Deniz Seki'nin iyisin tabi şarkısının şarkı sozlerinden en dikkat çekici olanıdır. Acaba içimizde hayatı roman olabilecek biri varmıdır? Yoksa her biri ayrı ayrı bir roman mıdır?
soğuk kış günlerinde üstünde fokur fokur kaynayan güğümün sesi sanki bir ninni gibi gelirdi insanın kulağına. sobanın verdiği sıcak ve o ninni sesi ile mışıl mışıl uyulurdu. o zamanlar tost makinası herkesin evinde olmazdı. tost güğümün altında yapılırdı. bunu yapmak o kadar da kolay değildi. i̇lk önce annenden izin alacaksın ki vermezler. bu işi gizli gizli yapmak zorunda kalırsın. ilk önce ekmek arası peynir ve domates ayarlanırdı. O zamanlar kaşar sucuk la yapılmazdı tostlar domates peynirle yapılırdı. sobanın kenarına koyulur ekmek üzerine güğüm çekilir. ortasın da yapıldığı halde ortası çok sıcak olduğu için ekmek yanar ve içindekiler erimez, tostunuz kötü olurdu. Kenarda yavaş yavaş hafif güğümün üzerine bastırmalarla tost hazırlanır. sonra koku etrafa yayılır annenin gelen terliğini atlattıktan sonra camın önünde kar yağışını, yokuş aşağı poşetlerle kayan çocukları izleyerek tost afiyetle yenir.
Şu anda oynanan eskişehir , son lazio ve ordu spor maçlarında ortalıkta görülmeyen cristian ın salih in form kazanması ile yedeğe çekilmesi an meselesi. Salih gibi türk futbolunun genç yeteneği dururken, maçın seyirine etki edip gol de atarken cristian ı değil oynatmak ilk onbire bile almam. Ancak Salih böyle oynamaya devam ederse zaten formayı sırtına geçirir, bir daha da vermez.
Bütün basın ve insanlar alex'in aykut kocoman ile yaşadığı sorunlar ile ilgili olarak takımdan gönderildiğini sanmaktadır. Ancak olay hiçte öyle değildir. Aziz Yııldırımın şike yaptığını öğrenen Alex başkanın odasına giderek
- Başkanım biz bu maçı şike yapmadan alabiliriz. Ne gerek var. Şike ile şampiyon olacaksak hiç olmayalım.
Aziz Yıldırım:
- Sen karışma benim işlerime çık odadan şimdi.
Daha sonra Aziz yıldırım Alex'in sözlerine sinirlendiği için Aykut Kocaman'a Alex'i kadroya almamasını söyler. Ve işler burada başlar. Alex'in daha öncede Aziz başkandan şike yapmamasını söylediği ve sonunda başkanın Alex'i göndermenin doğru olacağını anlar. Ve nitekim Alex apar topar gönderilir.
Kimse okula gitmeyi sevmez ancak okulun değeri okula gidilmediği zamanlar anlaşılır. Dersi kaynatmak için yapılan türlü türlü kurnazlıklar, sanki savaşa hazırlanır gibi okuldan kaçmak için yapılan planlar, okulda yapılan sınıf maçları, kavga çıktığı zaman bütün sınıfın senin yanında olması bunlar öğrencileri okula bağlayan. Ders falan hikaye.
Sabah saat 6:30 sıralarında perdenin açılmasıyla odaya sızan güneş ışınları uykunun en güzel yerini bölmüş olup iş veya okula gitmek için anne tarafından zorla yedirilen kahvaltı ve nasıl üzerinize giydiğinizi anlamadığınız elbiselerinizle dışarı çıkmanızla o gün başlamış olur. O zaman anlarsınız güneş size güzel ışınlarını değilde o ozon tabakasını delen ışınlarıyla karşıladığını. Sonra otobüse binersiniz ve uyuklaya uyuklaya gidersiniz. Derken otobüse bir güzel şey biner. ilk önce uyku sersemi olduğunuz için anlam veremezsiniz. Sonra anlarsınız ki sabah ki güneş ışığından daha iyi ve güzel bir ışıkla sizi aydınlatır ve kendinize getirir. Sonra telefonunuzu çıkarır ekranından saçlarınızı düzeltirsiniz. Keşke sabah yüzümü yıkasaydım dersiniz. Kısa bir düzeltme döneminden sonra ona bakmaya başlarsınız. Bir bakarsınız ki ineceğiniz yer gelmiş ve üzülerek inersiniz. Ancak artık her sabah onu görmek için onun aydınlattığı yerde olmak için daha erken kalkar ve aynı saatte o otobüse binersiniz. Ve o gününüz hep güzel geçer.
Ve o zaman anlarsınız ki güneşten başka hayatınıza ışık veren çok ama çok şey var.
Sakızın çiğnemek dışında da kullanım alanları vardır. Özellikle gençlerin futbol becerilerini geliştirmeleri konusunda çok yardımcı olur. Sakızı ayaklarda sektirmek sakızla vole rövaşata atmak her yiğidin harcı değildir.
Başlıkta da yazılı olduğu gibi hayallerden öteye geçmeyecek olan bir şeydir. Bu futbolla bu takım olgusuyla biraz zor görünmektedir. Fanatik gazetesinin dediği gibi Brezilya'ya anca tatile gideriz.
(bkz: ) http://ugurkaradeniz.blog...an-macnn-perde-arkas.html
O şarkılar ne güzel de gelirdi o zamanlar. Öğretmen ilk başını söyler sonra bütün sınıf aynı anda devamını getirirdi.
Örneğin;
Daha dün annemizin kollarında yaşarken.
Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken.
Şimdi okullu olduk sınıfları doldurduk.
Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz.
Orjinal diziyi aratmayacak güzellikte olur. Hatta daha güzel olur. Zombi istilasının yanında bir türk aşk hikayesi. Alişan rick olur. Sultan lori. Kel kafalı dolmuş sürücüsüde shane olurdu.
öğrencilerin yapmaktan bıkmadığı bir şeydir. Genelde liselerde olur. Belirli bir alan vardır. 5 dk lik tenefüslerde o yol gidip gelinir ve sınıfa geçilir. 10 dk lik tenefüslerde ise ilk önce yolun sonuna gidilir. Orada 2 dk sigara molası verilir. Sigara içmeyen arkadaşlar öğretmen nöbeti tutar. Sigaranın yarısında diğer arkadaşa ve diğer arkadaşa verilerek sigara dönülmüş olur ve sigara biter. Sonra aynı yoldan sınıfa dönülür.
Atletico Madrid'e gittikten sonra uzattığı şaçlarını kbonus kafa olarak ayarlayan arda turan, fellaini ile biraz benzerlik gösteriyor. ikiside yakışıklı değil kendilerini öyle sanıyor. Ve sevgilileri taş gibi. Yakışıklılıkla olacak iş değil bunlar.
Her dedenin sahip olduğu bir şeydir. Kendi şaçlarını kestikten sonra illa oğlunun yada torunun şaçlarınıda kesecek. Berbere paramı verelirmiş. Ah o dedeler olsa da saçlarımızı hep onlar kesse.
ne yapacağı belli olmayan bir insan yavrusu. Belki uyurken odanda havai fişekler patlatır belki sen yataktayken üzerine atlar ve pestilini çıkarır. Ama bu adamın yapmış olduğu çılgınlıkları ve oynadığı futbolu izlemek büyük bir zevk. Bu çılgınlıklarına karşı balotelli ile oda arkadaşı olunur be.
Ergenlik çağındaki erkeklerin enerjilerini boşaltmak için kullandıkları bir yöntem.
kardeş
- Ya bi siktir git. Belli ki azmışın boşalmak için yapıyon.
abi;
-Biliyorsun da niye soruyosun o zaman. Sen benle dalgamı geçiyon gel lan buraya.
kardeş
- anne abime bişey söyle.
Nuri Şahin halen devam eden maçta 2 gol 1 asist ile oynayan nuri şahin yavaş yavaş eski formunu yakaladı. inşallah böyle devam eder ve milli takıma daha iyi katkılarda bulunur.
Eski Türkiye Milli takım kalecisi Fatih Uraz'ın 2002 senesinde yazmış olduğu fazla bilinmeyen ancak türk futbol tarihini anlatan çok güzel bir kitaptır. Okunulması ve futbolun sadece futbol olmadığının anlaşılması gerekmektedir.
ilk okulda futbolu azıcık da olsa seven öğrencilerin, topları olmadığı için top niyetine oynamak için ürettikleri bir top benzeri bir şeydir. içinde birazcık su bırakılır ve daha iyi vurulması sağlanır. Oynayan kişinin ayağını birazcık ağırtır ancak o anki zevkle acıyı hissetmezsin bile.
Sevgilisi olmayan iyi arkadaşa kız ayarlamak zor işlerden biridir. Gösterirsin kız yok bıyıkları var yok çok çirkin yok boyu kısa. Kardeşim sen nesin ki ne bekliyon. Adriana limayı mı istiyon. Oldu.