evet böyle bir kitap türü vardır. ilk ve tek örneği hüseyin rahmi gürpınar' ın ' kesik baş ' isimli eseridir. kitabın üzerinde zabıta romanı yazar. gürpınar mizahi yönünü kullanmıştır. polisiye romanların dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde böyle bir kitabı yazar. kitap bir adet lahana ve bir adet kesik baş ile başlar. ee bir yerde zabıta varsa o yerde pazarcı da olur, lahana da olur. keyifli güzel bir kitaptır. 1942 de yazılmıştır. neredeyse altmış yıl olmuş. tavsiye olunur.
yaptıkları;
Meet Market (2008)
The Mist (2007)
Silent Hill (2006)
Fantastic Four (2005)
Bailey's Billion$ (2004)
The Majestic (2001)
Past Perfect (1998)
Echo (1997)
The Pathfinder (1996)
Expect, No Mercy (1995)
Physical Evidence (1989)
Separate Vacations (1986)
The Martian's Chronicles (1980)
TV dizileri [değiştir]
The Walking Dead - (2010-2012)
The Shield - (2008)
The Magnificent Seven - (1998-2000)
The X-Files / Gizli Dosyalar - (1996-2002)
hayranıyımdır. idolümdür hatta. tam bir polisiye tutkunudur. 29 bin kişisel kitaplığının 5 bini polisiyedir. korkmayınız mr. sherlock holmes adlı kitabı vardır. osmanlı polisiyesi konusunda uzmanlaşmıştır. necip fazıl' ın polisiye romanı oldugunu da keşfetmiştir efendim.
hakkında bilgi pek olmayan hatta olmayan yazardır. osmanlı döneminde yaşadığını biliyoruz. birde polisiye kitap yazmıştır. kan dökmez remzi adında kitabın sahibindedir.
Ebüssüreyya Sami hakkında bilinenler çok az. Yazarın gazeteci kökenli olduğu sanılıyor. 1909 yılı Şubat ayında istanbul’da çıkmakta olan Arz-u hal isimli haftalık mizah dergisinin yöneticisi olarak görünmektedir. Bundan sonra Mart 1910 – Ocak 1911 arasında Hayal-ı Cedit mizah dergisinde çalışır. 1913-1914 arasında tanınmasını sağlayan Amanvermez Avni isimli Osmanlı hafiyesinin maceralarını yayınlar. 1914 yılında yazmış olduğu Abdülhamid’in Kayguları isimli bir romanı da bulunur. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından sonra 1930 yılında ' ' Sonbahar ' ' isimli bir kitabı Amasya’da basılmıştır.
bir zamanlar 3 liraya 5 liraya sokak fahişelerinin bulduğu istanbulun hırsız katil üretme merkeziyken şimdi zenginlerin merkezi olacak olan yer. surların dibindedir surun içindedir. şehrin göbeğinde ulaşımı rahattır.
bizim unuttuğumuz türklerdir. nufusları önceden çok iken şuan 3.000 civarıdır. yunanlar camilerini açtırmıyor bakımsızlıktan tarihi eserler yıkılıyor. süleymaniye medresesini yunanlar kapamış türkler ne dil ne de dinlerini öğrenebiliyor.
şimdi genel bir algıdır bu. katil kesin öldürdüğü kişinin cenaze namazına gider diye türkiye de çok meşhurdur.
niye gider peki?
yani katil şöyle düşünüyor olamaz değil mi. ulan adamı öldürdük bir sürü günah girdik gidelim arkasından bir fatiha okuyup iki kürek toprak atalım da son görevimizi yapalım demez.
birde acaba gavuristanlarda da böyle birşey var mıdır?
bu algı doğruysa polisler cenaze namazlarında saflardan çıkmamaktadırlar.
' bekle kesin gelecek piç' .
evet. bu aralar çoğaldı bu olay. eminim ki çoğu ergen tutunamayanları okumamıştır bile. ve olric (olriç diye okunması gerek) olirik diye okurlar.
edit: sex ile alakalı başlık açmadık diye ergen kızıyor herhalde.
çok çok ilginç bir durum olurdu. aslında insan öldürerek seri katil olamazdı nedeni malum nüfus sıkınıtısı. [burdan hz. adem in kürt olmadığını anlıyoruz. ohh rahat bi nefes alalım.] hz. adem peygamber olduğu ve peygamberlerin günahsız oldugundan dolayı bu önermemiz hayal ürünü yanlıştır.
evet. türkiye de eleştiri yapılamaz. çünkü insanlar odaklanmıştır. mesela ben daha hiç görmedim akp li veya chp li yada x partili olupta partisi hakkında eleştiri yapan yok bu ülkede. herkes kanının son damlasına kadar savunur partisini sanki diğer partililer vatan haini, gavur. ve bizim ülkemiz maalesef gelişemiyor bu yüzden.
hard rock ve heavy metal müziğin aştın çağı 80 leri özleyen insan söylemidir. başta ben. keşke o zaman ki müzikler tekrar yapılsa da dinlesek. artık müzik piyasasında geezer butler ün dediği gibi artık yetenekle müzik yapılmıyor teknolojiyle müzik yapılıyor maalesef.
mısırdır efendim. yandaki lazlar 10 kişi ayda 1 tona yakın mısır tüketiyor. mısırı haşlıyolar bahçede közlüyorlar adamlar iki günde bir mısır partisi veriyorlar. hee fakir fln da değiller. (bkz: mısır canavarları).
büyük üstad yahya kemal tarafından yazılmış ve süleymaniye camiinin farklı yerlerine asılmıştır. yarın yine bir bayram sabahı süleymaniye ye gitmek bir zevk olur insanlar için.
evet fransızlar 'h' harfini söyleyemezler. le hotel olması gerekirken l'hotel, keza le hopital değil l'hopital oluyor. ve bu durum fransız biri ingilizce konuştuğunda da devam eder. happy ye 'appy' derler.