percy jackson ve yunan mitolojisinden ve kane günceleri serisinde anlattığı mısır mitolojisinden sonra iskandinav tanrılarına el atmış rick riordan.
ilk kitabı olan yaz kılıcı raflardaki yerini almış. yine doğan egmont tarafından yayımlanıyor.
diğer serilerinde mitolojiyi oldukça eğlenceli bir şekilde anlatıp gençlerin ilgi duymasını sağlıyordu rick riordan. bu serisi de aynı başarıyı yakalamışsa yaşıma başıma bakmadan oturup okuyacağım sanırım.
patrick rothfuss tarafından yazılan kitabı kral katili güncesi'nin yan kitabı olarak adlandırabiliriz. kitap en çok sevilen ve en gizemli karakterlerden biri olan auri'nin hikâyesini anlatıyor. henüz çıkan kitap tercüme aşamasında ve isminin sessizliğin müziği olarak belirlendiği söyleniyor.
en güzel android oyunlarından bir tanesi. aynı renkteki noktaları tüm yolları kullanarak ve çizgileri birbirine değdirmeden birleştirmen gerekiyor. uzun süreler sizi esir edebiliyor.
nescafe'nin yeni 3'ü 1 arada ürünü. yumuşak içim sevenler için ideal. sıcak suyu ilk döktüğünüzde sanki kahve makinasından koyulmuşçasına köpürüyor da. tam damak tadıma uygun olduğundan 12345 paket alacağım bundan. çünkü neyi beğensem o piyasadan kalkıyor. sonuç olarak denemenizi tavsiye ederim, oldukça başarılı bir ürün.
besinlerin kalori değerini öğrenebileceğiniz ve günlük aldığınız kalori miktarını gün gün not düşebileceğiniz bir site. hatta öyle ki yediğiniz her lokmayı gram hesabıyla listeye eklemek mümkün. e haliyle de bu kadar takip altındayken bünye, fazla kaçırmak da pek mümkün olmuyor. oldukça yararlı olduğunu düşünüyorum. insan sağlıklı ve dengeli beslenmeyi öğreniyor bu şekilde. neyde kaç kalori varmış, ihtiva ettiği protein, yağ, kalsiyum vs. ne kadarmış sorularına yanıt alabilirsiniz. kendinizi kendinizi kandırmaktan koruyabilirsiniz. günlük almanız gereken kaloriyi hesapladıktan sonra, ne kadar sürede hangi kiloya düşmek istediğinizi yazıyorsunuz ve bu hedef doğrultusunda günde aşmamanız gereken kalori miktarı size veriliyor. sadece diyet yapanlar için değil, kilosunu korumak isteyenler ve dengeli beslenmek isteyenler için de iyi bir alternatif sunuyor.
karakter sınırlaması sebebiyle 8 yıldır tanıdığı, 2 yıldır da birlikte olduğu sevgilisinin doğum yerini bilmeyen kişi olamamıştır.
bu kadar uzun zaman geçmiş olsa da sevdiğim dediği kişinin ne doğduğu şehri ne de asıl memleketini bilir. kırıcıdır, üzücüdür. bunca yılı sorgulatır. sevmekten geçtim biraz olsun umursayıp umursamadığını düşündürtür. olmaması gerekendir. *
facebook oyunlarından bir tanesi. oyunda amaç karanlık ve tehlikeli ormanda bir panayır kurmak ve prens ve prensesin düğünlerini hazırlamak. gene enerjiyle oynanan bir oyun, tıpkı frontierville deki gibi ağaçları kesince ayı veya canavarlar çıkıyor. level atladıkça ya da yeni bina yaptıkça ziyaretçileriniz artıyor. * online oyunlara saran birçok insan için yeni alternatif olmuş gibi gözükmekte.
başbakan erdoğan'ın eşi emine erdoğan'ın başbakanlık uçağı olan ata ile katar'daki düğüne gitmesidir. katar emiri şeyh hamid bin halife al thaninin kızı şeyhanın düğününe giden emine erdoğan böylelikle özel işi için devlet imkanlarını kullanmıştır. neden özel uçak kiralanmamış ya da tarifeli uçakla gidilmemiştir bilinmez. devlet parasının özel işler için harcanması ne kadar doğru bir davranıştır siz karar verin. *
2006 yılında şule çizmeci'nin radikal'de hazırlamış olduğu yazı dizisidir. altı bölümden oluşmaktadır ve 12 eylül dönemini bizzat yaşamış, hayatı acı bir şekilde sarsılmış insanlarla röportajlar yapılmıştır.
1) 12 eylülün değiştirdiği hayatlar, başlarken
ragıp incesağır'la
2) bir mülteci ve oğlu'nda
balkan talu'yla
3) işkence gören kadınlar'da
nimet tanrıkulu ve m. naci ünver'le
4) diyarbakır cezaevi'nde işkenceyle geçen sekiz yıl'da
hamit kankılıç'la
5) ordudan atılan teğmenin 12 eylül günlüğü'nde
tuna atalay, faruk bildirici, sunay akın'la
6) sendikacı yurtdışına, chp'li milletvekili cezaevine'de
süleyman üstün ve ertuğrul günay'la röportajlar yapılmıştır.
bu yazı dizisini okumak hiç değilse o dönemde yaşanan olayları anlamamıza yardımcı olacaktır. çoğu insan hala o dönemde ne olduğunu bilmezken, öğrenmek açısından bir nebze olsun yararlı olacaktır. çünkü bu gibi şeyler sanıldığı gibi dizilerden öğrenilemiyor. kendi tarihimizi, geçmişimizi bilmeden de ne derece gelişime açık olabiliriz tam bir muamma. üstelik o zaman yaşananlara bakıldığında, az da olsa bilgi sahibi olunduğunda bugün türkiye'de yaşanan çoğu sorunun kaynağı görülmektedir.
evet her nedense erkekler futbolla ilgilenen, futbolu izleyen, takip eden kadınlara tahammül edemezler. sanırım sadece kendilerine ait olsun istediklerinden bir tür kıskançlık. eğer futbolla ilgilenen bir kadınsanız zaten daha başlığı görür görmez 'ay evet ya' demişsinizdir. çünkü biz futbolu sevenler nedense hep bir yarışmaya maruz kalıyoruz. şöyle ki, karşınızdaki erkek eğer sizin bu sporu en az kendisi kadar takip ettiğinizi anladıysa hemen soru yağmuru başlar. çünkü inanmak istemez. ona çok ilginç gelir. kendi takımından 3 oyuncu sayla başlarlar öncelikle. sayarsınız tabi. sonra geçerler messi nerede oynuyor. siz de gülersiniz içinden 'haha messi'yi sordu lan' diyerek. sonra yavaş yavaş sergio ramos olsun, puyol olsun sorguya devam ederler. e bakarlar ki kadın biliyo hepsini teknik direktörlere geçerler. o da tutmayınca şu yılda şu maçı kim aldı gibi sorularla yaklaşırlar. * e tabi sonuç hayal kırıklığı olur kendi adına. kendine kanıtlamak istediği 'bu kadın bişey bilmiyodur da sallıyodur' tezini kendisi çürütmüştür çünkü. arkasından da genelde birlikte bi maç izleyelim o zaman anlarız muhabbeti gelir.
ama asıl anlatmak istediğim kısım ise şu ki, siz artık kendinizi kanıtlamışsınızdır. ofsaytı da pasif ofsaytı da, cartı da curtu da biliyorsunuzdur. ama bu adamlar sizin yaptığınız yorumları kaale almazlar, siz diyorsanız her şeye rağmen 'ne anlarsın sen' derler. ama sonra kendi gözünüzle başka bir ortamda sizin yorumunuzu yaptığınızı görürsünüz. veya facebook da yorum olarak kullanır sizin cümlelerinizi. gülersiniz içinizden. çünkü sizi ezmeye çalışmış olsa da kendini ezmiştir. kabul edin gitsin be kardeşim. futbol çözülmesi çok zor bir denklem değil ve siz anlıyorsanız biz de anlayabiliriz.
kadınlar hakkında sürekli başlık açıp altında atıp tutan tüm erkeklerin mükemmel olduğu gerçeğidir. örneğin; delik kadın, kaşar kız vs. bu erkekler o kadar harikadırlar ki kendilerine layık olanı bir türlü bulamazlar. kadınların en büyük görevi de bunlara yaranmak olmalıdır. ellerinden geleni artlarına koymamalı ve bu erkekler tarafından beğenilmeye çalışmalılardır.
kişiyi yavaş yavaş bitiren durumdur bu. hele bir de platonik aşkınızın sevgilisi varsa ve sizin onu sevdiğinizden haberi bile yoksa iyice kötüleşir. tüm arkadaş çevreniz de aynıysa görmezden gelmek de çare getirmez çünkü herkes ondan bahsetmek konusunda sözleşmiş gibidir. *
akp iktidarı 50 yıl daha devam edemez çünkü akp iktidardaki süresini biraz daha uzattıkça türkiye mürkiye kalmaz. ya özelleştirilir ya satılır ya bölünür falan filan işte.
