bilkentte italyanca hocası.
dünyanın en tatlı insanlarından biri.her zaman neşeli,gülen,esprili,pozitif,ışığını ve enerjisini size de geçiren biri.
dersleri de zevklidir,kolay ve anlaşılır bir biçimde anlatır ayrıca italya kültürü hakkında da bilgi verir.***
eger sevgilinizle aynı ortamdan * değilseniz ortak arkadaşlarınız dışında doğal olarak herkesin kendi arkadaş çevresi vardır.siz sevgilinizin o da sizin tüm arkadaşlarını bilir.olayları,arkadaşların karakterlerini,fotolarını dolayısıyla yüzlerini,hatta aralarında dönen geyikleri bile bilirsiniz.lakin sevgili sizin ortamınıza girmeye çekinebilir.ben napıcam orda sen git,ben şimdi sıkılırım,kimseyi tanımam vs gibi cümleler sarfedebilir.siz de hep yalnız buluşmaya devam edersiniz.
1.mutlu olmak*,
2.hep yeni şeyler öğrenmek ve kendini geliştirmek ya da geliştirmemek,
3.fiziksel anlamda kendine bakmak ve sağlık sorunlarını en aza indirmek ya da tersi,
4.'varolan* çevreden' kendine bir eş seçmek veya herkese bir kulp takmak,
5.evlenmek,birlikte yaşamak,yalnız oturmak,
6.çalışmak,çalışmamak,
7.para kazanmak,
8.bilidiğini pratikte uygulamak veya uygulamamak,
9.insanları sevmek veya sevmemek,
10.bir şeylere inanmak ya da inanmamak. *
1.dünyaya gelmeyi,
2.fiziksel yapımızı,
3.anne-baba ve diğer aile fertlerini,
4.yetiştirilme tarzı ve büyüdüğümüz çevreyi,
5.kendimiz karar verinceye kadar gideceğimiz okulları,
6.şansımızı,
7.sağlık sorunlarını,
8.bizim elimizde olmadan gelişen olayları,
9.kayıpları*,
10.ne zaman öleceğimizi.
temel olanlar bunlar sanırım ama liste çok rahat uzatılabilir.
buna karşılık (bkz: hayatta secebildiğimiz şeyler)
yeteneği normalden çok fazla olan.
çocuk gibi olan..
çocuk gibi,çünkü sadece çocuklar hayatı hiç düşünmeden,zevkine vararak,her dakikanın tadını çıkararak yaşar.
ve böyle yaşamak da * yetenek ister..
Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji Lisesini ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirmiştir. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinin Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında uzmanlık eğitimini 1986 da tamamlamıştır. 1996 da doçent, 2003 te profesör olmuştur.
1991-1992 yıllarında Kanada da British Columbia Üniversitesi nin Üreme Endokrinolojisi ve Kısırlık Bölümünde klinik uzman olarak çalışmıştır. 1996-1997 de Hacettepe Üniversitesi Teşvik Ödülünü, 1997-1998 de TÜBiTAK Teşvik Ödülünü almıştır. Jinekolojik Endoskopik Cerrahi Derneği Genel Sekreteridir.
Üreme endokrinolojisi, kısırlık, tüp bebek, endoskopik cerrahi ve menopoz ile ilgilenmektedir.
eger bir tepki verilecekse o da ancak oy kullanarak yapılabilir. ama bunun farkına varamamış, o parti beni yansıtmıyo, bu parti bilmem ne, ben özgürüm, şimdiye kadar oy kullandık da bişey mi oldu, sanki bir kişi vermese bişey mi olur..gibi uzayıp giden listedeki saçmalıklara sahip zihniyette insanlar vardır hala ne yazık ki..kendileri her şeyi bildiklerini ve herkesten 'farklı' olduklarını sanırlar. oy kullanmamayı da 'tepki' zannederler. kimse bir şeyden anlamıyordur, sadece bunların kafası çalışır. o yüzden boşuna uğraşmayın,ne anlatabilirsiniz, ne anlayabilirsiniz.. * boş oy verince başa boş partisinin geleceğini sanan insan modeli *
Franklin J.Schaffner'in yönettiği Steve Mcqueen ve Dustin Hoffman'ın başrolleri paylaştığı film.insan psikolojisini etkileleyen, baştan sona dramatik bir filmdir. Yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen asla pes etmeyen Papillion'un cesareti ve yaşam mücadelesi izlenmeye değerdir.
dolaptaki,kütüphanedeki, odanın ve evin her yanındaki tüm ıvır zıvırları atınca insanda oluşan rahatlama hissidir. keşke kafamdan da istediğim şeyleri böyle atabilsem, kurtulsam, çok çok hafif olsam dedirten histir. ****
aynı anda iki zıt şeyin bir noktada buluşmasıdır.*
mutluluktan havaya uçmak ama aynı zamanda üzgün olmak,
zamanın bir türlü geçmemesi ama hemen geçmesi,
birinden nefret etmek ama onu sevmek,
hayatın çok basit,ama çok zor olması..gibi..
çağımızın konusu olan diyetin karikatürlere taşınmasıyla ortaya çıkan kavramdır.* yüksek diyet mahkemesinde yargılanan kadın ; yüksek kalorili yiyecekleri yemeye teşvik ve sözkonusu diyeti bozma şuçundan, üç ay süresince lahana çorbası diyetiyle cezalandırılır.*
ah şu düşünceler..hiç rahat durmazlar.aslında çoğu zaman ortada bir şey yoktur,ama bize varmış gibi görünür.pek severiz rahatımızı bozmayı,sorun yaratmayı..ille de olmalıdır üzülecek bir şey.sorunumuzu yaratırız ve'huzur'a kavuşuruz.
Metformin, bazı şeker hastalarının tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. insülin direncine karşı çıkmaya yardım eder.insülin direncinin,pcos'un başlıca nedenlerinden biri olduğu düşünülmektedir.bu yüzden pcos tedavisinde de kullanılmaktadır. (bkz: pcos).
saniyelerin asırlara dönüştüğü, bir türlü bitmek bilmeyen derslerin çabuk geçmesi için iyi bir yöntemdir. hatta resminiz yarım kalırsa bir sonraki dersi iple çekersiniz.**
evet unicex demiştik diymi..efendim şimdi bunların kız olanları olumsuzluk takılarını kullanır, lakin burdan cümlenin olumsuz olduğu manası çıkarmamalısınız..ne demek mi istedim, şöyle diyelim, örnek verirsek; seni sevmiyorum dediği vakit anlarsınız ki seni seviyorum diyodur aslında. bunun gibi işte..*
hayat rutin bir şekilde akıp giderken bizim bile hiç aklımızda olmayan küçücük,beklenmedik bir değişiklik yapmak..* aslında bizim olan çalınmış saatleri yeniden geri almak..
tek başına ekmekten daha zevklidir.hiç olmazsa bir işe yarar,arkadaşlarınla birlikte bir yere gidilir vs..* yalnız tek kötü kısmı bir dahaki derse herkes tek tek bahane bulmalıdır.***
izmir Devlet Senfoni Orkestrası birinci şefi ve sanat sorumlusu olan Rengim Gökmen, aynı zamanda Ankara Devlet Konservatuvarı öğretim üyesidir. Bunun dışında Ankara ve istanbul Festivalleri danışma kurulu üyesi, izmir Kültür Sanat Eğitim Vakfı, Opera Bale Vakfı ve Zehra Yıldız Kültür Sanat Vakfı yönetim kurulu üyesidir. Sanatçı Türkiye' deki yoğun çalışmalarının yanı sıra, yurtdışındaki konserlerine de aralıksız devam etmektedir.
Müziğe küçük yaşlarda annesi opera sanatçısı M. Gökmen' in denetiminde başlayan sanatçı, piyano ve kompozisyon çalışmalarını Ankara Devlet Konservatuvarı' nda tamamladıktan sonra, orkestra şefliği öğrenimi için italya' ya Türk Hükümeti tarafından gönderildi. Önce Roma Santa Cecilia Konservatuvarı, daha sonra Siena Accedemia Chigiana ve Santa Cecilia Yüksek Müzik Akademisi şeflik bölümlerinden F. Ferrara' nın öğrencisi olarak birincilikle mezun oldu. Bu arada Türkiye' de başlamış olduğu keman ve yaylı sazlar tekniği üzerine çalışmalarını italya' da da altı yıl boyunca O.Vicari ile sürdürdü. Avusturya, ingiltere ve Hollanda' da orkestra şefliği üzerine çalışmalar yaptıktan sonra 1980 yılında katıldığı 'Gino Marinuzzi' San Remo uluslararası şeflik yarışmasını kazanarak büyük bir başarı elde etti. Daha sonra Avrupa' nın hemen hemen bütün ülkelerinde, A.B.D.' de ve Güney Amerika' da konserler yönetti. 1983 - 88 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müzik Direktörü, 1992 - 95 yılları arasında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü olarak görev yaptı.
1988 yılında italya Hükümeti tarafından 'Cavalleria' nişanı ile onurlandırılan sanatçı, 1991 yılında TÜTAV tarafından Türkiye' nin yurt dışındaki tanıtımına katkıları sebebiyle ödüllendirildi. Kültür Bakanlığı tarafından 1995 yılında 'yılın en iyi şefi', 1997 yılında TOBAV tarafından 'en başarılı opera şefi' seçilen Rengim Gökmen, 1999 yılında da Cumhurbaşkanlığı Yüksek Kültür ve Sanat Nişanı ile onurlandırıldı.