birçok kişiyle konuşursun. kimiyle dertleşir, kimiyle gülersin, kimiyle... ama aklında hep aynı kişi vardır. aşk değildir, bunu bilirsin. ama ondan mesaj gelmesini beklersin. başkasından geldiğini görünce anlık bir hüzün yaşarsın. ama aşık değilsindir. bu yaşanan şeydir isimsiz.
"sevgilim özür dilerim. ben ona karşı hiçbi şey hissetmiyorum ki. tamam bi hata yaptım ama cezası seni kaybetmek olmamalı. bu çok acımasız... seni seviyorum"
kenar mahalle yakisiklisina ithafen:
şu an devlet karşısında işsizim, doğru. çünkü ben de sınav sonuçlarını bekliyorum.
kendi çapımda geyik yaptım, doğru. amacım kimseyi güldürmek değil, aksine keklemekti. keklenenleri de gördük.
kesinlikle doğrudur o 4 şık. sırf biz şaşırıp kuruntu yapıp değiştirelim diye alt alta getirmişlerdir. eğer cevap anahtarınızda alt alta aynı şıklardan oluşan bi bölümünüz yoksa kontrol edin.
bazen çiftler görüyorum, kız elinde bir buketle yürüyor, kimisi çok uyumsuz, kimisi çok mutlu. işte o zamanlarda senin var olmanı istiyorum. fakat genel olarak, yok olman güzel.
bilindiği üzere, bim mağazaları tasarruf amacıyla dizaynını adeta bir labirent havasında tasarlar. sadece ekmek almak istediğiniz takdirde büyün reyonları gezmek ve labirentten kurtulup kasaya ulaşmak için büyük çaba sarf edersiniz.
ardından da "dırırın dırı dın" diye melodisi deverilir sanaldan yardım isteniyorsa.
sadede geliyorum: bi kadın söylüuor, eski şarkılardan olduğunu tahmin ediyorum.
şarkıda "change/ new york/ way" geçiyor. radyoda duydum. kısa bi bölümünü telefona kaydettim, müzik birikimine güvenen varsa mesaj göndersin lütfen.
biriyle mesajlaşıyorsam sözlükte, sayfayı yenileyip direk mesajı okumaktansa bir başlığa tıklıyorum sol frame'den. sağ tarafta özel mesaj butonunun yanıp sönmesini tercih ediyorum.