"Hayatınnızda alabileceğiniz en politik duruş hayvan yemeyi bırakmaktır"demiştir kendisi.
Çok kasmayın yani,"ceset"yemeyi reddettiğinizde,tüm hiyerarşik sistemlere,hiyerarşiye dayalı ilişkilere,erkek egemen dünyaya,cinsiyetçiliğe,haksızlığa adaletsizliğe..her şeye temelinden başkaldırmış oluyorsunuz.
And death for no reason is murder..it's not natural normal or kind..no no it's murder..
"Hayatınızda alabileceğiniz en politik duruş hayvan yemeyi bırakmaktır"
Morrisey
not:Morrisey konserlerinde et ürünleri satılmasını istemez.
yeter artık içim bulanıyor bu muhabbetlerden, nedir bu kadın cinselliğiyle olan sorununuz, kadının nasıl yaşaması nasıl giyinmesi nasıl sevişmesi ne yaparsa namuslu ne yaparsa namussuz olacağı hakkında ahkam kesen ahlaki şizofrenik toplumu.
face, whatsaap, alkol kullanıyor olmam ve şu anda bunları kullanmamam.
Çok mu takdir edilecek şeyler. yoo değil hatta bu modern bağımlılıklar çağında dışlanma sebebi. Amma velakin sahte gerçeklikte toplumun kabulüyle yaşayacağıma kendi gerçekliğimde toplumun daha dışında kalmayı tercih ettim, bu da benim hayat pratiğim.
"...Vermediğimiz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir..."
'Zenciler prensesi olacağım.
Hayat işte asıl o zaman başlayacak.'
Pippi Uzunçorap
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
Bir yağsam pahalıya malolacağım.
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
Fakat korkuyorum. Birazdan da
Kırküç numara ayakkabılarınızla
Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
Bu iyi olmaz bayım!
'Gün akşam oldu' diyorum
Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
Cam kırıkları yiyorlar
Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde
Rengarenk yap-boz parçacıkları
Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
Hayır, sanırım sabahı bekleyemem
Bilmiyorum.
insanlar rüyalarım acilen anlatmalı.
Ondört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
O ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu.
Kaçmaya çalıştım. Olmadı.
Bu nedenle, çiçekli şiiler yazmayı
Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
Neyse işte
Ben her filmi hatırlarım
Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
'Sofı'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım.
Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar
Onu da mutlaka hatırlardım.
insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım.
Büyük gemiler de yok artık bayım
Büyük yelkenler de
Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
işte az önce bir karabatak daldı suya
Bir süredir de kayıp
Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
Bir gül, bir güle derdi ki görse
Yalan söylüyorum
Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
ben.
Sınırlarım ihlal ediliyordu, ne kadar sosyal gözükseniz de içe dönük bir doğası olan biriyseniz büyük ihtimal insanlarla başa çıkamazsınız, en temiz çözüm yolu whatsapp gibi sınırlarınızı hoyratça ihlal eden mecraları kapatıp gerçek doğanıza dönmenizdir.
Ne kimseye sürekli ulaşmak, ne de kimse tarafından sürekli ulaşılabilir olmak istiyorum. Ne kimsenin hayatını izlemek ne de kimsenin benim hayatımı izlemesini istiyorum. Tüm bunlar üzerimde baskı hissettirip hayatımı zihnimi daraltıyordu
Kaliteli paylaşımım olacak insanlarla iletişim kurmak istiyorum, bunun yolunu facebook whatsapp tıkıyordu o yüzden kapattım. Mail adresi kullanıyorum. Derdimi meramımı daha samimi sağlıklı bir iletişim ile anlatıyorum. Kafam onun bunun gereksizi hayat bilgileriyle dolmadığı için daha çok kitap okuyorum, resmen zihnim açıldı, kendimi daha iyi tanıdım. Kapitalist modern şehir hayatında tamamen mümkün olamasa da gerçek doğama daha yakın hissediyorum.
Bunun kadın versiyonu benim, (bkz: whatsapp face twitter instagram kullanmayan kadın) 4 ay önce kapattım hepsini. Nedeni ilk başta hepsinden sıkılmam sınırlarımın kontrolüm dışında ihlal edilmesiydi. Benim gibi içe dönük biri için bu önemli bir problem, iç huzurum da kalmamıştı. "Ortamlardan"(sanal da olsa bunları kullnmayınca ortamlardan çekildi, kayboldu deniliyormuş) çekilme sonrasında hayatım çok daha yoğun bir şekilde gelişti, mutluluğu da acıyı da hüznü de dostluğu da daha derin yaşamaya başladım. Şu anki benle tüm bunları kullandığı sıradaki ben arasında dağlar kadar fark var. El ayak çekmekse gerekiyormuş, kendimi tanıma sürecine girdim kendi doğrularımı, ideallerimi bu aşamada belirledim, meğerse sosyal medya ve anında ulaşılabilirlik, sınırlarımın ihlali uyuşturmuş beynimi.
Yeni tanışılan insanlar whatsapp da mı kullanmıyorsun diyerek uzaylıya bakarmış gibi bir bakış atıyorlar, he deyip geçiyorum.
-he gülüm onu da kullanmıyorum
-Ne kullanıyosun sen ateş yakıp dumanla mı haberleşiyosun yoksa güvercinlle mi hahhahaha
-(!) yok mailleşiyorum sadece mail adresim var. Sms dışında istersen mailleşelim?
-Ohoo kim uğraşacak onunla istersen mektup da yazayım nihahahaa
-Yok onu yazcak şey yok sende de neyse, güvercin yollarım olur mu, akşam pencerede bekle
-Neeyy???
Biraz önce ev yapımı haşhaşlı böreği(hafif tatlı) ilave kaşık kaşık haşhaşla yedim, kafa güzel olması değil de içten gelen bi hoşluk var ,çarptı fena oyss.