diğer illerde ise sadece ramazanda ibadet yapılması/edilmesi sorunsalıyla aynı kapıdır. izmir'e pok atmayın. boyozumuzla döveriz. bir de midyemizle. bir de enginarımızla. kuşkonmaz da var. kızlarından hiç bahsetmiyorum. dinimiz süpaaaneke amen.
onca patlamadan sonra hiçbir idarecimiz istifasını sunmamıştır. ihmal yok istifa yok! döngüsünü savunmuşlardır. yani diyorum ki önümüzde bu kadar somut çıkmaz sokak örnekleri varken, zall ne yapacaktı? kaldı ki adamın hiçbir suçu yok. zaafiyeti ise kendini bağlar.
değişik bir fantezi. bence izban doluyken sevişmeyi hayal ediyorlardır fakat bunun yapılabilirliği daha muhtemel olduğu için boş izbanı seçmişler.
şimdi herkes elindeki görünmezlik değneğini usulca kenara koysun. gerçekleştiremediğiniz ama kafanızın bir yerlerinde falanca kadar tilkiyle gezinen kim bilir kaç tane fantezi var. bu çift sizlerden/bizlerden daha cesur davranıp fantezilerini gerçekleştirdikleri için dışlanıyorlar. bence düşüncede kalan fantezi bu arkadaşların yaptıklarından daha tehlikelidir. (bkz: swinger)
elbette ulu orta sevişin mottosunu savunmuyoruz. gerçi ülkede tek eksiğin cinsel devrim olması gerçeğini de göz ardı etmemek lazım. ulu orta sevişmeyin lakin fırsatınız varsa da fantezilerinizi gerçekleştirin.
cinsel verebilirlik -başka bir pok bulamadım- artık evrimleşti. önceden barda tanıştığın bir kıza devamı için kahve içelim mi sorusu sorulurdu. şimdilerde yerini vassapın var mı? sorusuna dönüştü. nerede o eski kahveleşelim geceleri.
kefen giyen tayfayla etek giyen tayfanın karışımından fırtlamış insan söylemidir. saçmalıktır. türk ve kürt kardeşliğini -ki daha nice etnik köken var- son 20 yılla değerlendirmek en kibar tabirle tarih bilmezliktir. birinci mahmut'tan ikinci abdülhamid'e kadar olan kardeşliği hiç mi görmez bu güruhlar. Çanakkale'de özellikle de 1657 ilk çanakkale zaferinde şehit olanların çoğunluğunu mezopotamya halkından olduğunu hatırlamak öğrenmek gerekir.
türklerden bahsediyoruz. milattan önce 6000 yılında tarih sayfalarının eşiğinden geçmiş bütün sayfalarını doldurmuş bir ırktan bahsediyoruz. korkmamak Allah'a mahsustur.
bu mağdur edebiyatının dışa vurumunu artık yapmayın. insan kardeşinden korkmaz. korkuyorsa da kardeşliğini yitireceğinden korkuyordur. yazık...