büyük bir bölümü teröristtir. taşlarla sopalarla polislere saldıran güruhtur.
solculuğun da bir onuru vardır. bir insan solcu olucaksa bülent ecevit gibi olmalıdır. deniz gezmiş gibi değil. zaten odtü'de okuyan solcuların çoğu deniz gezmiş gibi pkk yanlısıdır, solcu değil kürtçüdür.
ve en acısı da; odtülü bu zavallıların deniz gezmiş'in zamanında kgb ajanı olduğunu ve pkk'nın temellerini atan adam olduğunu bilmemesidir. kim bilir, belki de çoğu ''aciz bir kürt'' olduğu için bunları bildiği halde deniz gezmiş'e destek vermekte ve kürtçülük yapmaktadır.
işte bu yüzden türkiye her anlamda faşizm ile yönetilmelidir.
not: heparlıyım.
edit: eksileyin solak mallar, sosyalizm nasıl gidiyor bakalım ?
emre gol attıktan sonra tüm takımı bağıra çağıra topladı, hocalara falan da el kol yaptı ama kimse gitmedi hocalardan. dikkat ettim, selçuk ve hamit yoktu. bu isimler dışında herkes ordaydı.
selçuk gol attıktan sonra yanına sadece burak ve arda gitti. emre gelmedi. ne selçuk emre'nin golüne gitti, ne dde emre selçuk'a geldi. gruplaşma, küskünlük olduğu çok açık.
sanki milli takım'ın hocası emre'ymiş gibi, sanki takımı emre kuruyomuş gibi bir hava var. otorite olarakta öyle. bu milli takım için dayanılmaz bir durum, çok yazık. şimdi anlaşılıyor selçuk'un neden oynatılmadığı.
üstün eğitimli askerlerin terörle mücadelede en ön safta çarpıştığı birim. yalnız merak ettiğim bir husus var ; askerliğini özel harekatçı olarak yapmış biri askerliği bittiğinde emniyete girebiliyor mu ? özel harekat emeklisi biri sivil polis olabilir mi ? bu hakkı elde etmesi için kaç yıl görev yapması gerek ? ciddi ciddi düşünüyorum çünkü.
ya çok mu zordu şu şablonla, şu oyuncularla çıkmak ? ne diye tunay'ı, sercan'ı koyarsın ?
abdullah avcı bu kadroyu harcıyor, 8 maçtır görüyoruz.
milli takım böyle oynamalı, eldeki kadroya göre en iyi sistem bu.
ilim yayma cemiyetinin bursa'daki yurtlarındandır. abdurrahman tutan yükseköğretim erkek öğrenci yurduyla ilgili bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa bana yardımcı olsunlar, çok acil. yarın kayda gidiyorum ve şartları gayet güzel duruyor, ortamını bilen varsa bilgilendirsin, şimdiden teşekkürler.
sol framede ki başlıklardan birine tıkladığımda, o başlığa ait ilk girilmiş entry geliyo. mesela ''emmanuel eboue'' başlığına tıklıyorum, 2006 yılındaki entryler geliyo. halbuki direk bugün girilen entryler gelse iyi olur. sadece bende mi böyle, bilmiyorum. sadece yazayım dedim.
şu andan itibaren kurduğum, sözlük yazarlarının taksimde rocky rock bar'a, klan'a, montreal'e ve benzeri shot bar tarzı mekanlara gittiğinde -veya herhangi bir şehirde herhangi bir barda- en az 10 shot tekila atanları buraya beklediğim cemiyettir. ayrıca uludağ üniversitesi'nde veya bursa'da oturanlarla oturup tekila shot atabilirim veya cemiyet olarak tekila partisi yapabiliriz. ilgilenenlere duyurulur.
bu yurtlar hakkında bilgi verebilecek arkadaşlar varsa şimdiden teşekkür ederim, acil bilgilendirirlerse sevinirim. odalar kaç kişilik, yurtların içi nasıl, olanaklar neler vb.
edit: tanım yapmadan başlık açtığım için forum kafalı olmuşum. ulan mal, gerizekalı. zaten bilgim yok, ne olduğunu bilmiyorum, senin gibi hödüklerden de yardım istiyorum. ne olduğunu, nasıl bir yer olduğunu bilsem tanım yaparım dimi ? hayret bişey amına koyim ya.
bir evi olan, 2000 lira maaşı olan, sivil gidebildiği bir işi olan, işine yürüyerek giden ve akşamları içki-pompa şeklinde geçen adam tipi olursa tadından yenmez bence.
balondur. yapılan 35 pasın en az 20-25 tanesi fenerin kendi sahasında ve orta yuvarlak civarında çevirdiği toptur ve bunun adı hazırlık pasıdır. sürekli geri ve yana pas vardır, çok az dikine pasa rastlarız. tamamen sağ bek zafiyetinden atılan uzun bir top ve anelka'nın hayvani koşusu sayesinde gol olmuştur. ama erman-şansal ikilisi kendilerinden beklenildiği gibi yeterince abartmıştır zamanında. bakınız ;
şeklinde kurulabilecek orta sahadır. barcelona da 4-3-3'ten bu sisteme döndü ve busquets xaxi iniesta cesc şeklinde 4 cm tarzı orta alanıyla oynamaya başladılar. eğer böyle oynarsak ambarat yedek kalır, elmader de yedekte oturur, lig maçlarında umut-burak oynar. oyun içinde gerekirse kaka/ambarat değişikliğiyle 4-4-2'ye veya kaka/elmander değişikliğiyle 4-3-3'e dönebiliriz. her açından alternatifli ve bomba bir kadromuz olur ve rotasyonlar oyuncuların yıpranmamasını sağlarız.
edit: hazır semih kaya'nın sakatlığında sağlam bir türk stoper bulabilsek iyi olur, seneye ujfa bıraktığında yabancı kontejyanında +1 hakkımız olmuş olur. ne güzel olur.
edit2: eboue afrika kupasına gittiğinde hamit sağ beke geçer, +1 kontejyan hakkımız uzun bir süre bizim olur. bu başka bir hede.
zöge: ben hamit oturmasın demedim ki, otursun tabi ama yabancı kontejyanı sıkıntı oluyo. lig maçlarında ambarat kaka melo muslera eboue ujfa elmander toplam 7 kişi oluyo. hamit oynarsa elmander/burak oynatabiliyomuşuz bu arada.
evet sözlükçüler, tm-1 dalında 101 bininci oldum ve burası geçen yıl 107 bin ile kapatmış. tercihimin üst kısımlarına burayı da yazmayı düşünüyorum. en olucak gibi duran da burası gözüküyo. bilgi sahibi olan varsa sevabına paylaşsın da biz de yolumuzu çizelim. şimdiden teşekkürler, arda'lar veya melisler.
dizinin en itici tipidir. gereksizlik ve fuzulilik suratından akıyo. ya nasıl sinir oluyorum amına kodumun adamı, kızın otel sahibi oldu onla bunla düşüp kalktı sen hala mal mal otur evinde ; ar de, namus de, höd zöd de. amına kodumun uyuşuğu, iki çocuğuna da karına da sahip çıkamadın. oğlun gitti orospunun tekini eve gelin diye getirdi, karın bıraktı gitti sizi. sen mahallenin imamı gibi, şeyhülislam gibi takıl hala etrafta kodumun değişiği.
bugün sabah şirinevlerde bir umumi wc'ye girdim. 1 tl ödedim. ben girip çıkana kadar 8-10 kişi daha girdi. meydanda bir umumi wc ye tahmini günde 200 kişi girse 1 liradan ayda 6000 lira yapar. birçoğumuzun üniversiteler okuyup, diller öğrenipte yarısını bile kazanamadığı paraya tekabül eder bu.
hayatı kısaca bu cümlelerle özetleyebiliriz sanırım.
evet beyler bayanlar marmara üniv. iktisat fakültesinin ikinci öğretim ders başlangıç-bitiş saatleri ve harçları konusunda bilgi sahibi olan biri varsa yardımcı olabilir mi ? ne olur ne olmaz, belki burayı kazanırım. bilgim olsun.
şimdiden teşekkürler.
edit: biri siklerse sevinicem amk. am göt meme yazdıkları zaman ağzınızdan salyalar akıtarak entry girersiniz ama.
ciddi ciddi iddaalar var bu konuda, korkmaya başladım. melonun yerine bu adam alınıcaksa eğer biz bittik.
--spoiler--
goal.com türkiye ‏@goalcomtr
(özel haber) goal.com italya'nın haberine göre gattuso, yarın istanbul'a gelerek galatasaray'la sözleşme imzalayacak.
--spoiler--
edit: melonun kalma ihtimali göz önünde bulundurulmuştur. eğer kalmaz da yerine gökhan inleri transfer edersek -iddaalar o yönde- o zaman ? yerine yabancı bir oyuncu yazabiliriz.
edit2: trabzonlu,fenerli ve beşiktaşlı andavallara pek bir koymuş nacizane 11'dir.
şimdi size, 3 yıl boyunca aralıksız sevdiğim ve -belki- hala sevmeye devam ettiğim bir kız ile aramda geçen 3 yılı anlatıcam.
lise 2 ye gidiyodum, ergenliğin doruk noktasında olduğu bir dönemdi. okuldan sürekli 3-5 kızla falan çıkıyodum. eğleniyodum işte, tipik liseli yani. çocukluk. sonra onu gördüm, onu tanıdım. git gide içim kıpır kıpır ediyordu onu gördükçe. tüm çocukluğumdan, cenabet huylarımdan arınıyordum sanki. konuştum en sonunda, sevdiğimi söyledim. istemedi benimle çıkmak, sevmediğim biriyle çıkamam dedi. o kadar da ilkeli bir kız. ama hep konuştuk onunla, kavga ettik, küstük, barıştık. aramızda bir bağ vardı ama bana, benim baktığım gözle bakmıyordu.
lise 3'e geçtim. düşüncelerim, hareketlerim daha bir oturmuştu. aşkımda aynıydı, ama artık onda tasnif etmediğim hareketler görüyordum. sonra kendime bir şans vermek istedim,belki kıskanır beni de diyerekten okulun en taş kızıyla çıktım. nitekim 5 gün sonra en yakın arkadaşı geldi, '' eğer ondan ayrılırsan seninle çıkıcak '' dedi. ben de dayanamadım, öyle yaptım. saflık işte. tecrübesizlik. öyle olmadı tabiki, yine benim olmadı. ben de, okulun en taş kızı da yıkılmıştık. çok üzüldüm ben, çıktığım kız da dengesini kaybetti diyebilirim. onunla da bayağa ümitli başlamıştık çünkü. tekrar ona dönmek istedim, ama bu yaptığına rağmen içimde ilk aşkıma ait o sevgi hiç bitmiyordu. sene sonuna kadar öyle böyle götürdüm işi. sene sonu ayrıldık taş kızla.
lise 4'te ise artık tamamen ergenliğimden arınmış, o yaz kendimi olabildiğince geliştirmiş, düşüncelerimi ve karakterimi oturtmuştum. hiç kimseyle çıkmadım, çıkmakta istemedim. çıkmak dediğiniz nedir ki ? çok saçma geliyor artık bana. içimde hep '' hala onu seviyorum, hala ona aşığım'' sesleri.. nitekim gel zaman git zaman, bir gün benimle konuşmak istediğini söyledi ve bahçeye çağırdı. acaba ona olan aşkıma karşılık mı vericek diye düşünürken, başka biriyle çıktığını söyledi.. hem de 1 yıllık kankasıyla ! yıkılmıştım adeta. ne diyeceğimi bilemedim. zor bitirdim o günü, allah biliyo ya.. bir daha da yüzüne bakmadım o günden sonra.
27 gün çıktılar. 27 gün sonunda ne oldu biliyo musunuz ? ayrıldılar ve beni bakırköye çağırdı, bir ortak arkadaş vasıtasıyla. ben de dayanamadım, gittim. hala seviyordum çünkü, nefretle karışık. beni sevdiğini, benimle olmak istediğini söyledi. elimi tuttu, ağladı. kötü olduğunu, ruh halinin bozuk olduğunu, yanlış kişiyle olduğunu, hata yaptığını söyledi. o kadar tatlıydı ki, ağlamamak için kendimi zor tuttum. gözlerinin içine baktım, tamam o zaman ; 4 aralık 2011 günü bizim miladımız olsun dedim.
dünyalar benim olmuştu. leyla gibi geziyordum ortalarda, ayaklarım yer basmıyordu. çok iyi başlamıştık, hayaller falan. evlenip ingiltereye yerleşmeyi bile düşünmüştük. sinemaya da gittik, dedemin insanları filmine. o kadar mutluydum ki, hani şu an tarif etsem bu sözlüğe sığmaz. bu mutluluğum yılbaşı akşamına kadar sürdü. o lanet akşama kadar. belki de hayatım boyunca yılbaşlarından nefret edicem bu yüzden.
yılbaşını kutladığımız arkadaş evinde aramızda bir soğukluk oldu, sarhoşta oldu. bir soğukluk girdi araya. sabah kalktık, aynı soğukluk devam. yüzüme bakmaz, yanıma gelmez. garip, 3 gün sonra ayrıldık. ve tekrar eski kankasına döndü. benden önce çıktığı çocuğa. sonra ondan da ayrılmış. bana veda etmek istediğini, son gün okula gelmemi istediğini söyledi. gitmedim. gidemedim. veda edemedim ona, çok uzun bir müddet etkisinden çıkamazdım çünkü. o da çıkamayabilirdi, o ağlasın, üzülsün de istemedim. ve ben hala mal gibi seviyorum, tam 3 yıldır. büyük ihtimalle de bu yıl sonu 4. yılına giricek bende ki bu aşk. hala deliler gibi seviyorum sanki, ama gel dediğinde gelemiyorum, gelemem. yoruldum sözlük, sevmekten yoruldum..
benim de içinde bulunduğum gruptur. bakın, faşist olduğumu açıkça söylüyorum ve bu ülkenin geleceği için kıytırık solculardan ve devrimci nidaları altında kürt hareketine destek veren dandik adamlardan daha önemli olduğunu düşünüyorum.
tanım: vatanına,milletine,devletine,bayrağına,dinine sıkı sıkıya bağlı olan ve aynı zamanda laik ve cumhuriyetçi değerleri devletin ve milletin tüm birimlerine aşılamayı hedefleyen aydın kitle.
