günümüz dini dar kesimin yaptığıdır.
her boklukta, karmaşada, bilimin şu an için çözemediği ya da çözse bile yeteri kadar veri olmadığı için kanıtlayamadığı şeyleri allahın varlık delillerinden sayarak, dini bilime uydurma çabası o kadar saçma ki. hamlet ile polonius arasında geçen konuşmaya benziyor. şöyle ki;
hamlet: şu bulutu görüyor musun, şurada? bir deveye benziyor değil mi?
polonius: doğru vallahi tıpkı bir deve.
hamlet: bence bir gelinciğe benziyor.
polonius: evet bir gelincik gibi.
hamlet: balina mı yoksa?
polonius: tamam, tam bir balina.
(diyeceğim o ki isteyen istediği şeye inansın. ''neden oruç tutmuyorsun?'' diyerek, insanları rahatsız etmesin kimse. hele ki kuran'dan ayetleri okuyup, farz olduğunu söylemesin. ben bunları senin ağzından gelen kokulara rağmen saygıyla dinliyorsam, inanamıyorum hanımefendi bunlara kusura bakmayın* dediğim zaman küfür etmeyecek kadar saygınız da bizlere olsun.)
popülist ateistlerden biri olan richard dawkins'in iddasıdır.
bir düşünce deneyi yaparak ilk insanın teknik olarak var olamayacağından bahsediyor ve diyor ki; "babanızın fotoğrafını, daha sonra babanızın babasının fotoğrafının ve daha da sonra babanızın babasının babasının fotoğrafını arka arkaya dizerek devam ederseniz, bu şekilde 185 milyon adet fotoğraf dizmeniz gerekir."
bu 185 milyonluk fotoğraftan ilk insan şudur diyerek nokta atışı yapılamayacağını ve en gerideki fotografın bir balık olduğunu söyleyip noktayı koyuyor.
hindistan'da, takipçilerinin hayata döneceğinden emin olduğu Ashutosh Maharaj isimli guru, ölümünün üzerinden 6 hafta geçmesine rağmen derin dondurucuda tutuluyor. Gurunun takipçileri, liderlerinin ölmediğini, meditasyonun en üst seviyesi olanSamadi' mertebesine eriştiğini ve bilincinin halen açık olduğunu iddia ederek Maharaj'ı gömmeyi reddediyor.
(bkz: samadhi)
dinler böyle işte. kimileri altı haftadır ölünün canlanmasını bekliyor, kimileri de nikahın öldükten sonrada geçerli olduğunu belirterek, ölümden sonraki 6 saat içinde cinsel ilişkiye girebilme hakkını veren yasa çıkartıyor.
öncelikle bir akp mitingine gitmelisiniz. zaten otobüs filan ulaşımı onlar temin ediyor.
başbakanın konuşma yaptığı standa yakın bir konuma geliyorsunuz. sonra etrafınızdaki insanları kesmeye başlayıp, hangisinin daha zengin olduğunu tahmin etmeniz gerekiyor. kurbanı gözünüze kestirdikten sonra yanına gidip cüzdanı, çantası.. artık üzerinde neyi varsa çalıyorsunuz.
şimdi burada 2 ihtimal var.
zaten yeterince profesyonelseniz yakalanmazsınız.
oldu ki yakalandınız diyelim. cüzdanını, çantasını..neyse çaldığınız kişi '' hırsız var!! '' diye bağırdığında etraftaki öfkeli kalabalık ve başbakan korumaları ona saldıracağından karambolden yararlanıp olay yerinden uzaklaşabilirsiniz.
hadi eyv. benden bu kadar.( taktik geliştirilebilir olup, sorumluluk kabul edilmez.*)
şimdi otelimin 46841 katındaki suit odama çıkıp macallan eşliğinde latin hanımkızlarımızın tadına bakaciiim.
malum her cuma günü kılınan, namaz öncesine okunan hutbelerin kullanılarak gerçekleştiğini
düşündüğüm olaydır.
şuana kadar gittiğim cumalarda hutbenin daha son duası okunmadan imamların çıkışta para toplanacağını belirtmesi ve ikaz etmesine bir anlamda dilenme bir anlamda rica etmede diyebiliriz. fakat, beni en çok rahatsız eden şey ne kadar para vermek zorunlu olmasa da,
imamın, cemaati sadakanın günahları azalttığını söyleyip iyilik olarak yorumlaması ve cemaati bu şekilde küçük yada büyük miktarda para vermeye piskolojik ve dini olarak baskı yapmasıdır.
eğer bu toplanan paralarla ilgili küçük bir hesap yaparsak,
diyanet rakamlarına göre yaklaşık 90 bin civarında imam bulunmaktadır. en az bir o kadarda
camii olduğu kesindir ama hadi ona da 75 bin diyelim. her haftada para toplandığına göre, her camiiden 100 lira ortalama toplandığını düşünürsek ayda 100*4=400 lira, 75.000 cami ayda 30 milyon lira eder. istersen 12 ile de çarpıp yılda toplanan ortalama para miktarınıda bulabilirsiniz.*
cumaya gidenler bu lafları mutlaka duymuşlardır
caminin akan tavanı için,
filan mevkide yapılacak yeni camii için,
ses sisteminin yenilenmesi, halıların temizliği için
minarenin kurşunlarının değiştirilmesi için..
hadi diyelim bu bağış paralarıyla bunlar karşılanmaya çalışılıyor, ee ama devletinde
diyanete ayırdığı 2012 bütçesinden 3 milyar 891 milyon lira, 2013 bütçesinden 4 milyar 604 milyon lira gibi
ciddi miktarlar var.
bu devlettin ayırdığı bütçedeki paralar nereye gidiyor?
eğer bu paralar kullanılıyorsa bu bağış niyetine toplanan paralar neden var?
devletin ayırdığı para nasıl yetmiyor da üstüne bağış toplanıyor?
burada bir yolsuzluk kokusu yok mu sizce de?
namus bacak arasında değilmiş, orospuluk beyindeymiş vs.
bunları diyenlerin de genelde,
dekolte giyip sürekli arasını kapamaya çalışanlarla,
mini etek giyip bana bakıyorlar diye rahatsız olanların aynı kişiler olması gerçekten komik.
sende rahatsız oluyorsun işte, onu giyerken kendini sergilemek dışında başka hangi amacın olabilir ki?
sonrada diyor makyajlı bez bebeklerimizden biri, modern olun ben istediğimi giyerim senin bana bakmaya hakkın yok!!
ulan işte bunları kendini göstermek için giyiyorsun, baktın mı da keko, abaza.. oluyorsun. bi siktir git.
türkiye lan burası, burada çakma batılılaşma var .mına koyim biraz gerçekçi olun.
namus bacak arasında değil diyenlerle evlenmeden olmaz diyen kişilerde aynı.
hadi oradaki zarla ilgili değildi?
ama işte toplum onlara kötü bakıyor.
ulan toplum sensin işte, sende onlara öyle baktığın için yapmıyorsun bunu.
her neyse.
bu tip hanım kızlarımızla durex, sallamıyoruz sizi diyerek çok güzel dalga geçmiştir.
anacığının yemekleriyle 5-6 kilo civarı almış öğrenci kitlesidir.
ne güzel yahu. böyle hafiften çıkan tombiş tombiş göbekcikleri, çok tatlılar lan.
tabiki, dişi kişileri için geçerlidir.
erkeklerin şişen göbeğiyle t-shirtten fırlayan kılların görünmesi kilo verdiricidir.
o zamanlar her yerde sigara içilebildiğini, şarkıcı Justin Bieberın henüz
dünyaya gelmemiş olduğunu söylemesi güldürmüştür.
adamlar bile bieber'a gönderme yapıyor.
bimcell'in ardından bugün google play store'da gördüğüm bim aktüel uygulamasıdır.
40 kuruşluk çikolatalarla le colalarla, birleşik islam marketi filan derken
parmak atmadığı yer kalmayan market olup çıktı. yakında bim uçaklarını görürsek şaşırmam.
(le-konfor)
kanka bim aktüel uygulamasında gördüm makarna 19 kuruş olmuş,
tamam, hadi gidelim 500 paket alalım.
düzeltme: le kesme işareti, migrosçular isyanda. *
internete düşen ses kayıtlarıyla ilgili '' kayıtlar montaj '' yorumunu yaptı.
Art 1 TVde Mirgül Cabasın sorularını yanıtlayan Altaylı, En başından beri gazeteciliği kabul edilebilir ölçülerde yapmaya çalışıyorum. Medyanın zor durumda olduğunu herkes biliyor dedi.
Türkiyede medyanın genel durumuyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Altaylı, kendisiyle ilgili, Çok vahim bir duruma düştüğümü düşünmüyorum. Türk medyasının durumu ne kadar vahimse, benim durumum da o kadar vahim yorumunda bulundu.
insanın seks kaseti çıkınca karısını ilgilendirir der geçeriz ama bir mesleğin onuru satılınca diyecek sözümüz olmalı.
Müslümanlar asla demokrat olamazlar. Asla özgürlükçü olamazlar. Zira onların kutsalları vardır. Kutsallarına tüm dünyanın saygı göstermesini isterler. Eleştiriye gelemezler.
islam ve Muhammed aleyhindeki her söze ama istisnasız her söze hakaret derler. O lafı söyleyenleri öldürmek isterler. Çünkü bunların kafasında dünya ikiye bölünmüştür: bizden olanlar ve düşmanlar. Kendileri gibi olmayan herkesi de düşman olarak görürler. Bu dediklerimin sağlamasını yapmak da çok basittir. Kendilerine Müslüman diyenlerin iktidar olduğu istisnasız her yerde temel hak ve özgürlükler geriye gitmiştir. Bunun tersini gösteren bir tanecik örnek yoktur. Müslüman demokrat olamaz.
Şimdi de Rte lütfetmiş bizim hakkımızı da koruyacakmış. Bizi insan olarak görmüyor Osmanlıdaki gibi insanları dinleri ve hatta mezheplerine göre ayırıyor. Sünni, Alevi, Katolik,Ortodoks, dinsiz vb. Sizin hakkınızı koruyacağım derken de sizi öldürmeyeceğiz demek istiyor. Yoksa konuşma özgürlüğü vermeyecek elbette. Daha bu sene Sevan Nişanyan ve Fazıl Say dinsiz oldukları için hapis cezası aldılar. Bahaneleri de hazırdır. Hakaret ettiler. Dediğim gibi bunların istemediği bir sözü söyleyip de hakaret etti damgasından kurtulanı görmedim ki ayrıca hakaret suç mudur hakaret edeni hapse atmak mantıklı mıdır tartışmak gerek ama o ileri aşamalar için biz daha ilk aşamayı geçemedik. Son demoookraasi paketinden ise nefret suçlarıyla mücadele edeceğiz kararı çıktı malum.
Bu ne demek islam aleyhinde konuşanlara verdiğimiz hapis cezalarını arttıracağız demek. ilk defa bu suçu işleyenlere verilen ceza erteleniyordu artık ertelemeyeceğiz direkt hapse atacağız demek.
Yeri gelmişken nefret suçundan bahsedeyim. Orada mantık şu şekilde işliyor. Mesela Yunanistan'da Müslümanlar azınlıkta. Biri çıkıp Müslümanları ülkeden sürelim onlar mikroptur derse ve onun sözü etkili
olup bir soykırıma veya Müslümanlara karşı şiddet hareketlerine dönüşürse bu şiddeti engellemek için bu adamı susturalım. Mantık bu. Ama dünyaya bakıyoruz. Muahammed aleyhine film yapılmış. Sonuçta ne olmuş.
insanlar bu Müslümanlar ne iğrençler deyip Müslümanları mı öldürmüşler. Yoo. Tam tersi Müslümanlar ayaklanıp bize sövüyor diye milleti kesmişler, yakıp yıkmışlar. O zaman korunması gerekenler Müslümanlar mıdır,
Müslümanların saldırdığı azınlıklar mıdır? Alın size 10 numara soru. Görüyorsunuz ne kadar iyi niyetle ortaya çıkmış nefret suçları yasası bile Müslümanların elinde muhalifleri susturma aracı olarak kullanılabiliyor.
Zihniyet bu çünkü aleyhte konuşan herkesi sustur. 1400 yıldır yaptıkları budur. Dinlerinin emri budur. Muhammed, halifeler ve ardıllarının pratik uygulamaları bu yöndedir. O yüzden tekrarda fayda var.
Müslümandan demokrat,özgürlükçü olmaz. Olamaz. Tarih boyunca olmamıştır, şimdi de yoktur, ileride de olmayacaktır.
islam'da namaz kılmamanın cezası nedir? Cezası idamdır. Bunu cahil olmayan her müslüman bilir. Peki neden dile getirmezler? Deseniz ki artık medenileştiler namaz kılmayan idam edilsin demiyorlar reddiyeye girdiler.öz eleştiri yaptılar vs. Yoo, Yok öyle bir şey. Halen namaz kılmayanların idamını onaylayan yazarların kitaplarını onaylarlar, o hadislerin geçtiği hadis kitaplarına sahih hadis derler, ayetleri ise namazkılmayanların idam edilmesi gerek diye değerlendirirler.
Peki neden söylemiyorlar? Neden Nihat Hatipoğlu namazın faydalarından uzun uzun bahsediyor ama dinimize göre namaz kılmayan müslümanın kafası kesilir demiyor? Kesilmesi gerektiğini düşündüğünden %100 eminim. Veya diyanet başkanı, Tayyip, Cübbeli vb. Hiçbiri bu konuya girmiyor. Satır aralarında kitaplarında vb bahsediyorlar ama çıkıp açık açık namaz kılmayanları keselim islamın gereği budur demiyorlar. Neden?
Burada şeriatçının tipik özelliği ile karşılaşıyoruz. Şeriatçı sinsidir. Gücü eline geçirene kadar sabırla bekler. Onun için haklı çıkmak önemlidir. Mühim olan galip gelmek iktidarı ele geçirmektir.
Bu uğurda her şeyden taviz verir. Taa ki gücü eline geçirene kadar. Gücü eline geçirince ise elde pala kafa kesmeye başlar. islam tarihi 1400 yıldır bu tip örneklerle doludur. Karşımızda mert bir düşman yok.
Kaypak, 10 yüzlü, duruma göre hareket eden, sinsi, acımasız, aşağılık bir yaratık sürüsü var.
Düşmanı tanıyalım ona göre hareket edelim.
----------
@11 in dediği gibi
kâfirlerle aramızı ayıran fark, kılmayı taahhüt ettiğimiz namazdır. kim namazı terk ederse, kâfir olur.(nesâî, salât, 8)
bu hadîs-i şerîfte yer alan kâfir olur hükmü ile; doğrudan namaz kılmayanın mı kast edildiği, namazı önemsemeyenin mi kastedildiği, namazı inkâr ederek terk edenin mi anlatılmak istendiği konusu âlimler arasında tartışılmıştır. hâfız, namazı önemsememek küfür sebebi olur. derken; nihâyede, namazı inkâr ederek terk edenin kâfir olacağı hükmü yer almıştır.
ki bunlar tartışma konusu iken, şeriat mutlak güç olduğunda ''namaz kılmayan kafirdir'' aksini idda edende kafirdir dendiği zaman, ki şimdi bile açık açık konuşulmuyor çelişkilerle dolu. kafirdir dediği zaman,
>>Ey iman edenler! Kafirlerden (öncelikle) yakınınızda olanlarla savaşın ve sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki Allah kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.(TEVBE/123)
>>Fitne ortadan kalkıp allahın dini tam anlamıyla egemen oluncaya kadar onlarla savaşın.(bakara-193)
>>Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça,
siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.(BAKARA/191)
>>Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din islam'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek)
kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.(TEVBE/29)
>>Ey Peygamber! Mü'minleri savaşa teşvik et (isteklerini arttır). Eğer sizden sabırlı olan 20 kişi olursa, 200 kişiye gâlip gelir. Ve şâyet sizden 100 kişi olursa, onların fıkıh (idrak) edemeyen bir kavim
olmalarından dolayı, kâfir kimselerden 1000 kişiye gâlip gelir.(ENFAL/65)
gibi ayetleri kullanarak bile meşru gösterilecebilek olaydır.
uyuyamayan edvirt tekrar yatagindan kalkarak dolaptan 2 bira aldi. sicak yatagindan kalkmis olan edvirt, dolaptan gelen ve elindeki biralarin soguklugunu hissederek usumeye basladi. bu arada edvirt niye eline 2 tane bira aldigini dusundu. acaba evde baska biri daha mi vardi. tegirdin bir halde elinde biralarla evin icinde gezinmeye baslayan edvirt ust kattan gelen sifon sesiyle biranda irkildi. tekrar ayni yerden gelen ikinci sifon sesine aldiris etmeden evin icinde dolasmaya devam ettigi sirada ayagina bir sey takildi, tam egilip bakicakti ki...
''Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.''
Enfal suresi, 66:
''Şimdi ise, Allah yükünüzü hafifletti ve sizde muhakkak bir zaaf olduğunu bildi. Eğer içinizde sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) bin kişi olursa, Allahın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah, sabredenlerle beraberdir.''
ilk ayette 20 mümin 200 kafiri yener diyor,
Yani 1 müslüman 10 kafiri yener diyor..
Sonraki ayette 'Allah yükü hafifleterek' 1 müslüman 2 kafiri yener diyor..
Bu ayetlerin ne zaman indiğine bakınca, ilkinin Uhud savaşından önce, diğerinin Uhud savaşından sonra indiğini görüyoruz..
Uhud'dan önce Muhammed müslümanları gazlıyor, yenilince 'Allah sizde zaaf buldu' diyerek yeni ayet uyduruyor..
eğer öyle değilse nasıl?
bu iki ayeti ben nasıl yorumlamalıyım?
ben bilmem allah bilir diyerek mi?
müminlerde zaaf olduğunu bilmeyen tanrı mı olur?
müslümanların kaç kafire bedel olduğunu bilmeyen tanrı mı olur?
kendini yalanlayan tanrı mı olur?
hatalardan ders çıkaran tanrı mı olur?
arka arkaya iki ayette kendini komik düşüren tanrı mı olur?