iki kızıl geyiğin avlanması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açılan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce paylaşılan (bkz: siz bu işi yanlış anlamışsınız kardeş), 10 Haziran 2019 tarihli ihaledir. Kuzey Ormanları Savunması'nın da belirttiği üzere, vurulacak her bir geyik için bakanlığa 14.000 tl ödeme yapılacakmış. neymiş, çalışma kent turizmine katkı sağlayacakmış, geyiklerin sayısı bir seviyede tutularak düzenli hale getirilecekmiş, av turizmi geliştirilecekmiş.
öncelikle, geyiklerin nesli tehlikededir.
sonra, avlanmak hobi ve ya turizm nesnesi olamaz; ancak mecburiyet olabilir, açlıktan ölmemek için yapılabilir. o geyiklerin ailesi, eşleri, yavruları var ulan insafsızlar.
en sonda da, geyiklerin türk kültürü'nde özel bir yeri, anlamı vardır (bkz: yaşar kemal - alageyik). geyik avlamanın lanetli olduğuna inanılır. lanet etmeyi sevmem, o yüzden bu noktada duruyorum.
durdurulması gereken saçmalıklar daniskası, vicdansız ihaledir.
şu an okumakta olduğum, Fransız Elise Thiébaut tarafından yazılmış, Ayrıntı'dan çıkmış araştırma kitabı. Adet dönemiyle ilgili, biyolojik, mitsel vs pek çok konuya değiniyor. bu konuya bakış açımı değiştirdi. ayrıca dönemsel korunma ürünlerinin çevreye ve bedenimize ne kadar zararlı olduğunu belirtip iki açıdan da daha sağlıklı alternatifler öneriyor. bu orkidler fln yokken insanların ne yaptığını merak ederdim, onu da anlatıyor. yazarın dili de çok tatlı, neşeli, komik. özellikle kadınlara büyük tavsiyem, hayatımızın önemli bir konusu sonuçta...
fantastik canavarlar: grindelwald'un suçları filminde adı geçen karakterdir. varolma olasılığıyla serinin hayranlarının ağzını açık bırakmıştır. şimdi büyük spoiler geliyor.
Fantastic Beasts: The Crimes Of Grindelwald filminin sonunda adini duydugumuz karakterdir. Grindelwald, Credence'ın bir Dumbledore oldugunu hatta bizim Dumbledore'umuzun bizzat kardesi oldugunu iddia ettiginde once bi sok yasatti sonra ''hadi len oradan!'' dedirtti, sonra da ''oladabilir ha..'' ile duygudan duyguya surukledi. anka kuşu olmasa kulliyen yalan diyecegim ama anka asil kus grindelwald'un yalanlarina uyacak degil. e o zaman credence bir dumbledore. ama albus, aberforth ve ariana dumbledore'la ayni evde dogmamistir herhalde, sonucta bir tekne kazintisi icin bile buyuk yas farki var ve zaten annelerini daha okuldayken kaybediyorlar. o zaman iki olasilik var bence. azkaban'da öldüģü soylenen baba dumbledore kacmis ya da kacirilmis olabilir. cunku sonucta masum sayilir ve albus dumbledore babasinin azkaban gibi bi yerde curumesini istememistir dogal olarak. ve kacip saklanmasina yardim etmistir. dedesinin anka kuşu da böyle bi yardim icin donmus olabilir. boylece percival dumbledore bi cocuk daha yapmistir ileriki bi yasinda ve anka kusu da onun ölümünden sonra oģlu credence'a gecmistir. bu da grindelwald'un yana yakıla credence'ı bulmaya çalışmasını açıklar çünkü obscurus haliyle dadısını öldüren adama bile zarar verememiş olan credence, dumbledore'un sakalından kıl koparamaz normalde. ama kardesiyse ve dumbledore'un sevgi ve belki yine bi pismanlık bagi varsa dumbledore kendini savunamayabilir, saldırmayacagı hemen hemen kesin zaten. ikinci bi ihtimal de credence'ın kardes degil amca oglu olmasi ki bu ihtimali daha dusuk buluyorum. cunku kuzen bagi pek de etkili olmaz bence. grindelwald'un da gayet cabuk ortaya cikabilecek boyle bi yalana kalkisacagini sanmiyorum. sonucta cocuk ailesini ariyor ve dumbledore'la karsilastiginda bi sorar once sen abim misin diye, degil mi? o da hayir der, olay biter, herkes evine giderdi... bakalım.
son olarak muhtesem bi film olmustu gercekten emegi gecen herkese helal olsun. yenisi ciksa da gitsek!
pek çok kişinin içinden gelip de belki de nasıl yapacağını tam bilmediğinden yapmadığı yardımdır. böyle insanlara ve dolayısıyla hayvanlara yardımcı olabilmek amacıyla açılmış başlıktır.
şimdi şöyle.. sokakta hasta / yaralı hayvan görürseniz 153 ü arayabilirsiniz. çıkan sesli menüden size en alakalı gelen tuşa bastığınızda beyaz masa operatörüne yönlendiriliyorsunuz ve o da size hayvanın bulduğunuz semtin belediyesinin numarasını veriyor. o numarayı aramadan önce bulundugunuz semt ve mahalle, sokak ismini bildiginize emin olun. sonra arayın. yine menüden ilgili tuşa basınca operatöre baglaniyorsunuz. adresi vermeniz ve ekip gelene kadar hayvanı takip etmeniz lazım cunku ekip dediginiz yere gelince sizi ariyor ve yaniniza geliyor. siz beklemiyorsaniz ekip de gelmiyor. bu gun beklemedim ve ekip gelmedi mesela, cunku onlar gelene kadar hayvan uzaklasabilirmis. iste boyle.. gayet kolay ve ekip hemen yola ciktigindan uzun da surmuyor. ama sabah 8.30 dan itibaren arayabiliyorsunuz ve gece calismiyorlarmis. gece ne yapilmasi gerektigini bilmiyorum, belki bi bilen yazar. bu arada ucretsiz bi servis bu. sevgiler.
2016 yapımı, 20 bölümlük kore dizisidir. bu aralar goblin'le yarışmakta olduğu söyleniyor. goblin'i bitirdim, bunun da ortasındayım, ikisi de ayrı güzel ama goblin daha ağır ilerleyen, yoğun bir dizi. the legend of the blue sea* daha hızlı ve hafif. kafa dağıtmaya daha uygun bir dizi. bi deniz kızı hikayesi. aşkı için karaya çıkan bi deniz kızının yaşadıklarını anlatıyor. sıkılırsanız öneririm; eğlenceli.
çocukken trt'de izlediğim, Avustralya yapımı çok güzel bir dizidir. hatırladığım kadarıyla konusu şu : okyanusta en yakın dostu bir balinanın eşliğinde yaşayan bir kız var ama bildiğimiz insan kuyruğu filan yok. Bu kız bir gün bi gemiyle ( araştırma gemisi galiba ) yolculuk eden iki kardeşle tanışıyor bir şekilde ve arkadaş oluyolar tabi kii, kardeşlerin ikisi de kıza aşık oluyor zamanla filan. Daha fazla detay hatırlamıyorum ama kaç gündür aklıma düştü nedense bi yerden bulsam da izlesem.
tam adı victoria ka'iulani kalaninuiahilapalapa kawekiu i lunalilo cleghorn, prenses ka'iulani, 16 ekim 1875'te honolulu o'ahu'da doğmuş, 6 mart 1899'da 23 yaşında ainahau,honolulu, o'ahu'da ölmüştür. son kraliçe liliuokalani'nin yeğeni ve varisiymiş ama asla tahta çıkamamış çünkü ölmeden bir yıl önce hawaii'de monarşi devrilmiş ama iyi olmamış tabi bence çünkü a.b.d.'nin himayesi altına girilmiş. ka'iulani de teyzesi liliuokalani gibi halkı için çabalamış biri. zerafeti, güzelliği, azmi ve zekasıyla ün salmış bu prenses avrupa'da eğitim almış. annesi hawaii'li, kral ve sonraki kraliçenin kardeşi ve babası iskoç bir maliyeci. resim üzerine eğitim almış ve birlaç tane eseri günümüze kadar kalabilmiştir. halkını desteklemek için a.b.d.'ye gitmiş dönemin başkanıyla görüşüp onları büyülemiş ama hawaii'de kraliyetin ve bayrağın düşmesine engel olamamış. dağ yamaçlarında at sürerken fırtınaya yakalanmış ve zatüre olmuş daha önce de ciddi soğuk algınlığı yaşamış olduğu için ölmüş.honolulu kraliyet mozolesi'nde gömülü.
Kraliçe Lili'uokalani tam adıyla Lydia Liliʻu Loloku Walania Wewehi Kamakaʻeha Hawaii Krallığı'nın son hükümdarı ve tek kraliçesidir. 2 Eylül 1838'de Honolulu, Oahu'da doğmuş; 11 Kasım 1917'de aynı yerde ölmüştür. Halkı için uğraşmış ama Hawaii misyoner partisi tarafından 1893te devrilmiş ve yine aynı parti yüzünden A.B.D.'nin himayesine girmiştir Hawaii. Himaye altına girildiği gün kraliçe cenaze elbiseleri giymiş hatta. Bunun yanı sıra yazar ve besteciymiş. O meşhur Aloha Oe şarkısı onun bestesi mesela. Hawaii'nin kraliçesinden Hawaii'nin Öyküsü diye de bir kitap yazmış ülkesini anlatan.
galatasaray üniversitesinde tarih öğretmenliği yapan insan. iyidir hoştur, sınavları baya bir çalışırsan kolayca geçebileceğin tarzdadır. dersi de fena değildir oturur masal gibi anlatır, arada güler müler. derse düzenli devam etmeyi önemser.
çok tatlı ve 12 bölümlük bir animedir. kenji ve nanami diye iki çok yakın arkadaşı ve onların evresini konu alır. her bölümde flashback yapar. izleyelim, izletelim.
çocukluğunu afrika nın ormanlarında geçirmiş fransız kızçe. 1990 da Nambiya da doğmuş ve her insanın yerinde olmak isteyebileceği bu insan 10 yaşına kadar afrika da kalmış bir fili abi bellemiş, jaguarlarla falan uyumuş, devekuşuyla safari yapmış. daha sonra ailesi eğitimi için fransa ya götürmüş. kız iki yıl sonra diğer çocuklarla pek anlaşamadığı için ev eğitimine başlamış. arada afrikaya gidip discovery e belgesel falan çekmiş. şimdi de sorbonne da sinema okuyormuş. kitabı fln da var anası yazmış bunun anılarını anlatan. biz de anca oturup sözlüklerde başlık açalım, yorum yapalım.
Artık aramızda olmayan, hakkında internette dahi hemen hiç bilgi bulunmayan bir ressamdır.Sağlığında tanınmadığı için üzülürmüş.Yaşadığı dönemde kadın olarak kendini kanıtlamak çok zor olduğu için resimlerini A.Hulusi diye imzalarmış.
her sözlükte; güzel ve değişik hediye aramaya kafa patlatan ama bulamayan, vakitleri dar olan insanlara tavsiye vermek amacıyla açılması gereken bir başlıkır bence.benim aklıma bir şey gelmiyor mesela.olan arkadalar yazsa da faydalansak.
