ezilenlerin gür sesi, suskun dünyanın hür sesi, göründüğü gibi olan, gücünü milletten alan başbakanımız ile asla oyun olmayacağını bütün herkesin gözüne sokan bir söylem. aman diyelim, ananızı da alıp gitmek zorunda kalmayın sonra.
nefret söylemi ile yıkanmış cümleler, özgürlük kavramını algılayamamış beyinler ve ülkeyi tehdit eden yabancı bir şirket karşısında dile getirilmesi gayet normal olan görüştür. kokuşmuş satırlarınız orada çürüyecek.
yeni başlayanların oldukça merak ettiği bir konu. yalın ve sade bir anlatım seçen yazarların okurlara sunduğu keyif yerlerde diyebiliriz. bu sadelik doğal ve samimi bir yeri temsil etmiyor, aksine zeka seviyesi düşük bireylerin övgüleri ile kalitesizliğin sembolü haline geliyor. cümle kurmayı bile beceremeyen bir avuç insanın sade bir dil zırvası altında egolarını okşadığı çok açık. yan ceplerine koyduklarım, doğrusu insan hayret ediyor.
toplumsal yeterlilik ile doğru orantılı bir özgürlüktür. fakat bu özgürlüğü elinde pazar poşetleri olan yaşlı amcalar ters bakışları ile kısıtlayabilir.
etkin bir paylaşım ortamı. neye göre ve kime göre etkin olduğu tartışılabilir fakat düşüncelerin sade ve basit bir anlatım ile aktarılması okurların boğulmaması açısından oldukça önemli. sakin ve yalın olması dışında alışılmayacak eksi yönlerinin olduğu söylenemez.