yüksek ihtimalle bakir olmayan bir erkekle evleneceği/beraber olacağı için çokta sorun teşvik etmeyen bir durumdur. bekaretin yalnızca var ya da yok olarak tanımlanabileceği gerçeği 'bekaretini kaybetme' gibi bir deyişin olguyu açıklamada ya da tanımlamada ne derece gereksizce sarf edildiğini düşündürüyor!
kötü oyunculuklar, minimalist bir anlayış yakalamak uğruna kısa tutulan diyalogların eğretiliği ve gereğinden uzun süren tek plan çekimler filmi benzerlerinin kötü bir kopyası olmaktan öteye taşıyamamış.
sembolizmden yararlanmaya çalışılırken balık,yılan gibi oldukça basit simgesel öğelerin kullanılması, folklorik olması dolayısıyla özgün olarak nitelendirilebilecek hikayeyi orijinallikten uzaklaştırıp vasatın altına taşımış.
yönetmen, sanat yapıyorum ifadesinin sinemadaki karşılığı olarak üçleme, minimalizm ve sembolizm öğelerine odaklanmış fakat sanata yönelik pek birşey elde edememiş.
evire çevire seni öyle bir döverim
bir o kadar dayak da ben yerim netekim
elindeki çoksa az olanla paylaş
nasıl müzisyen bilemiyo'm şu serdar ortaç
koyudan açığa doğru tüm renkler ton ton
benim memurum işini bilir dediydi tonton
bir elimde mikrofon kafamda da ponpon
uçuyo'n dediler bana yere de kon kon*
insanları tüketim ürünü haline dönüştürecek prosesin en önemli adımıdır bu. elinizdeki ambalaj/hayat/imaj bir süre sonra sizi daha yenisini tüketmeniz için zorlayacak ve sevdiğinizi sandığınız insanı tükettirecek. sonra yenisini, daha sonra bir yenisini tüketeceksiniz ve sistemin bir halkası olarak aynı zamanda tüketileceksiniz. fark ettiyseniz bu kısır döngüde insanların iç dünyalarına dair hiçbir şeye yer yok, dolayısıyla aşka tamamen kapalı.
özünde aşk düşündüğümüzden basit ve ulaşılabilir, bir olay karşısında aynı anda gülmek ya da üzülmek belki de. önemli olan kendinin farkında olabilmek yalnızca.
işten, okuldan, insanlardan arda kalan zamanı kendine ayırmaktır. uzun süreli yalnızlık insanın kendine tahammül edebildiğinin göstergesidir ayrıca. gereksiz insanlarla kurulan saçma ilişkilerin doğal olarak meydana getirdiği sorunsalların peşinde koşmak yerine kaliteli bir hayatı tercih etmektir...
hayatı kapitalizmin değil, insan olmanın getirdikleriyle yaşamaktır. minimalist bir yaşam insanı tatmin edebilecek tek yaşam tarzıdır, insan eğreti olarak gördüğü her şeyden arınabildiği kadar arınmalıdır.
türkçe okunsa kimsenin iplemeyeceği kelimelerin arapça söylenişi dolayısıyla anlaşılamaması üzerine duyulan kaygı ile dehşet verici müezzin sesinin birleşiminin kişide aştırdığı korku eşiği dolayısıyla uygulanan eylemdir.