezdiği sokaklarda bizim güvenliğimiz için koşturması içime gül kokulu sular serpiştirdi adeta.
babama birşeyler söyledi ve babam da gözyaşları içinde "yarabbim şükürler olsun yarabbim" diye ellerini yukarı açıp ağladı. yanına gidip çember sakalındaki gözyaşlarını silip soğukkanlılıkla sordum. babam recep tayyip erdoğan ın evimize gelip iftar yapacağını, halkı temsilen bizi seçtiklerini söyledi. çocuk bünyem dayanamamış olacak bayılmış ve (afedersiniz) altıma işemişim. valideciğim koşup beni banyoda ayıltıp üzerimi değiştirdikten sonra, sofranın başında bütün aile hazırolda beklemeye koyulduk.
içeriye büyük bir koruma ordusu ile giren mübarek şahsiyetin elini öptük ve hayır dualarını aldık. yemek boyunca gözümü ondan ayıramamıştım. zarif düzgün parmakları, geniş omuzları, dolgun dudakları ve insanın içini ürperten etkileyici bakışları vardı.
bir gün başbakan olup hepimizi bu laik ve çağdaş ayak takımından kurtaracağını taa o günlerde anlamıştım. gazetecilerin dışarı atılmasını emretti ve detaylarını anlatmayacağım, benim hatıratlarımın en özel bölümünü oluşturan bir sohbete daldık. işte o gün bu gündür yüce rabbime binlerce kez hamdolsun ki bu karakter ve kişilikte bir insan olmamın temelleri atılmış oldu.
türk kızının göğsünü kabartacak hadisedir. günlük hayattaki rektal durumlara çözüm üreten erkek arkadaşı istemeyen birisi, adeta koskocaman bir çılgındır.
Ağır bir durumdur. Kişinin götünü kaldırması olasıdır. karakteri bozmamak lazımdır.
-o sermet erkin şeysinden yapsana musa.. hani elindeki asa yılan oluyodu..
-tövbe estağfirullah..
-o zaman kızıl denizi ikiye ayır.. lütfeenn
-affet yârabbimm..
evet arkadaşım. kah öğretmen masasına çıkartıp namaz eğitimi yaptıran, kah ani sure okutarak sözlü notu veren, kah sıra altında porno dergi yakalayıp eşşek sudan gelinceye kadar döven o mübarek insana yöneltilen sorunun ardından mavi ekran görünmesi durumudur. sınıftaki genç mücahitlerin boynu bükülür, sol kesimin yetiştirdiği evlatlar bu anı ölümsüzleştirmek için çeşitli araç gereç ararlar. içine oturur o uhreviyatı fersah fersah geniş adamın. "eee..şimdi.. bakın.." gibi kelimelerle cümleye başlar, bir türlü müsbet bir neticeye kavuşturamaz cümlesini. bi bok anlamamanın verdiği karışıklık, soruyu soran çocuğun sözlü notuna ağır bir darbe ile dağılır ve resim dersi hayal edilir...
tutkulu bir hold'em pokercisi nin bir anlık gaza gelerek paçalı donu sıyırıp masaya atması anlamına gelir. elinde enazından bir as bir papaz olması cesaretini artıracak bir etken olup, kaybettiğinde ömrü boyunca unutamayacağı bir vegas anısı yaşayacaktır.
kendisi yöresel ve müstehçen bir ikileme olduğu için yoğun bi şekilde kullanılmaz. özellikle et yemeği yeme isteğini yakın çevrenize anlatmak için ideal bir ikilemedir.
Krep arasına dediğimiz zaman, sanki krep'in aralanan bişey olduğunu ima edermiş gibi olduğumuzu düşünen mallar çıkabilir. * zira krep dediğimiz mefhum omletin yandan yemiş light modeli olup, gayette lezzetli bişeydir afedersin. neyse efem özellikle tazecik, sıcacık krep in arasına sürülen nutellanın tadına doyum olmaz diye düşünüyorum. bitmesin istediğiniz dakikalar, bir bardak içecekle perçinlenebilir ve orgazm çığılıkları içersine kahvaltınızı tamamlayabilirsiniz. krepin hamı, topalın amı.. esen kalın.
paylaşım sitelerinde profil fotografı olarak özellikle ergen kızlarımızın tercih ettiği "dudakları büzme" pozundan nefret edip kusma noktasına gelme durumudur. kendilerini seksi ve dayanılmaz hissettiklerini sanıyorum ki bu kadar işin üzerine gidiyorlar efendim. böyle bir poz verme esnasında aniden burun, dudak, göz karışık bir osmanlı tokadı arsam çok fena halde rahatlarım hattı zatında. hele o ayfon'larının göründüğü aynada çekilmiş fotografları yok mu.. beni iyice çileden çıkartıyor amk.
evet efendim. ülkemizin can damarlarını saran cemaatci, yobaz akp yandaşlarının kapızladığı soruları şakirtlere mail atması olayı bu günlerde patlak verdi. ** işte bu mail ile milyonların ekmeğini pis boğazlarından geçiren üfürükçü, çıkıkcı tayfasının attığı mailin şakirt'in gereksiz kutusuna düşmesi durumudur. çok acı vericidir. yıllarca yenilen bütün maklubelerin boğaza dizilme durumudur.
sosyalist kömürcü namık ile akp li bakkal hacı arasında geçen konuşma esnasında, namık beyin ağzından dökülen soru cümlesidir. anayasayı değiştirip götü kurtarmayı planlayan, kenan evren ile hiçbir farkı olmayan akplilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması durumunun, 83 yaşındaki dedemin ziginin kalkmasından bile zor olduğunu ifade eder. ayrıca burdan anayasa ve dokunulmazlıklar adına izmitteki dayımlara ve almanyadaki kuzenlerime, sübhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım demek istiyorum.
din konusunda gökten indirilen kitaplarda bile " şüphesiz ki biz herkesin anlayacağı dilde yazdık" denmesine rağmen, insanlara gerçek kitabı anlayacağı dilde okumalarına izin vermek yerine, konu ile ilgili kitaplar, yönetmelikler hazırlanarak, allah ve kul arasına girilme eylemi midir? nedir? *
Bildiğimiz üzere laikliğin en kısa ve öz tanımı, Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Fakat bazı kırmızı ufak (birçokları için kuran yerini tutan) kitapcıkları okuyan yobazcıklar **zihinsel aktivitelerinde bazı problemler, bazı yönlenmeler yaşamak suretiyle laiklik kavramını uç boyutlara taşıyor. devletin, dini kabul eden insanları bir kenara atacağını veya din mefhumunu ortadan kaldıracağını düşünüyorlar. e tabi bu da bi noktada anıtın önünde kıçını kenarlarından tutup ayırmakla eşdeğer onlar için. esen kalın efendim.
güzel türkçemizin lastik don gibi çekiştirilmesi suretiyle, müstehcen durumlara getirilen sıfat, fiil, kelime, cümle, imleç tümleç vs.. yoğun oranda mevcuttur efendim. bunların en tehlike arz edenlerinden biri olan "kaymakam" ile ilgili yapılan acımasız espirilerdir.
şu mübarek ramazan aylarında bambaşka bir anlam ifade eden bu güzide deyimimiz, ramazan davulcularının eşeklerini yanına katıp, mahalle mahalle davul çalarak insanları sahura kaldırdığı günlere dayanır. sahura kalkan insanlar, davulcuya bahşiş verir, olmayanlar ise evlerinde ne varsa (ramazan peksimeti özellikle) gıda ürünlerinden bir kolaj yapmak sureti ile, davulcuya teşekkürlerini sunarlar. bir hafta boyunca tepside bekleyen peksimet sizin de takdirinizdir ki sertleşir ve kireç taşı kıvamına gelir. davulcuya sunulan bu sertleşmiş ve tadı büyük oranda kaçmış peksimetlerin fazlalıkları, davulcu tarafından eşeğin hakkı olarak kendisine ikram edilir. sert peksimeti yiyen eşeğin dudak ve diş arasına sıkışan peksimet parçaları haliyle eşeği rahatsız eder ve onları çıkarmaya çalışan eşek, profilden sırıtıyor gibi görünür. bu sebeple gereksiz sırıtan insanlara, "peksimet yemiş davulcu eşşeği gibi sırıtmak" deyimi kullanılır.
