son entrymi yazacagim baslik belli olsa da sondan bir onceki kendim olacak sanirim. bu belki bir nevi ayrilik sozlugu birakma elveda entrysi ya da bir nevi gercek hayata kavusma entrysi. bilmiyorum entrylerim ne derece guzeldi ve ya etkileyiciydi fakat sozlukteki guzel gecen mutlu oldugum anlar icin sozluge tesekkur etmeden gecemeyecegim. sozlukte zirveyi de gordum gerek moderatorluk anlaminda gerek rekor kirdigimiz gercek zirveler anlaminda * inanin nasil veda entrysi yazilir bilmiyorum ama bildigim tek sey var o da benim ayrilacak olmamin sozluge hicbir artisinin veya eksisinin olmayacagi. daha onemlisi varligimin ya da yoklugumun kimse tarafindan umursanip umursanmamasi. degisen ne ben olacagim ne de sozluk. ne o beni degistirebilecek ne de ben onu. tek temennim adil objektif elestirilerin yapildigi bir sozluk gorebilecek olmamiz. iste bunun ismi 'keske'
sayili gun aci icinde beklenen gundogumu ve batimindan farksiz. ozlem ve hasret icinde beklemek ne kadar zor yasamak lazim. tum dunyayi kasip kavuran dunyayi parmaginda oynatan amerikanin halini gormek ise cok ayri bir perspektif. herseyin icinin bos doldurus ve gosteristen ibaret oldugunu anlamak ve yonetenlerin gucune yonetilenlerin ise acizligine sahit olmak ise bambaska bir saskinlik nedeni. cok samimiyetle soyleyebilirim ki turkiyemizi opup basimizin ustune koyalim. iste bunun ismi 'hasret'.
bu arada caktirmadan cok fena desifre olduk hayirlisi bakalim(#1646474)...
son nokta. kader yine nasil yazildiysa oyle yasanacak. kavusmak ise yakin. yazgi umarim hayallerle ortusur...
hey hat cikip ecnebi memleket gorup iki clubda kiritasiniz ki o zaman belki anlasilir rahat olmak ya da genis olmak ne demek. hollandanin kiytirik barina git gorursun 4 ekmek 1 kasarla nasil tost yapilir ya da miami nin tum clublarinda gorursunuz bir erkegin sevgilisinin erkeginin gozu onunde sirayla en az 4 erkekle nasil sex dansi yaptigini.
hey hat gidin memleketimin anadolumun koylerine birinin kizina bacisina yan bakin o zaman gorursunuz pardon goremezsiniz mor gozle. sadece bakmakla bile adami fena benzetirler.
sonuc neymis efenim bu dalga giymis mi giymemis mi nasil iyi mi kotu mu izin verilir mi verilmez mi tum bu sorularin cevaplari yetistigin kultur ve gelenekle alakaliymis. ve neymis isteyen giyermis ve istemeyen giymezmis. ve neymis isteyen giymesine izin verirmis isteyen izin vermezmis. tavsiyem takmayin bunlari kafaya fazla. inanin bu gun lan benim kiz arkadasim nasil bikini giyer izin vermem diyen tip yarin slip donla sahilde surtecek hatun arar ya da ya neden olmasin giysin tabi guneslenmek onun da hakki diyen tip yarin kalkar kiz arkadasina body bir yana kisa kollu giymesine bile izin vermez.
isin diger bir boyutu kiskanclikla alakali ki benim gorusum bu yonde. sevdigin sevdicegin asik oldugun kisi karin kimse o bir hazine gibidir. ilk sen onu bulmalisin ilk sen kesfetmelisin ve onu korumak sana dusmeli. hazineyi nasil koruman gerektigi ise senin bilecegin bir sey. ya muze gibi sergiler ama etrafina parmaklik gerersin ya da kimseye gostermezsin ve gizli kalir kimse bilmez hazineyi. yada farkli alternatifler gelistirilebilir. kiskanclik ise burada devrede. kiskanclik seviyeniz hazinenize uygulayacaginiz yontemi belirler. sonuc tekrar takmayin kafaya. hayat bu buyuk konusmamak lazim...*
aninda gelen edit: bu sorun nasil cozulur? uzlasi meselesi bu ama kesinlikle izin degil karsilikli iyiniyet cercevesinde halledilecek birsey nazarimda.... disasrda sunu farkediyorsun kimse kimseyi tiye almiyor abazalik sifirin altindaysa bunlari kafana takmiyorsun. bizim takmamizin sebebi de bu saten. dikkat edersen izin vermek tabirini kullaniyoruz. aslinda hatunumuza guveniyoruz ama cevresindekilere ya da o ortamda bulunan cevredeki insanlara guvenmiyoruz hepsi bu...
an be an itibariyle zulu time - 5 saat dilimine gore saat 11:20 ve ben 7 saat ileriden aldigim bir haberle dunyanin en mutlu insani oldum. dolareynde zaman yolculugu yapmasam da fotograf cektirmisligim var. hersey bir yana dunyanin neresinde olursaniz olun mutluluk ayni mutluluk. yeter ki yasamayi bilin gonulleri bir tutun. yukaridan mesaj geldi. bir iki bir iki deneme deneme gibisinden. start engine yaparken ya da radio checkdeki gibi one two one two that is ok. mesaj alindi guzellik. dont let me go...
en: ozlemin bir ust mertebesi. hasret duymak siddetle arzulamak anlami tasir. aspiration ya da desire tam olarak bu crave yi karsilamaz ama idare eder.
yeter bu kadar tanim diyor ve geciyoruz hikayemize. bilmemenin otesinde zor bir seyin olmadigini ogrenmenin guzelligini yasadim son aylarda. guzellik cunku bunu gorebilmek bile guzel. inanin yolunu kaybedip bulamamak hatta binlerce beyaz rengin icerisinden sadece tek kirmizi olmak kadar insani huzursuz eden bir sey bu bilmemek. okumayi sevmezdim sevmem icin farkli olmasi gerekti zira. artik sadece bu kriteri aramiyordum. ne gelirse. her alanda her dilde. ozlem de buradan geliyor. ifade edemiyorsun bu kelimeyi. duyguyla el kol hareketleri ile mimiklerle yok yok olmuyor. miss basit kaliyor zira anlamini yitirmis. daha icten gelen can alici ve hisleri daha fazla harekete gecireni aradim ve iste karsimda crave. bende bu anlattiklarimi uyandirmasa da ozlem i daha yogun anlatabilecegim bir kelime lakin elin gavuru anlar mi o yogunlugu bilemeyiz. hersey bir yana ozel bir baslik bu nazarimda sessiz ve kimsesiz kalmasi gereken.
hani gecmisinize donup baktiginizda hayatinizin donum noktalari ilk akliniza gelir ya kisiye ozel, hani o andan sonra geleceginize yon veren saygi duydugunuz ornek aldiginiz nacizane insanlar vardir ya sayilari az, hani arkanizda varliginin verdigi guveni hisserdersiniz ya her daim, hani basiniz sikisinca agzindan cikan iki kelimenin probleminizi cozmeye yettigi buyukler vardir ya asmis dedigimiz, hani omrumun sonuna kadar unutamayacaginiz uzerimde cok emegi var dedigimiz, ol dese olecegimiz insan vardir ya bir tane. iste o benim aabim...
bundan onceki entrymin uzerinden tam 1 yil gecmis. yazik ki pusuya 15:00 da yattik bu sene. kaderin oyunu fena vurdu yine yuzume beklenmedik bir zamanda habersizce. zor olan sevgilim demek isterken happy Valentine yi duymak zorunda kalmak tanimadigin insanlardan.
bir sene ne degistirdi diye baktim maziye lakin ayni ben hic degismemisim, gecen 1 yilin birtanecik izi bile yok gorunuste. o zaman aci cekerken simdi ozluyorum, gelecege siyah camli tarihi gozlukle bakarken simdi bekleyecegim diyorum.
demek ki hayat o andan ibaret degil: ne gecmiste takilip kalacaksin ne de gelecek kaygisinin tum yukunu omuzlarinda hissederek, ne de simdiki ani yasayarak. sevgi matematik gibi, uclarda gezinmektense ortalamasini alacaksin. cozemeyince takilip kalmayacaksin. zaman akiyor sinav bitecek ve sen basarili olmak zorundasin.
yine pusuya yattim fakat kader elvermedi bu sene. sair dogruyu bilemedi yine...
ayaklarin farkli bir kitaya ayak bastigi andir. bir sonraki an ise tekrar ulkenize donup topragi optugunuz an olacaktir. bunu sebebi ne sigarayi birakmaktir ne de farkli biryerde olmak ne de alistigin yerden ayrilmak. donup bakinca maziye, urkerek yeniden gelecege bakiyorsan varligini anlamli kilan degerlerin yoklugunu ve kimlerin ne icin ne ugruna yasadigini gordugunde tipki universitenin finallerindeymiscesine beyniniz bilinciniz dogrultusunda hareket etmektense ozgurlugunu ilan ettigi anlardaki durumdan farksiz bir karincalanma hissettiginizde yakilir o sigara. tanimi anlatilmasi tipki kore isigi renkleri anlatmak kadar zor olsa da o anda icimden gelen tek sey sigara yakmakti. ne yenilgiydi bu ne zirvede olmakti. ne aci ne mutluluk verici. aklinizdan gecen dusuncelerin bir kismi inanci kuvvetlendirmekle ilgili olsa da uzerinde durdugunuz kitada yasayan insanlarin tum dunyadaki insanlara kok sokturdugunu dusundugunuz an ya da o topraklarda yasayan insanlarin dunyadan bi haber oldugunu gercegini anladiginiz an hatta o topraklarda yasayan insanlarin icerisinde bu kotu duruma dur demeyisi dusuncesinin simsek gibi caktigi an. iste o an tek basiniza da kalsaniz birseyler yapabileceginizi hissetmekten ziyade onlara olan muhtaciyetin verdigi aci ve arkasindan gelen azimle bitirilen yine onlar tarafindan uretilen bir tane malbora oldugu gercegi. ve yine basa donen bir paradoks.
02.03.2006 * bu tarihi bir yere not etmeliyim. onemli cunku. mailime mi yazsam yoksa cep telefonuna mi kaydetsem bilemedim. en guzel yeri sectim sozlugume yazdim. cunku bu tarih ilk ucusumun tarihi.
o zirveye sırf beni gormek icin katılmış yazar kişisi ki, bana güdümlü terligi fırlatma konusunda annemden onay almadan beni tehdit etmiştir. alacagın olsun. gelince takacam koluma bir iki zenci :)
pazar gününün kaçırılması kokuşmaya neden olabilir.
-anne ya bugun gunlerden ne?
*oğlum ne biçim ogrencisin sen ya pazartesi onlügünü giydin ya
-eyvah ya kaçırdık pazar gününü bir hafta bekleyeceğim simdi. üff.
*fazla top tepme bir de ışıklara dikkat et ha unutmadan dişlerini fırçaladın mı?
zamanında sözlükle ilgili istekler baslıgında cok defa yazılmış ve bu tur sorunlara cozum olacagına inandıgım bir oneri uzerinde durmak istiyorum. youtube herkese acık olması dolayısıyla sozluk dısından hic tanımadıgımız kişilerin de girip izledigi bir olusum. yok biz bunu istemiyoruz sadece biz izleyelim diyorsak istek baslıgında belirtildigi gibi sozlugun altına ayrı bir bolum acalım zirvebox gibi. orada yayınlanır videolar. yok yine her sozluk yazarı gormesin diyorsanız o zaman o zirveye katılanların gorebilecegi bir kısıtlama konulabilir. hah işte o zaman ha zirvede gormussun ha videoda aynı sey. zabalayn ın dedigi konular olursa*, romeo muza da uygun görülen ceza-i müeyyide uygulanır, bu kadar....
-oğlum bak senin gelecegin parlak. bak bilmemkimin oglu elektronik bolumunu bitirdi şimdi canavar gibi bir yerde calısıyor. aslan oglum benim elektronikçi olacak...
*baba ya ben elektronik istemiyorum bir egitim fakültesinde okusam
-oğlum manyadın mı elektroniğin nesi var?
*baba osym sitesinde istatistikleri sunmuş, elektronikte hatun yok ki, erkek erkege aaaa
-hanım sapıtmış bizim oglan. nerelere takılıyorsun lan sen, nereden ogrendin?
* sözlükte de oyle diyor 1 erkege 3 erkegin dustugu bolumler baslıgında yazıyor elektronik oyleymiş erkek erkege. (#29782)
-hanım bu oglanı donem arası bursa erkek lisesine yazdıralım. görsün erkekleri
*ama babaaa
-sus eşşogluuuu
an itibariyle baymış durumdur. tam bir illet. beyin sulanması baş dönmesi gibi yan etkiler var. programı da var gayet güzel http://www.mtuncel.com/ sitesinde site içi proglamlar kısmından programı indirip yazabilirsiniz. aman dikkat kafayı yemeyin...
bir hüzün duvarına çarptım
acı ve mutluluk ayrımında
kaçamayışımdı savrulmadan
bir tarafım git diye hayal kurup
diğeri geri dönmek için çırpınırken
yaraladı bu kaza inceden inceye.
anladım çaresizliğin ne oldugunu
zor olmadı lakin acıydı soğuk yüzü
bekleyişler de yetmedi
sabır da tükendi
durmadan bıkmadan
söz verdim kalbime
kalbim de söz verdi
bekleyecekti
sonu ne olursa olsun
direnecekti zamana sabırla
inatla
söz verdi bana kalbim
ben de ona...
anladım kazanın ne olduğunu
arayıştı bir yandan da tükeniş
öğreneceklerimin varlığını öğrendim
bir tat bıraktı bu kaza bende
güzelce ve nazikçe...
uzaklık değil eminim yüregi hasretle yakan
suskunlugu bozma vakti geldi sessiz çıglıklarla
duyulmasın diye dizginlenen duyguların
ne erken ne de geç ertelenmemiş hayatın
anlamak zor degil eminim benligi umutsuzca kavuran
bir özlem sadece bir özlem...
hayata dair pek çok sey anlatılır yazılır çizilir. kimi kitaplara sıgdıramazken kimi tek bir cümle ile özetleyiverir yaşamı. kimine gore ince bir çizgi, kimine gore bir sınavdır yaşam. kimi iki satır şiir karalar kimi resmeder. kim ne yaparsa yapsın insanın yaşamı kendine özeldir, kendi yaşar kendi içinde. tüm güzellikleri ile ya da acısı ile. sorunlar aşılmayacak gibi gelse de gün gelir bir anı olarak kalır anlatılıp bir tebessümle ifade edilen. yokluk da zordur lakin. bir tattır hayata anlam veren tıpkı varlık gibi.
salcanın gonderdigi videodaki patpat biraz geri teknoloji gibi. asıl üretim yeri ve sanayisi göller yöresine ait bir araç.(burdur afyon ısparta gibi) 4 çeker modelleri abs frenlisi bile mevcut. marşı da var farları da aklına ne gelirse. tasıma, sulama odun vs kesme yani donen her türlü nesnenin monte edilerek kullanılabildigi ve cok faydalı cok fonksiyonel bir türk malı.üretimi ise cok basit. bir su motoru*. bunlar turuncu renkli oluyor. çıkma bir as bilmemkac (900 gibi) şanzımanı bir dingil 4 teker yeteri kadar demir. karadeniz yoresindeki gibi onde tek bir teker arkada iki teker degil tamamen bir araba gibi. en basit ve eski modellerinden biri için buyrun...
azizim bir sozlukte gordum. solda baslıgın uzerinde biraz bekleyince o baslıgı kimin actıgı, toplam kac entry girildigi,en son kimin yazdıgı kac kişi tarafından o baslıgın acıldıgı okundugu vs vs bilgileri yer alıyor. azizim ciden güzel bir olay. gerci bizde id ara bile yok lan allahsız sözlük.
tarak kürek bir onerme. ya kardesim sen bu onermeyi dogru buluyor ve onaylıyorsan bil ki sizin aklınızdan şüphe edenler 1985 te doganlardır. yok yok once doganlar. lan 1885 miydi 2985 miydi? azizim aklınızı başınıza alın. ne salakca bir onermedir bu ya. lan adam zaten politikaya girme ve düşünme yorum yapma bilgisini bile elde edememiş. lan daha 25 yaş daha yeni getirildi meclise girmek için. düşünceyse kastettiginiz düşünmüyorsa o belirtilen seneden sonra doganlar, bırakın düşünmesinler. sen düşünüyorsun da ne .ikime yarıyor lan. düşünme lan sen. senin gibi düşünenleri de gördük. olm siz işinizi dogru duzgun yapın yeter. ogrenciysen okuyacaksın ne bok işin var politikada. çalışıyorsan işini en layıkıyla yapacaksın. haksızlıga ugruyorsan hakkını arayacaksın. adam götünü silmekten aciz millete politika yap, apolitik olma diye nagra atıyor. lan simdiye kadar gündeme dair kaç entry girerek millet bilgilendirdin. kuzey kore nükleeer bomba denemeleri yaptıktan bir hafta sonra acıldı lan bu sozlukte konu ile ilgili baslık. senin dünyadan haberin yok apolitikmiş politikmiş bunlarla ugrasıyorsun. azizim once adam ol insan ol. *
yeminlen bunlar beni takip ediyor. iş vesilesi ile bayramda gidecegim gun son anda belli olmustur ve klasik cuma gunu bayram oncesi herkesin izne gittigi ve bilet aldıgı vakit ben bilet bulamamısımdır. son gun bulma ihtimalimin olmadıgını bilerek aşiye gittim ve evet evet bulamadım bilet. küçük firmalara kalmıstım bir kaçına sordum onlarda da yoktu. türkiye burası torpil döner bilirim. bir tanıdıgım vardı onu aradım beni birisi ile gorusturdu. o onde ben arkada aştede geziyoruz. birkaç yere sordu o da bulamadı. ses turizmin onune geldik. inanın içimden dua ediyorum umarım buraya sormaz filan derken sordu ve yer varmıs. aman allahım ya... kader dedim artık mecbur kaldık ses turizm ilegideceğiz. kalkıs saatinden yarım saat once peronu sordum ses gorevlisine. alt kata in 135 nolu eronda bekle gelir dedi. ana bayram vakti korsan otobuse mi düştük düşüncesi aklımdan gecmedi degil. bekle allah bekle bekle bekle bekle. 135 nolu peron ise tam kapı onu ve sanki tüm yolcular orada bekliyor otobusu. yine aklımdan yoksa tum korsan otobusler bu peronda duracak da tüm yolcular burada mı bekliyor şeklinde düşünce yıldırım gibi düştü beynime. kendim gibi antalyya gidecek yolcu aramak istedim ilk once. herkes birbirine siz de mi suraya gideceksiniz ya da benim otobus firması şu sizinki de mi oyle şeklindeki sorular sordu. demek ki herkes benim gibi aval aval bekliyor ne bekledigini bilmeden. adamın biri bagırdı antalya ses turizm diye. içimden bir oh cektim en azından bir otobusumuz vardır. adamın yanında 3-5 kişi toplandık. benim yerimi degiştirmişler. olsun dedim en azından otobusum var. bindik. yerim bostu. oturdum. en azından koltugum vardı sukurler olsun. arkadan birini kaldırdılar yerine baska biri oturdu. kalkan ayakta kaldı. bekliyor. 5 dakika gecti 10 dakika gecti adamı oturtacak yer bulamadılar. adam kendisini kaldıraan adama sordu.
-sen onde baska bir koltuga oturacaksın diye kaldırmadınız mı beni? * ben seni sadece kaldırdım oturtacam demedim
eleman şokta. bir sey diyemedi. valla inanın nereye oturttular nereye yatırdılar bilmiyorum ama 40 dakika rotarla camından hava kacıran ses gelmeyen yeri bulunmayan koltugu yerinden cıkan bir otobuste 8 saat işkence çekerek vardım antalyama. işte bu turizm firmasıdır ses...
azizim noktasız, virgülsüz mü desem, hakaret mi desem, copy paste mi desem ne desem bilemediğim format. zaten tanım yapmak hak getire. her ne kadar gammaz oldugumu yeni ogrensem de hiç çekinmeden ispiyonlamaktayım. hele sadece bakınız entryleri ile yazarlık yaşamını sürdüren yazarlar yok mu? onlar ayrı bir kategori zaten. *
