esasında oynaması o kadar da zor olmayan hero. bana kalırsa zaten adc oynamak zor. vayne in efsane bir zorluğu yok. condemn i playerlık ister, tumble ı ise akıllıca kullanıldı mı çok güzel dodge skilidir. bana kalırsa en güçlü counter ı sivir'dir. reworkten sonra da sivir daha da bir hardcore oldu. lolcounter a bakıp karşısına hemen graves almayın ağalar.
ama belirtmeliyim ki critic runelarıyla çok daha tatlı oluyor. hastasıyız.
padişahım! aman yani cumhurbaşkanımızdır. klasik hasta olma şenliklerinin startını vermiştir, kendisine tiz zamanda şifalar, ölmüşlerine rahm.. lan ne oluyor? sanırım hasta oluyorum ben de. tüh ulan kaçırdık gene 29 ekim'i!
robert jordan başladığı, ne yazık ki vefatı nedeniyle brandon sanderson ın bitirdiği, 14 kitaplık zaman çarkı serisinin son kitabı, muhteşem final, bir çağın bitişi. 22 ağustos'ta ithaki yayınlarından ışığın anısı olarak çevrilip yayınlanmıştır.
öncelikle (bkz: hahahahahahahahahahahaha) *
pkklı demişler. hatta ve hatta hakkımızda geberip giderler inşallah diyenler bile olmuş.
hiçbiri bu okulda okumuyor. hiçbiri o biber gazlarını yemedi. hiçbirisinin üzerine 2000 kişilik polis ordusu yürümedi. ve dahası hiçbiri o göt korkusunu yaşamadı.
rte nin padişahlığının bu okulda sökmediğini göstermek istedi. faşistliğine, tek kitaplılığına karşı çıkmak istedi. aslanlar gibi de karşı çıktı.
dua edin de o gencecik bedenlerden hiçbirisi ölmez. işte o zaman seyreyleyin gümbürtüyü.
"ayin gibi, ibadet gibi, kavramsız yaşamak, zamansız ölmek gibi."
eskimeyen bir şeyler arıyorum hala. oysa kaldı mı şimdiki zamanlarda yıpranmayan bir şey? aitlik bile eskimişken, sadakat kelimesi bir şey ifade etmezken, vefa'nın hakikaten de sadece bir semt olduğu zamanlarda, "aşk"ı dillendirmek bile büyük bir suç olmalı bu dünyada. gizli saklı yaşanmalı, şüphe duyulan her sesten saklanmalı. sonsuza kadar...
***
bu kadar çok acı varken ve bu kadar çok insanlar acı çektirirken, neden kimse ağlamıyor? tanrım, göz pınarlarımı al bu bedenden. al ki milyonlarca insanın yerine ağlamaktan azad et beni.
***
eskimek diyordum.. hani o çok sevdiğimiz metaforlardaki gibi. "kapağı paslanmış bir kavanoz"a koyduğumuz hayaller. sahi kaldı mı o hayallerden? biraz biz de tadına baksak. elimizde kırılıp dökülen umutlarımız bizi üzdü çok. sıkıldık da. o kadar çok sıkıldık ki bu oyun/lardan. bize de bir parça huzur veremez misin? anladım. paylaşmak istemiyorsun. sen de haklısın. bazı şeyler paylaşılınca anlamını kaybeder. gizli saklı kalması gerekir. hani aşk da böyleydi ya. hah işte. onu diyorum. bize biraz huzur ver be kadın. boğulduk burada. bir parça aşk da olur. yeter ki bir şey hissedelim. yeter ki hissizleşmiş parmaklarımız bir başka tene dokununca heyecanlanalım. yeter ki başımızı koymak istediğimiz omuzların hayallerini kuralım gece uyumadan önce. çok mu?
sesini duyuyorum. meçhullük nasıl bir şey? anlatsana biraz. süpriz yapmayı sever gibisin. biz ise süprizleri hiç sevmeyiz. her şeyi kontrol etme alışkanlığımız anneden gelir. kaçamıyoruz yani. şaşırmak insan oğluna yakışan bir hareket değil. bırakalım doğa istediği gibi kontrol etsin onu. sen bizi kontrol etme.
***
merhaba. ben tanis. henüz 22 yaşındayım. saatlerce boş boş televizyona bakmayı severim. elimde olsa aylarca odamdan dışarı çıkmam. biraz sigara, biraz çay bana yeter. artık yalnızım demek bile istemiyorum. o artık bir meziyet değil benim için. derimin üzerine işlenmiş bir dövme. hem de sol göğsümde. o kadar güzel, o kadar karanlık ki. hem çıkmıyor da!
***
"zor sevgilim. çok zor. gözlerini gözlerimle barıştırmak çok zor. sen asık yüzüme bakma. artık hep öyle. yok yok senin suçun değil. artık mizacım böyle. insanlar değişiyormuş demek ki. elbette, tamamiyle değişmedim. hala bir yanım tanis. hani o senin sevdiğin. ama çok muhalefet, çok eksik. diğer yanım karanlık. karanlığına çekildim. elimde değildi. ağladım. sigara içtim. ağladıkça daha çok sigara içesim geldi. sonunda kanser oldum. geçen ay öldüm. farketmedin mi? koca koca adamlar arkamdan ağladı. annemse o günden beri hiç konuşmadı. sen asık yüzüme bakma. insan her daim gülümseyecek diye bir kural yok ya! olsun. gün olur, yine gözlerin gözlerime değer, ben seni yine severim, sen sevmezken. olsun, canın sağolsun."
***
eskimek diyordum.. eskimek, zamanın kaçınılmaz kurallarından. eskimek de güzel de..
(bkz: hahahahhahaha) ulan bayram bayram açtıracaksınız ya ağzımı.. neyse. yalnız ne güldürdünüz beni.
öncelikle şu koskoca sözlükte neden böyle bir başlık daha evvel popüler olmadı anlayabilmiş değilim. halbuki sikini sallasan bir feminist arkadaşımıza denk geliyor. feminist erkek mi var lan? kadın işte kadın. tonlarca laf yiyor yurdum kezbanı şu platformda, biri de çıkıp "be amına koduum kırosu hayatında kaç kadınla birlikte oldun?" demiyor.
ama hani bir laf vardır. "dinime küfreden müslüman olsun." diye. hah işte. çok üzgünüm kızlar. o kadar elden ayaktan düşme, o kadar dış dünyaya kapalı ve yobazsınız ki, erkeklerin hani sizin "kezban erkek" diye yaftaladığınız hareketlerine laf etmeye hakkınız yok.
bir erkeğin öncelikleriyle dalga geçerek onu kıro/kezban yapmak ise ancak sizin gibi zeka yoksunlarının yapacağı türden bir şey. neymiş maç varken dünya dururmuş, büyük pipinin dezavantajlarıymış. olm siz kendinizi ne sanıyorsunuz allah aşkına? bu kadar ciddiye almayın kendinizi. sanki bana hepiniz first lady siniz amk. adam sizinle kafa buluyor, taşşağın kralını geçiyor, siz de "ayy iğrençsin mehmet pipin büyük diye hava mı atıyosun?" diyorsunuz.
ben niye avukat kesildim şu dakika onu da anlamadım ki.