aşk insanın bir başkasına hissettiği değil içinde hep olan bir duygudur. sadece malesef hangi bedende kendine yer bulacağına karar verirken beynimizi kullanamayız. yalnızlık hissinin bu kadar batması da işte içimizde mevcut olan bu duygunun ağırlığıdır.
meral okay da artık aramızda olmadığına göre şu daha net söylenebilir ki gelmiş geçmiş en sağlam iki diziden biri. diğeri mi? yine meral okay, ikinci bahar.
--spoiler--
Geceleri gökyüzüne baktığımda, evrenin bir parçası olduğumuzu ve bu evrende olduğumuzu ...biliyorum; ama bunlardan daha da önemlisi aslında evrenin benim içimde olması. Birçok insan kendisini küçük görüyor, çünkü evren çok büyük. Fakat ben kendimi oldukça büyük hissediyorum çünkü içimdeki atomlar yıldızlardan geliyor….. Hayatta hep bir şeylere bağlı olmak, ait olmak, devam eden ve değişen şeyler üzerinde bir etkimiz olmasını isteriz değil mi? işte sırf yaşayarak tam olarak yaptığımız şey de bu
--spoiler--
küçük kırmızı balıkların düşmanı ,çocukluğumun korkulu rüyası! ne istedin sen adam benim küçük kırmızı balıklarımdan. ne zaman ölseler senden bilirdim.
vedat türkali'nin güven'den sonra okunması gereken kitabı. roman, güven üzerinden ilerliyor başlangıçta.
diğer kitaplarından farklı olarak karakterleri çok sevdirmiyor yazar. korhan'a aşık olduğunuz gibi doktor nahit'e aşık olmuyorsunuz mesela.
kimsen çık ortaya evlenelim lan. ne emektir bu tek tek kıyıda köşede kalmış entrylerimi bul sabırla saniye sınırını bekle filan. reelde kimse beni bu kadar tınlamaz yeminle.
otobüste yaşlı teyzelere yer vermek için kalkarsın, yanındaki salak erkek de utanıp kalkar, sonra ayaktaki genç hanım kızlarımızdan biri oturur senin yerine teyzenin yanına, enayi gibi ortalıkta kalırsın ya ahanda ona kıl oluyorum.