yemek yemek için girdiğim mcdonalds da bugün 22:00 sularında karşılaşmış olduğum olaydaki kız.
mcdonalds a girip yemeğimi aldım ve etrafıma dikkat etmeden boş bir masaya oturdum.
oturduğum masanın önünde 2 bayan 2 erkek muhabbet ediyor.
konu saç boyamak ile başladı.
ben saçımı söyle boyatırım böyle yaparım tarzında devam ederken erkeklerde evet öyle haklısın diyerek göt yalıyorlar.
(bkz: findık kadar olsun derdin kalmasın)
konu biraz daha konuşulduktan sonra canlı müzik muhabbeti açıldı. muhabbette geçen konuşmalar,
h1 - yaa ben bugün canlı müziğe gitmek istiyorum.
e1 - neden olmasın.
h2 - evet yaa gidilebilir.
h1 - güzel bi yer var mı.
h2 - şuraya gidelim.
h1 - orası güzel mi?
h2 - güzel yaa.
h1 - peki ortamı nasıl. açık mı kapalı mı mekan. istediğin gibi dans edebiliyor musun?
h2 - kapalı canım mekan. ee ne içeçez.
e1 - bira içeriz.
h1 - siz sidikli biranızı için ben vodka içerim. ee canım sen ne içeciksin.
h2 - bende vodka içerim.
h1 - duyun duyun bak. birada neymiş.
e1 - ne bileyim biz bira içeriz.
h1 - aslında birayı sevmiyor değilim ama böyle bi ortama gidince içmem. bide bira soğuk olacak.
e1 - hmm. . .
e2 - hmm. . .
h1 - eğer eğlenmek istiyorsam hayatta içmem bira. ayrıca sarhoş olmak istiyosam rakı yada vodka içerim ne bileyim.
h2 - iyi o zaman gidelim.
ve kalkılır. canlı müziğe gidilir.
keşke zamanım olsaydı da olayın geri kalan kısmınıda şahit olabilip sözlük severlerle paylaşabilseydim.
arkadaşaların sözlük ile ilgili eksiklerini dile getirmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılması için yetkilikerin gerekeni yapacağı düşüncesi ile başlığı açtım.
2 takım olmak halinde yarışılacaktır.
uludağ severler ve uludağ yazarlar olmak üzere.
her nesilden bir yazar olmak kaydı ile takımlar 9 ar kişi olacaktır.
haftalık olarak düzenlecek 3 oyundan 2 sini kaybeden taraftan oylama usulü ile bir kişi elenerek devam edecektir.
son 10 yazar kaldığında herkes bir biri arasında yarışarak oyun devam edecektir.
elemeler 10 kişi arasında yapılan oylamada 2 yazarın sözlük beğenisine sunulması sonucunda az beğeni alan yazarın elenmesiyle devam edecektir.
oyunda yazarları daha rahat tanıyacak düşünce tarzlarını anlabileceksiniz.
oyun doğaçlama üzerine kurulu oyunlardan oluşacaktır.
sıkıntınızı alacak yüzünü güldürecektir.
katılım için arkadaşların yarın açılacak başlık altına katılmak istiyorum şeklinde entry girmeleri yetecektir. ve 9 a 9 olacak şekilde içlerinden yazarlar seçilip oyun başlayacaktır.
ŞiMDi YIRTIK DONDAN ÇIKAN ERGEN YAZARLAR KENDi ÇAPLARINDA ESPRi YAPIP GERMESiN ORTAMI
herkesin bildiği üzere lise dönemlerinde okulda kız öğrenci olmaması nedeni ile abazalıktan kırılan gençlerin kızlarla konuşmak için, ortaya koydukları performans.
başımdan geçen bir olay
okuldan ayrılmadan önce arkadaşlarda pencereden dışarı bakıyoruz. yaz günü adada hatunlar cıvıl cıvıl. hatunların gözdesiyiz. yoldan geçen her hatun yukarı bizim okula bakıyor. (el sallasan dünden razıyım modunda. )
bir hatun bizi görür görmez okulun karşısındaki parka oturdu bizi kesiyolar. hatunlarda fena değil. el kol işareti yapamıyorsun dışardan bi gören olsa şikayet eder diye. 2-3 dakka bakıştıktan sonra bizimki dedi tamamdır bu iş ama daha sonra ben bunu nerde görecem sorunsalı ortaya çıktı. düşün taşın kağıt atsak oraya kadar yetişmez numarayı bi kağıda yazıp pencereden göstersen görenin hatti hesabı olmaz. al sonra başına belayı derken arkaşasın teki elinde tenis topu ile geliyor. dedim var mı keçeli kalem aldım. 2 dakka kalem aradıktan sonra yazdım topun arkadaşın numarayı, bizim ki tuttu topu dışarı attı. 2 dakka sonra mesaj selam canım ben bilmem şu ( ismin önemi yok )
sevgili günlük bugün ne oldu tahmin et.
çocuğun teki bana özel mesaj attı.
ayy inanamıyorum. merhaba yazmış bana
biliyon mu bide girdiğim entry i beğenmiş.
ertesi gün,
bugünde nick altıma yazmış.
naber şeker bla bla bla. . .
ertesi gün,
benden msn adresi mi istedi beni görmek istiyor.
bla bla bla. . .
bir hafta sonra,
benimle buluşmak istedi.
bla bla bla. . .
üç gün sonra daha,
allah kahretsin.
bla bla bla. . .
son bir haftadır açılan başlıkların ya da girilen entrylerin ikisinden birinin şişman hatun kilolu hatun kilolu sevgili kilolu kadının jartiyer giymesi vb. şeklinde olmasıdır.
( evin odasında tevizyonun kanepenin ne bileyim yemek masanın devamlı yer değistirmesi gibidir.
ama salon aynı salondur. dönüp dolaşıp aynı haline çabucak getirmenin lüzumu yok. )
herşey babamın eşyalarını karıştırdığım zaman başladı. annem ben daha küçük yaşta ölmüştü. babam abim ve ben birlikte hayatımızı sürdürmeye devam ettik. o zamanlar babamı polis sanıyordum cebinde taşımış oldugu silahı gördükçe. hala kendi kendime diyorum vay amk ne silahtı cebinde taşıyodu koca pompalıyı babam.
işinden dolayı devamlı otellerde 1 - 2 hafta kalır başka şehirlere giderdik.
birgün babam yine bizi bir otele bırakıp gitmişti. bize noelde döneceğini söyledi. ilk ve son hatırlayacağım noel olacaktı bu. günler geçti noel zamanı geldi. akşam babam elinde hindi ile gelip birlikte yılbaşını kutlayacaktık. televizyonda trt 1 açıp yılbaşı programını izleyip almış olduğu milli piyango bileti çekilişini heyecanla bekleyecektik.
akşam oldu babamdan ne ses ne seda vardı. abime sordum babam gelecek mi diye o an beni siklemedi bile. dışarı çıktı elinde birkaç birayla döndü ve içmeye başladı.
gece yarısı olmuştu. babam hala ortada yoktu. abim benim halimi görmüş olsa gerek biraz şaklabanlık yaparak bana bak ne aldım piyango bileti gel birlikte bakalım desede beni mutlu etmedi. abimin üzülmesini istemediğim için sevindirik davramdım. ( hep götünü topladım ne kadar babam bana baksın diye yanına bıraksada ) oturduk çekilişi bekledik. amk piyangosu bize cıkmamıştı. o gün bu gündür alırım bi amorti bile tutmadı.
babam her zamanki gibi yine işten gelip bizi aldı. başka yere götürdü. böyle geçti gitti çoçukluğum okul çağına gelene kadar. artık okula başlayacaktım. babam beni abimle aynı okula gönderirdi hangi şehire gidersek. ( sanki amk okulunda 1 haftadan fazla kabiliyorduk. ) ne zaman bi kıza ayar versem öpecek olsam çat babam gelir hadi gidiyoz derdi. ( içindem bi siktir amk derdim ama baba işte yüzüne diyemiyon. )
okul okul, şehir şehir, kasaba kasaba, geze geze ilkokulu bitirdim. ( amk abimden fazla bahsetmek istemiyom benden prim yapıp karı kız ayarlardı. aaa bu senin kardeşin mi çok sevimli çok tatlı şey bana derlerdi abime verirlerdi. ( o zamandan ayar olmaya başlamıştım abime. )
artık olayları anlamaya başlamıştım babamın polis olmadığını, aksakalı maksakaldı yatır matır ayırt etmeden hepsini siktiğini ve anamı öldüren ismini, cismini bilmediği, izine daha rastlayamadığı, götünden alevler çıkaran yavşagı aradığını biliyordum.
bende ne kadar okulda kız öpemesemde babama bende öcü möcü hayalet mayalet sikmek istiyorum desemde bana okuyacaksın dedi. ( amk okudukda sanki şimdi bi bok olduk. yine benim dediğime geldi olay. ) ne kadar ısrar etsemde babamı ikna edemedim ve okulumu okumaya devam ettim. tabi bu arada gizlice babamın eşyalarını karıştırıp ne yaptığını nasıl yaptığını iyice anlamaya başladım.
benim aksine babam abimi tam benim istediğim gibi yetiştirip bana siktiri çekiyordu. ona araba tamir etmesini silah kullanması amı götü dağıtmasını öğretiyordu. iyice ailemden kopmuştum onlara karşı içimde nefret oluşmaya başladı. amk geceleri yatarken hep ilerde büyüyüp para kazanınca dna testi yaptıracam diye hayaller kuruyordum. bunlar benim ailem olamaz diye düşünüyordum. ( zati hep hayal kurup durdum sikem böyle hayatı. )
artık bi plan yapıp kendi istediğim hayatı yaşamam gerekiyordu siklenmediğim için. gizliden gizliye dışarda simit satmaya başladım. biriktirdiğim parayla lise son sınıfta dershaneye gidip öss yi kazanacaktım.
yıllar geçti ve simitten kazandığım para ile dershaneye yazıldım. daha sınava 7 ay var deyip gezmedim dolaşmadım. gece gündüz oturup çalıştım. millet dershane am peşinde koşarken ben yemedim içmedim soru çözdüm ders çalıştım. hocaların molalarını siktim soru sora sora. öss kayıt zamanı geldi ve dershanede milletten topladığım para ile sınava kaydımı yaptırdım. sınav gününe kadar düzenli olarak calıştım. sınav günü gelmişti. sabah erken kalktım ve sınava gidecektim. amk abimin picliği tuttu nereye gidiyorsun demesin mi.
bugün kahvaltı yapacağım ekmek almaya gidiyorum dedim. (sabahları vakit kaybetmemek için kahvaltı yapmayıp gizlice ders çalışırdım. ) evden cıktığım gibi koşa koşa sınavın olduğu okula gittim. okulun kapısının önünde gördüğüm insanlar bana babamı hatırlattı ve telaşlandım. bir kısmı ellerini açmış dua ediyor bir kimsi elinde kitaplarla gelmiş birşeyler okuyolar. dedim okulda amk yatır mı var sikem sınava giremeyecem diye dört dolanmaya başladım sınava 15 dakka kala adamın biri çıktı. sınıflara alıyoruz dedi. dedim amk tamam bunlar yatırı sikmiş sorun yok. ( meğer dışardaki analar babalar çocuğum bi yeri kazansa diye dua ediyorlarmış.)
sınava girdim beklediğim gibi geçti herşey. sınavı bitirir bitirmez eve doğru koştum. yoldan geçerken büfenin tekindende bi ekmek aldım. birader şüphelenmesin diye. eve girdim. girer girmez demesin mi nerde kaldın. abi evden çıktım gittim fırına, fırıncı daha gelmemiş. bekledim kapıda 15 dakka sonra geldi girdik içeri ibnenin ekmek yapacak hamuru yok buna dedim sen hamuru yap ben fırını yakarım. neyse bu oturdu bi saat hamuru yoğurdu bende arkadan odun kırdım, sonra attım odunları, yaktım ocağı. dedim hamur hazır, ocak hazır, hadi ekmegi yapalım evde abim bekliyo.
dur dedi. daha hamur kabaracak bi yarım saatte öyle bekletti. sonra ekmeği yaptı attık fırana pişirdik anca geldim. amk malı dediklerimin hepsini yedi. mal okula okumaya gitmediki karı kıza bakmaya gitti. ne desem inanıyo. ( desem gittik hasat yaptık, sonra bunu değirmede götürdük, öğüttük un ettik fırana getirdik diye başlasam yine yiyecek. )
kazandığının paranın fazlasını harcama, karşınıza çıkan iki kişiden birinin içinde bulunduğu ve hala anlaşılması zor durumdur.
maaşınızı alırsınız hesap kitab yapar ve paranızın yetmediğini görürsünüz. fakat ne olur ne biter anlayadığım bir durum gerçekleşir ve paranız yeter, içebileceğiniz sigaranız cebinizde olur.
halbuki her ay aynı maaş alınır ve borcunuza yetmeyen maaş ile fazlasıyla geçinirsiniz.
kimya dersinde çözeltiler konusu öğrenen öğrencinin yapacağı espirilerdir.
öğretmen öğrencisine,
- oğlum bana kantinden bi çay kap gel.
+ tamam hocam.
kantine giden öğrenci kimya dersinde öğrenmiş olduğu çözeltiler konusu hatırlar ve çayı hazırlamaya başlar.
bardağın yarısına kadar suyu koyduktan sonra içine seker atar ve karıştırır. iyice karıştırdıktna sonra, üzerine zifir gib olan cayı koyar ve hocasına götürür.
+ hocam buyrun çayınız.
muhabbet etmekte olacan hoca birden dumura döner ve,
- oğlum bu ne?
+ çay hocam. erkek adam çayı siyah - beyaz içer hocam.
- bunun neresi çay yavrum söyle bakalım. alta su üste dem.
+ hocam erkek adam renki takım tutmaz. çayıda siyah - beyaz içer.
öğrencilerin vazgeçilmezi ve yerkende kendini orada ezdirmediği durumdur.
yemekhanedeki menüyü gören bir kaç arkadaş.
- oğlum bugün yemekhanede etli fasulye var lan cok iyi gidelim.
+ valla çok iyi olur uzun zamandır sulu yemekte yemiyorum.
* iyi o zmana gidek bana uyar.
yemekhaneye gidilir, yemekler alınır ve masaya oturulup, yenmeye başlanır.
sıra kuruya gelir.
her zamanki gibi birinin kurusunda et yoktur.
içlerinden biri kafa yapacaktır ya.
- laa sen ne yiyon. kuruya benzemiyo seninki et filan yok içinde.
alta kalmak istemiyen etsiz kurucu.
+ oğlum biz hergün evde et yiyoz. sabah öğle akşam üç öğün et yeriz. özellikle etsiz istedim.
* siktir lan.
+ tabi olum git ahçıya sor adam şaştı kaldı amk ben etsiz koy diyince. artık etten haz almıyorum. mesala sen desen benim şu kuruyu ye diye içinden etleri seçer ondan sonra yerim.
* al amk değişek kuruları.
değiştikten sonra.
* hani et yemiyodun yaprağım.
+ la kim uğraşacak şimdi seçmeye daha okula derse yetişecez. zaten etinde tadı yok. keşke yemeseydim. ne yapcan yedik bi kere. neyse afiyet olsun. bugünde karnımız doydu.
etli kuru yenir ve bir sonraki yemekhane faslı beklenir.
girmiş olduğu entry sonucunda hatun düşüren yazarın tanışma vakası geldiğinde karşısında kız kardeşini ya da bir akrabasını görebilme ihtimalinin olması durumudur.
msn adresi alınır. ve webcam açılmasını istenir. hatun kabul eder. tabi her iki tarafta biraz heyecan olsun diye önce sen göster kendini şeklinde fingirdeşir. bu olay bir iki dakka sürdükten sonra wepcamler açılır. sonrasısında yan odadan gelen bir ses.
- abiiiiiiiii!
sonrası malum.
Edit: ( sözlüğün bir izdivaç aracı olarak kullanılmaması gerektiğini hatırmak amacı ile girilmiş entrydir. )
- sizde kuyu suyu var mı? (garsonla daşşak geçmek ister.
+ var efendim.
- o zaman ben bi tane kuyu suyu alayım.
+ tamam efendim ben size bir kuyu suyu şişede getiriyorum. olmadı şişeden içersiniz.
( adamın teki gece sarhoş halde eve dönerken bir lamba bulur ve içinden cin çıkar. cin adama sorar.
- benden ne istersen dile.
tabi adam içkiyo çok sevdiği için.
+ işediğim sidik bira olsun.
cin dileğini yerine getirir.
adam acaba gerçekten oldu mu diye oracıkta işer ve avucu ile azıcık tadına bakar. gecçekten bira işer.
mutlu bir şekilde evinde gider ve hanımına.
- hanım mutfaktan 2 tane bardak kap gel bu akşam birlikte içeçeğiz.
kadın şaşırır ve 2 tane bardak alır gelir. adam bardaklara işer. bey ne yapıyorsun desede adam işediği bardağı içmeye başlar. hanım sende iç der ve kadın tedirginlikle içmeye başlar ve bira olduğunu anlar. nasıl oluyor diye sorar. adam anlatır başına gelenleri.. ertesi gün olur yine akşam adam hanımdan 2 bardak ister içerler. bu şekilde üc dört gün devam eder. ertesi günü adam eve geldiğinde,
her zaman olduğu gibi aksam aynı saatte kızılaydan metro ile dönmekteyim.
neyse aşti tarıfına giden ankaray durağına indim bekliyorum.
ankarayın sesini duyduğum gibi kapının geleceği kısma gittim bekliyorum. her gün ankaraya bin bin ezberledim artık nerde duracağımı. geldi durdu tam binecem baktım yarak gibi adamın teki öneme atladı. sanki amk haceti çat diye kalkıyo. neyse dedim tamam malzeme cıkacak kendi kendime.
bindim ankaraya oturdum bi boş koltuğa yanımda bi hatun bi de sap oturuyor muhabbet ediyolar. bunları dinlemeye başladım. daha dogrusu çocuğu. dinlememek elde değil. çocuk başladı anlatmaya.
- oğlum sen niye günde on saat çalısıyon dedi. hocam sadece çalışmıyorum arada dinleniyorum. (dedim içimden amk kesin porno izliyodur bu. yorulunca bi ara verip devam. )
neyse muhabbet bölye biraz daha devam etti.
bu sefer eleman psikiyatriye geçti.
-işte bizim bi psikolog varmış. geldi bana dedi şöyle şöyle yapalım sonra bunu video çekelim ders olarak gösteririz. bende dedimki hocam rezil filan oluruz boşver. ( dedim amk bunlar porno çekiyo. ) neyse yine muhabebbet devam etti bi kaç dakika daha. tabi bu arada kız sadece bakıyo ( amk bide kızın yanında oturuyom vücudu değdikçe oyyyş sıcacık diyom içimden bu sap olmayacaktı ki. )
çocuk bu sefer kan almayla ilgili bişeyler anlatmaya başladı. iğne miğne bişeyler zırvalıyo. söyle sokulur, burdan alınır, ( dedim amk o gerçek değildir, siktir sik. zaten hocada demiş gel video çekelim. ) eleman hala bişeyler anlatmaya devam ediyo ( kıza sorsam amk bu ne anlatıyo diye kız bana dönüp diyecek gel sevişelim. ) bi ara sustu. bana baktı kola baktı amk koldaki façaları gördü bi an suratı düştü. dedim amk bu da mı biliyo harrye verdiğim ayarı. neyde durdu çocuk totem yapmaya başladı nasıl bi göt korkusu saldıysa ankarayı çat diye ışınladı aştiye. baktım çocuğa sırtlamış kızın valizi taşiyo vay amk dedim fındık işte. herşeyi yaptırıyo. indim eve gidecem. turnikeden geçtim. tam basıp gidecem. elamanın teki 3 valizi ıkına ıkına taşıyo. iyilik yapasım tuttu. tutmaz olaydı. özürlü geçidinin kapını bi tuttuğumla kendimi otel kapısında bekleyen görevli gibi hissettim.
- buyrun efendim.
- hoş geldiniz.
moda girdim amk. tabi hatunlarda geçiyor. sanki bana verecek. anca baktım. sonra eve. otur pc başına uludağ devam.
bir haftasonu istanbula gitmek için planları yapıp oteli gezecek içecek tozacak parayı cebime koymuşum geriye tek kız ayarlamak kalmış. düz mantık işte istanbulda her türlü bulurum diyerek otobüse arabaya atladım ve istanbula vardım kalacağım beşiktaşta adı şanı duyulmuş otele gittim.
üstümü başımı değiştirip ikindi vakti beşiktaş ortaköy turladım ama oltayı hep boşa attım neyse diyerek balık tutarken ki gibi sabırlı davramdım bügün olmazsa yarın olur dedim kendi kendime ve otelin yolunu tuttum gece yarısı gibi otele varınca dolaptan bir kaç bira alıp televizyon karşısında içmeye başladım.
o arada otelin penceresinden gözüme birşey çarptı. döndüm baktım ki g-strıng giymiş biri. dedim şans yüzüme güldü. hafif perdeyi araladım bakayım diye. odanın ışığı loş tam gözükmüyor odada ne olduğu arkasını dönmüş elinde bi kadeh şarap içiyor. dedim ben bunu odaya çağırım elim boş dönmem neyse aradan bi 5 dakka geçti bu beni farketti sanırsam.
döndü benim kaldığım otel odanısına doğru döner dönmez elimdeki bira düştü amk.
bu ne anası sikiyim dedim (kız mesleklisesine gitsem bana hademenin taşşağı düşer.)adam ibne bide saçlarıyla oynuyor yavşakk kapadım pencereyi çağırdım oda servisini. bekliyorum gelsin diye ağzına sıçacam. neyse 1-2 dakka geçti oda servisi geldi actım kapıyı bide ne görem amk (karşı penceredeki ibne deil piçler hemen aklınız oraya gitmesin.) taş gibi hatun dedim böle böle bu nasıl otel söyledir böyledir. (hatunu görünce altan altan yazmaya başladım. )
bu başladı beyfendi kusura bakmayın şöyle böyle filan diye. Nee dedim. Dedi iyidir. Dedim ne dedin? Dedi ne dedin? Kim dedi dedi. Kim ne dedi dedi. derken buna bi ara verdim karı dünden niyetliymiş. oturduk bi kaç yudum aldıktan sonra bu tav oldu. ee piçler gerisinide bi porno açın izleyin.
ne günlerdi o zamanlar.
çoçukluğun vazgeçilmezi tasolar.
bakınca eğlence gibi ama düşündükçe anlıyor insan tasonun yaşı yok.
çoçukken;
" bir birini ütmek için her türlü çamura yatmalığın yapıldıgı ve zamanı gelince evin penceresinden mahallenin çocuklarına tasoları atıp toplamak için birbirlerini yemelerini yukardan izlenildiği dönem. "
şimdi ise;
" bir birinin açığını ortaya serip birbirine hakaretler savuran ve sonunda isteğine (iktidara) ulaşıp ortaya bir laf atıp milletin birbirini yemesini izleyen siyasetçilerin oyunu. "
adaletsizlik siyasette değil her zaman her yaşta var bu toplumda.
kürtajı yasakladın ee sonrası ne olacak? durumu olmayan istenmeyen sebebelerden dolayı hamile kalan kadınlar kendilerinden nefret ederek cocuklarının yüzüne bakamayacakları düşüncesi içinde doğurdukları bebelerini ne yapacaklar? sabah namaz kılmaya gidenlerin ya da etrafı temizleyen belediye işcilerinin görebileceği yerlere bırakacaklar. ee diyosun devlet bakar. neye bakıyor? televizyondan yine bir cocuk annesinin vicdansızca bırakıp gitti diye yazdıgı şişirme haberlere mi? cocuğu bırakan anne vicdansız oluyorda cıkıp televizyon karsısında kürtaj yapmayın coçuklarınızı doğurun diyenler mi vicdanlı ne vicdanlı akşam eve gidince acaba yüreğini eline koyup düşünüyor mu? acaba ben ya da eşim bu hallere düşşe ne derdim? ne yapardım? diye. ne düşünecek yediği yanında yemediği arkasında. Bir adam gidip birini vuruyor. diyolar ki nefsi müdafa. ee peki bu canı almaya zorlanan (destek verilmeyen yalnız bırakılan) kadının ki ne oluyor? soruyorm size.
