Boyle kizlarla dolu olan bir yere girince söyleniyormuş.
Biz kiz da görmedik gardas.
Erkek irkini itin götüne sokarak prim yapmaya kalkismak nasil bir abazanlik olur ki?
Olm yapamiyorsan bok atma bari. Bir de övmeye calisiyor kendisini.
Yazik aci verici boyle tiplerle ayni kromozonlari paylasmak kotu.
yani duanı edersin, toplanırsın. gitmeden önce mumu yakarsın, fiziken değil ama ruhen hala orada dua ediyorsundur. olayın amacı bu. evet dilek olayı da yok değil. ancak dua etmek sadece dilek dilemek değil.
bak göt kılını da geçtim... tamam erkekte göt kılı olur da göbekte ne işi var amk.
göğüstekiler gayet iyidir, göğüs kasları olan biri için. ancak o baklavaların üzerindeki kıllar ne allasen.
evet oynuyorum, kaşıyorum ama güzel gözükmüyor ki.
adı nazım Hikmet'in de şiirinde geçen kuvayi milliyeci.
--spoiler--
Dövüştü pir aşkına,
yaralandı birkaç kere
ve saire.
Ve kavga bittiği zaman
ne çiftlik sahibi oldu, ne apartıman.
Kavgadan önce Kartal’da bahçıvandı,
kavgadan sonra Kartal’da bahçıvan…
--spoiler--
japon pink floyd.
hatta pink floyd olarak tanıtıldılar bir ara, albümlerini o şekilde sattılar bağzı piçler. ancak bu grup bence ingiliz hegomanyasında kaldı ve gerekli değeri kazanamadı.
oğlak yayınları iptal edilmiş ve kendisi artık iletişim ile devam ediyor.
rüya günlüğü, ben tek siz hepiniz ve karanlık oda kitaplığımı süsler ancak beğenimi kazanan tek kitabı karanlık oda'dır.
psikolojiye ilgisi olanlar okuyabilirler.
ayrıca kendisi afili filintalar'dandır.
turkcell'den daha da ün kazandıracağı da yüksek ihtimaldir. hatta vardı böyle bir şey. şahsa özel telefon üretimi falan.
çin'de zaten her boku üretiyorlar. ayfon bile çin'de üretiliyor kanki ??? biz de toplanalım girelim bu işe. gitsin biri, bize özel telefonu yaptırsın gelsin.
olm 2-3 bin tl ne demek lan ? telefon olm bu... ağzına falan mı alıyor ne yapıyor ?
en kötü ihtimalle biraz daha para biriktirir geyşa falan alırım. en azından gül gibi geçinip gideriz.
neyse, ben oylamaya sunuyorum...
insanın içinde bir hoşlantı bir sempati ve küçükken açılamamış olmanın verdiği bir pişmanlık varsa amına koyacaktır.
yıllar sonra kendisini gördüğünüz zaman yine içinizde bir düğüm oluşur. beyin kıvrımlarınız, bağırsaklarınız taklalar atar vücudunuzda. başka bir zaman onu sevgilisiyle görürsünüz. hayat size şekil yapmıyor da taşşak geçiyordur adeta.
seneler seneler sonra... artık canınıza tak etmiştir. beyninizdeki kurtların artık beyninizi kemirmesine dur demek için "ilişkisi var" yazan kıza mesajı basarsınız.
"ilişkin bitince seninle gerçekten görüşmek istiyorum. sebebini az çok biliyorsun" der yollarsınız. kızın sevgilisi ya da bir ilişkisi yoktur ve şaşkınlıkla... saatler sonra cevap atar. "yok öyle biri hayatımda. nasıl oldu yani ne demek istiyorsun..." gibi gevelemiştir yazarken bile.
görür ve umutlanırsınız... internette fazla zaman geçirmeniz mümkün değildir. o yüzden numaranızı mesaj olarak atarsınız. o da size mesaj atmıştır numarasını. aynı gece sms yağmurları başlar. öyle böyle derken asıl mevzuya gelir konu. kızın sizde gönlü vardır ama bir şeyler saklıyordur. geçmişten gelen ve onu sizden uzak tutan bazı şeyler, bazı engeller vardır. önce mesafe der, maddi durum gelir ardından. açlıksa birlikte aç kalmak istersiniz... o ise en sonunda çıkartır ağzındaki baklayı.
onun daha 4 aylık bir oğlu vardır. beyninize bir şok daha gelir.
yıllar önce size " erkek arkadaşımla aynı yatakta yattım" dediği gün gibi ciğerinize girip oksijen ihtiyacınızı kesen hançerin acısını hatırlatır. düşünürsünüz sonra olanları...
o geçmişin pişmanlığı size öyle bir genişlik verir ki. kimin çocuğu olursa olsun onu birden kendi çocuğunuz gibi sevebileceğinizi düşünürsünüz.
o an gözünüzde sahneler canlanır... kanguru takmış ve "çocuğunuzu" taşıyorsunuz. bir yere oturup yeşil çayınızı yudumlarken bir kadın geliyor ve size "sizin çocuğunuz mu" diye soruyor. ve cevap veriyorsunuz... kocaman bir tebessümle "evet" deyip, gocunmadan oğlunuza bakıyorsunuz. hayaller sadece, çabucak kurulabilen/kırılabilen şeyler.
bir kadına kahkaha attırılmamalı, bir kadına hiç bir zaman mutsuzluktan gözlerinden yaş akıttırılmamalı.
bu bir düşüncedir kişisel olan, şahsıma ait ve belki benim gibi düşünen erkeklerin de aklından çıkaramadıkları.
kadın tebessümleriyle akılda kalmalı. anne, arkadaş, sevgili ya da fuck buddy... ne dersen de, sıfatı ne olursa olsun.
çünkü kadınlar narindir. hatta müslümanlıkta şöyle geçer kadının yaratılışı; "...erkeğin sol kaburga kemiğinden..." dayanıklı ama narin. hemen esneyen bir yapıya sahip olan kemik. bu hikaye aklıma geldiği için dinden örnek verdim. her neyse devam edeyim düşüncemi anlatmaya.
kadınlar sessiz, sakin ve huzur dolu olmalılar. bir kahkaha sizi bir anda ürkütebilir ya da sadece eğlendirebilir. mutsuzluk yüzünden hüzün yüzünden akmış birkaç damla yaş sizi güçsüzlüğe, umutsuzluğa itebilir. ancak o tebessümler... en gergin anları, en huzursuz,en mutsuz anların üzerine bir sünger çeker.
mesela porno yıldızı vardır stoya. onun bir tebessümü... peki ya lotr`da arwen (liv tyler)ın aragona bakışı ve o küçücük tebessümü ?
peki en yakın dostunuz olan kızın sizin bir hikayenizi anlatırken o anları hatırlayıp tebessüm etmesi ?
artık yaşamını sorgulaması gereken insandır. yok yani herkesin başına gelmez böyle bir durum.
türksel lan işte. ha bire mesaj atan bir gsm operatörü. kontör yüklemediğin zaman boğazına yapışıyorlar.
hangi insan türkselden mesaj almaz ki ?
bir ara kızın teki herkese çağrı mı ne atmış. kimse dönmeyince de intihar etmiş. onun gibi işte.
eğer türksel sana mesaj atmıyorsa intihar et. yaşadığının kanıtı yok. boşuna kapsama alanını işgal ediyorsun.
objektif olarak bakıldığında yadsınamaz bir gerçeklik vardır.
yaşlı kadın kemalistlerin saçları kısa ve kabarıktır ya da kısa permalı.
buna çok dikkat etmiyordum ancak kadıköy belediyesi'nin yaptığı cumhuriyet bayramı fener alayında gördüm.
yok yani yaşlılara baktığımda her biri böyleydi amk.
50 yaş üzeri kadın kemalistlerin hepsi mi böyledir be arkadaş. hiç biri çıkıp da demez mi "bu yılın kadın kemalist saç modası uzun saçtır" diye. anlamadım gitti.
bazı başlıklar vardır hani, geleceğe dair yorumlar yaparlar. ancak bu yorumları tutmaz... işte onların anonsunda kullanılan bir bkz.
neyse boş bkz kalmasın bariğ.
sözlüklerde kadın yazarları belirlemek için açılmış olan başlıklara verilecek olan bkz.
neden "kadın" değil de, "kadin" olduğunu ben de bilmiyorum. kıçıma sormam lazım, o uydurdu.
bir başbakansanız sorun olmayacaktır. hatta bingöl'ü, diyarbakır olarak da değiştirebilirsiniz. soran olursa "prompter bozulmuş" dersiniz.
ancak merak etmeyin... koyunlarınız sizi yine yalnız bırakmaz.
ben böyle yarrak kafalı bir reklam görmedim. daha doğrusu senaryosunu yazanın kafasında bir yarraklık var diye düşünüyorum.
neymiş uzaylıyı gösteriyor selim bey. işte bir cd veriyor orada bir cisim gözüküyor. sonra bir bakıyor o vodafone'un superman'ı...
ondan öncesindeyse odada türkçe konuşan 2 kişi var. biri selim bey diğeri şekilsiz kaslı rambo kopyası.
vodafone'un superman'ı türkçe anlatıyor işte kampanyaları falan... sonra bir bakıyoruz bütün o yabancılar türkçe'yi kavramış...
vay amınskim ya... senaristin kafaya bak !
adam bir oda dolusu insana anında türkçe öğretti.